bildirgec.org

amadeus hakkında tüm yazılar

Müzikal Filmler

cansualtas | 01 February 2010 12:03

Sinema ve müzik sanatının harmanlanmasıyla sunulan müzikal filmler, bazen öykünün şarkılarla bütünleştirilmesiyle bazen de sanatçının biyografik yaşamını konu almasıyla karşımıza çıkıyor.
’90’lı yıllar müzik/ müzikal filmlerin kilit noktasıydı.

’90 öncesinde çekilen filmler özgüven, aşk, sevgi, cesaret, sadakat, masumiyet, gurur temalarını yoğun şekilde işlerken, ’90’ sonrasındaki yapımlar daha modern bir çizgide ilerliyor. Gerek çekim teknikleri gerekse karakterlerin iç dünyaları, içinde bulunduğumuz teknoloji çağının birer kopyası olarak her yıl beyazperdedeki yerini alıyor.

The Phantom Of The Opera: İlk sahneye koyuluşundan yıllar sonra tekrar beyazperdeye uyarlanan film Andrew Lloyd Webber’in en ünlü müzikal eserlerinden birisi.

Amadeus: Wolfgang Amadeus Mozart’ın yaşamını anlatan biyografik film 8 dalda Oscar Ödülü kazanan iddialı yapımlardan birisi.

Wizard Of Oz: En iyi aile filmi olarak seçilen yapım, bizleri büyülü bir dünyaya götürürken masalımsı bir şekilde hayatın güzelliklerini sıralıyor.

Rumba: Aşkın en saf halini anlatan yapım aynı zamanda rumba dansını ekrana taşıyor.

Copying Beethoven: Beethoven’ı ve 9. senfoni dönemini anlatan film müziğin aşkını iliklerimize kadar hissettiriyor.

The Wall: Pink Floyd’un müziklerinin eksik olmadığı film Pink karakterinin yargılama, hesaplaşma ve tükenişe doğru giden hayatını konu ediyor.

Cabaret: Dramatik müzikal tadındaki film hala tiyatroyla ve oyunlarla tekrarlanan yapımlardan birisi.

Flashdance: Genç bir kadının dansa olan tutkusunu konu alan yapım aynı zamanda feragat, imkansızlık, kendine güven öğelerini işliyor.

Singin’in The Rain: Sessiz sinemadan sesli sinemaya geçişi anlatan romantik film klasikler arasında yer almaktadır.

Dirty Dancing: Dans ve müzik ağırlıklı film, toplumsal sınıf ayrılılıkları ve ilk aşk üzerine dikkat çekiyor.

Evita: Arjantin’in First Lady’si Eva Peron’un yaşamını anlatan filmde Madonna başrol oynuyor.

DreamGirls: Hırslı bir menajeri ve üç kadından oluşan müzik grubunu konu ediniyor.

Bitmemiş Bir Yas: Mozart’ın Requiem’i

absynthe | 15 January 2009 09:07

Mozart'ın Requiem gibi bitmemiş olan portresi
Mozart’ın Requiem gibi bitmemiş olan portresi

Wolfgang Amadeus Mozart’ın Requiem’i (K626), şöhretini sadece bestecinin en iyi işlerinden biri olmasına değil, Mozart’ın 1791 yılındaki ölümünden sonra birçok efsane, dedikodu ve akademik tartışma kaynağı olmasına borçlu. St. Thomas müzik okulunun başkanı olan Hiller, Requiem’i kendi elleriyle kopyaladıktan sonra “Opus summum, viri summi” demiş. Yani “Yazılan en iyi beste, ustaların en büyüğünden.” Buna rağmen, Requiem’in hikâyesi müzikal değerinden daha ilginçtir. Mozart’ın Requiem’i bitiremeden ölmesi birçok insanı bu işte bir gizem olduğuna inandırmıştır. Tarihsel bilgiler bize aslında hiçbir gizem olmadığını söylese de, ilk olarak tarihsel gerçekliklere, daha sonra da efsanelere değinmek tartışmaları anlamak açısından uygun olacaktır.

Amadeus (1984)

absynthe | 12 June 2008 17:25

Milos Forman‘ın yönettiği 1984 tarihli bol Oscar’lı film Amadeus, Antonio Salieri ve Wolfgang Amadeus Mozart‘ın hayatlarını anlatıyor. Daha 5 yaşındayken saraylarda konserler veren Mozart’a özenen Salieri, günün birinde çok büyük bir müzisyen olmak ister. Tanrıya bunun için yalvarır, karşılığında ona hep sadık kalacağına ve bekaretini koruyacağına söz verir. Sözünde de durur ve nihayet Viyana saray bestecisi olur. Rüyasının gerçekleştiğini düşünen Salieri için herşey yolunda gitmektedir, ta ki Mozart Viyana’ya gelene kadar.
Kurgusu tarihsel verilerle çok uyuşmadığından eleştiriler almış olsa da, oyunculuk, müzik ve yönetmenlik açısından mükemmel, kesinlikle izlenmesi gereken bir film olduğunu düşünüyorum.

operada sansür

asymptot | 27 September 2006 11:08

bu habere göre, mozart’ın idomeneo operasını sahneleyen deutsch oper in berlin bir sahneyi sansürledi.

sansürlenen sahnede girit kralı; poseidon, isa, buddha ve muhammed’e tanrılar öldü şeklinde sesleniyor. öüslümanlardan gelecek olası tepkiler. fakat sansürün kendisi de çok tepki almış. özellkile politikacılar ve yazarlar opera yönetiminin bu kararını çok eleştirmişler. böylece şantajın yolunun açıldığını söyleyenler bile var.