bildirgec.org

balık hakkında tüm yazılar

İlginç Tasarımlı Çılgın Arabalar

filezza | 02 October 2008 10:09

Weird and Crazy Cars
Weird and Crazy Cars

Village of Joy sitesi, yaratıcı ve orjinal çalışmalardan oluşan, 50 ilginç ve çılgın araba tasarımının bulunduğu bir liste oluşturmuş. Ahtabot, ufo, balık, zürafa, fare, ayakkabı, telefon, ahşap, kum, sosisli sandviç, at, ejderha, kedi gibi şekillere sahip arabaların bir kısmını aşağıda görebilirsiniz.

1 ) Yeşil Çimen Araba | Resim Kaynağı: dipfan

Green Grass Car
Green Grass Car

Ben Seni Önemsiyorum Ya Sen?

EDVARENTE | 17 August 2008 21:24

Kendimi ve sahip olduğum hayatımın değerli olduğunu biliyorum. Zamanım ne kadar olursa olsun bunu iyi değerlendirmek ve sağlı yaşayarak geçirmek istiyorum. Çünkü ben hasta olmaktan, hastalanıp hastaneye düşmekten çok korkuyorum.Hastane çevresinden geçmek bile beni olumsuz etkiliyor.
Küçükken günlerce seruma bağlı olarak geçirdiğim günlerden kalma bir sıkıntı bu. Sevmiyorum hastane önündeki incir ağıcını…Nerede sağlıklı yaşamak adına bir bilgi bulsam dalıyorum hemen çünkü sağlıklı yaşamak ve ansızın ölmek belki de ölümden korkuyorum…Sağlıklı yaşamak adına ne öğrendiysem bunu sevdiklerimle paylaşıyorum ki onlarda sağlıklarını yitirmesin ve hastaneye düşmesin diye. Buna rağmen büyüklerime söz geçiremiyorum.“Onu yemeyin, bakın onun yerine bu daha sağlıklı “ diye söze başlasam hemen “tamam canım anladık” diyerek susturulmaya çalışılsam da…Ben onları önemsiyorum.

İnsana benzeyen balık

empi4 | 11 July 2008 15:04

Aydın’lı bir balıkçı tarafından yakalanan patos cinsi balık insana benzemesiyle herkesi şaşırtıyor. video

Bu Ne vahşet!

Chat Noir 1 | 08 July 2008 23:23

Dün akşam yumurcak tv’de bir program izledim.Çocuklar için hayvanları tanıtan bir programdı.Yunusları balinaları anlatıyordu. Araştırmacı yazar olan bir kadın, açıldığı tekneyle balinaların yunusların resimlerini çekiyor,aynı zamanda turist gruplarını da yunusların bulunduğu bölgeye onlarla beraber yüzmek için götürüyordu. Bu sevimli hayvanlara olan sevginin artması ve korunmaları için çabalıyordu. Programda yunusların kendi iletişim dilleri olduğundan, bir anne yunusun yavrusuna nasıl avlanmayı öğrettiğinden bahsediliyordu. Bu arada teknelerle yarışan, kuyrukları vasıtasıyla suyun üstünde durup insanlara hoşça kal diyen yunuslar gösteriliyordu. Bir anne ve yavru yunusun birbirlerine olan sevgi gösterilerini görmeliydiniz. Bu sevimli ve akıllı memeli canlılar, biliyorsunuz engelli çocukların tedavisinede de yardımcı oluyorlar. Çok cana yakın olduklarını zaman zaman insanların hayatlarını kurtardıklarını bile duymuşsunuzdur. İzlediğim bu programı da oyuncak sevimli bir fare sunuyordu. Neyse her şey çok güzeldi, sevimli yunuslar,deniz manzarası,yunusların sıçrayışları ve sevgi gösterileri derken program bitti.Kanallar arasında gezinmeye başladım.Liberty tv fr‘yi izliyordum.Kanalda Fransızca konuşuluyordu.Anlamasam da manzaralar çok güzeldi.Zenci bir kabile kanolarla yüzüyorlardı.Zaman zaman yeşillikler gösteriliyordu. Su çok berrak ve cam göbeği mavisiydi. Yerli kabilenin denizde yarış yapar gibi bir halleri vardı. Her kano da ayrı renkte bir bayrak vardı.Ben de bakıp ne güzel doğayla baş başa huzur içinde yaşıyorlar dedim.Teknolojiden uzaklar,bizim sahip olduğumuz pek çok şeyden yoksunlar ama bak ne kadar eğleniyorlar mutlular dedim kendi kendime. Kanolarıyla karşı kıyıya yakın bir yere vardıklarında bir tanesinin kanonun ortasına oturarak suyun içinde ellerini birbirine vurduğunu gördüm. Sanırım iki elinde de tahtaya benzer bir şey vardı. Ve ses çıkarıyordu. Sonrasında dikkatli bakınca sadece onun değil hepsinin aynı hareketi yaptığını gördüm. Birden bir yunus sürüsü belirdi. Suya bir dalıp bir çıkıyorlardı. Sonra bu vahşi yerliler kanolarından inerek yunusları yakaladılar ve beşer onar kanolarına çıkardılar. Olamaz dedim, benim yarış sandığım şey aslında bir av partisine doğru yola çıkışmış. Karşı kıyıya vardıklarında kanolarına aldıkları yunusları bir bir kıyıya serdiler. Biraz dinlendiler ve sonrasında kocaman bıçaklarıyla gelerek zavallı yunusların kafalarını gövdelerinden ayırdılar.Her yer kan içindeydi.Sahil şeridi kandan kıpkırmızı olmuştu. Bazıları yunusları kocaman bıçaklarıyla parçalamaya devam ederken bazı çocuk ve büyükler kandan kıpkırmızı olmuş suyun içinde yüzüyorlardı. Gözlerime inanamadım. Sanki koskoca okyanusta yiyecek başka balık kalmadı, ki yunuslar memeli canlılar ve son derece zeki ve insancıllardır. Bu vahşet görüntülerine daha fazla dayanamadım ve kanalı değiştirdim.Benim için ilginç bir tesadüf oldu doğrusu.Öncesinde yunusların ne kadar sevimli, akıllı, cana yakın olduklarını anlatan bir program, arkasındansa koca bir yunus sürüsünün katledildiği böyle bir vahşet. İnsanların ne kadar acımasız olabileceklerine bir kez daha şahit oldum. Ülkemizde ise 1380 sayılı su ürünleri yasasına göre yunus avcılığı yasaklanmıştır. Ancak Akdeniz ve Karadenizde mersin, kalkan ve kılıç balığı avcılığında kullanılan ağlar fok balığı ve yunusların hayatlarını tehdit etmektedir.Buradan balıkçılara sesleniyorum:lütfen çoluğumuza çocuğumuza ekmek götüreceğiz diye bu masum,sevimli ve akıllı hayvanların canına kıymayın.Ne deniz ne toprak ne de gökyüzü sadece bize ait değil.Yaşarken diğer canlılarında yaşam hakkına saygı göstermeliyiz. Hayatta kalmaya çalışırken böyle nesli tükenmekte olan hayvanların hayatlarını ellerinden almayalım. Torunlarınızın yunus ve fok balıklarını sadece ansiklopedilerdeki resimlerden görerek tanımalarını istemiyorsanız vicdanınızın sesine kulak verin ve balık avlarken bu canlılara zarar vermemeye özen gösterin. Unutmayın ki doğanın dengesini bozmak bindiğin dalı kesmektir ve önce size zarar verecektir.

