bildirgec.org

bayram hakkında tüm yazılar

geçmiş bayram yazısı

admin | 02 December 2009 13:23

Geçmiş kurban bayramını kutlayarak başlamak istiyorum .

Kurban bayramına şiddetle karşı çıkanlardan, et görünce kaçanlara, koyunlara başsağlığı dileyip rahmet okuyanlardan kavurmanın başından kalkmayanlara kadar herkesin geçmiş bayramı kutlu olsun. Genellikle her bayram oldugu gibi bu kurban bayramı da yağmurlu geçti İstanbul’da, ilk iki gün yağmasa da üçüncü gün yağdı , yağmur bana göre temizliktir, bayramda oluşan kurban kanlarını alıp götürür.

İnsan nereye gitse oraya alışmasa, eski yerini unutmasa herhalde mezarında ne çok zorluk çekerdi diye düşündüm bu bayram. Altı ay önce taşındıgım halde eski mahallemize hiç gitmemişiz orada hiç yaşamamışız gibi oldum bu bayram. Eşimin aile büyüklerinin orada olmasından dolayı geleneksel kalabalık bayram sofralarına damlamak için yaptıgımız ziyaret, ara sokakların hınca hınç araba dolu olması, yakın otoparkların kurban kesim işlemini uygulaması sebebiyle o kadar yolu kapıdan bayamlaşıp içeri girmeden eve yollanmakla bir hiçe dönüştü. Arabayı koyacak ne bir kapı önü , ne bir boş yer bulamamış olmaktan beş dakikalık bu ziyaretten sonra anladım aslında bu yeni bir olay değil, her yıl kapıdan çıkıp yan apartmana gittiğim , hatta biraz geciken uzaktan gelenleri eleştirdigim zamanlar da varmış bu keşmekeş ama ben yoldan gelince anladım.Bayramın ilk günü eve kös kös kavurma bile yiyemeden giderek suratımı ekşittim ve akşama kadar film izledim.

Arife

taha3045 | 26 November 2009 15:59

Bugün arife günü, bayramdan bir gün öncesi, çocukken en çok bugüne kalsın isterdim alışverişlerimiz, o zamanlar örgü pantalonlar, kazaklarla bayramlık hazırlayan canım annem, ayakkabı için alışveriş çıktığında ben arife gününe kalsın isterdim, bugün heryerde ayrı bir kalabalık ve telaş vardı. Şimdiki gibi bayram tatillerini Ege’de, Güney’de geçirmeyi düşünmeyenlerin de İstanbul’da olması daha da güzelleştiriyordu arife gününü.

Bir kere bahçemizdeki koyunla duygusal bağ kurdugum için bir daha asla eve getirilmedi kurbanlık koyun, kınalı koyunu eni konu arkadaş edinmiştim ve bayram sabahı ben uyurken yok oldugu için çok ağlamıştım , hele akşam yemeğinin o oldugunu öğrensem kimbilir ne olurdu, bana söylememişlerdi.

Bay/Pas-Zwei

belesh | 26 November 2009 09:36

Her gün yarım saat dedi rehber. Ne olursa olsun yarım saat. Saçmala. Saçma değilse hiçbir şey değildir. Anlam barındırmasın. Kelimelere giydirdiğin kıyafetler yaz kış aynı olmasın. Sen kokuyorum şu an. Üzerime işlemiş kokun. Ve kendimi kokladığımı fark ettim. Köpekler gibi kokunu alıyorum. Köpek gibi özledim. Sigara yaktım kokunu bastırsın diye. Yangın alarmı çalıyor, susuyor, çalıyor, susuyor, çalıyor. “Neden çalıyor bu?” dedim. “Bozuk olabilir, ya da sigara içen içen biri vardır.” Diye açıklama yaparken gözü elimdeki sigaraya takıldı. “Herkes içiyor burada, düğmesi takılı kalmıştır.” Deyip dışarı çıktım. Patron gelmiş, sağlam bir azar işiteceğim sanırım.

