bildirgec.org

arkadaş hakkında tüm yazılar

Tekliflere Açık Mısın?

stard | 04 August 2010 12:46

FIAT’ın şirin arabası 500C‘yi kullanarak tatile gittiğiniz bir aplikasyon yapılmış Facebook’ta. Arabanın rengini seçiyorsunuz, sonra da gideceğiniz yeri. Oyuna başlayınca arkadaşlarınız size otostop çekiyor. Yaptıkları teklifleri değerlendiriyorsunuz isterseniz alın isterseniz almayın arabanıza. Oyun sonunda en aktif kişiler tatil çeki kazanıyor SETUR’dan. Ama hediyeden ziyade eğlence var oyunda 🙂

Buradan ulaşabilirsiniz: Tekliflere Açık Mısın?

O DEV

tutkulubiryazar | 22 July 2010 13:51

-İyi dostu olanın aynaya ihtiyacı yoktur… Mevlana

Acaba dostlarımıza hak ettikleri değeri veriyor muyuz? Aramızdaki ilişkinin samimiyetini ve sevgi boyutunu artırmak için çeşitli yollar var, kaçını denedik yada denemeyi aklımızdan geçirdik?

Dostumuz, bizden öncelikle sevgi ister. Bu sevgi bağlılığa dönüşür. Zor zamanında da yardımlaşma yada daha yalın bir ifadeyle onun derdiyle dertlenme hususu dillenir. Demekki aslolan dostumuzun dost olarak orada kalması değil; tıpkı saksımızda yetiştirdiğimiz çiçeğe sı vermemiz gibi ilişkimizi sürekli gözden geçirmek, ona gereken değeri vermek, gerektiğinde fedakarlıkta bulunmaktır.

Drupal ile Ücretsiz Arkadaşlık Sitesi

admin | 13 July 2010 11:55

Drupal ile oluşturulmuş Facebook benzeri site.
Drupal ile oluşturulmuş Facebook benzeri site.

Kodaman‘da ki ilk yazım. Onun için kusurlarımı hoş görmenizi istiyorum arkadaşlar. Öncelikle kod kullanarak anlatmayacağımı da bilmenizi isterim. Zira sitede kodlama anlatılmadan yazılan bir çok yazı var.

Drupal, çoğumuzun da bildiği gibi bir içerik yönetim sistemi. Drupal’ın kurulumu, eklenti yüklemesi v.b. ile ilgili kısımları xiackok bizlere burada ayrıntılı bir şekilde anlatmış. Onun için ben bu kısımları bildiğinizi varsayıyorum.

DrupalDersleri.org ‘tan da drupal ile ilgili ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz.

*Statusbook
Öncelikle sizin yerinize her şeyi ayarlayan bir elinizin yağda bir elinizin balda olduğu hazır mı hazırcıların eklentisi Statusbook’tan biraz bahsedeyim. Bu eklentiyi pek önerdiğimi söyleyemem. Ama gerçekten hiçbir şey bilmeyenlerin çok beğeneceği bir eklenti. Yukarıda resmini gördüğünüz Facebook benzeri arkadaşlık sitesini bu eklenti ve beraberindeki temayı kullanarak elde edebilirsiniz. İnanmayanlar eklentinin demosunu inceleyebilirler. Statusbook 1.4 sürümünü buradan indirebilirsiniz. Yeni sürümler için bu adresi kontrol etmeyi unutmayın. Eklentinin ayrıntılı tanıtım yazısı burada yer almakta.

*Privatemsg

İşte size drupal ile kurulacak olan arkadaşlık sitesinin olmazsa olmaz, vazgeçilmez özel mesajlaşma eklentisi Privatemsg. Bu eklenti ile bütün üyeler kendi aralarında mesajlaşabilirler. Ayrıca bu eklenti, üyeler yeni mesaj aldıklarında onlara eposta ile, otomatik olarak bildirim yollayabilir. Yine eklenti ile ilgili Türkçe ayrıntılı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

Yeşil…

witamin | 12 May 2010 17:27

Hayalleri yaşından çok fazlaydı.”Çadırda bile olsa okuyacağım bu okulda demişti” paslı ranza ve dolapları gösteren ailesine.İlk defa o zaman girmişti bir yatakhane binasına.Sevmişti çünkü hayallerini ancak burada besleyebilirdi.Ve sonunda artık ailesinden uzakta oradaydı.Bir de hemşerisi vardı gelirken tanıştığı.Sonradan öğrenmişti ki aynı gece doğmuşlardı aynı hastanede.Tevafuk muydu?Tamamen.

Okulun ilk günlerinde iki yeşil göz için attı kalbi aniden.Sordu birilerine kimdi ve neydi.Kimse bilmiyordu.Çünkü sessiz sakindi.Gösterdiği kimse yakışıklı dememişti.Ama neden? O yeşil gözlerin sahibi nasıl olur da yakışıklı olmazdı.Hayır işte yakışıklıydı.O sadece o iki yeşil gözün sahibini sevmişti.masumca ve çocukça bir sevgiydi.
Aylar sonra sesini duydu.Ne güzel sesi vardı.Nasıl duru nasıl dingin.Kendi de öyleydi ya zaten.Bir dahaki sesi yine aylar sonra duyacaktı.Ve hala kimseye göre yakışıklı değildi.İyiki değildi.Zevksiz damgasını da yemişti.Olsun.
2 yıl geçti.Hiç konuşmadan bir selam bile almadan iki yıl baktı sadece.Yürüdüğü yollardan yürüdü,sınıfına girip sırasına değemedi sevgisinden,saygısından.Değseydi zaten ölürdü heyecandan.
Onunsa hiç haberi yoktu kendisinden.Adını bile bilmiyordu belki.Belki hiç farketmeyecekti koridorun köşesinden aceleyle dönerken çarpışmasalardı.Daha bir bağlanmıştı bu çarpışmadan sonra ona.Sanki aralarında bişeyler başlamıştı.
Bütün arkadaşları biliyordu artık O onundu.Zaten kimsenin de göz koymaya niyeti yoktu.O da hissediyordu.Bir gün olacaktı.Ama demişlerdi ki ” o kimseye bakmaz.Onun tek aşkı futbol.Kızları görmez ki kız arkadaşı olsun.” Biraz rahatlamıştı biraz da utanmıştı böyle birinden hoşlandığına.Ah Yeşil…Adı yeşildi artık.

