bildirgec.org

babam ve oğlum hakkında tüm yazılar

ÇAĞAN IRMAK

hkilic01 | 19 October 2010 09:46

4 Nisan 1970’de İzmir’in Seferihisar ilçesinde dünyaya geldi. Ege Üniversitesi Basın-Yayın Fakültesi Radyo-Televizyon bölümünden mezun oldu. İlk ödülü olan Sedat Simavi Ödülünü üniversite yıllarında çektiği kısa filmle kazandı. Yönetmen asistanlığı yaparak sinema hayatına 1992 yılında atılan Çağan IRMAK, adını televizyon için çektiği ASMALI KONAK adlı diziyle duyurdu. Gerek kamera kullanışı gerekse müzikleriyle dikkati çeken yönetmen, yine televizyon için ÇEMBERİMDE GÜL OYA adlı dizi ile yönetmenlik yanında senarist olarak da yetekli olduğunu ispatladı.
Filmografisindeki tüm filmlerden birçok ödül alan IRMAK’ın çektiği filmler;

Bana’Old and Wise’ı Çal (1988) – Kısa metrajlı
Çileli Pasta (2000) – Tv Filmi
Bana Şans Dile (2001) – Uzun metrajlı
Mustafa Hakkında Herşey (2003) – Uzun metrajlı

Babam ve Oğlum (2005) – Uzun metrajlı
Ulak (2007) – Uzun metrajlı
Issız Adam (2008) – Uzun metrajlı
Karanlıktakiler (2009) – Uzun metrajlı

Unutulmaz Sahneler 1

freeradical | 21 August 2010 10:10

Pulp Fiction
Uma Thurman’a eşlik etmek zorunda kalan Travolta’nın, istemeyerek de olsa sahneye çıkıp, delik çoraplarıyla dans etmesi.

Travolta’nın eroin komasından çıksın diye Uma Thurman’ın kalbine adrenalin iğnesi saplaması.

Bruce Wills’in son anda kaçmak yerine düşmanını kurtarmaya karar verdiğinde, Wallace’ın tecavüze uğradığını gördüğü sahne.

Samuel Jackson’ın soygun yapılan cafede cüzdanı için girdiği diyaloglar ve herkesin silahları birbirine doğrultması.

En iyi Türk Yapımı Sizce Hangisi

CihanTurK | 28 December 2009 12:30

Babam ve Oğlum
Babam ve Oğlum

En iyi Türk Yapımı Sizce Hangisi

Gelmiş geçmiş en iyi Türk filmi bence Babam ve Oğlum

Kaliteli oyuncuların dışında iyi bir yapımdı ama bence en önemlisi reklam vermeden dilden dile kulaktan kulağa yaptığı reklam sayesinde izleyicisini arttırmıştır. Bence reklam yapmadan en çok seyirci sayısını bu film yapmıştır.

ıssız adam

admin | 29 June 2009 16:25

Epey geç kaldım belki, Çağan Irmak’ın Issız Adam’ını henüz izleyebildim. Filmi izlerken bu adamın bir filmi kendisi için sıradakini de kitleler için çektiğini düşündüm. Bana Old and Wise’ı Çal (kısa film) ve Ulak yönetmenin kendisi için; Babam Oğlum ve Issız Adam kitleler için çektiği filmler bence.
Filmde en çok oğul-anne ilişkisine takıldım. Bu konuda senaryo, diyaloglar ve oyunculuklar doyurucu. Gerçek hayatta da aynen o şekilde gelişiyor olaylar. Çağan Irmak şu an çektiği yeni filminde de anne-oğul ilişkisine odaklanacak: Karanlıktakiler. Bir an önce gelsin sonbahar.
Masum bir aşk hikayesi de izlemiş olduk Issız Adamda. Ada, filmin bir yerinde İhsan Oktay Anar’ın Puslu Kıtalar Atlası isimli kitabını okuyordu, bu çok güzel. Sahaflar, ikinci el kitaplar, plaklar…Güzel hepsi, çok naif.
Avam bir film olarak da değerlendirilebilir belki ama Çağan Irmak’ın imzası, üslubu var birçok karede, bu çok önemli, çok iyi.
Yeni filmini bekliyoruz bakalım. Bu arada yeni filmi de kulaktan kulağa yayılıp gişe rekoru kıracak mı göreceğiz..
Sözcükler edebiyat dergisinin Temmuz Ağustos 2009 sayısı çıkmış. Cemal Süreya’nın efsane Üvercinka’sının Süreya tarafından resimlenip Kemal Özer’e hediye edilen sureti var derginin sayfalarında. Muhakkak görün. Çok özel hakikaten..

