bildirgec.org

beğeni hakkında tüm yazılar

facebook favori tasarım sayfaları

ANDER | 02 March 2011 10:25

facebook, artık arkası alınamaz inanılmaz bir sosyal güç haline geldi. i̇çeriğinde bulunan interaktif özelliklere sahip fonksiyonlarıyla her yaştan her kurumdan herkezin yararlanabileceği bir oluşum olmuş durumda. bu denli etkin bir sosyal oluşumda etkin tasarım sayfaları gün geçtikçe artıyor. şüphesiz bu sayfaların başında büyük firmaların sayfaları geliyor. tasarım sayfalarında durum ise biraz farklı. büyük tasarım grupları maalesef bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda. i̇şte içerisinde tasarım adına her türlü bilgiyi bulabileceğiniz kalabalık facebook tasarım sayfaları.

Yazmaya Dair

siirimsi | 30 October 2007 16:58

Belki de yaşamdan beklediğin her şey, burada, bu kelimeler arasındadır, kimbilir?...
Belki de yaşamdan beklediğin her şey, burada, bu kelimeler arasındadır, kimbilir?…

Yazmaya Dair,

İlk başlarken kendim için, diyordum, yeniden yazmanın, başlamanın mutluluğu yeterli, bu huzuru, bu ince köprüyü kurmak hayatıma bir anlam katacak, başarmanın yüceltilme duygusu bana yeterli diyordum… Her zaman kanaatkar bir insan olmama rağmen yazmakta bunu başaramadım sanırım… Başladım, devam ettikçe duygular başka yönlere kaydı sanki… Yazdıkça yenileniyor, her konuda, her cümlede yazacak bir yön keşfetmeye çalışıyor buluyorsunuz kendinizi… Hele de bir konuya, düşünceye odaklandıysan bir hayalet gibi beyninde kurtlar dolana dolana sarıyor sayfalarını, günlerini, düşüncelerini, beynini kemirir oluyor yazacakların, ister istemez… Nasıl yazsam, ne yazsam, çok güzel olmalı, çok okunmalı, beğenilmeli, beğenildikçe büyümeliyim düşüncesi, yazdıkça büyümenin hırsı ve arzusu kelimelerinin arasında hapsediyor yazılarını… Kendim için_leri aşan, özgürce yazmayı sınırlayan bir şey bu… Belki de ben yazmaya başlayınca dünya sallanacak, yazılarımla bir depremi yaşatacağım duygusu ve bencilce düşünceleri kapladı mütevazi düşüncelerimi… Halbuki ne yer sallanıyor, ne de gökte bir kıpırdanma var… Bu, insana has bir duygu da olsa, herkesin başına gelebilir, her insan ister bunu, deseniz de bu konumdan memnun olmadığımı söylemeliyim… Çünkü yazmak öyle bir şey ki, olağan, sıradanlığı yaşatan bir eylem olmalı, bir akıntıya atmalısın kendini, ama kurtarılmayı beklememelisin. Yazdıkça kendini yenileyen ve akıntıdan kendi çırpınışlarınla bir dala tutanabileceğin bir sel bu… Her yağmurda yıkanan, arınan bir saflık duygusu olmalı… Yoksa sahteciliği kelimelerin arasından kurtaramazsın… Yazmak bencilliği sevmiyor çünkü, hapsi sevmiyor, dünyada en çok özgürlüğü seven olgu bu yazma eylemi… Kelimelerin hapsi müebbet bir susuşa, arada bir de görüşe çıksan da, güneşe uzaktan bakmaya itiyor gitgide. Ne yazarsan yaz, istediğini aktaramıyorsun elinde olmadan, doğallığı kaybediyorsun çünkü… Saflığını kaybettikten sonra da yazdıklarının bir anlam taşıması mümkün değil… Tıpkı yaşamdan saydığın her an gibi, gerçekten hissetmedikçe yaşamış sayılmazsın çünkü… Yazmanın tutkusu ise ne aşka benziyor, ne evliliğe, ne sadakate, ne de kendine ihanete… Nasıl etmeli, ne yapmalı da bu hapsi özgürlüğe çevirmeli bilmiyorum ama, bunu da aşabileceğimden eminim… Hangi geçilmez köprüleri geçmedim ben, hangi ferkul’ u yenmedim ki… Bunu da başarabilirim, eminim…

