bildirgec.org

çocuk hakkında tüm yazılar

çocuk-cezaevi

gunesligunler | 14 October 2009 11:06

Uyuşturucu satarken yakalanan ve Adana/Pozantı da cezaevindeyken diğer kaderdaşları tarafından dövülerek öldürülüp sonrasında bir iple asılan çocuk, İstanbulda annesini aldattığı gerekçesiyle 12 yaşındaki çocuğun babasını öldürmesi ve yine cezaevinde yaşanacak bir yaşam… Türkiye her sabah böyle haberlere uyanıyor. Çokbilmiş efendiler-medya eğitimsizlikten dem vuruyor sürekli. Oysa sürekli bir eğitim silsilesinden geçip sonu “bu olaylar” olan onca insan var ki. Bu problemde elbet eğitim eksikliği mevcut ama bu sıradan okuma-yazma eğitimi değil: bilinç eğitimi, ortak yaşam eğitimi, renklere saygı eğitimi, erdem eğitimi ve her şeyden önce ne mutlu insanım diyebilmek cesareti ve cüreti… Gazetelerin 3. sayfa haberleriyle yaşamak ülkemiz insanları için bir yaşam tarzı haline geldi. Bu yaşam tarzından en çok çocuklar nasibini alıyor. Henüz 12 sinde çocuklar sokak-cezaevi arasında mekik dokuyor. Gelişen bu sürecin sonuçları çocuklarda tasvip edilmez, insan doğasından uzak, birlikte yaşama aykırı bir gelecek hazırlamakta. Uyanmanın, ayağa kalkmanın zamanıdır. Sokaklarda suçlu değil geleceğin tohumları yeşersin.

Fareli Köyün Çocukları…

wertikaas | 05 October 2009 16:10

Çocuk ve Asker

Birbirine ne kadar zıt iki kelime değil mi? Aslında, değil! Sayıları tam olarak bilinmese de günümüzde 41 ülkede 300.000’den fazla çocuğun silah altında tutulduğu tahmin ediliyor. Bu çocukların büyük bir kısmı savaşlarda ya da çatışmalarda aktif olarak kullanılıyorlar. Yaşları genellikle 14 ile 18 arasında değişiyor fakat bazı Afrika ülkelerinde bu yaş sınırı 9’a kadar inebiliyor. Latin Amerika’dan Güney Asya’ya kadar çok geniş bir coğrafyada yer alan ve 3. Dünya Ülkeleri olarak tabir edilen; ekonomik açıdan güçsüz ve siyasal bir istikrara kavuşamamış ülkelerin ordularında görev alıyorlar. İsrail tanklarının çelik paletleri altında ezilen topraklarını, ellerine geçirdikleri taş parçalarıyla savunurken, kutsal kitaplarda geçen Davud ile Calut hikayesini binlerce yıl sonra tersine çeviren Filistinli çocuk askerlerin mücadelesi; Yaser Arafat’ın “Onlar benim küçük generallerim!” sözündeki gibi romantize edilse de aynı şeyleri; sonu gelmeyen iç savaşlardan ve kabileler arası şiddet eylemlerinden yorgun düşen fakir Orta Afrika ülkelerinde, zorla evlerinden kaçırılarak önce uyuşturucuya ve işkenceye sonra da insan öldürmeye alıştırılan ya da –eski adıyla Burma– Myanmar’da olduğu üzere mayın tespiti, sabotaj, casusluk faaliyetlerinde kullanılan diğer çocukların trajik hikayeleri için söyleyebilmek pek mümkün görünmüyor. Bu insanlık dışı uygulamalardan kız çocukları da nasibini alıyor. Zorla silah altına alınan kız çocuklarının karşılaştığı tecavüz, cinsel kölelik ve istismar vakaları hiç de az değil. Örneğin, Sri Lanka’da, şüphe çekmeyecekleri gerekçesiyle intihar bombacısı olarak kullanılıyorlar.