Denizden Babam Çıksa Yerim !

tenedian | 06 July 2008 09:58

Deniz kenarında yaşayanlar bilirler: Beş kuruş harcamadan deniz size en lezzetli yiyecekleri sunar. Hem toplaması, hem hazırlaması ve hem de lezzeti bir olaydır.
Mesela pitalides:

Pitalides
Pitalides

Pitalidese deniz şemsiyesi diyenler de vardır. Şemsiye formunda kayalara sımsıkı yapışmış bir
midyedir. Adamı uyandırmadan bir bıçak darbesiyle kayadan ayırdınız ayırdınız, başaramadıysanız onu
unutun artık, kayaya iyice yapışır, inat ederseniz o da inat eder ve kırılır. Hemen kıyıda da yaşadığından elde etmek kolay ve zahmetsizdir. Ve hemen kıyıda tüketilebilir: Bunun için biraz çalı çırpı ve atılmış bir teneke ve bir şişe şarap yeterlidir. Yakılan ateşin üzerine teneke ve onun üzerine de pitalidesler
yerleştirilir. Pişenler şarap eşliğinde sahilde mideye indirilir. Yok, “ben bunları evde halledeceğim”
derseniz pitalidesleri güneşte kurutmadan eve ulaştırmanız gerekir. Kıyıdaki tenekenin işlevini bir
tavaya, biraz ısınmış şarabınkini de buz gibi bir beyaz şaraba yükleyebilirsiniz. Ama belki siz
avcı-toplayıcı bir ruhta değil de incelmiş zevklerin insanısınızdır, o zaman da kıyıdan toplanılan
pitalidesler hizmetinizdedir: Haşlar, ayıklar, zeytinyağında soğan, domates, baharat ile kavurur ve yapacağınız deniz ürünlü pilavın içine eklersiniz. Kimi yerlerde sıcak olarak tüketilen bu pilav soğutulup yenilirse bence parmaklarınıza dikkat etmeniz gerekir.

23-29 Haziran’da bildirgeç’de olup bitenler (Haftalık bülten)

MeCJoS | 01 July 2008 15:45

Bildirgec’de verimli bir hafta daha geride kaldı. bu hafta bildirgeçte neler bildirilmiş bi bakalım.

Bu verimli haftanın başında chattagush bize şizofren beyninin davranışları hakkında bilgi verdi. Ardından webci önemli bir alternatif enerji türü olan güneş enerjisi çalışmaları hakkında bizi bilgilendirdi. Sonra apple’ın safariye, Windows sürümümdeki güvenlik açıkları için yaptığı yamayı pasacocugu’ndan öğrendik.

Takip’den niçin televizyon seyretmemiz gerektiğini ve tv yerine neleri koyabileceğimizi öğrendik. Grafik çalışmalarımızı satabileceğimiz 11 adet siteyi pisho bildirdi. ardından sevildi dünyanın en büyük seyahat gemisi hakkında bilgi verdi.