bildirgec.org

bağımsız sinema hakkında tüm yazılar

Michael Haneke

queennothing | 12 December 2012 14:13

Michael Haneke, 23 Mart 1942 senesinde Almanya, Münih’te dünyaya geldi. Aktör ve yönetmen Fritz Haneke ile aktris Beatrix von Degenschild’in oğulları olan Haneke, Viyana Üniversitesi’nde felsefe ve psikoloji okudu. 1967 ile 1970 tarihleri arasında Südwestrundfunk’ta çalışan Haneke, oyunculuk ve yönetmenlikle yakından ilgiliydi. İlk yönetmenlik deneyimini 1974 senesinde “After Liverpool” adlı TV filmiyle kazanan Michael Haneke, Hildegard Schmahl ile Dieter Kirchlechner’in rol aldıkları bu 90 dakikalık yapımı Batı Almanya’da çekti. 1976 senesinde ikinci TV filmi “Sperrmüll“ü çeken Haneke, aynı sene Ingeborg Bachmann’ın hikayesinden uyarladığı “Drei Wege zum See“yi çekti. 1979 senesinde “Lemminge, Teil 1 Arkadien” ile devamı olan “Lemminge, Teil 2 Verletzungen”i çeken yönetmen, 1983 senesinde senaryosunu kendi yazdığı “Variation”u çekti. İki sene sonra Peter Rosei’nin kitabından uyarladığı “Wer war Edgar Allan?”ı yöneten Haneke, 1986 senesinde yine TV için “Fräulein”i çekti. Angelica Domröse, Lou Castel ve Bob Anderson’un rol aldıkları bu film, 108 dakika ve siyah-beyazdı.
Bir röportajında, en başarılı bulduğu yönetmenin Abbas Kiarostami olduğunu söyleyen Haneke, 1989 senesinde ilk sinema filmi olan “Der siebente Kontinent“i çekti. Birgit Doll, Dieter Berner ve Leni Tanzer’in rol aldıkları ve İngilizce’ye “The Seventh Continent” olarak çevrilen film, Locarno Uluslararası Film Festivali’nde ödül kazandı.

Gerçek Bir Bağımsız: Todd Solondz

ranasancak | 12 December 2010 13:53

Todd Solondz
Todd Solondz

Todd Solondz (doğum 15 Ocak 1959), Amerikan orta sınıf sosyal yapısını iğneleyen film ve senaryolarıyla tanınan, kasvetli, karanlık, kışkırtıcı tarzıyla eleştirmenlerin alkışını toplayan Amerikan bağımsız film yönetmeni ve senaryo yazarıdır. Orta sınıf Amerikan yaşam tarzının karanlıkta kalan çarpık yanlarını gösteren filmleri aynı zamanda yönetmenin doğup büyüdüğü New Jersey arka planını da yansıtmaktır. “Welcome to the Dollhouse”, “Happiness”, “Storytelling”, ve “Palindromes” kült filmleri arasındadır.

Yahudi ama ateist olan Solondz daha ilk senaryolarını Amerikan Yazarlar Sendikası (Writers Guild of America) için kurye olarak çalıştığı genç yaşlarında yazmıştır. New York Üniversitesi Film Okulu (New York University Film School) ‘ndaki eğitimi sırasında en çok bilineni “Schatt’s Last Shot” (1985) olan pek çok kısa film çekti.

The Seventh Continent (1989)

queennothing | 02 December 2010 12:34

Avusturyalı sinemacı Michael Haneke‘nin yönetmenliğini yaptığı ilk sinema filmi “Der siebente Kontinent” (The Seventh Continent – Yedinci Kıta), 1989 senesinde vizyona girdi. Fransa’da Cannes Film Festivali’nde gösterilen yapımda Avusturyalı aktris Birgit Doll, aktör Dieter Berner, küçük yıldız Leni Tanzer ve Udo Samel rol alıyor.
Haneke’nin modern zamana gönderdiği en sarsıcı ve en müthiş eleştiri olan “The Seventh Continent”, araba yıkama sahnesiyle açılıyor. Anne Anna, baba Georg ve kızları Eva’nın içinde bulunduğu araba, yıkama makinesi tarafından yıkanırken her şey tüm çıplaklığıyla ortadadır; cansız varlıklara bağımlı hale gelmiş insanoğlu, zamanla o varlıklara benzeyerek donuklaşıp, ruhunu kaybetmekte; işin fenası bunun farkında olmasına rağmen giderek daha fazlasını ister hale gelmektedir.

