bildirgec.org

aydın doğan hakkında tüm yazılar

MEYDANLAR SUSMAZ

antiemperyal | 05 October 2009 09:35

C.Eren ÇELİK

Lafı evelemeye gevelemeye, öte yana beri yana çevirmeye hiç gerek yok. Doğan Grubu’na son kesilen vergi cezası tamamen siyasi, tamamen hesaplı kitaplı olarak verilmiş bir cezadır. Açıktır ki AKP iktidarı yeniden dizayn etmeyi hesapladığı medyada Aydın Doğan’a hayat hakkı tanımamayı kafasına koymuştur.Ancak sorun çok daha büyük bir sorundur. Öyle Tayyip Erdoğan-Aydın Doğan sorunu, yahut bir grubun yok edilmesi falan gibi bir sorun değildir. Bugün gelinen noktada Doğan Grubu’na verilen vergi cezası resmi olarak uygulandığı gün bu ülkede basının özgür biçimde yazı yazabilme devri tamamen sona ermiş olacaktır. Ha AKP’nin istediği de budur zaten, bu nedenle basının bu hale düşecek olması onları hiç mi hiç enterese etmez.Kimse kimseyi kandırmasın. Böylesi büyük bir ceza ve tasafiye operasyonun ardından hiç bir patron -ki o zaman yandaş medya dışında geriye zaten Ciner ve Karamehmet kalıyor- kalkıp da gazetelerinde yahut televizyonlarında iktidarı eleştiren yazılar yazdırıp,programlar yayınlatmaz.Patronlar köşe yazarlarını, genel yayın yönetmenlerini önce kibar dille uyaracaklar sonrasında burnunun dikine gidenleri de kapının önüne koyacaklardır.Bu hareket, bu davranış biçimi AKP iktidarının ruhsal bozukluğunu da ortaya koymaktadır. “Herşeyi en iyi ben bilirim”, “Her şeyden en iyi ben anlarım”, “Ben yapıyorsam mutlaka doğrudur” şeklinde bir megalomanianın içerisinde, kendisine en ufak bir eleştiriyi bile hazmedemeyen, kendisine bağırıp çağırmaktan başka yapabileceği hiç bir şey olmayan gariban vatandaşını bile azarlayarak hakir gören böylesi bir yapının Türkiye’yi yönetmesi çok hazindir.AKP, aslında bu vergi cezası ile , Ergenekon Davası ile başlattığı “Korku İmparatorluğu” projesine çok önemli bir tuğla daha daha yerleştirmektedir. Düşünsenize öyle bir ülkedesiniz ki iktidara muhalifsiniz ama bunu açıkça söylemeye çekiniyorsunuz, çünkü içeriye alınmaktan, aylarca hapis yatmaktan ve hatta belki orada ölmekten korkuyorsunuz.İşte Ergenekon Davası ; yaratılmak istenen “Korku İmparatorluğu” için mutlaka gerekli olan bu pisikoloji için gerekli zemini hazırladı. Muhalif seslerin çoğu susturuldu, insanlar sindirildi.Bu vergi cezası ise Ergenekon süreci içerisinde hala sinmeyen, hala muhalif tavır takınan, hatta bunu gazetelerindeki köşelerinden, televizyon programlarından yaparak daha da kitleselleştiren kişilere karşı uygulanıyor. Dolayısı ile onların bağlı bukunduğu medya grubu cezalandırılıyor. Aslında bu kişiler üzerinden topluma da mesaj veriliyor: “Bakın muahlif olan, eleştirenlerin sonu böyle. En ufak eleştiri bile duymak istemiyoruz”Doğan Grubu’nun tasfiyesi sadece bir medya grubunun tasfiyesi olsaydı binlerce insanın ekmeğinden olması nedeni ile bile “önemli” bir olay olurdu ancak bu tasfiye, ülkede basını hizaya getirme, kontrolüne alma, tek sesliliğin adımlarını atmaya başlama noktasındaki siyasal bir planın parçası haline getirildiği içindir ki artık sistem için “hayatiyet” arz etmektedir.Bu vergi cezasının uygulandığı gün bu toplumu yöneten ve yönlendiren pek çok güç odağının o ana dek direnselerde o andan itibaren diz çöküp kayıtsız şartsız biat edecekleri açıktır.İşte o biatlardan sonra süreç içerisinde ortaya AKP’nin “azınlık tiranlığı” çıkacaktır ki; bunun sonuçlarını tasavvur dahi etmek istemiyorum.Ancak Başbakan bilmelidir ki; köşeleri boşaltıp, ekranları karartabilir.Ancak taşkın meydanları susturmaya ve öfkesini dindirmeye tarihte hiç bir iktidarın, hiç bir tiranın yahut hiç bir hükümdarın gücü yetmemiştir.Meydanları sustaramazsınız sayın Başbakan…

