bildirgec.org

ben hakkında tüm yazılar

çareBiz miyiz??

emotionnnnn | 29 March 2008 14:00

Her zaman bir çare vardır.Yeter ki cesaretin olsun ..
Geçen akşam ( hani son umut fidanımın da suyunun kesildiği o hazin gece..Hani istenmediğim konusunda son kez ve net bir dille uyarıldığım,aralık kaldığı sürece girmeye zorladığım ve sonunda yüzüme kapatılan kapıya bakakaldığım o gece …)

‘’Çok çaresiz hissediyorum kendimi’’ dedim.Yüksek sesle söylediğime eminim ama kime hatırlamıyorum,belki de kendi kendime .. Hiçbir çıkış yolum,yapacak hiçbir şeyim kalmamıştı artık…BİT – MİŞ – Tİ !!! ve BİT-MİŞ-TİM!!!

Sanki ilk kez aşık olmuş gibi ,sanki bilmiyormuş gibi bunun her seferinde yaşanılan bir acı olduğunu,geçeceğini ve bir gün hayretle hatırlanacağını..Ve her seferinde bu diğerinden farklıymış gibi hissettirdiğini..

KEKİME İLAÇ KATMIŞLAR.KEK-LEN-DİM..

emotionnnnn | 28 March 2008 12:40

Keklendim…

Evet, yanlış duymadınız ben, çevresinde uyanıklığı paranoyaklıkla harmanlamışlığıyla tanınan ben , kek – len – dim ….Hem de kelimenin her iki anlamıyla da keklendim..

Nasıl mı ? şöyle izah edeyim;
Ben şu yalnız kalma fobisi olanlardanım ve okul yıllarından kalma bi alışkanlıkla koloni halinde yaşarım. Yine bir hafta sonu bir arada olalım kararıyla bir küçük tabur insan buluştuk birimizin evinde.. Hiç yaptığımız şey olmamasına rağmen akşam çayları ocağa konuldu, kekler, börekler falan pişirildi.
Normalin dışında gelişen bu olaylar karşısında aklımdan ‘’hayret, neden çay acaba? Neden her zamanki gibi hepimiz birer bira açmıyoruz ya da kardeşimin en son seyahatinde getirdiği iki şişe tekiladan birini patlatmıyoruz ki’’ diye geçirmeme rağmen bunu bi heves olarak nitelendirdim ve aldım çayımı oturdum baş köşeye..İkinci bardağımla kekim de geldi.Herkesin ki sade olmasına rağmen benimki çukulata sosluydu.Sorduğumda arkadaşım böyle sevdiğimi bildiğinden benimkini ayırdığını söyledi.Hoşuma gitti.’’Beni bu kadar iyi tanıyan insanlarla takılmak ne güzel’’ dedim.
Kekin tadı biraz değişik geldiğinde ‘’mahlep’’ li olduğunu söylediler. Bu ‘mahlep’ denen şeyin neyin nesi olduğunu anlamadım ama mutfakla pek aram olmadığından buna da şaşırmadım.Üstüne üstük bu ‘’mahlep’’ in keki bozduğunu düşünsem de regl döneminde ihtiyaç duyduğum tatlı yı ihtiva ettiğinden ikinci dilimi de löpür löpür götürdüm..

SÜPER MİSİNİZ HARİKA MI ?

emotionnnnn | 28 March 2008 10:45

Geçen gün kendimi ,internetteki şu kadın sitelerinden birinde o saçma sapan testlerden birini çözerken buldum..Şu ‘onunla anlaşabiliyor musunuz’ ya da hani ‘olgun musunuz,çocuk ruhlu mu’ falan gibi ipe sapa gelmez testler var ya , onlardan birini…
Ve itiraf ediyorum!! ‘sevgiliniz sizi bir davete çağırdı ….ya da arkadaşınız aradı ve size yeni aldığı elbisenin aynısını……’falan diye devam eden abuk sabuk bu testi sonuna kadar da çözdüm.

Offff !!! Tamam bi itiraf daha ..
Ben bunu bazen yapıyorum…

Evet kabul ediyorum çok komik ama gerçek bu..Asla bir bilimsel tarafı olmadığına emin olduğum ve sonunda da genel nabza genel şerbet dağıtan cinsten sonuçlar verdiğini de bildiğim bu testlere gerçekten de bazen zaman ayırıyorum.. Neden mi ? Ben de bir kadınım ve benimkisi de sonuçta bir ‘’KADIN AKLI’ işte..

BEN DE TESETTÜRE GİRECEĞİM..

emotionnnnn | 27 March 2008 12:12

Düşündüm ve bi karar verdim.Ben de başımı örteceğim.Evet evet yanlış duymadınız ‘’başımı örteceğim..’’
Bacaklarımı gösteren mini eteklerimden,askılı t-şhirtlerimden ve hatta göğüslerimin yarısını açıkta bırakan dekoltelerimden vazgeçmeyeceğim ama BAŞIMI ÖRTECEĞİM!!
Neden mi. Çünkü anladım ki istedikleri bu. Düşündüm ve anladım ki dertleri saçımızın görünmemesi olamaz. Aslında örtmek istediklerinin kafalarımız; Kafalarımızın içindekilerle düşünebileceklerimiz, yazabileceklerimiz ve yapabileceklerimiz olduğuna karar verdim.
Gramaj olarak kadınlarınkinden ağır olduğunu iddia ettikleri beyinleriyle, onlardan hafif beyne sahip ben gibi birinin,çıkıp onlara ‘’o halde sığırlar sizden daha mı zeki ‘’ diyebilmesinden korkarak örtmemizi istiyorlar kafalarımızı ve içindekileri..