bugünüm böyle geçti

nazokiraze | 26 September 2009 10:32

Dün gece gelen eşimin kuzeni ve eşini ağırlama, komedi dizisine dönmüş Kurtlar Vadisi’ni izleyiş,çay, kahve, buzluçay ve kurabiye şeklinde akşam atıştırmaları yapış ve yatış.(Trt tek kanal günlerini hatırladım İstiklal Marşı ve kapanış)

Akşam sohbeti esnasında o gece bizde kalacak olan misafirlerimizin 2 yaşındaki oğullarının günde 9-10 kere kaka yapmasından dolayı ablamın çalıştıgı hasteneye ertesi sabah götürme planı.(o planda bizde varız, onların sonrasında gidecegi yer bizim eski oturdugumuz yer ve devletin dağıttıgı ders kitapları nakil gelen okullardan verildigi için bizimde onlarla gitmemiz uygun olur diye duyulan rahatlık )

iğrenç esprisiz çocukluk olmaz.

taha3045 | 14 September 2009 11:41

Ortaokula başladıgım zaman tek amacım derslerimi aksatmadan çıkabildigim kadar kızla çıkıp öpebildigim kadar kız öpmekti, bunun sebebini bilmiyorum ama amacım oydu ,çünkü büyümüştüm, sesim kalınlaşmaya başlamıştı ve kızlar artık ince çorap giyiyordu.

Ama öyle olmadı tabi, ben Kazanova olamadım okulda hatta çok fazla kızla çıktıgım bile söylenemez, okul anılarıma göz atınca aklıma kızlardan sonra gelen en önemli şey bir iğrenç espriler iki duvar yazılarıydı.

Duvar yazıları bizi çok etkilerdi, özendigimiz ablalarımız, abilerimiz gibi oldugumuzu düşünürdük, duvarlara yazmasak ta defterlere yazardık, sıralara, banklara yazardık.

Sihirli Ada

mediamonster | 09 September 2009 09:54

Türkiye İş Bankası’nın çocuklara yönelik olarak hazırladığı web sitesi Sihirli Ada’da İngilizce öğrenmek, hobiler hakkında bilgi edinmek, kitap okumak,oyun oynamak, masal dinlemek mümkün. Anne ve babalara yönelik bilgilendirici linklerin de bulunduğu sitede farklı yaş gruplarına yönelik aktiviteler yer alıyor. Eğlenerek öğretmeyi amaçlayan siteye üye olmanız yeterli.Web sitesi Young New Media tarafından tasarlanmış.

komşu teyzeler

nazokiraze | 06 September 2009 15:14

Eski kadınların çok iyi aşçı oldugunu düşünürüm ,hani ara sokaklarda kapı önünde fasülye ayıklayan teyzeler varya onlardan bahsediyorum kesin onlar çok hamarattır, ellerinden ne olsa yenir ben öyle düşünüyorum.

Bir akrabamız Antep’e gitti eşinin babaannesini anlata anlata bitiremiyormuş, kadın seksen yaşında ama evini görsen bilmemkaç metrakare, salonda nerden baksan dört sehpa ve her sehbanın üzeri çeşitli objeler, hani eskiden çok moda olan irili ufaklı biblolar varya onlardan bahsediyor, büfelerdeki kristallerden bahsetmiyorum bile. Kızmış babaanneye, kaç yaşına geldin canına yazık bir toz almaya kalksan bu kadar bibloyu kaldır, örtülerini silkele sil,yerleştir kendine neden bu kadar yazık ediyorsun demiş ama kadının vazgeçmeye asla niyeti yok, onlar hayatının parçası üstelik evi çok ta temizmiş.

Bakire 2

dimoedes | 02 September 2009 16:06

Dün ‘Bakire’ diye bir yazı yazmıştım iyi ve kötü tepkiler aldı bu da çok normaldir. Herkes aynı düşünmek zorunda değildir. Olayı biraz daha farklı ve çarpıcı boyutlara taşıyacağım ve olayları bir kaç madde ile kısa ve öz olarak anlatacağım.

