bildirgec.org

beyin hakkında tüm yazılar

Deja Vu Nasıl Oluşur?

denizkar | 26 March 2009 14:06

Deja Vu, Fransızca bir kelimedir ve anlamı “Zaten görülmüş olan” demektir. Deja Vu yaşayanlar bu deneyimi daha önceden yaşamadıkları bir olayı sanki daha önce yaşamış kadar yüksek oranda bir benzerlik hissi içinde deneyimlemek şeklinde tanımlamaktadır. Ayrıca bu deneyime “gariplik” “bir şeylerin ters gitmesi” gibi duygular da eşlik edebilir. Genellikle yaşanan şey muazzam derecede tanıdık gelen ama yine de yeni bir olay şeklinde olurken, bazı deneyimlerde yaşananlar geçmişte yaşanmış bir olaymış gibi de algılanabilir.

Fotoğraf: Sebastian Kaulitzki
Fotoğraf: Sebastian Kaulitzki

Araştırmalar insanların %70’inin bu deneyimi hayatlarında en azından bir kez yaşadığını göstermektedir. Yani bu yazıyı okuyanların çoğunluğu bu deneyimi şahsen yaşadı.

Deja Vu’nın kökeni çok eskilere dayansa da, konuyla ilgili bilimsel araştırmalar 20 yüzyılda başlamıştır. Her ne kadar bu olayın temeli tam olarak bilinmese de, bilimsel yaklaşım bu deneyimin doğa üstü bir olay olmadığını, hafıza ile ilgili yaşanan bir anomali sonucu deneyimlenen olayın daha önceden yaşanmış gibi algılanmasından ibaret olduğu yönündedir.

Dikkat “TAURIN” içerir!

behman | 11 January 2009 21:17

taurin‘in ne olduğunu bilmiyordum. daha da kötüsü zararlı bir madde olduğunu sanıyordum çünkü enerji içeceklerinin üzerinde hep “taurin içerir” yazdığından herhalde kötü birşey ki bu notu düşmüşler diyordum. umursamazdım içerdim elbette ama taurinin ne olduğunu bilmeden. en sonunda internette gezinirken aklıma geldi ve fena halde bozuldum çünkü “taurin” zannettiğimin tam tersine yararlı birşeymiş.

EVRİM

tentena | 06 January 2009 16:03

Evrim gerçektir, bunun kanıtlarının bulunması, üzerinde fantazi kabul etmeyecek bir durumdur artık. Ancak yukarıda da dendiği gibi biz her zaman herşeyden şüphe etmeye devam etmeliyiz. Evrim gerçektir ama “Evrim teorisi” adı üstünde bir teoridir. Ayrıca tamamen de tesadüfidir. Dünyanın oluşumundan yana geçirdiği aşamaları incelerseniz 3 defa felaketler sonucu dünya üzerinde yaşamın yok olma aşamasına geldiğini görürsünüz. Her defasında canlı türleri yeniden çeşitlenmişdir. Bizden önceki dinazorların yok oluşu ile ilgili en tutarlı teoriye göre; ölüme, dünyaya düşen bir meteor neden olmuştur.

Meteorun düştüğü yer çok önemli; Güney Amerika dünyanın kükürt açısından en zengin bölgesi. Durum böyle olunca atmosfere karışan dev kükürt tabakası dünya genelinde bir zehir tabakası ve karanlığa neden olmuştur. Meteor başka bir yere düşseydi, başka bir aksilik olmaması durumunda halen dünya üzerinde dinazorlar yaşıyor olacaktı. Dinazorların yok oluşuyla insan ırkı kendini geliştirme şansı bulmuş olabilir. Belki o meteor başka yere düşseydi insan ırkı kendini geliştirecek yaşam alanı bulamayabilirdi. Her yokoluş başka canlılara yaşam alanı açarak onların gelişmesine imkan vermiştir. Bütün bu olayların gelişimi ise tamamen tesadüfidir. İnsan gibi zekaya sahip bir canlının tesadüfler sonucu oluşamayacağını düşünmek büyük hatadır. Bugün doğayı incelediğiniz zaman canlıların pek çoğunun şaşırtıcı bir zekaya sahip olduğunu görürsünüz. Beynimizin de evrim geçirdiğini kabul etmek durumundayız. Bugün bilimadamları beynin herhangi bir alana yönelik kullanılması sonucu o alana özel bölgesini geliştirdiğini ve zamanla o bölgede hücre artışlarının, elektiriksel tepkilerinin kat kat arttığını ispatlamış bulunmaktalar. Bu bile beynin evrimi için ufak bir ipucu olabilir.

Bilim adamları “seks çipi” geliştirdi

dtb | 25 December 2008 14:46

Parkinson hastalığının tedavisi için yapılan çalışmalar sırasında insanlara ‘zevk hissi’ veren bir çip geliştirildi. Beyne doğrudan yerleştirilen bu çip, gözlerin hemen arakasında bulunan orbitofrontal kortekse ufak şoklar göndererek çalışıyor.

seks çipi
seks çipi

Nörocerreh ‘Tipu Aziz’ cihazın çalıştığına dair kanıtlar olduğunu fakat cihazın vücuda yerleştirilmesinin şu anda oldukça zor ve tehlikeli olduğunu söylüyor.

