bildirgec.org

ben hakkında tüm yazılar

Saçmalama…

321ksd | 17 November 2008 10:03

yaramın deşilmesi üzerine… temennim. hiç ahkam almadan hafif kuyusuna gömülmesidir. “madem öyle niye yazdın” deyu ikilemimi çakmaya çalışan arkadaşlara tavsiyem; kendi yazınca anlar efem.

ne yaptıysam seni unutmak için.
önce bıyığımı kestim, sonra yavaş yavaş ona yüklediğim manayı. çok sevdiğim rakamlı yüzüğüm, aylardır 5-10 kuruşlarla beraber bozuk para tepsisinde ikamet ediyor.
ayrıldım seninle tanıştığım o şehirden, 6 yıllık emeğimi döktüğüm o mesleğim, o emeğimden.
sigaraya başladım, 30 uma yaklaşana kadar bir dal bile içmemişken, o ifrit sigaraya.
daha gömüldüm monitöre. “dizüstü”mde resmine bakıyordum diye harici monitör aldım, o gün bu gündür sadece kasa oldu dizüstü benim için. almışken büyük bişey aldım, fena da olmadı diye avutmak için kendimi. nafile sevdiceğim.
seni aradığım telefonu 50 ytl den sattım telefoncuya. sana aldığım gül nerde şimdi bilmiyorum.
gece gezerken net aleminde, eski okulundaki ve sınıfındaki arkadaşlarının çektirdiği resimlerden oluşmuş iki video buldum. seni görecem diye heycanlandım. durdura durdura izledim. nafile sevdiceğim. AĞLADIM BE İŞTE! ohhh!
videoda seni görmeyince, içimdeki yara birkat daha derinleşti. ne kadar zeki ne kadar çalışkan ne kadar dikkatlisin sevdiceğim.
ne uzaksın ne de yakın, ne ayrıyız ne de beraber.

şizoid dünyalar 2

neceff | 16 November 2008 13:34

Şahıs zamirlerinden biri okyanusla karşılaştığında, almanca gramerin çanağında, bir gemi kazasından dibe gitmekte olan lezbiyen bir meme iğnesi gibi Cleopatra’ nın gidip saplanacağı zulmü göstermedi hayatın ta kendisi; yunuslara hafifçe dokunarak geçen…

Peki lezbiyenler egoist değil midir?

Altın bir meme iğnesi gibi Cleopatra’ nın, sen mi, ben mi diyalektiği yok mudur onların? Kendi kendine acıyan bir bıçak gibi batmaz mı bir kadının benliği ötekine?

Nasılsın İmelda?

Şişman olmanın ötesinde…

İlgilendirmiyorsun bu almanca gramerde.

Halam ve Ben

darkabyss | 06 November 2008 14:38

İlk İzmir’e gittiğimde daha çocuktum 4 yaşındaydım … İzmir’e babaannem ile birlikte halamın yanına gitmiştim … İzmir / Foça ahh ne güzeldi Foça … Benim biricik halamın biricik eşi eniştem ama ben dayı diye hitap etmeyi tercih ediyorum daha samimi geliyo …

Dayımın Foçada bir gazinosu vardı akşamları gazinoya gelen ailelerin çocuklarıyla oynardım … sabahlarıda mahallede ki arkadaşlarımla bazen ise kuzenlerimle denize giderdik bana yüzmeyi büyük kuzenim öğretti …

Ve halam dünyalar güzeli halam benim dünyam , benim öğretmenim , benim herşeyim biricik tek halam … Bana gaz çıkardığım zaman insanlara “Afedersiniz” söylememi söylemişti ve 4 yaşında bir çocuğun böyle bir şey öğrenmesi ona oyuncak hediye etmek gibiydi … Gazinoda tanımadığım insanların yanına gider bilerek gaz çıkartıp sonrada onlara ” Afedersiniz” demek o zamanlarda benim en büyük eğlencemdi sürekli tekrar ederdim gazinonun çalışanları artık bana gazoz vermez olmuştu … Bir kaç sefer halamada yaptım halamında hoşuna gitti ve kahkaha ile karışık “Ama bilerek yapmamalısın ” dedi … Oturduk ve bana o yaştaki çocuğun bilmesi gereken bütün görgü kurallarını öğretti … O günlerde halam benim bir numaralı adamımdı halama aşıktım …

Bence

| 04 November 2008 13:18

Yarım ağız bedenler.
Kımıldasam,
infilak edecek,
ayaklarımın altındaki bir çift mayın.
demiş ya;
“o kulaklara göre ağız yok bizde”
göçüyorum,
Yüreğim avucumda
kanasa da.
Takılma

Hangisi

| 27 October 2008 18:49

Özle-dim.
Biraz seni,
En çok kendimi.

