bildirgec.org

algı hakkında tüm yazılar

kaltak bir düş

neceff | 19 March 2009 18:14

Yer yer haykıracağım, algı dünya! nızın ayarlarıyla oynamayınız.

Namüsait bir yerde inmek iste! Düğüm dünyanızın derinliklerinde. Gür esen yellerle körkuduz karanlığın salyaları dalgalanıyor. Bayrağımın başı! Çay tepsilerine daireler çizdiren çaycıya özenen zaman, döndürüyor rüzgar güllerini! Takvimlerin dökülen yapraklarına uçan tekmeler savuran ateş saçlı sözcüklerin dudakları kırmızı, kabaramazsın dedikçe kabarıyor. Sarmal bir amla sarmalanıyorum.

Origine du monde. Cennetin ve cehennemin kapısı.

Johnny Mnemonic

emsvizyon | 20 December 2008 14:50

işte keanu reeves‘i matrix‘e taşıdığına inandığım film johnny mnemonic. 1994 yılında senaryosu yazılmaya başlanan matrix‘in çekimlerine 1997’de başlandı işte aynı akımın daha doğrusu matrix’i besleyen kaynağın bir parçası olan jonhhy mnemonic‘de bu yıllarda gösterime girdi, 1995 yapımı cyber-punk film’in yönetmeni Robert Longo, başrollerini de tabiki Keanu Reeves ve Dina Meyer paylaşıyor. konusu, şirketler için beynini bir bilgi taşıyıcısı gibi kiraya veren Johnny Mnemonic’in ( Keanu Reeves ) taşıdığı bir bilgi için kötü adamlar tarafından kovalanmasından ibaret aslında. bu kötü adamlar bilginin kaynağı ve bilginin gönderildiği şirketleri ortadan kaldırmışlardı, sıra taşınan bilginin ele geçirilmesiydi.. johnny, bilgiden kısa sürede kurtulmak zorundadır çünkü bilgi beyninde ne kadar uzun süre kalırsa o kadar hasara neden olmaktadır, ayrıca kötü adamlar da peşindedir… johnny, çocukluk anılarını sildirerek beyninde daha fazla boş alanlar yaratmıştır. içinde bunun da huzursuzluğunu taşırken, öyle ya da böyle bu bilgi dışarı çıkacaktır ve sonu kötüdür…

ekolojik ışıkla insan algısını anlamak

hoodly | 08 December 2008 09:27

londra üniversitesi‘nde sinir sistemi üzerine çalışan bilim adamları insan algılarının nasıl çalıştığı hakkındaki soru işaretlerini ortadan kaldırmak için Londra’daki bir caddeye tamamen güneş enerjisi ile çalışan ve yapımında geri dönüştürülmüş plastik ve reçine kullanılmış “the beacon” adında bir proje başlatmışlar.

Sunumax

rpc | 05 October 2008 10:18

Gerçek kişilerle ürünlerinizi yada sitenizi tanıtmaya yardımcı olan Sunumax internet tabanlı bir servis. Sadece hazırladığınız reklam/konuşma metnini gönderiyorsunuz; ve hizmetinizin sunumunu üç iş günü içinde elinizde oluyor. Detaylı Bilgi

