bildirgec.org

Gazete ve derginin farkları nelerdir? Tek fark basımdaki farklılık mıdır?

İstanbul Üniversitesi Bilgisayar Kulübü Elektronik Dergisi BilişimDergi, Ocak sayısını yayınladı.

BilişimDergi.com, İstanbul Üniversitesi Bilgisayar Kulübü tarafından 27 Mart 2009 tarihinde yayın hayatına başladı ve onuncu sayısına ulaştı. Bilişim ile ilgilenen herkese hitap eden ve bilişimle ilgili her türlü konunun yer alabildiği bir bilişim dergisi olma özelliğine sahip BilişimDergi 10. Sayısını okuyucularına sundu.

Ocak sayısının yazıları şunlardır:

• Nesne Esaslı Koruma
• Yazılım Kiralama
• .NET’te Symbian OS Programlama
• Torrent Nedir, Ne Değildir ?
• Yurtdışında Staj Yapmanın Kolay Yolu
• Sanal Operatör ile Mobil Uygulamalarınıza Can Verin
• Kayıp Devre Elemanı Bulundu!
• Bilgi Teknolojilerinde Servis Yönetimi
• Hız, Sadelik ve Güvenlik Üçlüsü
• Az Zamanda Çok İş
• Barkodların Bilinmeyenleri

“Bilgisayar biliminin bilgisayarla ilgisi, astronominin teleskopla ilgisi kadardır.” demiş Edsger W. Dijkstra.

Edsger W. Dijkstra

Bilimsel dergileri güncel olarak listeleyen bu kaynaktan aldığım ve diğer kaynaklarla desteklediğim son konu; bilgisayar bilimleri dergileri, açık kaynak olanlar, bedava olanlar tabi!
İşte bedava bilgisayar bilimleri dergileri listesi:

Dünyaca ünlü time dergisi, Tech Buyer’s Guide 2009 adı altında, teknoloji meraklıları için, 2009 yılında piyasaya çıkmış olan en iyi 20 ürünü incelemiş bizim için…
Sırasıyla bakmak gerekirse;

1) Paslanmaz Çelik Ipod Shuffle :

Ipod Shuffle

Üzerinde (kulaklığında) sadece seçim ve ses tuşlarının bulunduğu bu yeni nesil ipod shuffle, 4 GB olarak, paslanmaz çelikten piyasaya sürülmüş ve ABD fiyatı 99 $.

2) Etre Eldivenleri :

Dokunmatik ekran teknolojisin artmasıyla, parmakların önemi dahada arttı. Ancak soğuk havalarda giyilen eldivenlerin yarattığı sorun nedeniyle doğan alternatif ihtiyacını çok başarılı şekilde karşılayan bu eldivenin fiyatı 33.29 $.

3) Quicksilver Isı Yeleği Sistemi :

Metro

Malumunuz Metro,yeraltından giden toplu halde taşımaya endeksli modern bir araçtır.Her ne kadar yaşlı teyze ve amcalar hala tren demekte ısrar etseler de biz Metro demeye devam edelim.Hergün metroya binmek zorunda olanlar kendilerince,belki bir çözüm bulmuşlardır, ama ben de dahil bir çok kişi bakacak yer olmadığı için büyük bir bocalama yaşamaktayız.Belki bir kitap,dergi yada yazılı bir mecmua okuyormuş gibi yaparak (beş,on dakikalık yolculukta sadece okuyormuş gibi yapılır,konsantre olmak imkansızdır çünkü) geçiştirilebilir, ama Türkiye gibi yazılı herşeyden kaçan,hatta bedava dağıtılan broşürlerde yazı var diye almayan insanların yaşadığı bir ülke de “tipe bak aq. Entel midir nedir,kitap okuyor! Te allam yaaa” gibi diyaloklara maruz kalırsınız.Metroya bindiniz,okuyacak yada dikkat kesilecek hiçbirşey yoktur.Bir süre reklamlara bakarsınız fakat onları da ezberleme noktasına geldiğiniz için çevrenize bakmaya çalışırsınız.Başınızı bi çevirirsiniz ve en az yedi (saydım) kişiyle gözgöze gelip ani bir hareketle gözünüzü çevirirsiniz.Fakat bir türlü kurtulamazsınız bundan, nereye baksanız biriyle gözgöze gelirsiniz.Ardından çoğunluk gibi yere bakmaya çalışırsınız,güzel bir kız görüp ona bakmaya çalışırsınız- fakat sizin kızı kestiğinizi en az yirmi dört kişi görür-,güzel bir kadının poposuna bakmaya tenezzül bile etmezsiniz-öküz pozusyonuna düşeceğiniz kesin-,dörtlü koltukta karşınızda oturan kişiyle en az kırk dört kez gözgöze gelirsiniz..vs. “Bi daha metroya binmem lan” diyip inersiniz ama ertesi gün yine “hemen giderim yaa,şimdi trafik falan çekemem” diyerek yeniden metroya binersiniz ve mütemadiyen aynı sorunları yaşayıp durursunuz.
Tabii bir müddet sonra, çevredekilerin de bakacak yer bulamamasıyla eğlenmeye başlarsınız.Uyuyormuş gibi yapan insanları,uyarı yazılarına dikkat kesilenleri,camdaki yansımasına bakmaya çalışanları,cep telefonuyla durmadan birşeyler yapan insanları görürsünüz.Ben dergisiz yada bir arkadaşım olmadan binmiyorum artık metroya.Tamam, oturduğumda cep telefonumla yada dergiyle falan geçiştiriyorum ama ayaktaysam mecburen çevredekileri gözlemliyorum.Yani diyeceğim o ki;artık metro süzülgenlerinin,bakacak yer bulamadığı için süzülen insanların maduriyetlerinin giderilmesi gerekir.Örneğin;ekrana bakmaya alışmış milletin önüne ekran koyup, sürekli reklam mı döndürürler(hem böylece belediye yeni bir kazanç kapısı sağlamış olur) yada metroların her kabinine bir “laf ebesi“,”tiyatrocu” falan koyup insanların eğlenmesi mi sağlanır bilemem.Ama artık bu sorun giderilmeli.”Ulan memleketin tek derdi bu mu dümbük.Bütün sorunlar giderildi de bi bu kaldı sanki,salağa bak aq” gibi düşüncelere sebebiyet verebilir bu yazdıklarım amma velakin bu gerçek anlam da bir sorundur.Bilen bilir…

