bildirgec.org

akıl oyunları hakkında tüm yazılar

Psikoloji – Sinema Kardeşliği

shane | 12 November 2012 15:00

Psikoloji ile filmler arasında sağlam bir bağ var. Sinemanın ilham aldığı alanlar arasında psikolojinin derin suları geniş yer kaplıyor. Bir derleme ile konunun örnekli sağlamasını yapalım:

1. A Clockwork Orange: Stanley Kubrick‘in kült filmi, şok edici dehşet sahneleri, enteresan renk ve atmosferi ile dikkat çekiyor, süregelen vahşetin sorumlusu olan Alex’in tanımlanması zor davranışlarının tedavisi için gördüğü deneysel tedavileri anlatıyordu. Otomatik Portakal olarak dilimize çevrilen filmin sinema tarihindeki yeri büyük.

2. Good Will Hunting: Matt Damon ve Ben Affleck, ki kendileri filmin senaryosunu da yazmıştı, bir üniversitede hademe olarak çalışan bir matematik dahisinin hikayesini dokunaklı bir şekilde anlatıyordu. Sokak kavgalarından başını kaldıramayan bu asi arkadaşımız, soluğu hapiste alıp dehasını harcamak üzereyken okulun profesörlerinden biri olaya el koyuyordu. Film, bizde Can Dostum adıyla gösterilmiş ve her yerde olduğu gibi büyük ilgi görmüştü.

3. Primal Fear: Richard Gere’ın, papaz yardımcısı bir genci – ki onu da Edward Norton oynuyordu – gönüllü olarak savunan üst düzey bir avukatı canlandırdığı film, baş karakterlerin çoklu kişilik bozukluğundan muzdarip olması ile listemizin içinde yer almaya hak kazanıyor. Film, ülkemizde İlk Korku adıyla vizyona girmişti.

DÜNYAYI KURTARIYORUM, GERİ ÇEKİLİN!(2)

cellatlina | 24 October 2010 16:56

–yalnızlığını, insanlarla ilişkilerini, ikilemlerini, yaşamak güdüsü ve güdüsüzlüğünü “ŞAK!” diye çözdüm.onun dünyasını, gerçeklerini, şakalarını ve yanılgılarını…müziğini…kaskatı olmuştu dünyasından kuş bile geçmiyordu;bir iguana gibiydi.anlatılamaz garip bir yaratık…ve sürüsüyle yaşıyordu.–

Dünyadaki tüm dilencileri toplayan adam onlara şöyle dediğinde ben de duydum: SİZ BİLEREK ÇÖMELENLERDEN DEĞİL, DİMDİK BAKANLARDANSINIZ.
Elimi kaldırdım, tüm dilencileri toplayan adam, kısa bir süreliğine gözgöze gelmemizin ardından, bana söz verdi. “Bu dünyayı satmak bize kaldıysa; artık öyle bakamayacağız.” dedim.
Müthiş müzikal bir sessizlik belirdi, havada asılı durdu ve sonra taş gibi yere düştü.
Sonra planlar değişmedi tabii, dünyayı satmak için büyük bir tezgah hazırlamaya başladık, ardından biraz düşündük ve en tatlı satış stratejilerimizi geliştirdik.
Benim içime sinmiyordu dünyayı homoseksüel bir iguanaya satmak. Ancak en güzel stratejiler hep onun için hazırlanıyordu. Onu etkilemek zorunda hissettik kendimizi çünkü. Satış günü iguana familyasına tüm hünerlerimizi gösterdik; iyi olduğumuzu, dünyayı da iyi halde satışa çıkardığımızı, geleceğin iyi olacağını, cinsiyetlerin ayrımı söylentilerinin hep yalan olduğunu, dünyada artık dilenmeyen bir insanın kalmadığını; yani bu enfes dünyanın tam ağızlarına layık olduğunu ballandırarak anlattık bir avucumuz açık şekilde. iguanalar kahkahalar atarak dinlediler, homoseksüel iguana ise genellikle somurtuyor bir yandan da çilekli dondurmasını yalıyordu.
henüz dünyanın ikinci kıtasını anlatmaya yeni başlamıştık ki iguanalardan biri -zaten topu topu 150 kişiydiler- sürünerek bizim olduğumuz bölgeye yaklaştı. sustuk ve ürktük. bir anda tüm bu olanların bir rüya olduğunu farzettim ve harekete geçtim; iguanalara doğru koşup birbirlerinin aralarıdaki mesafenin çoğalmasını sağladım; bu sefer onlar ürkmüşlerdi. “vermiyorum lan dünyayı” diye bağırdım. tüm dilenciler hayretle yüzüme bakıyorlardı, “sıkıysa alın!” dedim. homoseksüel iguana bu halimden etkilenmişe benziyordu.

