bildirgec.org

can hakkında tüm yazılar

Çocuk – 1/2

pilli pati | 10 June 2009 09:04

Acilen eve gelmem istenmişti. Arabayı sürerken hayatımda ilk kez ellerimin terlediğini, baktığım yere odaklanamadığımı fark ettim… Olay haddinden fazla büyüktü, telefonda bir şey söylemedikleri için çok şey anlıyordum, fakat o soruyu sormaya çekiniyordum. Sonra sordum. Öldüğünü öğrendiğimde ellerim soğudu. Nefesim daraldı. “Nasıl olur?” sorusuna ise yanıt veren olmadı. Belki de o soruyu hiç sesli sormadım!

100 Altın-100 Değnek

aggali | 22 March 2009 09:35

Bir arkadaşımızın tamlama ile ilgili yazısı geç de olsa (bende hep öyle oluyor, herhalde geçakıllı olduğumdan) aklıma bir eski misali getirdi.

Efendim geçmiş zamanın birinde; epeydir barış içinde yaşayan bir ülkenin hükümdarı sıkıntıdan neredeyse patlamak üzere imiş. Ne yapsa nafile, sıkıntısı azalacağına artmaktaymış habire.

Vezirlerinden birinin önerisi üzerine, ülkede ne kadar yetenekli varsa saraya toplamasını buyurmuş. Gelenler arasından en iyi yeteneği seçmek ve biraz da cansıkıntısını atmakmış amacı.

armudun iyisini…

teacher07 | 30 December 2008 16:53

http://www.simalruzgari.com/cesitli-yazilar-f74/armudun-iyisini-ayilar-yer-dogan-cuceloglu-t116.html

Kendine Dön, Kendini Dinle…

keremx | 24 November 2008 16:39

KENDİNİ ÖDÜLLENDİR CAN!

Ben gün içersinde sürekli başkaları ile konuşan, başkalarını dinleyen biri olarak kendimle konuşmaya ve kendimi dinlemeye çok ihtiyaç duyarım. En azından aynaya baktığımda kendime tebessüm ederim. Nasıl gidiyor,diye sorarım. Can deyişim bundandır…

İşte kendimle paylaştıklarım:

1-Dünün başarısızlık ve yanlışlarını unut Can! Olan olmuştur ve dün geçmiştir. Payına düşeni al, dersini çıkar ve her şeye yeniden başla olur mu?
Bugünü yaşa ve bugün için heyecanlı ol.

Tanrı’nın Mucizesi

pilli pati | 12 August 2008 13:10


Üzerine uzandığım tek kişilik yatağın yanında, bir beşikte usulca sallanıyordu. Beşiğin çıkarttığı gıcırtı beni rahatsız etmiyordu bile… Sadece Tanrı’nın mucizesine kilitlenmiş, öylece ona bakıyordum. Hastahane duvarlarının, ne renk olurlarsa olsunlar, soğuk olduklarını düşünmüşümdür hep. Ama, şükür, onun beşikteki o sıcaklığını bulunduğum noktadan hissedebiliyordum ki; bu da ortamı bir nebze ısıtmaya yetiyor, o soğuk hastahane odasındaki gerginliğimi azaltıyordu. Gelen geçen hemşireler beni ona bakarken gördüklerinde gülümsüyorlar, ben de aynı şekilde sessizce gülümsüyordum. Bir ağrım sızım ya da rahatsızlığım olup olmadığını bu şekilde hemen anlıyorlardı ve aramızdaki sözsüz anlaşmanın havada hissedilen bir anlamı muhakkak vardı. Bu mucize ile hayata bağlıydım işte. Başka da hiçbirşeyin o sırada pek bir önemi yoktu…

O gün beni apar topar hastahaneye gitmem için çağırdıklarında elim ayağıma dolaşmış, arabamı bir arkadaşıma emanet etmiştim. Adımlarımı mümkün olabildiğince hızlandırarak caddeye çıkmış, bir taksi çevirmiş ve şoföre gideceğim hastahanenin adını söylemiştim. Yolda camdan dışarıyı seyrederken, bu dünya üzerinde insan eliyle yapılan ne de çok şey olduğunu düşünmeye dalmıştım. Kilometreler birbiri ardına tükenirken, Tanrı’nın o mucizesi olmasa, birbirimize aslında nasıl da muhtaç olduğumuzu unutacak günler yaşadığımız aklıma düştüğünde de insanlığım adına biraz ürpermiş ve utanmıştım.

lively google’ın canını sıktı

pasacocugu | 21 July 2008 16:16

yakın zamanda hizmete soktuğu lively adlı sanal dünyada kendileri için oda oluşturan kullanıcıların bu odaları seks odasına çevirmiş olması nedeniyle google epey sinirli!

lively‘de kullanıcılar odalar oluşturup bu odalara poster ve objeler konubiliyor. fakat bazı kullanıcılar bu hizmeti kötüye kullanabiliyor. kötüye kullanma öyle bir noktaya gelmişki bazı odalar cinsel obje ve pornografik içerikli posterlerle dolmuş, seksle ilgili sohbetlerin yapıldığı chat odlarına dönmüş durumda.

Canım Efendim

pilli pati | 07 July 2008 11:32


Benim görevim yüzünüzdeki hüzün kırıklarını toplamak; size zulmedenin ardından akıttığınız o gözyaşlarına pansuman olmakMutluluğum, uykularınızdaki derin huzuru izlerken yüzüme çarpan soluğunuzu hissettiğime şükredip çocuk gibi sevinmek

Doğal olarak gelişen bütün anormalliklere, hayatın ceplerime biriktirdiği taşlar gibi yavaşça alışmak… Benim yanılgım, Kuantum yasaları gereği aslında size hiç dokunmadan, dokunabildiğimi sanmak! Aldanmış eriklere gelecek yıl aynı hatayı yapmamalarını öğütleyip, her bir sonraki yıl onlarla beraber aynı kaderi paylaşmak… Yapmaktan bir türlü vazgeçemediğim, gözbebeğinizin bir refleksi ile bakışlarınıza biriken ipuçlarını okumak… Sizinle bütün acıları denemek ve işin adı güvensizlik olduğunda, ruhumun sizinkinden hiçbir farkı olmadığını size birgün anlatabilmeyi hayal etmek… Üşenmeden, bütün düşen elmalarınızı toplamak birer birer… Hepsi çürük değil elbet

KRİSTAL KAPI ZİLİ

delihayat | 19 March 2008 16:15

Bu zamazingo, yaygın olarak kullanılan elektromanyetik kapı zillerinin kırılgan versiyonu diyebiliriz. Çan kısmı iki adet kristal şarap kadehinden ibaret.