bildirgec.org

dede hakkında tüm yazılar

DEDEM

nihansage | 26 February 2011 16:20

Dedemi son gördüğüm gün, derenin kenarında oturmuş, akıp gitmekte olan suya bakıyordu. “Geldin mi güzel kızım?” diye bana seslendi.İnsanın içine işleyen sıcacık gözleriyle bana baktı.Nereden bilebilirdim ki onu son görüşüm olduğunu, insanın içine işleyen tatlı sesiyle son kez seslendiğini…

“Gel otur yanıma” dedi. “Seninle dede torun konuşalım.” Uzun uzun baktı bana. “Demek gidiyorsun, yuvadan uçma vakti geldi ha!”

“Öyle söyleme dede, alt tarafı üniversite eğitimi için evden ayrılıyorum. Yakında yine görüşürüz.”

DEDEM

il mare | 07 February 2011 11:14

Bu his beni bulmuş muydu daha önce…

Böylesi bir cam kenarını beklemişim demek ki.
Annemlere derdim hep şu masayı camın önüne alalım diye; yılbaşında süsleyelim evimizi, kar yağsın o gün diye dua edelim hepbirlikte. Madem masayı camın önüne almıyoruz, yere bi sofra kuralım kabasından… Örtüyü üstüne değil de altına serelim masanın, birileri şaşırıp üstüne kondursun da gülelim.Saralım etrafını işte, yakın olalım birbirimize. Çok mu zor ki … Zor değil ama gerek yok… GEREK. Ne mühim kelime.

Gençler

snail | 01 December 2010 16:04

Babanemler iki yıl kadar önce bir takım tatsız olaylardan dolayı tam seksen yıl boyunca yaşadıkları yerlerden taşındılar.Her ikiside yaşları seksenin üstünde olmasına rağmen oldukça dinçler.Dedem dişlerinin dötrte ikilik kısmını henüz kaybetti,çoğunluğu üst dişleri,neden öncelikli olarak üst dişleri döküldü acaba diye düşünürken bunun sebebinin yer çekimi olduğuna karar vermem fazla uzun sürmedi fakat bu durumda alt dişlerin her geçen zaman dahada sağlamlaşması gerekir tabi buda kendi içinde çelişen bir durum dolayısılya tezim çabuk çürüdü. Babanem ise geçirdiği kalp ameliyatından sonra adeta yeniden hayata döndü gözleri fıldır fıldır.Her sabah dedemle birlikte erkenden kalkarlar, yeşil çay kaynatır ,tan yerine doğru kung-fu heraketleri eşliğinde meditasyon yaparlar,yok yok yapmazlar erken kalktıkları doğru fakat meditasyonla ilgili kısım benim hayal dünyam.Belli bir yaştan sonra hayat sıradandan daha sıradan bir hal alıyor,görerek öğrendiğim kadarıyla yemek yemek uyumak ve hastaneye gitmek dışında,(ha birde televizyon izlemek var ((babanemin kanal değiştirirken kumandayı ileri doğru kaktırması gerçekten evlere şenlik bir görsel))) yapılabilecek başkada bişey yok ölümüne bekleyiş böyle bişey sanırım;fakat içerisinde gram kafa karışıklığı yok endişe yok,sakin sessiz sonsuz bir kabulleniş
Hayatı anlamakta bu olsa gerek,yada bizim ihtiyarlar iyice bıraktı kendilerini.Bu bırakmışlığa rağmen zaman zaman dedemin siyasi yorumları ilgi çekecek türden,böyle zamanlarda dedemin ,Nazım’ın “Yaşamaya Dair “isimli şiirinde ajans haberlerini dinleyen adam olduğunu düşünüyorum.

torun sevgisi

nazokiraze | 05 November 2009 16:10

Oldum olası parkta çocuk oynatmaktan hazzetmem, sabredemem, sıkılırım. Eski oturdugum yerde parka ara sıra götürürdüm çocugu, ama şimdi öyle mi, sitede park nerdeyse bizim ev tam onun önünde, kaçarı yok onbeş gün öncesine kadar park bizim ikinci evimizdi. Zaten parka hava durumu nedeniyle gitmeyen oğlum enerji atamamak sebebiyle akşamları anamızı ağlatıyor. Koca yaz götürmüşlüğüm on kereyi geçmez, oğlumu hep babaannesi götürdü, sabahtan akşama kadar bekledi Rabbim bu ne sabır diyorum bazen ,eşime soruyorum bize bu sabır bu kadar yoktu diye anlatıyor bunun tek nedeni var: torun sevgisi.

Horultu

FEYZAN | 19 April 2009 16:49

Benim bir dedem vardı,nasıl horlardı nasıl horlardı anlatamam.Gök gürültüsü falan halt etmiş.Anneannem işte bu geceleri kükreyen adamla 55 yıl evli kaldı ve hep aynı oda da uyudular.Ben ilkokul çağındayım dedem o gece eve geç dönecek,Anneannem yalnız kalmak istemediği için,ben de onunla kalacağım.Burada şunu belirteyim anneannem çok korkak bir kadındı bunu da hep söylerdi zaten. Büyük ağabeyim ve ablam cesurdu Hüseyin ağabeyim ve ben korkaktık, ikisi bunu bilir her fırsatta beni korkuturlardı diye. Neyse konuya döneyim.Biz gece yattık, büyük bir odaları vardı böyle 5m’ ye 6m gibi filan,işte ikisinin yatağı birde camın önünde uzun bir sedir.Anneannem bana o sedir de yatak hazırladı. Böyle şekilsiz kocaman hangar gibi bir evleri vardı. Ben içerde ki odalardan birinde yatmak istiyorum ama o korkarsın deyip beni zorla oda da yatırmak istiyor. Neyse yattık ben çocuğum tabi hemen uyumuşum.

iphone’da numarayı çevir çevir konuş ! (video)

pasacocugu | 03 July 2008 21:42

iphone’u ObjectGraph tarafından geliştirilen uygulama sayesinde numaraları çevire çevire arma yapabileceğiz. birçoğumuzun sadece yeşilçam klasiklerinde gördüğü çevirmeli telefon keyfini artık iphone’la da yaşayabileceğiz.
iRetroPhone uygulaması yakında iphone app store’da satışa çıkacak ve ses efektleri mükemmel. eskiyi özleyenler için gayet hoş bir uygulama, dedeme bir tane almayı düşünüyorum.

kaynak

Dark Lunacy

xmetisx | 05 May 2008 12:32

bir dramatik/senfonik death metal efsanesi! böyle bi gün death kokan diyarlarda dolaşırkene ben yine. bi de baktım dark lunacy, dark tranquillity den bi çağrışım yaptı bi çağrışım yaptı anlatamam. dedim bi bakmak lazım dark la başlayan gruplar pek tehlikeli oluyor… sonra korkarak sordum efendim bu grup nedir ne değildir diye… oradan çıkagelen yaşlı bilge herif anlatmaya koyuldu… rivayet olunurmuş ki; gothic metal le başlamış bunlar ama hep içlerinde bi ritmiklik bi oynaklık bulunmuş. sonra, amaaan ne bu iç baydığımız kardeşim deyip; biraz ondan biraz bundan biraz klasik biraz brutalli metalli ortaya karışık bi şekilde tür değişirmişler. velhasılıkelam 20 kişilik bi kadro sahibi olan bu ordu (grup biraz küçük kalıyor)