Şizofrenik

Katniss | 07 July 2010 14:42

Bir daha şizofreni temalı filmlere gitmeyeceğim.

Sinemayı seven biriyim ama öyle şu yönetmenin filmine gidilir şeklinde kapasiteye sahip olacak kadar seven biri değilim. Ama bu sevgi değil, cahillik di mi, ama olsun mühim değil zati, her şey zamanla olur, bir gün bu da olur.

Genelde de gittiğim filmler hakkında önceden yorum okumak ya da filmlerin içeriği hakkında bilgi sahibi olmak pek âdetim değildir. Çünkü genelde ya o şekilde hakkında önceden çok bilgi sahibi olduğum filmlere gidemiyorum, kısmet olmuyor ya da gittiğimde biraz hayal kırıklığına uğruyorum. Bazen eleştirmenlerin anlattığı olumsuzluklar bile benim ağzımı sulandırabiliyor, görüntü aşığı biri olarak. Hayal kırıklığına uğramam güç olsa da oluyor bazen.

Biri Psikolojik Gerilim Mi Dedi?

alploganer | 22 May 2010 14:40

Çok sevdiğim bir tür olan psikolojik gerilim filmlerini şöyle bir derleyeyim dedim. Bunlar dışında aklınıza gelen filmleri belirtirseniz sevinirim.

1. Fight Club(1999) 1999 yapımı David Fincher filmi. Başrollerde Brad Pitt ve Edward Norton harikalar yaratıyor. Filmde gizli bir yeraltı kulübü olan dövüş kulübü ve bu klubün dövüş bağımlısı üyeleri anlatılıyor.

2.Altıncı His(1999) M. Night Shyamalan’ın başyapıtlarından biri. Filmde ölüleri gördüğünü söyleyen bir çocuk ve ona yardımcı olmaya çalışan psikoloğun hikayesi anlatılıyor. Başrollerde ise Bruce Willis ve Haley Joel Osment var.

3.Akıl Oyunları(2001) Ron Howard’ın yönettiği bu film ,gizli bir görevde bulunan matematik dehasını konu ediniyor. Başrollerde Russell Crowe, Jennifer Connelly ve Ed Harris bulunuyor.

Akıl Oyunları / A Beautiful Mind…

| 19 February 2009 17:16

Yönetmen : Ron Howard
Senaryo : Akiva Goldsman, Sylvia Nasar (Kitap)
Oyuncular: Russell Crowe (John Forbes Nash Jr.), Jennifer Connelly (Alicia Nash), Ed Harris (William Parcher), Christopher Plummer (Dr. Rosen), Adam Goldberg (Sol), Paul Bettany (Charles)
Görüntü Yönetmeni : Roger Deakins
Müzik : James Horner
Tür : Romantik – Dram
Yapım : 2001, ABD.

Hollywood sinemasının tahmin etmediğiniz yerde, bir anda sunabildiği ve yine Hollywood’a özgü mucize bir film örneği; Akıl Oyunları(A Beautiful Mind). Bir hikâyeden, toplum için müthiş bir film yapmak, herhalde yine iyi bir aklın işi olsa gerek. Daha çok komedi filmleri ile tanınan yönetmeni Ron Howard’ın gerçek bir öyküyü anlatan kitaptan, muhteşem ve bir o kadar da ilgiyle izlenecek türden bir film çıkarması, fazlaca övgüye layık kılıyor. Filmin başından sonuna kadar akıl gücünü kurgulayan kompozisyonuna hayran kalmamak mümkün değil.