Code inconnu: Récit incomplet de divers voyages (2000)

queennothing | 13 February 2010 10:38

Bağımsız Sinema denilince akla gelen ilk isimlerden, Avusturyalı sinemacı Michael Haneke‘nin yazıp, yönetmenliğini yaptığı “Code inconnu: Récit incomplet de divers voyages” (Code Unknown / Bilinmeyen Kod), tüm diller ve kültürlerden soyutlanarak aşkın, saygı görme ve saygı duymanın, sevgi ve dürüstlüğün, insanlık, iç dürtüler ve ortak olan her bir parçamızın dilinden konuşuyor. Fransız aktris Juliette Binoche‘nin başrolünde yer aldığı filmde Fransız aktör Thierry Neuvic, Alexandre Hamidi, Ona Lu Yenke, Bruno Todeschini, Luminita Gheorghiu ve Josef Bierbichler rol alıyor.

!f İstanbul 2010 Tanıtım Filmi Yayınlandı

widfara | 28 January 2010 09:48

Bildiğiniz gibi, !f İstanbul bu yıl 9. kez Beyoğlu AFM sinemalarında 11-21 şubat arasında gerçekleşecek.

!f istanbul AFM Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali - 2010
!f istanbul AFM Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali – 2010

Yukarıda tanıtım posterini görebileceğiniz etkinliğin tanıtım filmine bu linkten ulaşabilirsiniz.

Bu yıl geçtiğimiz yıllardan farklı olarak !f2 (!f kare) deneyi ile festivalin son iki günü olan 20-21 şubatta seçilmiş 5 film istanbul haricinde 5 farklı şehirde dijital olanaklarla eş zamanlı olarak gösterilecek. !f Istanbul Resmi Blogu‘nda konuyla ilgili ayrıntılara ulaşabilirsiniz.

9. !f istanbul AFM Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali

queennothing | 18 January 2010 09:43

!f istanbul AFM Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali, bu sene 9. kez bağımsız sinema severlerle buluşmaya hazırlanıyor. Festival, 11 Şubat 2010 tarihinde başlayacak. 12 Şubat’ta Ghetto’da yapılacak bir partiyle açılış yapacak olan festival, genç ve başarılı yönetmenlere fırsat tanımayı amaçlarken, ve 15.000 Dolar değerinde bir yarışma hazırlayacağını da duyurdu. Festival ile ilgili ayrıntılı bilgiler Şubat ayında netliğe kavuşacak. Katılmak isteyen arkadaşlara başarılar.

Caché (2005)

queennothing | 07 December 2009 12:40

2005 çıkışlı “Caché“, Michael Haneke tarafından yazıp, yönetildi. Filmde Juliette Binoche ve Daniel Auteil rol alıyor.
Ergenlik çağına girmek üzere olan Pierrot, sıradan bir çift olan anne ve babası arasında günbegün yalnızlaşmaktadır. Pierrot’un ruh halinden habersiz olan anne Anne ve baba Georges’in aklı ise uzun süredir başka bir olay tarafından meşgul edilmektedir. Düzensiz aralıklarla kapılarına bırakılan video kasetlerden tedirgin olmaya başlayan çift, saatlerce evlerinin önünü kayıt altına alan bu isimsiz şahsiyetin tacizlerini polise bildirmeye karar verirler.
Ağzından kan akan karakter resimlerinin çizili olduğu kartlar ve video kasetlerle polise başvuran çift, yeteri kadar ciddi bir durum olmadığına inandırılıp, geri gönderilir.

Ancak tacizler artarak devam etmektedir; Anne ve Georges’in apartmana giriş-çıkışlarını kayda alan bu kişi, küçük Pierrot’un okuluna, babası Georges’in adına üzerinde ağzından kan gelen bir karakterin çizili olduğu kartpostal göndermiştir.