Parayı bölmek yasak, Türkiye’yi bölmek serbest!

kaleidoskop | 27 June 2009 15:16

Türkiye’de yasalar öyle esnek ve yoruma açık ki…
Eğer enseniz yeterince kalınsa, her haltı yeseniz de
size dokunan olmaz. Yok, enseniz yeterince kalın değilse
olmadık bir nedenle suçlanıp mahkum edilebilirsiniz.
Örnekleri sayısızdır.

Bir ara Dreby tıraş bıçaklarının televizyon reklamı yayınlanıyordu.
Tıraş bıçağının, madeni parayı keserek ortadan ikiye ayırdığı
reklam, tıraş bıçağının ucuzluğuna vurgu yapıyordu.
Bu reklam, Türk parasını koruma kanunu gereği yasaklandı.
İyi, güzel, hoş…

Yeni yılda eski kafa

deLe | 02 January 2009 10:12

http://stargazete.com/gazete/yazar/ahmet-kekec/yeni-yilda-eski-kafa-159192.htm

faiz ve striptiz

| 22 December 2008 20:59

Faiz 73 kısımdır. En aşağısı, kişinin anası ile zina etmesi gibidir. (hadis)

Medya kimi zaman devletten, kimi zaman yargıdan daha üstündür. Medyanın gücüne ve neler yapabileceğine her gün şahit oluyoruz.
Medya imparatorumuz Aydın Doğan’ın da kendine özgü erdemleri, övüleri kişilik özellikleri var.

AD, Gümüşhane Kelkit’lidir. Babası zengin bir insandır. Kelkit’te hemşehrilerine faizle borç para vermektedir. Borcunu zamanında ödemeyenleri icraya verir, malı mülkünü borç karşılığı alırdı.
AD, İslam’ın faiz hükmünden hoşlanmıyordu.

DERİNLERDEKİ “SESSİZ” OPERASYON

antiemperyal | 03 December 2008 11:57

C.Eren ÇELİK

Mütekait “Genel Yayın Yönetmeni” Serdar Turgut bu gün Akşam Gazetesi’ndeki köşesinde (02.12.2008) “TÜSİAD’I MÜSİAD’laştırma Operasyonu Mu Bu?” başlıklı bir yazı kaleme almış…

Serdar Turgut yazısında özetle; hükümetin kriz ortamındak bilerek tedbir almayarak, krizlerde yaşanacak sermaye transferi sayesinde merkezdeki sermaye yapısını değiştirme ve kendi ideolojik ve siyasal hegemonyasının ardından, kendi sermaye sınıfını kurabilmenin alt yapısını hazırlamakta olduğuna ilişkin kuşkularını dile getirmiş.

Lisansüstü doktorasını ABD’de ekonomi üzerine yapmış, Türkiye’de de bir dönem Ankara Üniversitesinde öğretim üyeliği görevinde bulunmuş olan Serdar Turgut’un bu yazısı ilk bakışta çok muhteşem bir tespitler silsilesi gibi dursa da kazın ayağı öyle değil.