bildirgec.org

aşk meşk hakkında tüm yazılar

offfffff

ben_bahar-hafif | 25 May 2004 16:40

benmiyim sebep? hayır bu kadarını yapamam…. sadece tanışmalarına velise oldum, bilincli yapılmış bişi değildi… o benim kardeşim…temel sanat dersinde paspartu yaparken maket bıçağıyla elimizi kesip kan kardeşi olmuştuk.kardeşim o benim.Bu aşk onu mutlu ettiğinde, sürekli bana “benim masal perimsin,iyiki onu tanımıştırdın iyi beni aşkla tanıştırıdın” dediğinde bende mutluydum.( niyeyse kendime pay çıkartıyodum bu aşktan)peki şimdi nolucak…yine pay çıkartayımmı kendime? nasıl olduda böyle oldu? neden aylar once laf arasında ettiğim bi cülmle “ne kadar hoş bi adam değilmi” nasılda pisman ediyo insanı…. o benim kardeşim… ikisi de sürekli bana bakıyor… ikiside beni suçluyo sanki hiç belli etmeselerde, içten içe beni suçluyolar sanki… ben bişi yapmadım…

Sen bir yabancı gibi

pianist | 15 May 2004 12:48

Aynı yastığa baş koyduğum, umutsuzluğumda sarıldığım düştüğünde tuttuğum dokunduğumda affettiğin sanki ben değilim bir yabancı gibi geçerken sen. Günlerimi aylarımı sana verip sonra bir hiç gibi unutmak ne kadar kolay senin için ne kadar kolay bir başkasına sarılıp gözlerimin içine bakman.. Ve ne kadar kolay yanımdan bir yabancı gibi geçihp gitmen. Üzülüyorum ama ne yaşadıklarıma ne seni kaybettiğime çünkü sen sadece gülüp geçip unutuyorsun ve değerlerini kaybediyorsun BUNA ÜZÜLÜYORUM. Her şey yaşanmış olabilir hayatta hiç istemediğimiz kadar üzülmüş canımızı sıkmış olabilir hayat ama bu kadarı olmaz yapılamaz bir ihnsana. Belki hala seviyorum seni belki hala özlüyorum ama sen bir yabancı gibi geçip giderken acaba ne düşünüyorsun ne hatırlıyorsun en çok bunu merak ediyorum. Utanıyormusun kendinden insanlığından sende benim gibi bilmiyorum ama utansaydın başkasına sarılırken bakamazdın gözlerime eğer bunuda hissedemiyorsan ne düşünüyorsun acaba. Göz göze geldiğimiz o anlar var birde birden duraksayıp hiç bir şey olmamış gibi bakışların var ne düşünüyorsun ve ne hissediyorsun hayat sorularlar geçiyor ve dün gece yine rüyama giriyorsun bunca zaman sonra. NEYSE BOŞVER NİYE YAZIYORUM Kİ HALA SENİ BUNCA ŞEYE RAĞMEN NOT: Bir gün döneceksin ama bir gün ve tüm bu soruların cevabını vereceksin ÇÜNKÜ EĞER BİR YERDE BİR SORU VARSA MUTLAKA CEVABIDA VARDIR HAYATTA

Kaybedilen sampiyonluk..

theta chi | 05 May 2004 19:31

zamaninda amma da iyiydik hani..ne gucluklerden, ne acilardan cikarttik takimi..Zamanla yukseldi kendi liginde tarihin diger kahraman takimlariyla yarisir hale getirmistik..Hatta hatta sampiyonluga oynuyorduk artik, bir kac kere de sampiyon olmustuk, hatirlar misin? Ne gunlerdi ya beraber ayni takimda kostururduk, kendimizin sampiyonu olurduk o tahttan hic inmez, o kupa hic elimizden dusmezdi hatta bi aralar. Ama ne oldu bi anda, bende anlayamadim, yavas yavas tokezliyorduk. Bizi gene sampiyonluga en yakin aday olarak gosteriyolardi kendi ligimizde; ama yanlis biseyler vardi ortada, buyu mu bozulmustu neydi..Biraz daha zorladin kendini, diger oyuncuyu toparlamaya calistin, kurtarmaya calistin takimi. Ama oteki oyuncunun akli baska yerlerdeydi sanki hep,sakatlanmisti kopmus hissediyordun sanki takimdan..Ama yok transfer falan degildi aklindaki. Sakatlanmisti evet..Takimdan ayri kalmanin, takimla beraber calisamamanin yarattigi bir sakatlikti bu aslinda..Artik hicbisey iyi gitmiyordu; ne bir galibiyet, ne bir basari, ne bir mutluluk..ama hep umut vardi takimda. Afallamistik, biz bunlari haKKetmiyorduk..Sonunda bitti, gitti liderlik, takim dagildi, artik oynayamayacaktik..Biraz daha sabredemedik, her sakatlik kalici degildi ki..biraz kotu oynardik ama sonra kim tutardi ki bizi gene? Simdi yokuz artik ligimizde, ama kimbilir belki birgun..unutma ama, BIZ BIRZAMANLAR SAMPIYONDUK ASKIM!…