Il y a longtemps que je t’aime (2008)

queennothing | 20 October 2009 14:01

1962 doğumlu, Fransız asıllı sinemacı Philippe Claudel‘in ilk uzun metraj deneyimi olan 2008 çıkışlı “Il y a longtemps que je t’aime” (I’ve Loved You So Long / Seni O kadar Çok Sevdim Ki…), bağımsız sinemanın en başarılı örneklerinden biri. 2 dalda BAFTA adayı olan ve ‘En İyi Yabancı Film’ dalında ödül kazanan yapım, Uluslararası Berlin Film Festivali de dahil olmak üzere birçok ülkede düzenlenen film festivallerinde gerek sözlü, gerek ödüllü övgüye layık görülerek sinemaseverlerin dikkatini çekmeyi başardı.
Oscar adaylığı bulunan İngiliz asıllı aktris Kristin Scott Thomas‘ın başrolünde yer aldığı filmde Fransız oyuncu Elsa Zylberstein, Serge Hazanavicius, Laurerent Grévill, Claire Johnston, Catherine Hosmalin, Frédéric Pierrot, Jean-Claude Arnaud gibi isimler de rol almakta.

Juliette, 15 sene hapishanede kaldıktan sonra, hapishane yetkilisinin ayarlamasıyla uzun süredir görüşmediği kızkardeşi Léa’nın evine gelir. Léa, iki kızı, kocası ve konuşamayan kayınpederi ile birlikte yaşamaktadır. Hapishaneden çıkan Juliette’in rahat etmesi için elinden geleni yapan genç kadın, kardeşine tarif edilmez bir sevgiyle bağlıdır ve Juliette’in soğuk tavırlarına aldırmayarak, O’nu normal hayata alıştırmaya kararlıdır. Léa, aslında Juliette’i yargılamayan tek insandır.

La pianiste (the piano teacher) (2001)

nonige | 03 September 2009 11:58

la pianiste 2001
la pianiste 2001

Sevgisiz hayat bir insanı ne kadar ileri gitmeye zorlayabilir? Hissedebilmek için ne kadar vahşileşebilir veya gerçekte ne kadar vahşidir? Anneler kızları doğurur, peki anne ile kızları arasındaki ilişki neler doğurur? En az sorduğu sorular kadar çarpıcı bir film La pianiste. Dahi olarak nitelendirilen bir piano hocasının tekdüze ve ağır bir anne baskısı altında eriyen yaşamının ortaya yerine çekici bir öğrencisinin bir ok gibi fırlamasıyla başlar. Sevemediği hayatını muhafaza etmeye çabalasa da kayıtsız kalamaz ve kendini aşka kaptırır piano hocası. Ama büyük bir sorunu vardır sevmeyi bilmemektedir. Her şey çoktan karışmıştır: sevgi, aşk, cinsellik, saygı, mutluluk, acı, zevk, sehvet ..Ne varsa sanki yer değişmiştir. Piano hocası kaybolmuştur. Rahatsızlık veren filmlerdendir. Bunu özellikle istediğini açıkça belli etmektedir. Sorgulanması gerekenler var demektedir sakin bir çığlıkla. Piano hocasını canlandıran Isabelle Huppert oyunculuk dersi vermekle eş değer bir performans sergilemiştir. Ve 2009 yılında cannes film festivalinde jüri başkanlığı yapmıştır. Michael Haneke yönetmenliğin hakkını vermiştir. İzlenmesi gereken sayılı avrupa filmlerindendir.

La Vie Rêvée Des Anges (The Dreamlife of Angels)

queennothing | 05 June 2009 09:55

1956, Fransa doğumlu senarist / yönetmen Erick Zonca‘nın Roger Bohbot ve Pierre Chosson ile birlikte yazdığı “La Vie Rêvée Des Anges” (The Dreamlife of Angels / Meleklerin Düş Yaşamı), Fransa çıkışlı, 1998 yapımı etkileyici bir drama.
Isabella, uzun bir süre önce evinden ayrılmış, şehir şehir dolaşan, gece olduğunnda, bulduğu güvenli bir yerde uyuyan, 20’li yaşların başında genç bir kızdır. Dergi sayfalarından kestiği resimleri, kartona yapıştırıp satarak günlük harçlığını çıkaran Isa, kafede tanıştığı yaşlıca bir adamın yardım eline karşılık vererek, haftalık ücrete karşılık fabrikada dikiş dikmeye başlar. İsteksiz çalışan Isa, durumun aksine, halinden her daim memnun ve hiçbir şeyden şikayet etmeyen biridir.
Aynı fabrikada çalışan Marie, Isa’nın dikkatini çeker ve çıkışında ona ‘kalacak yeri olmadığını’ söyleyerek, Marie’nin de onayıyla, genç kızın evine gider.