son derece güzel,bir o kadar da evli

aylakadamveben | 28 August 2008 15:39

siz bebekliler diyorum ona,daha bi çok şey söylüyorum,perihan’dan aldığım gazla..aslında fena olmamış biliyomusun.en çok nesini mi beğendim;bir sıra bankibir sıra taş bank.-bizim parka bi oturma grubu yaptırdık,görsen aklın kalır..böyle demiyo,diyemiyo.o kahverengi rengi görmekten korkuyolar.2 nesil,3 nesil bilemedin 5 nesil önce nasıl da cebelleştikleri gelir aklıllarına,olmadı bilinçaltlarına.ya beton olucak,ya çim..ne okuyodu,ya da okuyamıyodu.hani görüntü olarak şık.parktasın,herhangi bi park ta diil bebek parkı,elinde kitap..ama hareket,ses..çelinir algı.onlar çelemezse ben çelerim.arsız bir park konuşkanı/soruları çubuk gibi,dediği süreya’nın.neyse ki fazla diiliz..sonra bi sigara yaktı uzun,upuzun,kitabı kapatıp çantasına koymasının ardından.sen şimdi bu kadını merak ettin.anlatıyim;son derece güzel,bir o kadar da evli..evet onun da dereceleri vardır.o dizeler hangi kitabındaydı.üvercinka’da mı.ilk basımının 50nci yılı şerefine tekrar basmışlar.pekala vercinkan da olabilirdi.daha şiirli bi kelime olurdu.anjinsan ve benzeri uzak doğu isimlerini hatırlatıyo ya böyle biraz..ben onu böyle bi kelime var ama ben anlamını bilmiyorum diye belledim senelerce.o üretmiş.güvercinkanadı’nı kuşa çevirerek..evet gerçekleştirmesi zor ama hoşluk katıyor.yumuşatıyor onu.kitabı tutan ellerini ben ileri doğru uzatılmış iki avuca dönüştürüyorum.oldu olacak kitabı da birçok mavi boncuklara dönüştürelim.ben o mavi boncuklardan birine talibim..oturunca biraz daha yukarı çekiliyo.renk farklılığı ayan beyan ortada.hem bu genelde giydiklerimden de daha kısa.belde,olması gereken yerden daha aşağı indiriyorum.yürürken işe yarıyo da ,oturunca..tenden ele verilen amelelik.yaktın beni güneş..sokakta ama ,bu yine oturarak okuyo.kaldırımda yürürken okumaya çalışıyodu kızın biri.jim,elinde kitap.plajda okuyarak yürüyo.sonra pamelayı takip.jim morrison mı daha yakışıklıdır,val kilmer mı..o takip edince love street çıkıyo ortaya,sen etsen adın çıkar anca..sapığa..onu mutlaka araya sıkıştırıyorum.hiç olmazsa bu işe yarasın;karşı cinsle iletişim kurmaya çalışırken kaliteli görünmeye..hiç olmazsa ha!senin bütün hayatın bunun üzerine kurulu be..doğru söylüyo..işte mimar diyorum,sinan diyorum,sorarsa daha sanat da diyorum..çıkarıp bi sigara daha yakıyo.yemin ediyorum bu sigara deminkinden daha uzun.her sigarası bir öncekinden daha uzun oluyo.bir iki sigara sonra sigara ağzındayken bana doğru dönse yüzünü,genellikle denize bakıyo,sigarasının ucu gözlerimden birini dağlıycak.dağlasın.bir bant takıp,yolunu şaşırıp karaya vurmuş bir sahil korsanı gibi dolaşırım.fazla da hava atıyomuş gibi görünmiyim diye yapıştırıyorum metruğu.sınıflarımızın kutu gibiliğini ekliyorum,ne ışık giriyo ne hava diye yakınıyorum..tevekkeli,hiç aldırmadı bebekliye giydirmelerime..hisarlıymış.güzel sohbetti diyo kalkarken.başka türlüsü mümkün diil ki.bilmiyoki karşısındaki adam park konuşkanlığı üzerine ihtisas şeklinde bi hayat sürmektedir..

uzay mekiği nasıl çekilir

admin | 07 August 2008 14:32

denge.denge diyordu.bedenin denge yeteneğini kazanabilmesi için yapılabilecek en iyi spormuş.bak ne kadar da kenardan gidiyo.ya korkuyorum yavrum.yapma ya.sele,pedal..peki o yön veren parçanın adı..direksiyon olabilir mi.diildir ya:şimdi de bir dik açıyla denize doğru ilerliyo.fransa bisiklet turu.efsanevi bi yönü var.sıkı bi takipçisi falan diilimdir.hatta hiç takip etmem.ama medyada yer alış biçimi efsanevi bi olay olduğu izlenimi uyandırır.ben sevmem.neden sevmediğimi soruyosun.tabii, cevaplıyim.gerçi ne soru yaratmak,ne de oluşan sorulara cevap bulmaktır amacım.amacı sıfır noktasına indirmek.edip cansever şöyle derdi;ve gelsin ve geçsin bütün söylediklerim,gelsin ve geçsin..bir;sürat zevki tattıracak kadar hızlı diildir.hepimizin vardır daha hızlı araçlara binmişliğimiz.uzay mekiği en hızlısı mıdır araçların.diil galiba.onu farklı kılan başka bi özelliği..paralellik;diklik..bütün araçlar yeryüzü üzerinde bi yerden bi yere ulaşmak için yeryüzüne paralel hareket ediyolar.paralellikte yokmudur bir sünepelik,bir kılıbıklık,bir ana kuzusu durumu,bir bağımlılık..uzay mekiği yeryüzüne dik hareket eder.bu dikliğin argoda kullanıldığı şekliyle,erkekliği,erki,gücü temsil ettiği düşünülebilir pekala.sonra,ayrılırken asidir.hiç bir zayıflık emaresi göstermeden uzaklaşır..dönerken de kararlıdır.sapma göstermeksizin amacına doğru ilerler.dimdiktir..uzay mekiği tamam da,ya uzayda mekik..yine en büyük sorun ayaklarına oturucak birini bulmak olur kesin..iki;etrafı algılamaya yetecek kadar yavaş da diildir.tabii bunlar dışardan,bir gözlemcinin analiz çabalarıdır..bilmiyorum kardeşim.ayıp mı.çocukluğumuzda..evet öyleydi..hafifçe alnına inmiş saçlarını avucuyla geriye doğru yatırarak,ortaya çıkan yara izini gösteriyor.son hız bayır aşağı gidiyodum,diyo.birden yan yoldan bi araba çıktı.ben uçtum arabanın üzerinden.geçmişinde böyle,kanıtı bile bulunan,güçlü bi anı bulundurmaktan memnun..hayata dairlik böyle değerlidir işte.ne çok sene oldu.o kursta binlerce kitabi bilgi öğrendikte bugün aklımda kalan bu,arkadaşın bisiklet macerasıdır.ne kadar usta olduğunu göstermeye çalışıyo.bak üzerime geliyo.az önce denize düşme tehlikesiydi;şimdi birine çarpma tehlikesini kullanıyo,cesaret ve maharetini göstermek için.yav iyice yaklaştı..yana doğru..bi adım..gözlerimin içine bakıyo.sırıtarak.aha da çarpıştık..neyse kırdı.bir an önce uzaklaşalım burdan,bu çocuğun daha fazla oyuncağı olmadan.