Aşık olmaktan önemli şeyler de var, olamamak gibi mesela.

aggali | 03 October 2007 09:17

Aşık olmak istiyorum artık, ama bir türlü olamıyorum. Öyle ki; mutlaka bir kusurunu buluyorum karşımdaki insanın, aşkın mutluluk kısmını da yaşadım geçmişte, cefasını da çektim. Sefasını sürdüm demiyorum buraya dikkat çekmek isterim.

Uzun zamandır “gönül telimi” kimse “titretemedi”. Bunun nedeninini çok sordum kendime, hala da soruyorum. Duygusal anlamda buna cevap verebilmiş de değilim, mantığım yaş ilerledikçe insanın daha seçici olduğunu söylüyor ama duygularıma bunu kabul ettirebilmenin imkansızlığını nasıl anlatsam bilemiyorum.

EUQON’a Verip Veriştirme

EUQON | 05 April 2007 14:44

Efendim, öncelikle hoşgeldiniz.

Bir arkadaşım vesilesiyle tanıştığım, “amman ne güzel, insanlar çatır çatır tartışıyor, kimse lafını esirgemiyor”, “aaa! herife bak ne yazmış”, “lan ne güzel moderatörleri var buranın kimseye laf etmiyolar”, “breh breh” şeklinde tepkiler verdikten sonra “ben de istiyorum” nidasıyla, maalesef etrafımda sadece birkaç kişiyle yaşayabildiğim “kaç çeşit overlo(c)k vardır?”, “brülör insana zarar verir mi?”, “ılık su dolu küvette 4 gün bekletilen yaş odun nasıl kullanılır”, “geçen yaz gördüğümüz deve hala bizi hatırlıyor mudur” türü akıllı tartışmaları, “kadının çevresine zippo döküp yaksak kendi kendine sokar mı?”, “Freud ipne miydi?”, “Kargaburun aslında yanlış anlaşılmış bir alettir abi”, “Biz İlyadayı oynuyoruz da Yunan Devlet Tiyatrosu niçin ‘Vatan Yahut Silistire’yi oynamıyor?(alıntıdır)” türünden yüksek irtifalı geyikleri yaşayabilmek ümidiyle balıklama daldığım hafif.org da, kısa zamanda iyi kötü bir popülarite kazandım. Katkısı olan arkadaşlara, abilerime, ablalarıma teşekkürü bir borç bilirim.

Kadının nefret ettikleri

kopanisti | 28 December 2006 09:32

Kadınlar, erkeklerde bunlardan nefret ediyormuş, aman dikkat!
1.kirli tırnak
2.burun kılları
3.uzun bıyık
4.kulak kılları
5.sırt kılları
6.slip mayo
7.sarı dişler
8.ağız kokusu
9.pantalondan görünen çamaşır
10.altın takı
11.televizyon kumandası
12.tespih
13.ucuz koku
14.aşırı kaslı vücut
15.lömbür göbek
16.ter kokusu
17.beyaz pantalon
18.jöle yumağı saçlar
19.renkli lens
20.yumurta topuk
araştırmanın detayları burada.

biri “yazı stili” mi dedi?

| 20 August 2006 22:16

Font Tester
Font Tester – Online Font Comparison Tool – Preview Fonts – Compare Screen Type

Font Tester adresinde web siteniz için en uygun font stillerini yaratmanız için “hiç” css bilgisine ihtiyacınız yok.Butonlar ve açılan menüler yardımıyla stil belirleme,özel karakter seçimleri ve anında sonuç gösterimi gibi özellikleriyle beğeninizi kazanacak…