Yalın

witamin | 05 May 2010 09:24

Yalnız olmak bir yatağın köşegeni olabilmektir.
Uyumadan önce kendi boyundan yola çıkarak yatağın kenarlarının kareleri toplamını hesaplamak.Yatak kareyse ve bir köşede başın, ona komşu olmayan diğer köşede ayakların varsa kenar ölçülerini hesaplamak bununla mutlu olmaktır yalnızlık.

Yalnız olmak attığını attığın yerde ,koyduğunu koyduğun yerde , koymadığını hiç biyerde bulmak demektir.”Nasıl bulmak istiyorsan öyle bırak” yazsan bile senden başka kimse muhatabı olmaz yazının.Bulmak istemediğin gibi bırakırsın ama yine öyle bulursun.Bunun için de şükredersin ya bulmak istemediğimden daha kötü bulsaydım diye.Yalnızlığı seversin…

TEBEŞİR KOKUSU

lavinya76 | 01 April 2010 12:57

İlkokul birinci sınıftaydık. İkinci dönemin başıydı ve artık iyiden iyiye okuyup yazmaya başlamıştık. Sıra arkadaşım Muhsin adında sarımtırak bir oğlandı. Hareli yeşil gözleri güldüğünde kısılıyor, gözleri kısıldıkça yüzündeki çiller daha bir dikkatimi çekiyordu. İkimizde çok yaramaz sayılmazdık en azından boş derslerde sınıf başkanının yaramazlık yapanları tahtaya yazdığı isimler arasında olmadık hiç.

Babası bir apartmanın kapıcısıydı. Annesi de zaman zaman babasına yardım ederdi. Apartman bahçesine ektikleri güllerden sık sık öğretmene getirir ve kocaman bir teşekkürü alır gururla otururdu yerine. Bizim apartmanın bahçesinde değil gül ot bile yoktu. Hatta bahçe denebilecek bir alan bile yoktu. Bu yüzden tüm uysallığına rağmen içten içe kızardım ona ve kıskanırdım çiçeklerini.

sayın profesyonel üstad

astral | 25 March 2010 18:39

‘Tam o anda düşündü, tam da bu nedenle sen bana kalmazsın. Hiç endişe etmedim. Hiç umut da etmedim. Hiç sen benim olursun diye de düşünmedim. Çünkü bana kalmayacak kadar güzel görünüyordun.

Ne biz masallardaydık ne de masalın kendisiydik. Ki, bunlar masallarda olurdu ancak. Burukluksa gerçeğe dair bir bulgu…’

(www.crazyangelyasmin.blogcu.com adresinden alınmıştır.)
(www.crazyangelyasmin.blogcu.com adresinden alınmıştır.)

Gördüğü bir rüyanın peşine gidiyordu. Laf değil gerçekten. Rüyasında uçakta şunları konuşan kişiyle konuş demişti ona meleği. Sırf ondan konuşmuştu.

Ruhun Dehlizlerinde Onsuzluk Kartpostalları…

astral | 22 March 2010 10:47

Bazen bir telefon, şeytan misali işkence yapar insana. Bunu anlatan zamanlar olurmuş.

Aşk, ayrılık ve sindirememek üçgeninde bir dostun isyanında kendini bulursun ansızın. O ağlar benim içimden yaşlar dökülür, bilmem nereye… O sızlanır, benim sızlanamadığım ne kadar zaman oldu hatırlamıyorum.

Her şeyden uzak, dertten uzak keyifli bir Pazar içindi her şey, her şey Umuyordum açıkçası. Aşk bitince, biter miydi her şey. Silinir miydi bir silgi gibi. Öyle kolayca devam edilir miydi hayata. Bunları düşünmek istemediğim bir pazardı ama yanıtları alacaktım o an için bunu bilmiyordum…

kayıp oda

astral | 17 March 2010 12:10

‘Hergün doğumunda geri dönen yontulmaz/ onulmaz ayrılıklar olsa da, gün batımları benden çok uzak.’ diye geçirdi içinden adam ve sonra karşısında duran P’ye; ‘Söyle, ayrılıklar gün doğumlarını geri teper mi gün olur da? dedi, yanıt beklermiş gibi.

P şöyle bir baktı, ‘Bugün K ile konuşulmaz üstadım’ dedi yalnızca, eğdi kendi kederine büktü, çekti benliğini derinliklerine.

Bunu kaile almayan P devam etti: ‘Gün olur da bekleme süreçleri eskide kalmış, eskimiş ve hatırlanmayan bir şarkı olmuşken; hayallerimizin gerçekleştiği paylaşımlar var mı bu vazife denilende?