bildirgec.org

aşk meşk hakkında tüm yazılar

mortal but suffering

compulsive_disorder | 08 January 2004 03:58

hem aşık olduğum kızın erkek arkadaşı var.hem de bu yetmezmiş gibi farmasötik kimya gibi gordüğüm-eczacılık öğrencisi olarak- en lanet olası,en aşmış derse kasıyorum.finalde iki vizeden aldığım puan toplamı kadar puan almam gerekiyo.sınav pazartesi ama lanet olası finaller bitmek bilmicek.non stop ineklicem artık.

dersler çalışarak hallolur belki ama kardiyak ritmimi nasıl düzelteceğimi bilmiyorum. ne alkol ne sigara ne de antidepresanlar.bunu nasıl kaldırcak bu bünye bilemiyorum.

bolesi hic olmadi

e_inman | 06 January 2004 15:27

ya bi akil verin kardesler asik oldugum insandan biraz uzak durmaya calisiyorum ama yapamiyorum cildircam ya. en fazla 10 dakika uzak durabiliyorum. offf.offf

sadece merak, ben iyim aslinda

dani-hafif | 05 January 2004 11:50

Clicia da gitti kim yazacak simdi bir sürü entel dantel yorum?! sarkazm yapiyorum, herneyse merak ettim sadece, bu konuda da benim gibisi var mi acaba, yoksa ben mi anormalim? aslinda george orwell’e gore ben normalim, ama yine de sormak istedim: bitmis tükenmis (tek tarafli tükenmis olsa bile) bir iliskiyi ozleyen, 8 ay aradan sonra bile, o 8 ay boyunca yasanmis olaylara ragmen hala eski kiz arkadasini ozleyen var mi? hala onu ruyalarinda goren, yasamis ilsikilerinden memnun kalmayip hepsini bitiren. “allah kahretsin seni” deyip hala O’nu düsünen, hemen hemen her gece ne kadar damar sarki varsa hepsini toplayip demlenerek gecmise küfrederken bir yandan gecmisi ve O’nu ozleyen var mi? ben mi anormalim?! bir tek ben mi su berbat günde “zalim” dinliyorum üstüne de “zor” cekiyorum? olamaz diyorum, kendi kendime. psikologa mi gitsem diye düsünüyorum. O’nunla gorusuyorum, “arkadas” olarak tabi ki, arada bir. bu son zamanlarda biraz sik oldu gorusmeler. cagdas yaklasimla tabi ki: icq, mail, cep telefonu vs. yüz yüze gorusmemeye karar verdim ama nereye kadar ayni okulda okuyoruz. subat bitsin sike sike, affedersiniz, görecegim O’nu. neticede hala O’nu görmek istiyorum cünkü ignorant degilim ama öbür yandan da O’nu görmek istemiiyorum! eheh al sana dilemma, iki ucu boklu degnek. isin kotusu, sonradan yasadigim iliskileri hic mi hic begenmeyip hepsini bitirdim, uzaklastim hepsinden, aramiyorum bile. ve de bugün teorik olarak 1 sene oldu bir ayrilali, 4 ay süren uzatmalari saymazsak, bilanco yapip sunu düsünüyorum: “koskoca 1 sene oldu, hala terk-i diyardayim”. gelisme yok mu, var tabi ki! durup dururken aglamiyorum, zirt pirt herkese zirlamiyorum ama ruh sagligi acisindan “delta x” pek büyük degil! kotu olan O’na kin nefret beslemiyorum, O ki beni hala cok iyi anlayan, benden daha iyi olmasin, bana istedigimde destek olan (bu son aralar oldu) ve de O cok güzel ve akilli ve de zeki ve de “bilmemne olan – etc” olan birisi… ten beyaz saç kızıl güller kahkahasında bülbüller kirpiği kapkara tüller ben o afete vuruldum göz değil nakış mübarek bendeki aşk değil ibadet elleri sevdi nihayet ben ebedî saadetten kovuldum gölgemi aldım yanıma vurdum hasretin yoluna benzedim bahtsız mecnuna yüce mevlaya sığındım ask bu mudur? aski nasil bitirebilirsin? yeteri kadar zaman gecmedi mi? bile bile nasil birisinden hoslanmamaya baslarsin? her sey bitip uzun süre görüsmedikten sonra O’nunla günün birinde yakinlasip kendine bile itiraf etmedigin ya da edemidigin hisslerini O’na anlattiktan sonra O “istemiyorum” diyorsa ve de bütün kirilmalarina ragmen hala onu önemsiyorsan bu nedir? aglama istegi gelip de “artik koca adam oldun, hem de kac zaman gecti” deyip kendini cimdikleyip, zorla gözlerini kisiyorsan, bogazin, yumruk yemis gibi, dugumlendiginde zar zor yutmaya calistiginda “ben ne olmusum” diye kendine sordugunda ve o anda O’nun hayali gözünün önünde canlandiginda ne hissetmelisin ki? ne?! nefret, sevgi? belki ikisi bir arada… ama yardim etmiyor ki… bilmiyorum

