bildirgec.org

baba hakkında tüm yazılar

Sağanak Vuruş

Kuduz maymun | 13 September 2009 18:27

Sesler geliyor. Ayak sesleri. Koşup birşeyler yapmak, yahut saklanmak gerek. Kapı. Korkunç bir kaygıyla açıyorum. Sarılıyorum. Sarılmam lazım.
Gözleri bulanık. Kırmızı.

Birşeyler yapıp önüne geçmek gerek… Fakat kımıldandığı an patlayacak bir bomba gibi. Ayaklarım tutmuyor. İtaate hazırım. Tamam. Düşüncelerimi savuşturdum. Bir an evvel olsa da bitse…

Bu kez gecikiyor. Keşke bu kadar dolambaçlı yollardan yürümese. Beklemenin verdiği dehşet beni felce uğratıyor. Sessizlik beni öldürecek. O sessizlikteki kanlı gözler. Ölmek istemiyorum.
Gürültüler başlıyor. Gıcırtılar. Bir koku geliyor. Çok tanıdık bir koku. Sabah evin her yerine sinmiş olacak.

Kapı Sesi

power06 | 09 September 2009 16:54

Üzerindeki yorganı sanki bir ayıyla boğuşuyormuş gibi güç bela açarken nefes nefese kalmıştı yine. Güçlükle doğruldu yataktan. Dizleri, ah o kopasıca dizleri… Nasıl da sızlıyordu namussuzlar. Rutubetten sıvaları çatlamış, duvarları yosun tutmuş bu köhne otel odasında iyice azmıştı romatizması. Ama başını sokacak bir çatısı olduğuna şükretmekten başka da ne yapabilirdi ki. Yedi yüz elli lira emekli maaşı ile Hilton’da kalacak hali de yoktu zaten! Yatağının başucundaki sedef kakmalı, eski bir dosttan hatıra olan bastonuna uzandı. Yetmiş sekiz yılın yorgunluğuna artık isyan eden dizlerinin üzerinde güçlükle doğruldu ve her sabah yaptığı gibi, o berbat odadaki en sevdiği eşyası olan, camın önündeki pejmürde koltuğa atıverdi kendini. Tam o sırada kapı çalınmıştı; tık, tık, tık… Kapı sesini duymasıyla içindeki umut kırıntıları birden çoşkun bir sel gibi dışarı taştı. O mu gelmişti yoksa?Sonunda arayıp bulmuş muydu kendisini? On beş yıl, tam on beş yıl sonra gelmiş miydi yoksa?Olabilir miydi? Bu bir anlık umudu otelin temizlikçisi Neriman’ın tiz sesi boğmuştu yine.

kıl anne babalar

kahramancayirli | 28 August 2009 16:43

kisi.deu.edu.tr/onurgulbay adresinden alınmıştır.
kisi.deu.edu.tr/onurgulbay adresinden alınmıştır.

Dün akşam alışveriş merkezinde gördüğüm o acayip kadın düşündürttü bana tüm bunları. Küçük kızını öyle tersledi öyle tersledi ki üst üste. Bundan sonra anne baba olacaklar için ehliyet gibi bir şey çıksın istedim, onu alamayanın çocuğu olmasın istedim, ruhsal sorunları, çıkmazları olan insanların ebeveyn olmaları yasaklansın istedim.

cesmeresimleri.com adresinden alınmıştır.
cesmeresimleri.com adresinden alınmıştır.

Bilmiyorum, saçma gelecektir belki de size. Ama bana epey mantıklı geliyor. Öyle kötü anne babalar görüyorum ki etrafımda, çocuklarında ne özgüven bırakıyorlar, ne sevgi. Kötü bir davranışları olduğunda azarlamalarından söz etmiyorum, durduk yere, hiçbir şey olmadan, belki işyerlerinde başka birilerine hınçları var, kavga ettiler vs. Çocuğun senin stres topun değil ki. Abuk subuk uyarılar, toplum içinde yerin dibine sokmalar,…

ben senin yaşındayken..

nazokiraze | 27 August 2009 16:47

Kız evlat olmak zordur, kız çocuk sahibi olmak ta öyle. Ergenlik çağının hem ebeveyn hemde çocuk için zor geçen günlerine komşu teyzelerin, akrabaların, annenin ” ben senin yaşındayken başlıklı zıtır pıtır cümlelerinin sonu gelmez”

Eve geldikleri zaman maşallah kızın boyunu geçmek üzere iş yapıyor mu? yardım ediyor mu sorularına maşallah elinden her iş geliyor, bana çok yardım ediyor şeklinde cevap vermek isteyen manyak gönül doğruları açıklayıp hayır yatagını bile ben söylemeden toplamaz deyiverince, alınan tepkiler karşındakini dişleyesini gerektirmez mi? Çocuga tembel oldugu, sorumsuz oldugu için kızılması bir kenara anne de eleştirilir, yarın öbürgün yurtta okursa, kocaya gidince ne yapacak bu?

Tıp oyunu.

zyprexa | 24 July 2009 16:40

“Bir, iki, üç tıp deyince susuyordu çocuklar.”

Çok sıkıldım bu hastane odasından, bu kokudan.
Baba ?
Bu oyundan da sıkıldım baba hadi konuşalım birazcık.
Dışarı çıkabilir miyim ? Kaybolmam söz.
Baba konuşsana. Hadi uzatma artık.
Bak konuştum, oyun bitti.
Hep ben yenerdim seni ama bak şimdi ben kaybettim.
Hadi gözlerinle gül yine bana.
Baba. Baba ?
Korkuyorum.
Doktor amca ! Babam bana küstü herhalde.
N’ oluyor nereye götürüyorsunuz onu.
Ne bu telaşınız. Hey bana da bir şeyler söyleyin.
Baba !!! Ölme sakın.

Anne Bloglarında Pazarlama

Kitubi | 01 July 2009 10:06

Artık annelerin, babaların sözü mü geçecek nedir camiada, neden olmasın?

Bugün Uno’dan bir mail geldi.www.buyumek.com.tr‘yi yayına açtıklarını haber verirken blogumdaki bir yazıyı için izin istemişler. Pek hoşuma gitti.

Tamek Kids, Cafe Crown, Milupa Aptamil’in yaptıklarını ve yazının kalanını okumak için tıklayın.

Çocuk – 2/2

pilli pati | 18 June 2009 11:12

Küçükken geceleri parmağımı tutmadan uyuyamadığın zamanlardan anlamalıydım; bir destek, bir dayanak gibi bu hayatta arkadaşsız ayakta durmanın senin için hayli zor olabileceğini. Arkadaşının yanından seni alırlarken sen vücudundaki kırıkları hissedip dikkatli olmalarını söylerken bile akabinde onu soruyordun. O muhtemelen bu dünyaya vedasını etmişti. Sorduğunda “İyi” dediler sana. Üzerinde uzandığın sedyeyi onun tarafından geçirmediler. “İyi” dediler. Biliyorum çocuk, iyi etmediler.

Çocuk – 1/2

pilli pati | 10 June 2009 09:04

Acilen eve gelmem istenmişti. Arabayı sürerken hayatımda ilk kez ellerimin terlediğini, baktığım yere odaklanamadığımı fark ettim… Olay haddinden fazla büyüktü, telefonda bir şey söylemedikleri için çok şey anlıyordum, fakat o soruyu sormaya çekiniyordum. Sonra sordum. Öldüğünü öğrendiğimde ellerim soğudu. Nefesim daraldı. “Nasıl olur?” sorusuna ise yanıt veren olmadı. Belki de o soruyu hiç sesli sormadım!