Eski 45’likler: GÖKBEN

behman | 13 December 2008 11:36

Babam ve Oğlum‘un başarısından sonra ismini hafızalara kazıtan ve her filmini merakla beklettiren Çağan Irmak‘ın en son filmi “Issız adam” filmin konusu ve özünden çok şarkılarıyla gündeme geldi. Eski 45’liklere yer verilen filmde bu sayede şimdilerde artık ne kendisini ne de şarkılarını televizyon ya da radyolarda görüp duymadığımız çok değerli sanatçılarımız yeniden gündeme geldi. Filmin başarısından çok eski değerlerimizi bizlere yeniden kazandırması asıl olan. Film ayrı güzeldi elbette.
Hümeyra, Nil Burak, Ayla Dİkmen, Semiramis Pekkan gibi çok değerli seslerimizi bu filmin soundtrack albümünde görüyoruz fakat eski yıldızlardan “Gökben” unutulmuş.

perihan mağden, leyla erbil – gecede

kahramancayirli | 18 November 2008 16:28

gecede çok iyi bir öykü kitabı, üstelik kapağı da hoş.
gecede çok iyi bir öykü kitabı, üstelik kapağı da hoş.

daha önce de birçok kez perihan mağden’in yazılarına bağlantı verip okuyun istemiştim, bir kere daha isteyeceğim. mağden’in bu pazarki yazısı gerçekten çok doğru ve çok güzel. sosyoloji bilen bir kalemin sinema ya da edebiyat hakkında yazılarını okumak ne güzel. hele ki sizin okuduğunuz bir kitap ya da izlediğiniz bir film hakkında yazıyorsa.
leyla erbil’in gecede adlı hikaye kitabı için çok övgü işitmiştim. kitapçıda 3 ytl’ye satıldığını görünce neredeyse çığlıklar atarak aldım. farklı, iyi öyküler, gecede’de okuyacağınız. ama erbil’in dili epey farklıdır. yaban gelebilir belki.
çağan ırmak’ın son filmi ıssız adam’dan mı bahsediyor herkes, bana mı öyle geliyor. belki yeni bir babam oğlum vakası yaşanır. hakkında konuşuldukça daha çok izlenir. hatta rekor kırar babam oğlum gibi.
daha önce önerdim mi bilmiyorum ama ırmak’ın bana old and wise’ı çal adlı bir kısa filmi var. derya alabora ve erkan can oynuyor. izleyin. fotoğraf ya da kısa film hakkında önerileriniz çok iyi olur. çünkü çok az insan kısa filmle vb ilgilendiği için yeni ürünleri, isimleri takip etmek kolay olmuyor.

ISSIZ ADAM

serversistemci | 04 November 2008 09:50

ISSIZ ADAM
ISSIZ ADAM
ISSIZ ADAM
ISSIZ ADAM

Çağan Irmak yapımı film, 30 yaşlardaki Alper adındaki gencin aşçılıktan anlayan, eğlenceyi ve kadınlarla günübirlik ilişkileri seven biriyken, 20’li yaşlarının sonlarında kendi yaşam tarzının tam tersi olan bir kıza aşık olmasıyla başlar. Aşk ve özgürlük konusunda seçim yapmakta zorlanan Alper’in hikayesi, aslında modern yaşamın yalnızlaştırdığı insanları ve aşkı anlatıyor.

Dram ve romantik karışımı filmin, yönetmenliği gibi senaryosu da Çağan Irmak’a ait. Mustafa hakkinda hersey, Babam ve Oğlum gibi eserleriyle çoğumuzu etkisi altında bırakan yönetmen, yine güzel bir film sunuyor. Filmin görüntü yönetmeni, üç maymun filminin de görüntü yönetmeni Gökhan Tiryaki.