Erkekler bulaşık yıkamalı mı?

mizantrop-hafif | 05 January 2004 02:43

“Bu ne dangalakça soru?” dediğinizi duyar gibiyim. Aslında sorudan çok konunun kendisi dangalakça, ama bu dangalakça konu yüzünden sonlanan ilişkilerimin sayısını unuttum diyebilirim. Çalışan kadın ev işlerini erkeğiyle paylaşmalı mı, temizlikçi kadın uzlaşmasıyla halledilemeyecek sorunlarda geri adım atacak taraf hangisi olmalı, taraflardan birinin kedi kumunu çöp torbasına koyması ona diğer tarafın çöpü hemen dışarı atmasında ısrar etme hakkını verir mi, adet günlerinde yuvanın selameti açısından tüm ev işlerini erkek mi üstlenmelidir, evde hangi işlerin kimin tarafından yapıldığının çetelesi tutulup her gece yatma vaktine yakın muhasebesi mi yapılmalıdır, bir erkeğin hijyensizliğe dayanıklı bünyesinin avantajını kullanarak pasif direnişe geçmesi adaletsizce midir? Fikirleriniz?

aci cekerek ask

e_inman | 03 January 2004 17:15

aci cekerek asik olmak istiyorum
Nerdeyim, kiminleyim, nasilim, n’apiyorum bilmiyorum ama tek bildigim bir sey varsa oda mutsuzum.yillar oncesinde sorarlardi cocuga buyudugun zaman ne olmak istersin diye cevap hic degismez ve doktor olmak isterdim der…neden boyle bir sey istersin dediklerinde ben buyudugumde insanlarin acilarini biraz olsun dindirmek istiyorum derdi. aradan yillar gecti. İnsanlarin acisini dindirmek isteyen cocuk ne bilirdi caresi olmayan ve acisiyla bile ayri bir tat verecek bir seylerin oldugunu. ask’in oldugunu. O cocuk buyudu aci cekti, kendi (insanların acilarini dindirme) hayellerini kendisinin kiracagini nasil bilirdi.butun asklari hep mutlu baslamisti cocugun ama sonu hep husran. hata kimde belli olmaz zaten hatali da aranmaz ya! simdi ise o kadar mutlu baslayan asklar geride birtek sey birakiyordu.aci. ve cocuk dusundu buna bir son vermek istiyordu. Yasadigi her olayin arkasinda bir iz kalmasindan huzursuz ve mutsuz olmak istemiyordu. Cozumu ise cok uzaklarda ariyor ve sbahlara kadar aci cekerek asik olmak istiyorum diye haykiriyordu. Basini yastiga her koyusunda su sozler dokuluyordu dudaklarindan. Seni dusunmekten korkuyorum hayaline bile zarar vermemek icin, seni ozlemekten korkuyorum bir gun sensiz olurum diye.bu sozlerin ardindan birakiyor kendini uykunun kollarina hic bir kaygi, sikinti, uzuntu, dert olmasin diye, dua ediyor hic bir zaman uyanmasam diye. gecenin bitiminde kalktiginda buda bir ise yaramadi diyor. ruya dahi olsa burada da mutsuzluklar oldugunu anliyor ve yine basliyor tanriya isyan etmeye. aci cekerek asik olmak istiyorum, aci cekerek asik olmak istiyorum, aci cekerek asik olmak istiyorum…soranlara ise su cevabi veriyor ben yasadigim her aska mutlu basladim aciyla bitirdim belki buna aci cekerek baslarsam mutlu son olur. simdi ise bunu yapiyor aci cekerek ask yasiyor ve akli hep su cumleye takiliyor “karsiliksiz ask yanmis bir evin cepte kalan anahtari gibidir” ne guzel soylemis bunu soyleyen deyip atiyor kendini hayatin acimasiz kollarina yorgun bedeninin kil koklerinde bile aci oldugunu bilmesede bildigi bir sey var ki o bu zama kadar mutsuzdu bundan sonrada mutsuz olacak. ve her gunun bitisini su siirle kapatiyor kucuk bir koltukta.

