bildirgec.org

amazonlar hakkında tüm yazılar

Dünyanın Yalnızlığı

zvitamini | 02 August 2012 11:37

buzullar eriyor
buzullar eriyor

Hayat, senin tüm dileklerini yerine getirmeye çalışan bir cin değil ve hiç kimse kendini kurtaracak sihirli bir lambaya da sahip değildir nihayet. Sahip olduğun tek sihirli şey aldığın nefestir. Her nehir kendi yolunda akar ve her balık yaşadığı nehirde tutunur hayata. İnsan hem nehir hem de balıktır kendi hayatında ve kendisine verilmiş tüm nefesini bu nehirde bir balık gibi kullanmak zorundadır, ta ki bir gün oltaya takılıp son nefesini harcayana dek.

Dünya, yalnızlıklar üzerine kurulmuş büyük bir okyanustur mesela ve tüm nehirler bu okyanusta birleşir. Tüm yalnızlıklar bir aradadır aslında. Nüfus ne kadar fazla olursa olsun okyanusta herkese yer vardır. Kimileri hayata bir nehirde gözlerini açar, kimileri ise gözlerini açtığında kendini okyanusta bulur. Nefes almak ikisinde de zordur çünkü iki hayat da tek bir dünyaya aittir. İster ırmakta olsun ister okyanusta, yaşamak herkesi bir akıntıya sürükler bu hayatta.

Altın Şehir El Dorado ve Amazon Deltasını Keşif

bionik amele | 03 December 2010 09:59

Yeni kıta Amerika’nın keşfinin ardından pek çok kaşif bu gizemli topraklara gelmiştir. Bazıları bu büyük kara parçasının etrafını gezerken, bazıları da Amazon Deltasının derinliklerine kadar inme cesaretini göstermiştir. Bu kaşifler, Amazon Nehri‘nin beslediği dünyanın en büyük yağmur ormanlarının arasında ve devasa nehrin labirent misali kollarında gezinmiş, türlü musibetlerle uğraşmışlardır. Bu maceraperestlerin pek çoğu da canlarını vermiştir.

Amazon Nehri
Amazon Nehri

Amazon Deltasının bu denli bir cesareti doğuracak kadar görkemli ve zengin olmasının yanı sıra bünyesinde başka bir zenginlik daha bulunduruyordu. En azından uzun yıllar boyunca kaşifler öyle olduğuna inandı. O zenginlik tamamen saf altınla kaplı olan şehir El Dorado‘ydu.

El Dorado’da Kralın sarayının ve zenginlerinin evlerinin, hem içleri hem de dışları altınla kaplıydı. Fakir olanlar ise evlerini saf gümüşle kaplardı. Kralları ise her sabah özel bir banyoya girer ve baştan aşağıya kendini altına bulardı.

El Dorado Kralı Vücudunu Altın Tozuna Bulardı
El Dorado Kralı Vücudunu Altın Tozuna Bulardı

Çok eskiden beri anlatılan El Dorado’nun, tahmin edebileceğiniz gibi, yerini bilen yoktu. Sadece büyük bir ada olduğu biliniyordu. Onu keşfeden ve ele geçiren ülkenin dünyanın en zengin devleti olacağı elbette kesindi. Zira El Dorado tüm büyük devletlerdeki altınlardan daha fazla altına sahip bir yerdi. Bu arayışa liderlik eden kişinin ünvanı ise conquistadordu. Yani Ispanyolca fatih anlamına gelen kelime. Bu kişiler yeni dünya arayışına liderlik eden kişilerdi.

O conquistador’lardan biri de Gonzalo Pizarro‘ydu. Quito Kasabası valisi Pizarro, El Dorado’yu bulursa Ispanya Krallığı adına çok büyük bir iş başarmış olacaktı. O zamanlar çok değerli olan tarçın ve bu parıltılı şehri bulmak adına kurduğu ekipte, 340 İspanyol, 4000 Indio (yerli), 150 at, 1000 yırtıcı köpek, bir lama sürüsü ve yemek için bir domuz sürüsü bulunuyordu. Başlarına gelecek olan talihsizliklerden dolayı sadece domuzları değil, köpekleri ve atları da yiyeceklerini belki de kimse tahmin etmiyordu.

SAMSUN ve 19 MAYIS

teacher07 | 19 May 2010 12:41

Çarşamba ve Bafra ovaları; Avrupa, Anadolu ve kuzey ülkeleriyle ticaret yapılan limanı, binlerce yıl kucak açtığı medeniyetlerin izleri ve doğası, Türk Kurtuluş Hareketi’nin yürüyüşe geçtiği yer Samsun, önemini hep koruyan bir şehir…

Hititler, Kafkasyalı Kimmerler, Amisos’u kuran Egeli Miletler, Efsanevi kadın savaşçıları Amazonlar, Atinalılar, Persler, Büyük iskender’in ulusu Makedonyalılar, Pontuslular, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlılar… Son olarak, 19 Mayıs 1919 mücadelenin Atatürk tarafından atılan ilk adımının başladığı ve Türkiye Cumhuriyeti…

Bu Kabilenin Dünyadan Haberi Yok

EDVARENTE | 28 August 2008 10:19

Brezilya’yla Peru arasındaki sınır bölgesinde şimdiye kadar dünyanın diğer bölgeleriyle hiç temas kurmamış kabileler bulundu. Amazon ormanlarında dünyadan tamamen kopuk olarak yaşayan kabileler, bölge üzerinde yapılan uçuşlarla tespit edildi.Brezilyalı Survival International adlı kuruluş bu keşfi tüm dünyaya açıkladı.Bizler teknoloji çağında salınırken, doğa ve teknolojiden uzak bir yaşantı sürdüklerini görmek benim için rüya gibi bir olay.Bize göre biz onlardan daha şanslıyız çünkü her şeye sahibiz. Belki onlar da bizi görseler bu durumumuza imrenecekler. Hep sahip olmadığımızı ya da sahip olamayacağımızı isteriz. Bulunduğumuz şartları şikâyet eder dururuz, buna çok hakkımız varmış gibi…

Amazonlar

hookthor | 01 February 2007 01:33

Amazonlar – Eski Anadolu’nun kuzeydoğusunda Karadeniz kıyısına çok yakın bir yerde yaşayan ve müthiş savaşçı olan kadınlara verilen ad. Aralarında hiç erkek bulunmayan bu kadınlar, müstakil bir devlet kurmuşlar, Thermodon (Terme Çayı) kıyısında Themiskyra şehrinde bir Kraliçenin idaresi altında yaşıyorlardı. Bunlar harp Tanrıçası Ares’e taparlardı. İyi ok atabilmek için sağ memelerini keserlerdi (Amazon kelimesi Yunanca, “Memesizler” demekmiş.) Amazonlar, komşuları olan Gargaros’ları senede bir defa ziyaret ederler, onlardan döl alırlardı. Doğurduklarında çocukların yalnız kız olanlarını yanlarında alıkoyarlar, erkek çocukları babalarının yurtlarına gönderirlerdi… Herakles ve Theseus bunlarla savaşmışlardı.Zikir anmak, Allah’ı hatırlamak, her sözünde ve her işinde O’nun emirlerine uymak, yasakladıklarından sakınmak. (Bkz. Tasavvuf) Anma, anımsama, ezberleme, hatırlama. Söylenmesi tavsiye edilen hamd, sena ve dua için kullanılan sözler. Bazı alimler zikri, insana sevap kazandıran her türlü hareket olarak tarif etmişlerdir.
…Detaylı bilgi için linke tıklayınız.