bildirgec.org

aşk meşk hakkında tüm yazılar

Yöndeş Damarlar Sinirsel Süreçler

linux | 14 April 2004 00:50

‘Yöndeş damarlar deviren sinirsel süreçler’
Lenine,aşk defterinde kadın erkek ilişkilerini böyle tarif etmiş.
Olduğu gibi alıyorum…

aşk üstüne

eyluleser | 13 April 2004 10:15

Zil çaldı,
indim, açtım.
karşımda o vardı
“-iyi akşamlar” dedi.
“-iyi akşamlar, hoşgeldin” dedim bende.öpüştük sonra yukarı çıktık.
arkadaşların yanına oturduk.Onu gördüğüme çok sevinmiştim.Yıllar
önce aşık olduğum, onu gördüğümde ne yapacağımı bilemediğim, kısacası sevdiğim insan yanımda oturuyodu.
Herkesin gençlik dönemlerinde bir fahriye ablası olmustur.Benim fahriye ablamda oydu.Bundan yaklasık 4sene önce bir beraberlık gibi bişeyler yasamıstık.ben 17 o 21 yaşındaydı.O kadar güzeldi ki onun yanıdan ayrılamıyordum.Nereye gitse, ne yapsa hep yanında olmak istiyordum.Onu görmediğimde çıldıracak gibi oluyordum.Durduk yere ağlıyordum.Yokluğu bana acıveriyodu.
Onunla evlenmeyi bile düşünüyordum.o da bana
“-daha önüne kimler çıkar”diyordu.
“-ben kimseyi istemiyorum, seni istiyorum”diyordum.
gülüyordu.Gülmesine bile aşıktım.İlk aşklar unutulmaz deniyor ya.İlk aşkımı bile unutuyordum onun yanında.
Güzel bir yaz akşamı çeşmedeyiz.yorgun geçen günün ardından uyumaya çalışıyorduk.Ben hep onun yanında yatardım.saçlarını okşardım.o huzur dolu oluyordum ki o uyumdan
ben uyuyammıyordum.Saçlarını okşamaya devam ettim, birden yüzünü bana döndü ve beni öptü.O an ne olduğumu bilememiştim.Onun dudaklarını öpmek ona sarılmak, kalbim duracak gibiydi.
bana sarılarak uyudu, bense uykusuz hayaller aleminde.günler geçtikçe
ona bağlanıyordum.
peşinden ayrılmıyordum.
gece eğlenmeye gitmiştik.Beni dışarı çıkardı ve sessiz sakin bir
köşeye çekti.o manyak dudaklarını dudaklarımla buluşturdu.bana daha yakın olmanı istiyorum
dedi.o kadar güzeldi ki ona kıyamıyordum.uzun uzun öpüştük.O kadar çok içti ki o gece sarhoş oldu.Sırtımda taşıdım onu kalacağımız yere kadar.gece kusmaya başladı.Başında bek
liyordum.soda, kahve aklıma ne gelirse veriyordum ona.sırf o rahat uyusun diye sabahın altılarına kadar.Sonunda uyudu bende rahat bi nefes aldım.Günler geçti o gitti.daha sonra onu hep
aradım.telefonda konuşuyor şurda buluşuruz diye sözleşiyorduk ama bi türlü buluşamadık.Çünkü;
o sözlüydü ve bunu bende en başında beri biliyordum.Şu an sözlüsünden ayrıldı.26 yaşında yetişikin bir insan bense daha 22sinde delikanlı.sevgilisi var.O kadar çok seviyorum ki onu gene söylüyeceğim
“-benimle evlenir misin?”
SİZCE BENLE BERABER OLURMU?

eski kız arkadaşım beni uyutmuyor.

linux | 13 April 2004 02:40

Bu gün (salı) itibariyle eski kız arkadaşım artık… Kocaman kahverengi gözleri,Jennifer Lopez edası ile salınan kalçası,mühteşem hafızası ile tam dört gün ortadan kayboldu.Sonunda telefon edip kafasını dinlemek için bir arkadaşında kaldığından bahsedip özür diledi(!)Beni seviyormuş ve devam etmek istiyormuş,dört gün aramaması benimle ilgili değilmiş.(!) İlk gün önemsememiştim ikinci günün gecesin de annesine ulaşıp ‘iyi ama kafası karışık,dengesiz bu günlerde. Ben, gelince seni aratırım Linux’diyaloğu ile biraz rahatlamıştım. geçen üçüncü ve dördüncü günler kocaman soru işaretleri ile dolaştım hepsi neden? neden? diye bitiyordu.Ayrılmak istiyorsa bir iki kelimeyle bile yapabilirdi(?) beni tanırdı sorun yapmazdım… Ben bulunmaz hint kumaşıyım ya! o’da kanatları olmayan şirin bir melek! aslında eski kız arkadaşım bir motormuş sanırım,ben de bir salağım..( bu ucuz tanım bile beni rahatlatmıyor) Nasıl bir deneyim bu? Kimseye güvenme yıllanmış aşkına bile mesajı, bilinç altımın derinliklerine kazınmışken,tekrar bilincimi kandırıp nasıl ona yada başka bir hemcinsine güvenebilirim… An ve an ortadan kaybolma ihtimali,riski ile yaşanmaz ki!!!

Yumurta

eceligelenfare | 12 April 2004 03:55

“Yumurta” dedi. “Ha !” dedim. “Rafadan mı seversin yağda mı ?” “Farketmez”..

