bildirgec.org

büyük hakkında tüm yazılar

Bedava 50 Photoshop Actions

ANDER | 29 January 2011 10:32

Action’lar şüphesiz photoshop kullanıcıları için çok büyük bir nimet.Belkide yapımı saatlerce sürecek işlemi tek tıklama ile yapmanızı sağlayan bu elementler çok büyük zaman tasarrufu sağlıyor.
Aşağıdaki birbirinden güzel tam 50 adet actionsu ücretsiz kullanabilirsiniz.

peace action
peace action

EN BÜYÜK FACEBOOK SAHTEKARLIKLARI.

eyupcan199 | 06 December 2010 17:34

Gün geçmiyor ki insanoğlu internet aleminde yeni oluşumları kullanarak sahtekarlık yöntemleri geliştirmesin.

Yüz milyonlarca üyesi bulunan ve bir o kadar da takipçisi olan FACEBOOK internet dolandırıcıları için adeta bir cennet. Elde edecekleri kişisel bilgilerle neler yapabileceklerini kestirmek ise neredeyse imkansız. İşte sizlerin bu mağduriyete düşmemeniz için derlediğim birkaç FACEBOOK sahteciliği:

1-SAKIN PARA YOLLAMAYINBir tanıdığınız size zor durumda olduğu ve acil paraya ihtiyaç duyduğu yönünde bir mesaj atarsa kesinlikle inanmayın. Öncelikle yapmanız gereken mesajı atanı telefonla arayarak durumu doğrulatmak olsun. Unutmayın ki dolandırıcılar bu yöntemle binlerce liranızı çalabilir.

2-OLAĞANÜSTÜ GRUPLAR

DÜNYANIN EN BÜYÜK FOTOĞRAFI YAYINLANDI!!!

eyupcan199 | 24 November 2010 19:24

Bizler daha megapiksellerle uğraşırken 80 gigapiksellik dünyanın en büyük fotoğrafı yayınlandı.Fotoğrafçı Jeffrey Martin tarafından Londra’daki Centre Point binasından çekilerek birleştirilen 7.886 fotoğraftan oluşan bu devasa eser 400mm lensli dijital bir SLR kamera ve 6 çekirdekli , 192 gb ram’e sahip bir bilgisayarın yardımıyla gerçekleştirildi.bu devasa fotoğrafa ulaşmak için:http://www.360cities.net/london-photo-en.html

ANADAN,BABADAN,YARDAN AYRI

pillihafif | 09 September 2010 12:09

Yarın bayram. Sadece yatacağız ve kalkacağız. Bitti işte bu kadar. Arefe günü öğlen saatlerinde başlardık banyo yapmaya. İlk önce en küçük kardeş yıkanırdı. Saçlar büyük bir özenle taranır,kremler sürünürdü ellere pamuk gibi olsunlar diye. Banyo faslı bittikten sonra annem yaprak sarması yapmaya koyulur,bizde etrafında çember oluştururduk. Akşam olunca babam ellerinde poşetlerle gelir,ellerine koşardık hem yardım hem içinde ne olduğunu öğrenme maksatlı,merak ağır basardı…
Akşam yemeği bittikten sonra saatler hiç geçmezdi. Offf hemen bayram gelseydi…Annem tatlı şerbetiyle uğraşırken,erkenden yatağa girerdik,erkenden sabah olsun diye. Öncesinde bayramlıklar başucuna konurdu ama ütüsü bozulmayacak şekilde,yanıbaşında gıcır gıcır ayakkabılar…
Bayram sabahı günün ilk ışığıyla uyanırdık bizde. İlkin annem uyanırdı,babamı bayram namazı için uyandırırdı. Babam gelince kahvaltı çoktan hazırdı,bizde öyle… El öpmeler ve tabiki bayramın en cezbedici yanı harçlıklar. Sonra dökülürdük köy yollarına uzun kuyruklar şeklinde. Köyde bayram bambaşkaydı. Son güne kadar gezer eğlenirdi çocuklar. Ev gezmeleri büyüklerle birlikte,tatlılar,muhabbetler ve pekiştirilen dostluklar….Zaman acı geçti. O köyler çoktan boşaltıldı. Bizler büyüdük. Köy muhtarımız yok ki artık şekeri ilk o dağıtsın. Bakkal Rüstem efendi ağır bir hastalıktan yıllar önce hayatını kaybetti. Büyük şehirlerde bayramı karşılar olduk. Anadan,babadan,yardan ayrı…

GİTMEK

il mare | 02 August 2010 21:14

Büyük sandıklarını küçülterek,kendini büyütmektir gitmek
Büyük sandıklarını küçülterek,kendini büyütmektir gitmek