terkedilme üzerine….

smyrna-hafif | 05 May 2004 09:23

Selam herkese, Siteye yeni üye oldum,başımdan geçen saçmasapan olayı sizlerle paylaşıp yorumlarınızı almak istiorum. süper yolunda giden bi ilişkim vardı ve ortada hiçbir anormallik yoktu..2 aydır neredeyse her günü birlikte geçiriorduk, en son 23 nisan tatilinde beraberdik ve yanımdan ayrıldıktan 2 saat sonra telefon ederek seninle ilişkimiz hakkında konuşmak istiorum, bu ilişki benim kafama yatmıo, işte kendimi veremiorum,inceldiği yerden kopsun diye düşünemem bu sana haksızlık olur işte benim içimde bişeyler eksik tarzında laflar söyleyerek çekip gitti hayatımdan… burda benim en ağırıma giden şey telefonda 5 dakikada bunu yapmasıydı, bence bu karşındaki insana saygısızlıktır ne olursa olsun, bunun özürü de yüzüne karşı söyleyemedim olamaz.. çünkü sonucunda benim ona söylemek istediğim laflar o şekilde kaldı beynimde, kafamda sürekli emailler yazıorum ona ama sadece kafamda…1 hafta öncesine göre süper iyiyim, sürekli arkadaşlarla dışarıya çıkıorum kendimi meşgul tutuyorum kafamda daha fazla kurmamak için, ve gülebiliyorum en güzeli..bu hastalığı atlatmak gibi bişey sanırım, o yüzden geçicek biliyorum.. hayatımda ilk defa karşımdaki insana duvarları yıkarak yaklaştım, ve nasıl hissediorsam ööle davrandım, ama görüorum ki bu hataymış…

wızzzzzzzzzzzz

me7ar-hafif | 23 April 2004 22:18

aklımdakileri düşündüklerimi hayal ettiklerimi yazmaya kalksam bunları yazı yapsam olsa olsa icinden cıkılmaz bi durum olur e sonra hersey durulur temizlenir fırtına biter. biter mi?

oysa

necinni | 22 April 2004 17:03

oysa almalıydın beni de yanına böyle çekip giderken,yada geriye yalnızca sensizliği bırakmamalıydın, ben bu bahar akşamında hangi yanlarımı yeşertebilirim sensiz yada hangi akşam -şöyle çakırkeyf- kumsallarda adını haykırabilirim,seher vakti güneşle uyanabilir miydim bir daha,dalga dalga saçlarına kumsal olup uzanabilir miydim,sigara dumanı gibi hafifleyip boşlukta kaybolabilir miydim, oysa almalıydın beni de yanına böyle çekip giderken,yada geriye yalnızca sensizliği bırakmamalıydın

feci hikaye-yada-fecaat-yada-benim bi hayatım yok

sadistköpek | 18 April 2004 16:36

Bu hikaye çok acıklı. Kendine ve aklına, mantığına güveni tam olan bir gencin (bendeniz) güveninin nasıl sıfıra indiğini gördüğü, pişmanlık duygusunun ne kadar ağır olabileceğini keşfettiği, hayatta en berbat şeyin pişmanlık ve zamanı geri döndürememek olduğunu idrak ettiği komik ve utanç verici bir hikaye. Günlükçülerle paylaşmak istedim.