Sevgilinizi paylaşır mısınız ?

indian | 02 January 2004 17:34

Bi süredir sevgilimin lezbiyen (ya da biseksüel) olup olmadığına takıldım. Acaba sevgilim öyleyse onu başka bi bayanla paylaşabilirmiyim diye düşünüyorum. Olabilir diyorum sonra olamaz diyorum. Ama bi erkekle asla paylaşmıyacağıma göre bi bayanla paylaşmak neden bir erkeğe göre olabilir gibi geliyor. Olmaması mı lazım. Sonra üç kişilik bir evgi olabilir mi. Acayip karıştım çözülemiyorum…

YENİ BİR AYRILIK SONRASI

yuka | 19 December 2003 01:10

Yine bir ayrılık sonrasıydı, ayrılmaların anlamları kalmamıştı, ay-rı-l-mak, sanki mehtap olan aydan türemiş bir kelime bu, artık onun için öyleydi, 28 günde bir yenilenen, beklenendi.
Sıkılarak çıktım meyhaneden, nevizadede bir meyhane; girdiğimde 40 kişilik masayı görünce zaten geçmiyecek bir akşam olduğunu anlamıştım. Sigara dumanı, fazlasıyla doldurulmuş bir menü, istanbul insanı artık kolay doymuyor, ve içki ve lak ve lak ve laklak. Yine duramadı içimdeki tutku yine kızıştım ama yine dayanamayacaktım, yine onun olmadığı heryerde sıkılacaktım, sanki onunla doğmuştum onunla ölecektim. Burada ki o O mu yoksa sıkıntımı size bırakıyorum ama demek değildir ki O eşittir sıkıntı herzaman eşitlikler bir olmuyor kimi zaman ki bence çoğu zaman tam zıttı oluyor. Neyse .. Teknolojinin kaçamağından çıkarak yaklaştım ona, ne yapıyorsun diye. Ve daha uzatmadan yanında bitiverdim bir anda, lagara lugara, onu istiyordum ki ne yapabilir içim, sıkıntım, ona bakıyordum ki ya giderse diye düşündüm. Herşeyi ona maal etmek istemedim, gittiğim yerde müzik daha güzel, ortam daha iyiydi, O da vardı.
Çıktık mekandan kapatıyorlardı, insan içindeki korkuya kapıldımı korkuyu yaşamadan çıkamıyor zamandan. Giderse korkusu gerçek oldu, seni bırakayım dedi. Evet bırak dedim. Şansımı zorladım sen de kalacağım dedim.
Tabii O’yu arayan başkası da vardı. O arandıkça mutlu oldu, o mutlu oldukça ben bencillikle yok oldum.
“Hayır benle gelme”
“Hayır geleceğim”
ve gecenin geç saati parkın aşağısında ki merdivenlerde oturmaya başladık, gelmemem için gitmedik, gitmediğim için gelemedik.
Ben onu istiyordum O öbürünü istiyordu. Beni O ndan vazgeçirmek için benden vazgeçirmek gerekiyordu. Kimse kimseden vaz geçemiyordu.
Seçiciydi, tasdik edilmişti seçiciliği, olduğundan farklı değildi ama iyi günler geçiyordu, sanırım bir aşk rüzgarındaydı, kendini kötü hissetmesi zor bir dönem aşk rüzgarı, benim açımdan fırtına olmaması bile iyiydi.
Ben bırakamadım onu, o kızdıramadı beni, gitmemi istedi ki zordu gitmek benim için.
………………………………………………..
Parkın önünde birşeyler söylüyordu, sadece sarılmak istedim, usulca yaklaştım bir, iki ve anladı dokunacağımı ona, kızdı dokunma dedi. Yanan mumun son çırpınışlarıydı elimde kalmadı ki fazlası; onu, kendimi çok zorlamıştım. İstiyordum uzun zamandır istiyordum.
Bir boşluk oldu yanımdaydı sarıldı, sarıldı, sarıldı istemiyordu bana bağlı olmak, savaşı bağı koparmak. Kaçarak uzaklaştı benden ona gidiyordu. Ben ona O derken O bir başkasına o diyordu. Koşarak kaçtı benden kaçtı, ona koştu. Çok geçti saat, bomboştu sokaklar koşuyordu, çocuk gibi koşuyordu. Ben kaldım yalnız. Benden kaçarak koşarak uzaklaştı.
Geceydi yalnızdım, ağlamaktı çaresizliğim. Çıktım aradım sokaklarda onu, bulurum diye. Bulamadım bulunca ne olacağını bilseydim, neden bulacağımı bilseydim bulurdum. Çaresizliğim kaçtı gözlerime, ağlamam ondandı.