Sporla ilgilenenlerin, sporla bilimsel olarak ilgilenenlerin ilgisini çekeceğini düşündüğüm spor bilimi, spor hekimliği, spor hukuku, spor ekonomisi, spor pazarlaması, spor psikolojisi, spor sosyolojisi, spor ekipmanlarıkonularında çevrimiçi bedava ulaşabileceğiniz bilimsel dergiler listesini aşağıya ekliyorum:

Bilimsel spor dergileri

Biology of Exercise
Sportscience
The Sport Journal
Choregia
Entertainment and Sports Law Journal
Journal of Sports Science and Medicine
Open Sports Sciences Journal
Journal of the International Society of Sports Nutrition
Ovidius University Annals, Series Physical Education and Sport/Science, movement and health

Yıllardır Türkiye’ de önce bir dergi çıkar belli bir hedef kitleye hitap eder. İnsanlar dergilere abone olurlar bir sonra ki sayının çıkmasını dört gözle beklerler. Teknolojinin gelişmesi ile dergilerde sanal aleme ayak uydurma başladılar. Kendi internet sitelerini oluşturdular bu sitelere forumlar eklediler, bir sonra ki sayıda en çok hangi konun işlenmesi gibi anketler yaptılar. Her şey buraya kadar güzel şimdi sorabilirsiniz bildirgec.org la ne alakası var diye ? Peki Türk medyası gitsin mersine biz gidelim dersine desem. Benimde demek istediğim Bildirgec.org olarak bir anket açalım ve bir yıl boyunca en çok okunan en çok tutulan konular hakkında bir andaç çıkartalım ama bu sanal olmasın ve tüm kitapçılarda, büyük mağazalarda satışa sunulsun. Bizi duymayanlara da bu şekilde ulaşalım ne dersiniz ?

2009 Beyoğlu Sahaf Festivali, Taksim’deki Gezi Parkı’nda hal-i hazırda devam ediyor. Bu yıl üçüncüsü düzenlenen festivalin haberini alınca gitmek için sabırsızlanmaktaydım. Tarihin ve edebiyatın hangi tozlu sayfalarıyla karşılaşacağımı düşünüp heyecanlanırken merakımı gidermek bugüne nasip oldu. Ailecek Kadıköy-Taksim otobüsüne atlayıp soluğu Taksim’de aldık. Böyle bir etkinlik için güzel ve merkezî bir yer seçilmiş, beğendim. Hafta sonu olmasına rağmen beklediğim kalabalık yoktu, şaşırdım. Haberlerde yazan el yazması ya da Osmanlıca kitap, dergi ve buna benzer bilumum eserlerin sergilendiği standlarda “Keşke üniversitede biraz daha asılsaymışım şu derslere de , Osmanlıca okumayı unutmasaymışım!” dedim, hayıflandım. Standları gezerken tanıdık simaların gençlik hallerine (Burada, bildiğimiz kitapların eski baskılarına yönelik bir teşbih sanatı icra edilmiştir.) rastlayıp yüzümde keyifli bir gülümsemeyle dolaştım.

yeni aylık internet dergisi Wist, www.womenist.net ve www.emecmua.com adreslerinden hem İngilizce hem de Türkçe okunabiliyor..
Tüm dünya kadınlana hitap eden Wist, kendini güzel, alımlı, modern ve hovarda hisseden kadınlar için; bakım, giyim, estetik, teknoloji, moda, kültür sanat gibi hemen her konuda öneriler ve haberler sunuyor.

İlk sayısında Caroline Koç’un en özel seçtikleri, Sevan Bıçakçı ve NewYork’lu ressam Hunt Slonem’le yapılan özel röportajların yanı sıra; Ruth Madoff, John Kennedy Jr. gibi renkli kişilerin de hayat hikayelerine de yer verilmiş.

sony reader daily edition

sony elektronik kitap okuma serisi reader’ın yeni üyesini günlük sürüm adıyla duyuruldu.
ailenin 3. ve son üyesi olan reader daily edition, 3. nesil bağlantı olanağına sahip. e-ink vizplex teknolojisini kullanan seri, sony elektronik kitap kütüphane yazılımı 3 ile birlikte geliyor. 5, 6 ve 7 inç olarak piyasaya sürülecek reader daily edition sırasıyla 199$, 299$ ve 399$ etiket fiyatına sahip olacak.