Nasıl seviyordum unuttum.
Nasıl okşuyordum meselaavuçlarını.
Yürürken ya da koşarken,
Uyurken, uyanıkken,
sevişirken, bakışırken
nasıl dokunurdum sanaunuttum.

Sevme-dim mi?
Sevdim.
Elime kıymık battığında
ve
ben onu her çıkardığımda,
duyduğum mutluluk kadar sevdim seni.

Koşar adım yürürken kaldırımda,
Nefes nefese(nin) arasına sığdırdığım,
Tekil nefes kadar çok sevdim seni.

Unuttum mu?
Unutturdum mu? kendime.
Cevap
biraz sende,
en çok bende…

ÇÖP ADAMDAN TANRI OLUR MU?

aktifparanoya | 07 October 2008 09:23

Adayım tanrılığa kimi zaman. Kimi zaman da öyle yokum ki…

İşte bu beni insan yapan kavram. Kompleks karmaşalıklarla yoğrulmuş bir toprak parçasından ibaretim. Bazen toprağı hor görecek kadar egoist, bazen toprak olmak isteyecek kadar mütevazı.

Hamurumu şekillendiren o kadar çok şey var ki. Kimi zaman kin kabarır, kimi zaman nefret.Ama aşk, şefkat, bağışlama duygum hep ordadır, kullanılmaya hazır. Hiçbir duygu körelmez, unutulmuşluğun adı değişmediği sürece. Beni ben yapan erdemlerin bütünüdür onlar.

İyinin temelinde bu yüzden kötülük vardır.

Memroid

iLLERiN HANi | 25 August 2008 09:49

Ahir zaman dedi
Icinde ki ben-ligine
Zerre hissi de yoktu Ahir Zaman sonrasina
Ne Curetse
Tren garinda usulca yanina sokulan
Melul bakisli Pejmurde Kadin aklina sokuldu
Paris te gazeteyciymis
Kisik sesli bir Aryayla birseyler sordu
Kizini ararmis Fotografiyla
Bilemiyorum madam dedi kesti atti
Yardim edebilseydim keske dedi icinde ki Ben-ligine
29 numarali ayakkabi yi dusundu
20 numara idi zamaninda kucucuk bunyesi
En son gordugunde
Kocaman bir kusto olmustu
Pufur Pufur ruzgar soylendi gecti kulagindan
Dikildi Tengriye
Menevis goge bakti durdu
Soyleyecek cok sozu vardi Menevis in ona gore
ama
Tek kelam ed-e-medi sema
Bembeyaz beygir girdi son nefer ine
Deli gibi saga sola kosturuyordu,anlatacaklarim var der gibi
Dibine dek beyaz kirlarda
En son isittigi idi son istediginin ne oldugu
Odunc alacaginiz en fazla beligim,nargilenin son dumanida olsa fena olmaz dedi
Evet Evet son bir Istegi vardi gercekten
Kimseye dile gelmedigi
OZ-um Oz um deyiverdi icindeki son benligine
Ahir Zaman sonrasina

Bizden

| 23 August 2008 16:31

Dört köşeli bir yuvarlak.
Ortası,
Ne sen, ne ben.
Hem sen, hem ben.
Varırsam ben,
varırsan sen.
Varırsak sen ve ben.
Diğer köşeler,
sen-den ve ben-den

Bir Süreç Yaşanıyor

cpgulen | 18 August 2008 12:38

Beklemek bir anlık bir süreç
yaşamak bir anlık bir tutkuyu.
Sevmek doyasıya tadarak,
bulabilmek doruk noktasını.
Erişebilmek sonsuzluğa,
ellerimizle tutabilmek,
gözlerimizle görebilmek.
Yaşamak kana kana sevgiyi,
bekliyebilmek asırlarca,
ulaşabilmek derinliklere,
bulabilmek tüm gizemleri.
bakabilmek asırlarca,
çizebilmek tüm portreleri,
görebilmek güzelliklerden kaynaklanan mutluluğu.
kanımsamak içimizi,
kanımsamak sevgimizi,
kabullenmek;yaşamımızı,çevremizi,kendimizi.
beklemek bir anlık bir süreç,
yaşamak bir anlık bir tutkuyu.