En İyi İlaçlardan Biri: Karanlık…

keremx | 22 December 2008 10:22

EN İYİ İLAÇLARDAN BİRİ: KARANLIK

Karanlıktan korkmayın. Karanlıkta yatın. Sevdikleriniz de karanlıkta yatsın. Bütün ışıkları kapatın. Özellikle de çocuklarınız uyurken ışığı kapatın. Gerçekten çok ciddiyim. Bu bilimsel bir gerçek. En sevdiklerim kanser ile imtihan olunurken öğrenmiştim bu gerçeği.

İşte çarpıcı bir araştırma sonucu: Görme Özürlülerin kansere yakalanma riski çok düşük. Bu araştırma sonucunu dikkate alan uzmanlar tavsiyede bulunuyor: Kanserden korunmak için karanlıkta uyuyun.

Johnny Mnemonic

emsvizyon | 20 December 2008 14:50

işte keanu reeves‘i matrix‘e taşıdığına inandığım film johnny mnemonic. 1994 yılında senaryosu yazılmaya başlanan matrix‘in çekimlerine 1997’de başlandı işte aynı akımın daha doğrusu matrix’i besleyen kaynağın bir parçası olan jonhhy mnemonic‘de bu yıllarda gösterime girdi, 1995 yapımı cyber-punk film’in yönetmeni Robert Longo, başrollerini de tabiki Keanu Reeves ve Dina Meyer paylaşıyor. konusu, şirketler için beynini bir bilgi taşıyıcısı gibi kiraya veren Johnny Mnemonic’in ( Keanu Reeves ) taşıdığı bir bilgi için kötü adamlar tarafından kovalanmasından ibaret aslında. bu kötü adamlar bilginin kaynağı ve bilginin gönderildiği şirketleri ortadan kaldırmışlardı, sıra taşınan bilginin ele geçirilmesiydi.. johnny, bilgiden kısa sürede kurtulmak zorundadır çünkü bilgi beyninde ne kadar uzun süre kalırsa o kadar hasara neden olmaktadır, ayrıca kötü adamlar da peşindedir… johnny, çocukluk anılarını sildirerek beyninde daha fazla boş alanlar yaratmıştır. içinde bunun da huzursuzluğunu taşırken, öyle ya da böyle bu bilgi dışarı çıkacaktır ve sonu kötüdür…

ekolojik ışıkla insan algısını anlamak

hoodly | 08 December 2008 09:27

londra üniversitesi‘nde sinir sistemi üzerine çalışan bilim adamları insan algılarının nasıl çalıştığı hakkındaki soru işaretlerini ortadan kaldırmak için Londra’daki bir caddeye tamamen güneş enerjisi ile çalışan ve yapımında geri dönüştürülmüş plastik ve reçine kullanılmış “the beacon” adında bir proje başlatmışlar.

İnternet Kullanımı Beyni Kitap Okumaktan Daha Fazla Geliştiriyor

ekuplu | 22 November 2008 14:47

UCLA (University of California, Los Angeles) nın yapmış olduğu bir araştırmaya göre özellikle orta yaş ve sonrası grubu için internet kullanımı beyini güçlendiriyor.

Bir çok deneğin sürf yaparken ve kitap okurkan alınan beyin taramaları resimdeki sonuçları verdi. İlk resim de kitap okurken, ikinci resimde de sürf yaparken çekilen beyin taramalarını görebiliyoruz.

Her iki resimde de ortak gördüğümüz kısımların beynin lisan kontrölü, okuma, hafıza ve görsel yeteneklerle ilgili bölgeler olduğunu söylüyor ilgili BBC haberi.

Fare ‘nin beynindeki Anilar silindi

Flashcentury | 26 October 2008 15:36

Sanirim Sil Baştan veya Kurtlar imparatorlugu filmlerini izlemissinizdir, her ne kadar bilmkurgu gibi gözüksede Georgia Tıp Fakültesinde yapilan calismalar sonucunda farenin beynindeki istenilen hatiralari silmeyi basardilar.

Joe Tsien yönetimindeki bu calisma ilerleyen sürecte agir travma yasamis insanlar üzerinde kullanilabilecegi düsünülüyor.

Haberin devami icin buraya tiklayiniz.

Kokusuz

lounatuqie | 16 October 2008 12:44

insanların beynine olaylar,kişiler (bu liste daha da uzatılabilir) görüntülerle,seslerle,kokularla ya da birçok farklı şekilde yerleşir…ama bence içlerinde en önemlisi koku.öyle bir yerleşir ki bilinç altınıza o kokuyu duyduğunuzda hep aynı duyguyu yaşarsınız ama bir türlü nedenini çözemezsiniz neden o duygular içinde olduğunuzun.
burnunuzun olmadığını düşünebiliyor musunuz?
tad alamamak,nefes alamamak gibi fizikel etkilerinin yanında beynimizdeki olayların, kişilerin arşivlendiği rafların arasındaki esintiden bile mahrum kalabiliriz.gerçekten çok korkunç…