bildirgec.org

çocuk hakkında tüm yazılar

kumbarayı kırdık

nazokiraze | 16 April 2009 14:40

Son iki aydır kumbarada para biriktiriyorum, kızıma aşılayamadığım şeyi ben kendim uyguluyorum, üstelik kumbaram kapıdan girer girmez hemen girişte konsolun üzerinde, böylece çok yakın arkadaşlarım bile gelince ulan giriş paramızı atalım diye mutlaka bozuk para atarlar kumbaraya:) Kumbaradaki para kızımın aylık okul kurs parasını falan ödüyor.

Ama aklımda hep eski kumbaralarım var, şimdikiler cicili bicili, üstelik kilitli ne anladım ben bozuk lazım olunca kilitle kolayca açabilecegim kumbaradan. Dolana kadar açılmayan ancak dolunca yere patlatıp kırılarak açılan eski konserve kutusu vari çirkin kumbaralarımı özledim. Hani içinden para araklamak için cımbız kullandığımız demir kumbaralardan hatta bankalara ait olan kumbaralardan ,kumbara gibi kumbaralardan .Birde domuzlusu vardı onların.

Korkunç Oyuncaklar 2 : Zombi Bebekler

beyrek | 16 April 2009 12:20

zombi bebekler
zombi bebekler

geçen sene bu zamanlarda korkunç oyuncaklar başlıklı bir paylaşımım olmuştu. çocukların psikolojisini bozacak türden oyuncaklardı. Bu paylaşımdaki resimler yine o korkunç oyuncaklardan, hatta bu seferkiler daha da korkunç diyebiliriz çünkü onlar birer zombi (bazı inançlara göre yaşayan ölüler).

zombi
zombi
zombi
zombi

zombi
zombi

seksi tasarımlı olanlar,

sapıkla sapık olmak

taha3045 | 13 April 2009 12:50

Sapık(cinsel amaçları normalinden farklı yada bastırılmış dürtülerini değişik yollarla tatmin eden kişilik)

Hayvanlara cinsel istek duymak sapıklıktır, ölülere,hastalara yada yaşlılara,çocuklara cinsi istek duymak,onları uygulamaya çalışmak sapıklıktır.İnsanı cinsel anlamda rahatsız edebilecek şeyler yapanlar da sapık olarak adlandırılır. Cinsel sapıklık

BEKLEYİŞLE HAYAT AŞK YAŞARSA N’OLUR

il mare | 28 March 2009 10:24

“Ne acayip hayat?

Hayat=Bekleyiş

Yaşarken bekliyoruz.Beklerken yaşıyoruz.
Ve onların çocuğu oluyor ki= ZAMAN

Beklemek girerse ilişkiye yaşamla eğer…
Zaman doğar…Kızı erkeği yok.Bu ayrımsızlık onu daha da güçlü kılar,her iki cinsin tüm özelliklerini almıştır.Herşeye sahiptir.
Bir erkek kadar güçlü ve zalim,bir kadın kadar merhametli ve narin.

Herşeyi vardır zamanın…

Sonra onun da çocukları olur,istediği herşeyle ilişkiye girer ama o. Yine minik zamancıklar gelir dünyaya. Minik minik saliseler,saniyeler,dakikalar,saatler…

