bildirgec.org

ansikte mot ansikte hakkında tüm yazılar

Ernst Ingmar Bergman

queennothing | 16 February 2010 09:50

Ernst Ingmar Bergman, 14 Temmuz 1914 tarihinde, Protestan rahibi Erik ve hemşire Karin’in oğlu olarak İsveç, Uppsala’da dünyaya geldi. Çocukluğunu doğduğu yerde geçiren Bergman, 16 yaşındayken Almanya’ya gitti. 1937 senesinde kaydolduğu Stockholm Üniversitesi‘nde ‘Sanat ve Edebiyat’ okudu. Fotoğrafçılıktan, sinemaya atılan genç adam, 1943 senesinin 25 Mart’ında ilk evliliğini Else Fisher ile gerçekleştirdikten iki sene sonra boşanma kararı aldı. Aynı sene Ellen ile ikinci evliliğini gerçekleştirdi. Bu arada, Fisher’dan bir çocuk sahibi olan Bergman, sene 1946 olunca, ilk yönetmenlik deneyimini kazandı. Bir oyundan uyarlanan “Kris“, 90 dakikalık bir yapımdı ve tamamiyle İsveç sınırları içerisinde çekildi. Aynı sene “Det regnar på vår kärlek” adlı sinema filminin de yönetmenliğini yapan Bergman, 1947’de “Skepp till India land“i ve 1948’de “Musik i mörker“i (Music Is My Future) yönetti. Aynı sene Nine-Christine Jönsson‘un başrolünde yer aldığı “Hamnstad“ın (Liman kenti) yönetmenliğini yaptı. Bir sene sonra “Fängelse” (Prison) adlı yapımı yazıp, yöneten Bergman, bir roman uyarlaması olan “Törst” ile başarısını bir kez daha kanıtlamış, İsveç Sineması’na yepyeni bir şekil vermişti.

1950 senesinde, dört çocuk sahibi olduğu Ellen ile boşandığını açıklayan yönetmen, “Till glädje“nin hem senaristliğini, hem yönetmenliğini yaptıktan sonra “Sånt händer inte här“ın yönetmenliğini üstlendi. 1951 senesinde, Gun Grut ile dünyaevine giren Bergman, aynı sene “Sommarlek“i yönetti.
Aradan bir sene geçmişti ki, eşi Grut’un senaryosunu yazdığı komedi filmi “Kvinnors väntan“ın yönetmenliğini yapan usta yönetmen, 1953 senesinde adını Avrupa’ya duyuracak bir yapıma imza attı; “Sommaren Med Monika” (Monika ile Bir Yaz). Filmde, sonları devamlı oyuncularından biri olacak olan Harriet Andersson rol alıyordu ve bu yapımla Bergman, kadınlara olan bakış açısını ve ‘kadın’dan yana olduğunu daha önce görülmemiş bir gözle, duyulmamış bir dille sunuyordu. Aynı sene yönetmen, yine Harriet’in de rol aldığı “Gycklarnas Afton“u (The Naked Night) çekti. Yönetmen, bu filmde gözümüze çarpan gezici sirke, göstericiye ve göstericinin kadınlara olan düşkünlüğü yüzünden sonsuz bir sevgiyle bağlı olduğu eski karısını bırakması ve geri dönmek isteyince karısının kazandığı ‘gurur’ hissi yüzünden kabul edilmemesine dikkat çekiyor. Ayrıca, bir çok filminde kullandığı ‘sorgusuz, saf erkek aşkı’ da dikkate değer bir başka durum.

Liv Ullmann

queennothing | 03 November 2009 11:34

Norveç asıllı mühendis Viggo ve Janna’nın kızı olarak, 16 Aralık 1938 tarihinde Tokyo, Japonya’da dünyaya gelen Liv Johanne Ullmann, Norveç aslına yakışan bir görünüme sahipti. Liv (Liv, Norveç Dili’nde ‘hayat’ anlamına gelir) doğduktan sonra Kanada’ya, ordan New York ve Miami’ye göç eden Ullmann ailesi, baba Viggo’nun beyin ameliyatı geçirirken hayatını kaybetmesi üzerine, 1944 senesinde Norveç’e taşındı. Çocukluğunu Oslo’da geçiren Liv, Trondheim International School‘da eğitim gördü. Genç bir kız olunca, sinemaya olan ilgisini, mesleği haline getirmeye karar veren Liv, ilk sinema deneyimini 1957 senesinde “Fjols Til Fjells” yapımıyla elde etti. Filmin yönetmenliğini 14 Mayıs 2003 tarihinde hayatını kaybeden Norveçli yönetmen Edith Carlmar üstleniyordu. 1959 senesinde, yine Carlmar ile çalışan Liv, “Un Flukt” adlı daram filminde ‘Gerd‘ karakterini canlandırdı.
Yıl, 1960 olduğunda Norveçli psikiyatrist Hans Jacob Stang ile dünyaevine giren Liv, 1962 senesinde ‘Kari‘ karakteriyle “Tonny” adlı yapımda rol aldı. Aynı yıl Bibi Andersson ile “Kort är sommaren” adlı sinema filminde ‘Eva‘ karakterine can verdi.
1965 senesinde eşi Stang’dan boşanan Liv, “De Kalte Ham Skarven” (‘Ragna‘ karakteriyle) ve Arthur Miller‘ın oyunundan uyarlanan “Smeltedigelen” adlı yapımda yer aldı.

1966 senesinin 9 Ağustos günü, yönetmen Ingmar Bergman‘ın kızı olan Linn Ullmann’ı dünyaya getirdi. (Oslo, Norveç)

Ansikte mot Ansikte (1976)

queennothing | 06 September 2009 15:02

İsveç Sineması ele alınınca akla gelen ilk isim olan Ingmar Bergman, 1976 yılında hem senaryosunu yazıp, hem yönetmenliğini yaptığı “Ansikte mot Ansikte” (Face to Face / Yüz Yüze), yine bir Bergman klasiğini gerçekleştirerek, Liv Ullmann‘ı baştacı ediyor.
Jenny, kocasının Amerika’ya gitmesi üzerine büyükannesi ve hasta büyükbabasının evine gelir. Uzun zamandır torunları Jenny’yi görmeyen iki ihtiyar, bir ay sürecek olan bu ziyarete çok sevinirler. Büyük bir hastahanede, izine çıkan doktorların yerine bakarak geçimini sağlayan Jenny, kendisiyle aynı hastahanede çalışan arkadaşının eski karısının verdiği partiye davet edilir.
Partiye katılan Jenny, oda bulunan genç erkeklerin arasında kendini yalnız hisseder, fakat kendisi gibi doktor olan Tomas, genç kadını bu yalnızlık hissinden kurtarır.

Zamanla iyice yakınlaşan Jenny ve Tomas, gecenin geç saatlerine kadar alkol eşliğinde zaman geçirirler. Jenny’ye karşı özel bir yakınlık hisseden Tomas, gnç kadının uyku hapı aldığı bir gecede, ani ayılışına ve güçlü sinir krizine tanık olur. Kendinden geçen Jenny, kişiliğiyle ve geçmişiyle hesaplaşmaya başlar. Genç kadını kendi haline bırakan Tomas, Jenny’nin yalnızlık hissine ilaç olmaya çalışır.