Dünyanın en zeki ikinci insanı: mehmet murat sevim

rpc | 11 November 2008 09:49

Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümü 3. sınıfında okuyan Mehmet Murat Sevim, Belarus’un Minsk kentinde 27 Ekim-1 Kasım tarihleri arasında düzenlenen 17. Dünya Zeka Oyunları Şampiyonası’nda ‘Dünyanın en zeki ikinci insanı’ ünvanını kazandı.

Siz de şansınızı denemek istiyorsanız; Türk Beyin Takımı (TBT) üyeleri, o yıl yapılacak Dünya Zeka Oyunları Şampiyonası’nda ülkemizi temsil etme fırsatı buluyor.

Sizin Top 10 Listeniz ?

necronamber | 14 April 2008 09:45

1.Bir rüya için ağıt (Requiem for a Dream)

Bu filmi ilk izledim zamanı hatırlıyorum da etkisinden uzun bir süre kurtulamamıştım. Yönetmen Darren Aronofsky Pi sayısı filminden sonra ikinci filmi 2000 yılı yapımı olan requiem for a dream konusu ve müziği ile ön plana çıkmıştır. Özellikle müzik Clint Mansell tarafından ve Kronos Quartet tarfından derlenmiştir.

Şizofreni Nedir?

fReewave | 05 April 2008 10:36

Şizofreniyi en basit anlamıyla şöyle tanımlayabiliriz ;
Kişinin gerçeği tanımlayabilme yeteneğinin bozulduğu, toplumsal, ailesiyle işiyle, gücüyle irtibatının bozulduğu bir hastalık olarak tanımlamak mümkündür.
Aslında kısımlara ayırmak gerekiyorsa Paranoik tip denilen bir şizofreni tipinde bir takım düşünce bozuklukları filan ile kendini gösteriyor.Bu düşünce bozuklukları çerçevesinde bir hayat yaşamaya başlıyorlar. ( Akıl oyunlarında bu tip bir konu işlenmişti). Böyle bir durumda kişi ilişkilerini kesiyor, Eşinden şüphelenmelere kadar giden güvensizlikler bile oluşabiliyor. Hatta bu güvensizlikler artık çevrede olan olayı herkes ona zarar vermeye çalışıyor gibi düşünmeye kadar gidebiliyor. Olmayan şeyleri görme ve hayatını bu şekilde olmayan bir rüyanın etrafında devam ettirmeye de çalışırlar.
Diğer bir tipin etkileri ise kendine bakmama, yaşamın hiçbir alanında var olamama, herhangi bir işlevi olmaması gibi tabloları görebiliriz bu hastalarda. Bazı şizofreni tiplerinde ise kısmen gerçek hayata karşı da tepkiler yoğunlukta oluyor.
Şizofreni ile ilgili nette bulabildiğim siteler ve kaynaklar ise şunlar ;

www.sizofreni.web.tr/
www.mcaturk.com/eriskin_sizofreni.htm
www.psikolojikdanisma.net
sizofreni.uzerine.com

aklınızdan geçeni okuyan tavuk

beyrek | 30 May 2007 20:59

buradaki uygulamayı açın. orada bir tavukla karşılaşacaksınız. Bu tavuk sizden, aklınızdan beş basamaklı bir sayı tutmanızı istiyor. Daha sonra tuttuğunuz sayının basamaklarını toplamanızı ve çıkan sonucu tuttuğunuz sayıdan çıkarmanızı istiyor. sonra sonucun kaç basamaklı olduğunu (4 ya da 5) soruyor. size göre doğru olanı seçıyorsunuz. eğer çıkan sonuç 4 basamaklıysa zaten kafadan 9999 sayısı çıkmış oluyor ki bunda zorlanmıyor. 5 basamaklı bir sonuç çıkardıysanız sizden sonucun herhangi dört rakamını kutulara yazmanızı istiyor ve vermediğiniz beşinci rakamı bulup size tuttuğunuz sayının rakamları toplamını söylüyor. (aslında bildiğimiz zeka oyunlarından bir tanesi, tek farkı arada bir tavuk görünüyor)