Yeni aldığım simitleri masanın üzerine bırakıp mutfağa geçtim. Salatalık doğruyor ve el bezi olarak yeşil tişörtünü kullanıyordu. Kapının eşiğine yaslanmış bana kahvaltı hazırlayan anlaşılmaz varlığı seyrediyordum. Kafasını kaldırdı gülecek gibi oldu ama gülmedi. üzgündü..

Sessiz bir kahvaltı oldu. Çay, tuz, susam sözcüklerinden başka kelime tüketilmedi. Çokokreme dokunmadık bile. Biraz keyifsizdik. İştahımız kaçmıştı..

“Otobüs kaçta ?” dedim.. “Onbirde” dedi vazoyu düşürmüş bir çocuk masumiyetiyle..

Kırda bir pazar…

virtual flyer | 11 April 2004 16:38

Kırda bir pazardı işte… O’nunla, ben…İkimiz…Bira içtik, çimenlere uzandık…Yürüdük, şiirler okuduk defterinden ve öpüştük…Akşam yemek yedik, şarap ve mum ışığı, boğaz manzarası…Kahve içmeye sonra, kıyıda…Şarkılar dinledik arabada…Sonra O evine gitti, ben evime… Kırda bir pazardı işte… O evinde, ben evimde…

Gönül ve b.k meselesi..

feu | 07 April 2004 20:21

Öyle böyle değil, resmen karnım ağrıyor.. Ben bu işleri bırakmıştım aslında.

İlkokulum diyince aklıma ya burnunu karıştıran sınıf arkadaşları ya da cırcır olduğum günler geliyor.

Ölümdü yahu, okulda dayanamayıp hocadan eve gitmek için izin isterdim. Bacaklarımı kasarak teyzemin evine koşardım. (Okul onun evine daha yakındı.)

Birkeresinde zil çalışmyıyordu, delicesine “teyze” diye bağırdım.. Açmadı.. Eve koştum, delicesine tabii..

İlkokuldan sonra geçti böylesi. Şimdi karın ağrıları heycandan oluyor, aşıkken.. Farkettim de bir kere aşık olabildikten sonra aşk (aşık olunan kişiyle ilgili herşey) dışında hiçbirşey heyanlandırmıyor beni..

Var mısınız KAVGA’ya?

llus | 05 April 2004 16:26

Bilenler bilir Türk rock müzik piyasasında Kronik’in yeri ayrıdır. İlklerdendir, unutulmayanlardandır… Dün akşamdan sonra anladık ki unutmaya da gerek yokmuş.Nihayet yıllardır çıktı çıkacak, çıktı çıkacak diye beklediğimiz albüm çıktı.Pazar günü tatil rehavetiyle üzerimdeki tembelliği atıp Kronik ve alt grup olarak Abraxas‘ın sahne alacağı alt Kemancı’ya gittim. Her ikiside yıllardır takip ettiğimiz güzide topluluklar olmanın da ötesinde hepsi arkadaşımız, kankamız hatta kardeşimiz.

dün bi harikaydı………

darkness_slayer | 02 April 2004 20:22

evet evt başlıktanda anlaşılabileceği gibi dün harikaydı…..düşlerim kadar güzel bir gündü.tüm günü sevgilimin kollarında geçirdim başbaşaydık ve süperdi.saat öğlen 1’den akşam 11’e kadar beraberdik. dün okadar yorgun ve mutluluktan uçarcasına bir çift kanatla döndümki eve. yazacak halim yoktu!:)

izmirde narlıdere tarafında bir arkadaşının evindeydik.İzmirde oturanlar bilirler dün izmirde çok güzel bir yağmur yağdı. bizde bataniyemizi siper ederek birbirimize sarıldık ve yağmuru izledik.evin terası çok büyüktü böylece harika bir manzarayıda izleyebiliyorduk .bir tek müziğimiz eksikti…(ben o an 2000 rainy night’ın çalmasını isterdim stratovarius’tan)ama gerçekten çok romantikti.o an onu gerçekten sevdiğimi anladım.

Acele Etmelimiyiz?

talos | 01 April 2004 16:02

Bir genç yolda yürürken kitapçı dükkanındaki kızı görür vurulur. Her gün gider bir kitap alır, kızda kitabı paket yapar verir gence. Ama eve gidince kitabı koyar bir kenara okumaz.Kızı düşünür. Bir kaçgün geçer genç gelmez kız merak eder. Telefon açar gencin evine annesi çıkar telefona. 2 gün önce trafik kazasında öldüğünü söyler anne ağlamaklı. Kız kahrolur.Annesi gencin odasını düzenlemek için girer. Birde bakarki Bir sürü Paket Açar birini bakarki kitap. İçindede bir not: “Sizden çok Hoşlandim. Lütfen yarın Birdaha gelirmisiniz” Şaşırır. 2. pakette kitaptır içinde yine bir not: “Neden karşılık vermiyorsun bana? Seninle ilgilendiğimin farkında değilmisin?”. 3. Kitapta ise; “Artık Dayanamıyorum Lütfen Seni Çok seviyorum.” Evet Genç Acıklasa idi sevgisini belkide orda o kazayı yapmayacak kızla beraber olacaktı belkide kızla beraber kaza yapacaklardı. Kimbilir? Acaba diyorum acele etmelimiyiz?Bu hikaye acele etmemizi gösteriyor. Ama yanlış anlayanlarda oluyor. Ne Yapmalıyız?