Fikret Kuşkan

queennothing | 04 June 2008 10:20

Halıcıoğlu’nda yaşayan 6 kişilik Kuşkan ailesinin 7. üyesi olarak 22 Nisan 1965 yılında dünyaya gelen Mehmet Fikret Kuşkan, 1 yaşına geldiğinde dört ablasıyla birlikte İstinye’ye taşındı.
Fikret 4 yaşına geldiğinde, babası felç geçirdi ve artık hayatına ‘yatakta’ devam etmek zorunda kaldı.
‘Evin tek erkeği’ olan Fikret, ortaokul yıllarında bunu babasının ölümüyle fark eder ve okulu bırakıp çalışmaya başlar. 13 yaşında marangozculuk yaparak iş hayatına atılan Fikret, ‘diğer babası’ olarak gördüğü tarih öğretmeninin daveti üzerine Tokat’a gitmeye karar verdi. Henüz 13 yaşındayken kendi hayatıyla birlikte ailesinin de sorumluluğunu almaya çalışan Fikret, okumak için gittiği Tokat’ta ‘şehirli’ muamelesi gördü. İstanbul’dan sonra Tokat – Almus’a ayak uydurmak Fikret’i zorladı; nihayet başaran Fikret, 3 yılın sonunda tekrar İstanbul’a, ailesinin yanına döndü.
Kuşkan ailesi, maddi durumları gereği İstinye’den tekrar Halıcıoğlu’na taşınmak zorunda kalır. Dört ablası ve annesiyle yaşayan Fikret, Hasköy Lisesi’ne yazılır. Okulun yanı sıra ailesine destek amaçlı çeşitli işlerde çalışan Fikret, sokak kültürüyle büyüdü. Sokak insanları, sokak kedileri ve yılarca hayatın içinden manzaraları izlemek yerine bizzat yaşayan Fikret, bunun olumlu ve olumsuz getirilerini yıllar sonra tek başına yaşadığı çatı katında görecekti.
Fikret, 16 yaşındaydı hayatında bir kez bile tiyatroya gitmemişti. Lise edebiyat öğretmeni bir gün Fikret’i tiyatroya davet etti ve Fikret’in ‘oyunculuk aşkı’ gittiği tiyatro sayesinde başlamış oldu.
Liseyi bitiren Fikret, okul arkadaşlarıyla birlikte Sirkeci’de bir fotoğraf stüdyosu açmaya karar verir.
Fikret liseyi bitirmiştir ama aslında başarılı bir öğrenci değildi. Okul ve dersler ona hep uzak gelmişti.

Babam ve Oğlum

toz66 | 11 April 2008 20:57


babam ve oğlum

Babam ve Oğlum … Çağan Irmak’ı tüm Türkiye’nin tanımasını sağlayan en büyük çalışması… Aslında Çağan Irmak’ı Asmalı Konak Dizisinden hatırlayabiliriz fakat o dizide Irmak, oyuncuları ön planda tutmuş ve kendini ön plana çıkarmamıştı. Babam ve Oğlum da 12 Eylül Darbesi’nin arka planının anlatıldığı Sadık ve çevresinde gelişen olaylardan ibaret. Oğul ve baba arasındaki siyasal görüş farklılıklarını çok iyi bir şekilde işleyen Irmak birçok kesimin beğenisini almıştır. Çünkü bu filminde tarafsız bir şekilde yaklaşmayı başarmış ve bizlere gerçek sinema filmi tadını vermiştir.
Sadık, babasının Ziraat Mühendisliğini oku diye ısrar etmesine rağmen İzmir’deki küçük çiftliklerinden çıkıp gazetecilik eğitimi almak için üniversiteye gitmiştir. Tabi dönem gereği de kendini bir siyasal karmaşa içerisinde bulmuştur, ve kendi çizgisini belirlemiştir. Bu çizgiyi beğenmeyen babası da oğlunu evlatlıktan reddeder. Artık onlar küstür… Eşi hamile olan Sadık, eşinin sancılarının tutması üzerine onu hastaneye götürmeye çalışır fakat gece vakti sokaklar tamamen boştur, bir taksi bulamaz. Çünkü o günlerde devrim gerçekleşmiştir… Sorgulama sırasında ağır darbeler alan Sadık artık hastalığının çok kötü duruma gelmesiyle küçücük yaşta olan oğlunu küs olduğu ailesinin yanına bırakmaya karar verir. Küçük yaşta olan Deniz ise hayal dünyası ile gerçek dünyayı birbirine karıştırmaktadır… Acaba minik Deniz, Hüseyin dedenin sinirlerini yumuşatabilecek mi?…
Filmografi
Yönetmen: Çağan Irmak
Yapımcı : Şükrü Avşar
Senaryo : Çağan Irmak
Oyuncular : Çetin Tekindor, Fikret KuşkanHümeyra, Şerif SezerBinnur Kaya, Yetkin Dikinciler