BAŞLIK

emotionnnnn | 27 March 2008 10:42

http://arsiv.pilli.com/yazi/ben-de-yazabilir-miyim-ki20.03.2008

Hani geçen gün fellik fellik yeteneğimi aradığım yazıda bahsettiğim başlık bu.Yani başka bi ifadeyle ‘’bu kez de fellik fellik aradığım başlık’.Dedim ya yazacağım kafaya koydum ama bi başlığım yok diye, hala da yok!!!

O günden beri ne konuda yazabileceğimi düşündüm durdum.onca düşünmeme rağmen aşk dışında bir başlık da bulamadım.Onu da ben istemedim. Neden mi? Çünkü aşk konusunda herkesin söyleyecek ve hatta zorlasa yazacak bişiileri vardır.. Hatta geçen musluk tamiri için gelen ve tv deki kaçan kocasının arkasından ağlayan kadına ‘’ağla ağla!! ağladıkça aşkını büyütürsün,burada ağlayacağına git de evinde aşkını tazele’’ diyen tesisatçımızın bile…

dünyanın bir ucundaki bir adamı sevmek

emotionnnnn | 26 March 2008 12:47

Dünyanın bir ucundaki bir adamı sewmek ….

Ne de kolay söyleniyor’ di mi?
‘Dünyanın bir ucundaki bir adamı sewmek’…
Ama eğer bir ucunda sen varsan,eğer sensen özleyen ,eğer kokusunu duyuyorsan onca mesafeye rağmen,tadını arıyorsan hala …
İşte o zaman hiç de kolay değildir ‘dünyanın bir ucundaki bir adamı sevmek’..

Duyularındır duygulardan önce aşkı aşk yapan..
Dokunmaktır,duymaktır, Koklamaktır içine çekerek,
Bakmaktır gözlerine doya doya….

ben de yazabilir miyim ki?

emotionnnnn | 26 March 2008 12:35

Sende yetenek var ama …..
Küçüklüğümden beri duyar dururum bu yarım kalmış cümleyi..
Aile eşrafından ,akrabalarıma ,arkadaşlarımdan ve hatta pek de rastlanılan bir şey olmamasına rağmen erkek arkadaşlarıma kadar herkesten.. E haliyle ağzınla kuş tutsan şapkası yok bunun diyen ‘erkek arkadaş’ illetleri bile böyle diyorsa o zaman kesin vardır bende bir şeyler diyerek yola çıktım ben de…
Bende bi yetenek var ama ……

Abdullah Gül ve Ben

menese | 21 March 2008 11:57

Şu rüya denen şey ne kadar da tuhaf değil mi?.
Yazıya böyle girişime karşılık: “Hah.. Ne güzel de bi tespitte bulunmuşsun.. Rüya hakkında kimsenin aklına gelmeyecek bir neticeye varmışsın..” mealinde alaycı sözlerinizi duyar gibiyim.
Alay etmekte alabildiğine özgürsünüz fakat son gördüğüm “tuhaf ötesi” rüyamı anlatırsam, böylesine malumu ilam eden bir klişeyle yazıma başlama ihtiyacı duyma tercihime belki hak verirsiniz.

Rüyalarımda (Bunlara rahatlıkla kâbus da denebilir ama hemen hepsi böyle olunca şahsen rüyasız kalmamak için ben bu gördüklerime rüya demeyi tercih edeceğim..) çoğunlukla acı çekerim, kolayca yapılacak bir şeyin illâki beni zorlayan versiyonunu denerim, zorluk yoksa yaratırım, yoluma türlü engeller çıkarırım, zorlanırım, nefessiz kalırım, resmen biterim..
İşte “rüyam” dediğim şeyler genelde bu minval üzre başlar ve biter.
Bu sabaha karşı gördüğümün de bunlardan farkı yoktu ama oldukça renkli sayılırdı hatta hoşuma gidecek sahneler dahi barındırıyordu.

Romantizm’ e romantik bir bakış

makaleci | 12 March 2008 02:31

Cinsiyete göre romantizm analizinde bulunulmuş bu araştırmada… Erkeğe, kadına göre bu farklar ne ifade eder insanlara bilemem ama, benim -cinsler fark etmeksizin- gördüğüm bir çok romantizm manzarası var, buyrun…

Romantizm bir hâl mi?

Bir duruş mu?

Cidden içinden mi gelir kişinin, yoksa kişi kendini o ölüp bittiği karşı tarafa kabullendirmek, beğendirmek için romantik biri gibi mi görünmeye kalkışır?