bildirgec.org

arthur clarke hakkında tüm yazılar

HAYAL VE GERÇEK

massay | 06 October 2009 17:34

BİLİM KURGU YAZARLARI BİRÇOK ŞEYİ DAHA GERÇEKLEŞMEDEN ÇOK ÖNCE DÜŞÜNMÜŞLERDİ.

  • Casuslukla suçlanan devlet düşmanı Amerikan uyruklu bilim kurgu yazarı C. Cartmill.
    Bu genç 1944 yılında CIA ajanlarının ağlarına takıldı, çünkü ” Deadline” adlı öyküsünde büyük ayrıntıları ile bir atom bombasının nasıl işlediğini yazmıştı. Fakat o bunu bilemezdi. O sırada atom bombası ABD’nin en iyi saklanan sırlarından biriydi.
    İlk deney atom bombası, kitabın yayımından bir yıl sonra Amerika’da Arizona çölünde patlatılmıştı. Cartmill, bir casus olmadığını kanıtlamayı başardı. Onda çevresini saranların çoğunda olmayan büyük bir hayal gücü vardı.
    Cartmill, yarın neler olacağını noktası noktasına tahmin eden tek yazar değildi. Bilim kurgu yazarları çoğu kez bilim adamlarından daha büyük etki yarattılar. Onlar, birçok şeyi gerçekleşmeden çok önce hayallerinde yaratmışlardı.
  • Amerikalı Neil Armstrong Ay’a ayak bastığı zaman, birçok insan hayalinde çoktan Ay’da yaşamıştı. Jules Verne, Ay’a gidiş projesini uzun yıllar önce, o zamana göre bütün ayrıntılarıyla “Ay’a Seyahat” ında açıklamıştı. Onun bu açıklamaları, yıllar sonraki gerçeğe hayret edilecek kadar uymaktaydı.
  • Yörüngesinde sabit kalan uydular. Bu uzay cisimleri önceden hesap edilmiş bir yörüngede bulunurlar, bu sayede de daima dünyanın üstünde aynı bir noktada kalmaları sağlanmış olur. Bu fikrin patentini alacak biri bugün çoktan “köşeyi dönmüş” olurdu. Arthur C. Clarke böyle bir şeyin gerçekleşmesinden 20 yıl önce onu düşünmüştü. Fakat nedense böyle bir fikrin patentini almak hatırına bile gelmemişti. Bunun yerine bu dahiyane prensibinin ayrıntılarını bir Bilim Kurgu dergisinde yayımladı.
  • Aşı. İnsanların hastalıklara karşı aşı olmaları 1796 da başarıyla gerçekleşmişti. Oysa hastalık yaratan mikroplara karşı bu silahı ingiliz Francis Bacon ilk olarak 1627 de düşünmüştü.
  • Bugün hepimiz için çok olağan görünen şeylerin gerçekleşmesi için uzun yıllar geçmiştir. 1861’de Philip Reis’in çalıştırdığı ilk telefon da 1627’de bütün ayrıntılarıyla Francis Bacon tarafından düşünülmüştü.
  • 1850 yılında ilk metoroloji istasyonu kurulmuştu. O da 1627 yılında yine Bacon tarafından düşünülmüştü.
    1627 yılında yayınladığı “Yeni Atlantit” adındaki kitabında Bacon, bir denizaltıdan bile söz etmiştir. İlk laser 1960′ da gerçekleşti. Ölüm ışınları adı altında çok daha önce Isaac Asimov’un “Reason” adlı kitabında ve J.T. Mc Inlosh’un “The Bliss of Solitude” unda laserden söz edilmişti.
  • Gelecekte de bugün bir bilim kurgu yazarının düşünüp yazdığı, gerçekleşecektir. Amerika firmaları buna öylesine inanmaktadırlar ki, geleceğe ait romanları sürekli olarak dikkatle taramakta ve işe yarayan fikirleri araştırma konusu yapmaktadırlar.
  • Ve
    Robert Oppenheimer’in ( atom bombasının babası ) ünlü sözü:
    “Sokakta oynayan çocuklar, fizikteki en önemli sorunumu çözebilirler, çünkü onların, benim çoktandır yitirdiğim, duygusal bir algılama yöntemleri vardır.”

Arthur C. Clarke öldü

shane | 21 March 2008 12:48

Arthur C. Clarke öldü. Bilim kurgunun sör ünvanlı İngiliz üstadı, 90 yaşındaydı. 2001: Space Odyssey‘in yaratıcısı Clarke ile yapılan son röportaj burada. “Bana nasıl hatırlanmak istediğimi soruyorlar. Yazar, su altı kaşifi, uzay girişimcisi ve bilmi halka aktaran kişi oldum ömrüm boyunca. Tüm bunlar içinde asıl hatırlanmasını istediğim yazarlığım. Okurları eğlendirdiğimi ve hayal güçlerini esnettiğimi umuyorum.” Bunlar Clarke’ın son zamanlarında sarfettiği sözler. Umudu boşa değil diyebiliriz değil mi?

Arthur C. Clarke – Bilimkurgu ile Bilimi Bağdaştıran İnsan

laraken | 16 January 2007 15:05

Bilim kurgu tarihinin en büyük yazarlarından olan Clarke’in hikayesi aslında bilim ile kurgunun iç içe geçtiği, insanlık tarihine yarayan keşifler ve hayal gücü zengin olanları besleyen kitaplarla dolu heyecanlı bir serüven.

1917 yılında Minehead adlı ufak bir İngiltere kasabasında doğdu. 1936 yılında Londra’ya taşındı ve bu hayatının dönüm noktası oldu. Bir yandan eğitimini sürdürürken aynı zamanda bilim kurgu ile ilgili kısa öyküler yazmaya da başlamıştı. 1939 yılında İkinci Dünya Savaşında görev almak üzere orduya alındı. İlk radar operatörlerinden birisi olan Clarke Glide Path adlı romanını –ki kendisi aynı zamanda yazarın bilim kurgu olmayan tek romanıdır- bu zaman diliminde yaşadığı anılara dayanarak yazdı.