melodi

Maziden kalma hazımsızlıkların, fesatlıkların, erdemsizliğe dair ne varsa rengi soluk bayatlamış hissiyatların kulaklarımın zarlarına çarptığı bir öğle vaktindeyim.Alnım, durduğum yerde salgıladığım ter damlacıklarını, kapılarını aralayıp tüm vücuduma buyur ediyor, bunalıyorum,sıkılıyorum,yazmak istiyorum,olmuyor.
Ben yazınca ılık rüzgarlar eserdi ensemden taraf;
Arka arkaya dizilmiş söğüt ağaçları şarkılar söylerdi kulaklarıma;
Nadasa bırakılmış topraklar yalnızlıklarından dert yanarlardı toprağa hasret ruhuma,
Ben dinlerdim oturup onları üstüme saldıkları kokularını içime içime çekerek,
Kokladıkça severdim yalnızlıkları,dert yanmaları dinlemeyi,
Çıplak ayakla bir yaylanın kutsal bir noktasına ayak basarak sanki, kendi bayrağımı dikerdim tepede bir yere,
Avaz avaz bağırırdım özgürlük diye kollarımı iki yana açıp etrafımda dönerek.
Yazınca ben,uçar giderdim işte, her harf kurtuluşum olurdu, tutunup üstlerine ayaklarımı sallandırırdım,şöyle bir bakardım aşağıya, minyatür bir ben görürdüm orada,gülerdim sonra,büyümeye doğru kapardım gözlerimi,dinlemeye koyulurdum söğütlerin şarkılarını, toprakların yalnızlıklarını,toprakların kokularını…

10 eylül 2006

massay | 03 April 2010 10:49

memenden aşk.
ağzından bal.
gözlerinden yaş damlıyor.

avuçlarının pembe yumuşaklığı.
çözülmüş peliğin.
Tanrı’nın dünyayı henüz terk etmediğine.
inanıyorsun.

kal diyorsun.
gitme…
bende geleyim…

Kadınım.
küçüksün daha.
küçücük.
lüzumsuzca uzayıp giden bu hayatın
başındasın
sonuna kal diyecek kadar.

gitmiyorum bir yere…
kalmıyorum bir yerde…
yeri değil erkekliğin.
ruhum cilveye kanmıyor sevgilim.

affetmeyeceksin beni.
memenden süt.
ağzından öğüt.
gözlerinden öfke damlayana dek.
büyüyene dek.
küçül küçülebildiğin kadar.

Dünden Bugüne Leptop Tarihi..

Tech24 | 17 April 2009 11:18

aynı veya farklı şeyler arasında bağlantı kurmak eğlencelidir.darwin evrim teorisine kaşlarınızı çatabilirsiniz fakat bu teori günümüzde birçokşeyle uyuşmaktadır.

darwin teorisine göre gelişim büyükten küçüğe doğru olurdu fakat leptoplar devasa boyutlardan , ele avuca sığacak konuma geldi..

portatif olma leptoplar için herşeyden önce geliyor.sonra boyut ön plana çıkıyor.burada leptopların gelişim sürecine bakabilirsiniz..

1970-1981:Portatiflik için ilk fikirler
alan kay tarafından yapılmıştır.

Büyük Hayvan Savaşları

Max27 | 02 March 2009 12:14

İnsanlar yaşadağı zamana kadar hep savaşmışlardır. Hükmetme isteği ve kendilerini savunmak gibi bir çok nedenden dolayı ordular kurup savaşmaya devam etmişlerdir. Ama bunu yapan sadece insanlar değilmiş hayvanlarda birbirleriyle savaşmışlar ve hatta bu savaşları da birlikte toplanıp yapmışlardır. Hani belgesellerde görürüz. Sürüye saldıran bir aslan olur ve sürü aslandan kaçmaya çalışır o an çoğu kişinin aklına “Altı üstü tek bir aslan kos koca sürü birlikte niye sadır mıyor?” gibi bir düşünce gelir. Benim de aklıma hep böyle düşünceler gelmiştir.

her iş bitti leğen örtüsü kaldı.

nazokiraze | 10 January 2009 21:21

Büyüklerimiz her iş bitti leğen örtüsü kaldı demişler ve ben o sözü çok severim hayatımızda pek fazla gereksiz şey yok mu? El emeği göz nuru diye yıllarca emek verilen sonra kullanılmayan,begenilmeyen, sandıklarda,dolaplarda çürümeye bırakılan pek çok şey yok mu? Atsan atılmaz satsan satılmaz kıyılıpta kullanılmamış bir işe yaramayan veya yaradıgı dönem geçmiş bir sürü şey..

Kayınvalidemin sandıgı adlı yazımda bunlara benzer şeyleri yazmıştım, ancak iş sandıkla bitmiyor. Ben 4 yıl evvel oğluma hamileyken kayınvalidemin yanına taşındım kendisi yalnız diye şimdi o kızının yanına yerleşti ben eşimle yaşıyorum ancak ilk geldigimde büyüklerin zamanında çok yokluk gördüklerinden mi? yoksa cimriliklerinden mi bu kadar tıktıkıcı olduklarına uzun süre anlam veremedim. 2 yıl önce evdeki tüm eşyaları yenileriyle değiştirene kadar sürekli bir şeyleri atmakla geçirdim. Annemiz ruhsat verdi kızım bana bakma ben kıyamıyorum sen diledigini at hiçbiri işe yaramıyor dedigi halde elimi bir şeye atsam aa o ayakkabılar 30 senelik hiç giymedim kıyamıyorum saklıyorum veya bu pardesünün modası geçmiş ama yine de dursun diye yıllardır el bile sürmedigi şeyleri hem at diyip hem attırmıyordu. Sonra görümcem sen o yokken buldugunu at dedi. 2 yıl boyunca kıyıdan köşeden bulup attığım giyilmeyen kazakların, eski çarşafların, kaçık çorapların, çürümüş yünlerin haddi hesabı yok küçücük eve bu kadar şey nasıl sıgmış bilemiyorum oysa annemiz çok titiz kadındır kıyamadıgı sakladıgı şeylerde nizamlı şekilde dizilidir orda burda.