bildirgec.org

başbakan hakkında tüm yazılar

Başbakan Tatilde

menese | 18 May 2006 22:45

Başbakan Erdoğan bugünkü Antalya programını iptal etmeyerek, menfur bir saldırı sonrası hayatını kaybeden Mustafa Yücel Özbilgin’in cenaze törenine katılmamayı tercih etti..
Bu konudaki soruları yanıtlayan bakan Çiçek ise “Başbakan fiilen değil yürekten katılıyor.” dedi.Bu söz üzerine basın mensuplarının arasında “hakkaten lan..Fiilen katılmak kolay..Sayın başbakan zor olanı yapıyor.” gibisinden konuşmalar duyuldu..

Bu arada Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,Antalya’da acilen bir meşguliyet ararken Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev imdadına yetişti..
Nazarbayev’in Belek beldesinde tatilini geçirdiği haberini alan başbakan hemen yöreye intikal etti..Karşısında Erdoğan’ı gören Nazarbayev bu beklenmedik ilgiye pek şaşırdı..
İki lider birlikte ettikleri yoğun kahvaltı sonrası istirahate çekildiler..AAAA

hakaret etmek ne zamandan beri özgürlük?

moroccom | 09 May 2006 11:03

atatürk’ün selanik’te doğduğu evin şeref defterine bir vatandaşın yazdığı hakarete varan ifadelerden haberiniz vardır. kaç gündür bu konuyu tartışıyoruz.
başbakan’ın yazıyı oradan çıkartıp yırttığı söylendi ilk birkaç gün. daha sonra ise yazının matbu bir yazı olduğu ve şeref defterine yapıştırıldığı ortaya çıktı. dün bakanlar kurulu sözcüsü olarak adalet bakanı cemil çiçek bir açıklama yaptı ve yazının tamamını kamuoyu ile paylaştıktan sonra tüm bakanlar ile milletvekillerinin bu şahsa karşı dava açabileceğinin sinyallerini verdi.
bence de bakanların yaptığı doğrudur. demokrasi söz söyleme ve yazı yazma uygarlığını insanlara verir ama hakaret ve iftirayı ihtiva etmemelidir. bu nedenle bu yazıyı yazan şahsa destek veren kişileri de anlayabilmiş değilim. hakaret ve iftarayı geçtik diyelim, atatürk’ün doğduğu ev olarak türkiye cumhuriyeti sınırları içerisinde sayılan bir yere konulan şeref defteri birilerinin ağzına gelenleri söyleyebilme tahtası değildir.

BU NE CESARET!

omurgurbuz | 07 May 2006 12:35

Arkadaşlar 6 Mayıs 2006 tarihli bir gazetenin ilk sayfasında, devasa harflerle yazılmış “BU MU HOŞGÖRÜ?” başlığı dikkatimi çekti ve okumaya başladım. Haberde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Atatürk’ün Selanik’deki müze evindeki ziyaretçi defterinden bir sayfa yırttığını yazıyordu. Bu yırttığı sayfada Fethi DÖRDÜNCÜ’nün, AKP hükümetini ve Recep Tayyip Erdoğan’ı Ata’ya şikayet ettiği bir yazı varmış ve Başbakan’ımız bu yazıya tahammül edemeyerek, yazının bulunduğu sayfayı yırtmış. Haberi ilk gördüğümde şok oldum.
Göreve geldikleri günden beri her yaptıkları hareketle laik Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini sarsmaya çalışan bu hükümetin başbakanı, Ata’mızın evindeki defterden bir sayfa yırtıyor. Bu yetkiyi ve bu gücü ona kim verdi. Allah bile kendine ait olmayan bir şeye karışmazken Recep Tayyip Erdoğan kendini ne sanıyor da, kendine ait olmayan bir defterden, kendine ait olmayan bir yazıyı yırtıyor. İnsanların düşüncelerini yazması için, Devletin vermiş olduğu parayla alınıp, Selanik’deki müze eve konulan ziyaretçi defteri, artık insanların düşüncelerini yazamaması için bulunduğu yerden kaldırılmış. Kendisine yapılmış bir eleştiriyi okumaya bile tahammülü olmayan bir başbakanla Türkiye, nereye kadar gidebilir? Ya da daha doğrusu nereye gider?

Bu Ne Cesater!

omurgurbuz | 06 May 2006 20:10

Arkadaşlar 6 Mayıs 2006 tarihli bir gazetenin ilk sayfasında, devasa harflerle yazılmış “BU MU HOŞGÖRÜ?” başlığı dikkatimi çekti ve okumaya başladım. Haberde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Atatürk’ün Selanik’deki müze evindeki ziyaretçi defterinden bir sayfa yırttığını yazıyordu. Bu yırttığı sayfada Fethi DÖRDÜNCÜ’nün, AKP hükümetini ve Recep Tayyip Erdoğan’ı Ata’ya şikayet ettiği bir yazı varmış ve Başbakan’ımız bu yazıya tahammül edemeyerek, yazının bulunduğu sayfayı yırtmış. Haberi ilk gördüğümde şok oldum.
Göreve geldikleri günden beri her yaptıkları hareketle laik Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini sarsmaya çalışan bu hükümetin başbakanı, Ata’mızın evindeki defterden bir sayfa yırtıyor. Bu yetkiyi ve bu gücü ona kim verdi. Allah bile kendine ait olmayan bir şeye karışmazken Recep Tayyip Erdoğan kendini ne sanıyor da, kendine ait olmayan bir defterden, kendine ait olmayan bir yazıyı yırtıyor. İnsanların düşüncelerini yazması için, Devletin vermiş olduğu parayla alınıp, Selanik’deki müze eve konulan ziyaretçi defteri, artık insanların düşüncelerini yazamaması için bulunduğu yerden kaldırılmış. Kendisine yapılmış bir eleştiriyi okumaya bile tahammülü olmayan bir başbakanla Türkiye, nereye kadar gidebilir? Ya da daha doğrusu nereye gider?

düşen hangi kale?

moroccom | 09 November 2005 13:35

hürriyet gazetesi ak parti‘li belediyelerin umuma açık mekanlarda içki satışını engellemeye çalıştığını uzun zamandır çeşitli haberlerle ve yorumlarla duyuruyor. bir ara başbakan’ın uçağında misafir olan gazetecilerin mutlaka içki içmeleri gerektiğini genel yayın yönetmeni ertuğrul özkök te dile getirdi. hatta ilk kimin içececeğine dair iddialaşmalar da oldu. başyazarı da “akp’nin içki kompleksi” başlıklı bir yazı yazdı.