Hikayemiz üyesi olduğum meslek odasının düzenlediği bi kursta başlıyor. O sırada üniversitede öğrenciyim, yaz tatili… İlk ders günü gittim sınıfa, ders çoktan başlamış, girdim içeri, en arka bilgisayarda bir kişilik yer var, iki kişiye bir bilgisayar. Gittim oturdum, aa ne şans, sınıfın en güzel kızının yanına denk geldim. Derken tanıştık. Ben bir şeyler yaparken öyle aptal aptal bakıyordu ekrana, çok şirindi. Hoşlanmama rağmen neredeyse bir ay boyunca bir şey söylemedim. Başka bir şehirde üniversitede okuyordu, arkadaşı vardır diye düşünmüştüm. E düşündün, ama emin olabilir misin? Hadi arkadaşı var, açık konuşarak kaybedeceğin bir şey var mı? Neden pasif kaldığımı şu anda anlayamıyorum. Kurs süresince resim çizme yeteneğim olduğunu fark etti. Ondan bir fotoğraf istedim, isterse portresini çizebileceğimi söyledim. Bunu aslında ondan çok ben istiyordum tabi. Fotoğraf getirdi, ben de çizdim, bir kopyasını verdim. Son ders gününden önceki akşam aradım telefonla. O gün neden gelmediğini sordum. Yarın gelmesini söyledim. “Son kez görüşsek iyi olmaz mı” gibisinden saçmaladım. Kim bilir, ertesi gün gelse, belki patlatacağım müjdeyi. Şimdi düşünüyorum, o anda arkadaşı da yokmuş, yaz bitene kadar orada, ailesinin yanında kalacak, ben de oradayım yaz bitene kadar, daha görüşürdük her halde… Yanımdaki sandalye boşken dersi hiç dinlemedim, kimseyle konuşmadım. Ciddi ciddi beni heyecanlandırmıştı çünkü, nefret ettiğim halde her kurs günü sinekkaydı tıraş oluyor, en iyi giysilerimi giyiyordum. Hatta okuduğum şehirde beni bekleyen kız arkadaşımı bir çırpıda gözden çıkarmıştım. Bu onunla kıyaslanmazdı, daha olgun, daha uzun boylu, daha akıllıydı.

ne zaman

compulsive_disorder | 18 April 2004 01:41

en sonunda aşkım konusunda elle tutulur bi ilerleme kaydettim.kıza açılmak düşüncesiyle onu bi yere davet ettim.kızda kabul etti.neyse ilk defa buluştuk. ama ben açılmaktan vazgeçtim ve kızdaki edaya göre sonraları belki olabilir diye karar verdim.aslında kaybetmekten korktuğum için olayı akışına bıraktım veya yine bir insana değilde zamana teslim olmayı seçtim.ama geldiğine göre onda da bişiler var demektir dimi?neyse sohbet iyiydi falan filan.zaten okulda hergün görüyorum, artık bana daha alakalı ve daha yakın ama bundan sonra nasıl davranacağımı tam kestirebilmiş değilim.bi daha çağırsam yine havanın neminden suyun yoğunluğundan konuşcaz.o belki de daha başka şeyler bekliyordur!ama ne kadar uzarsa o kadar kötü olur bi yerde de.ne zaman açılmalıyım ya da açılmalımıyım?

YOLCULUK…

karo kızı | 15 April 2004 15:16

Hüzün; Sen gittiğinde değil, Ben yine gideceğini biliyorken Geri döndüğünde hissettiğim şey… Şimdi yetişilmesi gereken bir otobüs için edilen son vedaların ve yapılan son hazırlıkların arasında beni düşünmeyeceğini biliyorum… Ama ben seni düşünüyorum, çünkü benim acelem yok ve sen de bilirsin ki “Gitmek”ten daha zor olanı “Kalmak”tır… Ben “Kalan”ım… Hani “Giden”in ardından el sallarken gözleri bulutlu ama yüreği umutlu olan biri vardır ya… Hani geçen her saniye araya biraz daha ayrılığı koyarken; bir gün yine görüşüleceği dileğini içinden tekrarlayan, bunun için durmaksızın dua eden… Ve aslında bu gidişe yüreğinin bir yerinde çığlık çığlığa isyan ederken bunu kendisinden bile gizleyen, dudaklarından sadece kimsenin duyamayacağı bir “Keşke” çıkabilen biri… O; benim… Ve “Giden” de sen…

bir cok yuz gordum

kartol | 14 April 2004 22:29

bugun google de assian faces yazip arattirdim ve bir suru asyali yuzu buldum. ben bu cekik gozleri cok seviyorum.. bir gun uzak doguya gitmek istiyorum ama caddede gezerken butun kadinlara asik olacagimi bildigimden sanirim hic gitmem.. ama hayali hep yasar icimde.. nede olmasa kizil elma.. iyi geceler.. eve gitme zamani artik..