B.A.B.A.

nakahrimed | 28 July 2008 11:06

başlıkta bahsettiğm B.A.B.A. aile babası ya da mafya babası değil. Başlıkta ki bizim hayatımıza yön veren dört şeyin baş harfleri. Bunlar;
1- Bilgi
2- Algı
3- Beceri
4- Alışkanlık

Şimdi bunlarda nerden çıktı diyeceksiniz. Ama hayatın her alanında var bu ve maalesef belkide hergün bu yöntemi kullanarak ya birşeyler öğreniyoruz ya da birşeyler öğretiyoruz. Bu yöntemi ben bir satış eğitimi sırasında öğrendim ve de sizlerle paylaşmak istedim.

B.A.B.A. yöntemi başlıklar altında biraz inceleyelim.

1- BİLGİ: İnsanoğlu herzaman bilgiye açtır ve de hergün yeni bilgiler öğrenmek için uğraşır durur. Buradaki amaç ise yeni bir bilgi vermektir.

Optik İllüzyonlar – II

tentena | 10 July 2008 11:09

İllüzyon, bir stimulusun yanlış yorumlandığı bir algı yanılmasıdır. Optik İllüzyonlar – I yazıma olan ilgiden sonra bulabildiğim başka illüzyonlarıda yayınlayacağımı söylemiştim. Yine etrafta sıkça görmediğimiz bazı başarılı optik illüzyon örnekleri aşağıdaki gibidir.

Eğri Kule İllüzyonu
Eğri Kule İllüzyonu

Resimlerdeki kulelerin ikiside aynı açıyla eğik durmaktadırlar. Ancak tek bir fotoğraf karesi gibi yanyana tutulduklarında sağ tarafdaki daha eğik gibi görünmektedir.

Renk Algılaması
Renk Algılaması

inanması güç ancak resimdeki pembe karelerin hepsi aynı tondalar. İnanmayanlar photoshop’la test edebilir.

Negatif
Negatif

30 saniye kadar bu resmin ortasına baktıktan sonra açık tek renk bir duvara yada beyaz bir kağıda bakın, bir görüntü göreceksiniz ve siz baktıkça görüntü daha da netleşecek.

Anında Etki
Anında Etki

ortadaki noktaya bakın ve kafanızı ileri geri oynatın; resme biraz hareket katmış olacaksınız!

AKIL VE ZEKA ARASINDAKİ FARK

meryem99 | 20 June 2008 12:45

Akıl yalanla gerçeği, doğru ile yanlışı ayırabilme, bir konuda düşünce yürütebilme ve görüş bildirme yeteneğidir. İnsan olgunlaştıkça aklı gelişir. Zeka ise bir olayı önce anlama, ilişkileri kavrama, yargılama ve açıklayarak çözme yataneğidir. Genel olarak 12 yaşına kadar gelişir, 20 yaşına kadar sürer sonra sabit kalır. Zeka bir insanın her türlü olay karşısında aynı yeteneği gösterebileceği anlamına gelmez. Bir besteci müzik yapıtını aklıyla değil zekasıyla yaratır. Fakat en basit matematik problemini çözemeyebilir. Sonuç olarak zeka, ruhsal olaylara, algı ve hafıza yeteneğine, tutkulara, eğilimlere göre farlılıklar gösterir. Akıl somut olarak ölçülemez, zeka IQ denilen testle ölçülebilir.