Misafirim gece…

| 25 March 2009 16:18

 blufiles.storage.live.com
blufiles.storage.live.com

Gece geçmek bilmedi. Bazen böyle oluyor. İnsan hayatında bazı geceler çok uzun yaşanıyor. İşte onlardan biri, ben de durakladı bu gece. Çok yorgundum, erken uyumuştum; aniden açıldı gözlerim. Hayır, bir ses duymadım, biri de uyandırmadı. Açılan gözlerim, birden karanlığa bakakaldı. Kalktım, bir bardak su içtim ve saate baktığımda, saat ikiye beş vardı. Tekrar başımı yastığa gömdüm, yok bu gece uyku gezmeye çıkmış.
Peki, öyle olsun gece; sen ve ben beraber sabahlarız, o vakit. Daha önce açtığım gece lambamın altındaki kitaba uzandı ellerim. Jeff Abott’ın “Mahzen” adlı kitabı; oldukça heyecanlı bir kitap, zaten son sayfalardaydım, okudum ve hemencecik bitti. Tavsiye ederim, gece size misafir geldiğinde. Kitabı başucuma bıraktım. Tekrar denedim yastıkla bütünleşmeyi, nafile.
Yine ayaklandım, gecenin kararttığı evimin salonuna doğru. Köşe lambasını açtım ve kırmızı koltuğuma bıraktım kendimi, yavaşça. Yavaşça tekrar kalktım yerimden, televizyonu açmamla kapamam bir oldu. Kapama düğmesinin altındaki dolaptan albümlere elim gitti. Tüm albümleri kucaklayarak çıkarttım. Kırmızı koltuğa yayıldı, hepsini koyarken. En önce bebeklik ve çocukluk dönemi albümlerimi açtım, birer birer. Bir tanesinde ağlayan ben, diğerinde kahkahalar atan ben, derken aniden aklıma geldi; eski evimizin avlusunda koşuşturduğum ben.
Evet, hatırladım; çünkü beni kızdıran abimin peşinden deli gibi koşuyordum. Yormuştu beni ve çok ağlatmıştı o an, susturamamışlardı gün boyu. Sonra ilkokul dönemindeki fotoğraflar çıktı karşıma. Çok güldüm, 23 Nisan şenliklerinde pembe elbiseli kızı görünce; suratı buruşmuş, dizlerini birbirine dayamış V şeklinde ve bir eliyle elbisesini sımsıkı yukarı doğru tutmuş, belli ki acil tuvalet ihtiyacı gelmiş. Tekrar güldüm, çünkü fotoğrafta yanımda duran kardeşim fotoğraftaki bana gülüyordu, kahkahalarla. Şimdi de bana gülüyor mu bir yerlerden? Gülümseyen dudaklarıma akan gözyaşlarımı, ellerim kuruladı. Saat dört olmuş, daha bakılacak yığınla geçmiş hatıra defteri varken, gerisine bakamadım; benle başka gecelerde sabahlasınlar diye. Yastıkla tekrar bütünleşmeliydim, yeni bir hayat ışımadan ruhumu dinlendirmeliydim. Gecenin misafirliğine an itibari ile son verdim…

Bebeklerin En’leri

mehmetbastug94 | 24 March 2009 23:53

En artist
En artist
En agresif
En agresif

Kadınlarımız erkeklerimizden çok Daha aydın olmayamecburdurlar, eğer, gerçekten milletin anası olmak istiyorlarsa.

M.K.Atatürk

Eğlenceye Yapış!

simetra | 23 March 2009 10:29

3M’e bağlı Scotch, çocuklar, aileler ve öğretmenlere yönelik kapsamlı bir site yapmış. Oyunlarla ve evde yapılabilecek projelerle oldukça dolu dolu olan siteye, eğlenceye yapış adı verilmiş.

ayakkabı delisi

admin | 01 March 2009 10:41

Ayakkabı delisi diye tabir edilen insanlardanım, ayakkabı görünce çıldıran, ayakkabı ağaçlarının oldugu bir dünya hayal eden, 4 sene öncesine kadar bir odayı kaplayacak kadar ayakkabı edinmeyi başarmış biriyim ben. Sanırım bu bir hastalık, renk renk ,model model ayakkabılara bakmaktan bile keyif alıyorum.Aslında çevremdekilerde görmemiş olsamda pek çok ünlünün ayakkabı delisi olduğunu biliyorum.En son Demet Akbağ’ın ayakkabı tutkunu oldugunu okumuştum.

Küçükken her zaman ayakkabılarımız yenilensin isterdik, hele ortaokulda spor ayakkabımızın markası prestijimizin simgesiydi sanki, yarı aç yarı tok gezen kişiler bile muhakkak iyi marka spor ayakkabı aldırmak için yırtınırlardı. Şimdi anne olunca ayakkabı meselesinin ne kadar can sıkıcı oldugunu anladım. Oğlum 3 yaşında olduğu için sürekli ayakları büyüyor, aldıgımız ayakkabı hiç eskidemen yenisini almak zorunda kalıyoruz işte bu noktada ailelere kolaylık olsun diye bir ayakkabı tasarlanmış.10 bin çocuk üzerinde 2 yıl süren araştırmalar sonucunda başarıya ulaşan tasarım,mart ayında tanıtılacak.Ayakkabı Postdam Üniversitesi’nde geliştirildi.Prof. Steffen Müller ayakkabı fiyatının da sevindirici olacagını açıkladı.