lost in translation
lost in translation

sofia coppola‘nın yazıp yönettiği lost in translation, fotoğrafçı olan kocasının işi dolayısıyla japonya’ya gelen ve kocasının yine işleri nedeniyle yapayalnız kalan kalan charlotte‘un, reklam filmi çekmek üzere hiç istemediği halde para için japonya’ya gelen eski popülerliğini sinema endüstrisinde kaybetmiş ama japonlar tarafından biraz karıştırılsa da oldukça sevilen bob‘la aynı otelde kalmaları nedeniyle karşılaşmalarını oldukça sade bir dille aktarıyor.

lost in translation
lost in translation

hikayenin geri kalan kısmında da bu sadeliği koruyan coppola, eşleriyle olan ilişkilerinden bir şekilde mutlu olamasa da birlikteliklerini sürdürmeye çalışan bu iki insanın, milyonlarca insanla dolu bir şehirdeki yalnızlıklarını soğuk ama bir şekilde renkli olarak çekmiş.