  1. Evimin yakınlarında bir ilköğretim okulu var. Bu okulun hemen yanında bir üst geçit mevcuttur. 2009 yılının şubat yada mart ayı içerisindeydi bu üst geçitte yaşları 12 ve 9 olan iki erkek öğrenci cinsel ilişkiye girerlerken yakalandı.
  2. Arkadaş ortamında tanıştığım bir bayan eşinden yeni ayrılmış. Onunla koyu bir sohbete daldık hayata dair ve daha sonra kendini anlatmaya başladı. İki çocuğu var ikiside evliyken dünyaya geliyor fakat ikincisi komşusu olan polisten. Birde yakın bir arkadaşı var bayan anlattığı sırada hala evliymiş ve eşi haricinde 7 tane birlikte olduğu erkek varmış onlarla buluşmaya giderken yanına iki yaşındaki çocuğunuda alıyormuş.
  3. Üniversitede tanıştığım bir bayan arkadaşım vardı. Tanıştığımız sıralarda sevgilisi vardı bir sene sonra sevgilisiyle nişanlandı. Nişanlandıktan belirli bir süre sonra hayatına birisi girdi nişanlısından ayrılmadan onunla birlikte olmaya başladı taa ki sevgilisinden çocuk aldırınca nişanlısından ayrıldı. Şuanda başka birisiyle evlidir.Üç farklı örnek. Kaynak isteyen olursa bu şahıslarla ve olaya tanık olannış insanlarla tanıştırabilirim. Unutmadan yazım yayınlanırsa ilk tutan yine ben olayim yanlış anlaşılmaya maruz kalmasın…

islami masa oyunları

nazokiraze | 01 September 2009 23:18

Uzun yıllardan beri çocukların, büyüklerin oynadığı en bilinen oyunlardan olan monopoly, kızma birader ,şans yolu gibi oyunlara ülkemizden de benzerler çıktı.

hakan sarıhan isimli girişimci tarafından icat edilen oyun Monopoly nin biz benzeri(tek fark monopoly de dünyada mekan yerine takva yarışın’da ahirette iman). Zar yerine topaç kullanılan oyunda apartman dikmek, vapur iskelesi satın almak, şans kartı çekmek,kodese girmek gibi eylemler yerine anne babaya yardım ettiniz, elhamdülillah dediniz gibi ibareler var.

Hem bebek arabası, hem scooter

axanc | 28 August 2009 17:14

Lotta Tu‘nun fikri asıl olarak bebekle beraber gezmekten geliyor. Konsept araç elektrikli motoru sayesinde kısa mesafelerde ulaşıma olanak veriyor. Ulaşmak istediğiniz yere vardıktan sonra, küçük bir hareketle tekrar bebek arabasına dönebiliyor.

kıl anne babalar

kahramancayirli | 28 August 2009 16:43

kisi.deu.edu.tr/onurgulbay adresinden alınmıştır.
kisi.deu.edu.tr/onurgulbay adresinden alınmıştır.

Dün akşam alışveriş merkezinde gördüğüm o acayip kadın düşündürttü bana tüm bunları. Küçük kızını öyle tersledi öyle tersledi ki üst üste. Bundan sonra anne baba olacaklar için ehliyet gibi bir şey çıksın istedim, onu alamayanın çocuğu olmasın istedim, ruhsal sorunları, çıkmazları olan insanların ebeveyn olmaları yasaklansın istedim.

cesmeresimleri.com adresinden alınmıştır.
cesmeresimleri.com adresinden alınmıştır.

Bilmiyorum, saçma gelecektir belki de size. Ama bana epey mantıklı geliyor. Öyle kötü anne babalar görüyorum ki etrafımda, çocuklarında ne özgüven bırakıyorlar, ne sevgi. Kötü bir davranışları olduğunda azarlamalarından söz etmiyorum, durduk yere, hiçbir şey olmadan, belki işyerlerinde başka birilerine hınçları var, kavga ettiler vs. Çocuğun senin stres topun değil ki. Abuk subuk uyarılar, toplum içinde yerin dibine sokmalar,…