aşkın dayanılmaz acısı:(

gamzeli | 16 December 2003 22:02

Nerden başlasam anlatmaya bilmiyorum ama bildiğim tek bir şey var uzun zamandır yaşamadığım aşkı buldum ama önünde engel var.İçim daralıyor ve boğuluyorum.Çünkü ben Tan’a aşıkken onun kankası bana aşık ve onların grubundaki inanışa göre Tan benden hoşlansa bile bunu söyleyemez.Ben her şeyi göze alarak kankasını reddettim ama neye yarar ki Tan yanımdayken ona içim yanarak bakarken. Neden aşk bu kadar zor oluyor?Bulması bir dert yaşaması ise bambaşka bir dert.İçim acıyor Tan’ı her gördüğümde ve haykırmak istiyorum ona aşkımı ve doyasıya sarılmak istiyorum.Her şeye rağmen bilmiyorum ki acaba o da bana karşı bir şeyler hissediyor mu?Onu istiyorum ama hiç gücüm yok çabalamak için çünkü korkuyorum sonunun kırgınlıkla bitmesinden.Kafam allak bullak ve şaşkınım.Ne ağlamak işe yarıyor yalnızken ne de samimiyetine güvendiğin arkadaşlara sormak…Kendimse düşündükçe çıkmaza giriyorum.Herkes istediği aşkı ararken ve ben bulmuşken ulaşamıyorum çünkü bunu başka bir sevda engelliyor.Neden ya neden hep deneniyorum aşk tarafından ve acı çekiyorum ulaşamadıkça aşkıma(Tan’ıma)…Benim içim titriyor onu her gördüğümde ve o bana masumca bakıp güldükçe bilmiyor ki içimdeki yarlar daha da büyüyor ve ona ulaşma arzum daha da artıyorL Hayatta kadere inanmasam bu olayı oluruna bırakmazdım ama yapacak bir şey yok.Tek yaptığım ona olan aşkımı ona zıt giderek bir şekilde hayrıkmaya çalışmak ama nafile o bile yetmiyor artık.Zaman her şeyin ilacı denir ya artık ona da inanmıyorum çünkü beni artık zamanda,göz yaşlarımda,dostların konuşmaları da,tavsiyelerde,şarkılarda,buraya yazmakta,onsuz geçen günlerde beni artık avutmuyor.Ben Tan’ı istiyorum ve o yok:(

Sensizlik

PulchMalle | 14 December 2003 15:56

Akşamın sonlarındayım Yine elimde kalem Yastığımda defterim. Her akşam olduğu gibi Yine sensizim… Ve sensizliğimi yazıyorum Satır satır, sayfa sayfa Sensizliğime ağlıyorum usulca..

Her sayfada damla damla gözyaşı izleri Her gözyaşının yanında hep aynı kelime Hep aynı hıçkırık ! Her damla bir “sen”le birleşmiş, Her “sen” gözümden bir damla eksiltmiş. Her akşamın sonunda Bu defteri her açtığımda Aklıma yanlız sen gelirsin… Hayır ! Yalan Söyledim ! Sen aslında hiç aklımdan gitmessin.

İçimdeki hasret öyle büyük ki Seni bana bir an bile unutturmuyor. Geleceksin diye yolunu bekliyor yüreğim… Bir kuş gibi kanatlanıp uçuyor kalbim. Uçuyor, uçuyor, ama kavuşamıyor. Daha fazla bekletme Kuşun ömrü bitiyor !

evlilik mevzuu

reddragon | 13 December 2003 13:07

güzin abla ya yazmış gibi oldum biraz ama idare edin işte.sevgilim var.bir kaç yıldır beraberiz.artık evlenmk lazım diye düşünüyorum.evde kalmama az kalmış zaten.doğru zaman geldi mi diye emin olamıyorum.aslında biraz biraz konuştuk ama olay netleşmiş değil. karın ağrısı yaratıyor bu olay bende.. bir tavsiye istiyorum , allah sevdiğinize bağışlasın abiler ablalar.. hadi bakayım..