Alk. % 15 Hacmen
Alk. % 15 Hacmen

Çay içtik, bayramdan konuştuk. Dün arkadaşım aradı. “Bayramda gelmiyor musun gavur İzmir’e?” dedi. “Yok, çalışacağım” dedim. Yalan. “ Ne bayramıydı lan bu; ramazan mı, kurban mı?” “Oha, aslan sütü yaramamış sana.” Dedim. Midem yanınca süt içerdim ben eskiden. Buzdolabında hep bulunurdu. Artık bulamıyorum.

cumhuriyetin bayramı

taha3045 | 30 October 2009 12:25

An itibarı ile yazmış olduğum şu satırlar eminimki 30 ekimde onaydan geçerse Hafif.Org’da yer alacaktır ama yine de yazmakta fayda var.

Cumhuriyet Bayramı‘mız bugün,Halk Fırkası Meclis Grubu ile toplandıgı akşam yemeğinde Cumhuriyet‘in müjdesini veren Atatürk ,158 mebusun oyuyla ilk cumhurbaşkanı seçildi ve Türkiye Cumhuriyeti kuruldu.En büyük milli bayramlarımızdan biri olan bugün tüm yurtta coşku ile kutlandı.

Her yıl olduğu gibi kutlandı bu yıl bayram ve her yıl oldugu gibi hangi lider kiminle el sıkıştı, kiminle soğuk veya sıcaktı gözlendi, resepsiyon veya Dtp’li milletvekillerinin selamlaştıkları kişiler irdelendi.

Fenerbahçe Müzesi’nde bir gezinti

MollaFettah | 11 October 2009 13:01

Gerçekten harikulade bir heykel. Kapıdan girer-girmez sizi karşılıyor. Tanımsız duygulara eriştiriyor.

Atatürk’ün Fenerbahçe Kulübü‘nü ziyareti. Gazi hazretlerinin etrafındakiler büyük gurur ve heyecanın yanı sıra, bir kusur işleyecek olmanın endişesini taşımakta.

Kulübün temsili kuruluşu. Arka tarafta yer alan kafese ve içindeki kanarya’ya dikkat çekmek isterim.

bayram şekeri

nazokiraze | 17 September 2009 09:47

Bayrama az kaldı,reklamlarda şekerler, çikolatalar hüzünlü, huzurevli, yaşlı dedeli nineli ,ağlamaklı şarkılar eşliginde dönüyor, her taraf çikolata,şeker dolu insana bayramın geldigini hatırlatan cinsten.( bu bayramın adı şeker bayramı değil Ramazan bayramı onu belirteyim)

Şeker çikolata alıp ta ne yapacagız? hep el öpmeye giden kişiler biziz, çok kalabalık bir aileye ve dolayısıyla o aileden toplanacak şekerlerle iki bayram geçinebilecek kapasitedeyiz. Yine de alsak mı ki, öyle ya her bayram kapıya tanımadıgımız çocuklar gelir (bu yeni yerleşim zamazingosunda geleceklerini sanmıyorum ama) ucuz şekere burun kıvırır, iyi çikolatayı avuçlar hatta para isterler, sonra nasıl olsa yüzümüzü unutmuşlardır diye tekrar gelirler ya.(biz öyle yapardık) ama yemezler velet ben hepinizin en ince ayrıntısına kadar dikkat edecegim, beni kekleyemeyeceksin.

Zaten ben şeker, çikolata,bonbon alsam ne olacak evdekiler arifeden hüpletmeyecekler mi? Bize hediye geleni de biz başkasına hediye götürecegiz yani iki ucu tatlı değnek.(Bayram şekeri lazım mı?” yakalattı)

Yeniden Merhaba

gulsey | 15 September 2009 13:07

Aradan geçen uzun zaman diliminden sonra tekrardan sahalara dönmek heyecan verici bir duygu, aslında heyecan verici o kadar çok durumlar ve anlar yaşadım ki belki de buraya dönmek en hafifi.

Geride bıraktığım süre zarfında hayatımda oluşan değişikliklerin haddi hesabı yok. Ama bunların içinde bir tanesi var ki o da dünyaya bedel. Kızıma kardeş , bana ve eşime ikinci bir evlat yedi seneden sonra çok muhteşem bir duygu. Şimdiden onunla tanışmak ve yumuk gözlerine bakabilmek için sabırsızlanmak , aldığım her nefesin ona hayat veren damarlarla buluşmasını bilmek dünyanın yedi harikasının gizemini ve güzelliğini bile geride bırakıyor . Herkesin ve isteyenin bu duyguyu tatmasını isterim . Bu arada siz bu heyecanı anneme sorun , son iki yıl içinde bu dördüncü torunu , sekiz ay önce ve ondört gün önce teyze oldum . Dolayısı ile teyze olmaya doydum anne olayım dedim.

çocukça ramazanlar

nazokiraze | 07 September 2009 09:57

Ramazan gelince çocuklar da bir başka şen olur, reklamlarda da diyor ya her gece çeşit çeşit yemekler,tatlılar sofra kalabalık ,ne zaman uyansam gece yemek yiyorlar diye. Ramazan çocuklar için gerçekten bambaşkadır.Herkesin Ramazan anılarıfarklıdır.

Bizin küçüklüğümüzün tekne orucunu bilenler bilir, sabah başlayıp öğle biten kısa süreli orucu sevdirme amaçlı bir oruçtu. Amma şişerdik tekne orucu tutuyoruz diye ne çok dua ederdik Allah’ım çocukları da düşünmüş onlar için de oruç emretmiş diye.

Tüm gün tekne orucu tutup sevap kazanmak için yaramazlık bile yapmayan azgın bünyeler büyüklerin iftarından sonra tatlıları yiyip nasıl kuduruyorsa bu azgınlıklarımız direk teravih namazı kılan zavallılara patlardı. Otuz gün Ramazan otuz gün teravih namazına beş-altı kişi gidip namaz kılanların popolarına iğne batırmaktan, terliklerinin içine yumurta koymaya, popolarına şaplaktan ayakkabı saklamaya varan her türlü kudurgaçlığı her yıl yapardık.

komşu teyzeler

nazokiraze | 06 September 2009 15:14

Eski kadınların çok iyi aşçı oldugunu düşünürüm ,hani ara sokaklarda kapı önünde fasülye ayıklayan teyzeler varya onlardan bahsediyorum kesin onlar çok hamarattır, ellerinden ne olsa yenir ben öyle düşünüyorum.

Bir akrabamız Antep’e gitti eşinin babaannesini anlata anlata bitiremiyormuş, kadın seksen yaşında ama evini görsen bilmemkaç metrakare, salonda nerden baksan dört sehpa ve her sehbanın üzeri çeşitli objeler, hani eskiden çok moda olan irili ufaklı biblolar varya onlardan bahsediyor, büfelerdeki kristallerden bahsetmiyorum bile. Kızmış babaanneye, kaç yaşına geldin canına yazık bir toz almaya kalksan bu kadar bibloyu kaldır, örtülerini silkele sil,yerleştir kendine neden bu kadar yazık ediyorsun demiş ama kadının vazgeçmeye asla niyeti yok, onlar hayatının parçası üstelik evi çok ta temizmiş.

çocuk bayramına doğru

nazokiraze | 17 April 2009 12:33

Bugün 17 nisan , kendini kartlaşmış buluyor insan, kaç yıl önce heyecanlandık bugün unuttum, altı gün sonra çocuk bayramı diye. Dilimde bir mırıltı sabah sabah 23 nisan kutlu olsun, sevinin büyükler, övünün küçükler..

Ya kızım bile heyecanlanmıyor 23 nisana nede olsa yediye gidiyor, demek o bile büyümüş , ben hayda hayda büyümüşüm. Boyum kısa oldugu için hep en önde oldugum 23 nisan törenleri aklımda, ortaokullulara bakıp kıskandırmaya çalıştıgım (bu bizim bayramımız süslü,püslü giyindik siz öyle salak salak bakın edasıyla) sonra da 19 mayısta benim onlara hainlikle baktıgım( biz çocuk şarkılarıyla oynamıştık,ama onlar genç ya Madonna şarkılarıyla dans ediyorlar) Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı.