bildirgec.org

ak parti hakkında tüm yazılar

KÜRT AÇILIMI VE HİTLER

antiemperyal | 23 October 2009 09:47

C.Eren ÇELİK

Açılım dendi, saçılım dendi işte bugün gelinen noktada 34 tane PKK’lı geldi, bu PKK’lı grup serbest kaldı, 2 gün boyunca mitingler düzenlendi, gövde gösterisi yapıldı.

İşin en ama en garip ve acı yanı şu ki; İçişleri Bakanı bu teröristlerin Türkiye’ye girişlerinin hukuki zemininin “etkin pişmanlık yasası” olduğunu ifade ediyor ancak gelen teröristlerden (yoksa barış elçisi (!) mi demeliydim ?) hiç birisi “etkin pişmanlık yasasından” yararlanmak istemiyor. Sebep olarak da pişmanlık duyacakları bir şey yapmadıklarını ifade ediyorlar.

Kürt Açılımının İçeriği Ne Olmalı?

64egesel64 | 10 October 2009 09:33

İşte benim kürt açılımım:

1. Öncelikle toprak reformu yapılmalı. Ağalık ve aşiret sistemi kaldırılmalı, toprak işleyenler arasında eşitce paylaştırılmalı, suça karışan ve suç örgütü gibi çalışan aşiretlerin kökü kazınmalıdır.

MEYDANLAR SUSMAZ

antiemperyal | 05 October 2009 09:35

C.Eren ÇELİK

Lafı evelemeye gevelemeye, öte yana beri yana çevirmeye hiç gerek yok. Doğan Grubu’na son kesilen vergi cezası tamamen siyasi, tamamen hesaplı kitaplı olarak verilmiş bir cezadır. Açıktır ki AKP iktidarı yeniden dizayn etmeyi hesapladığı medyada Aydın Doğan’a hayat hakkı tanımamayı kafasına koymuştur.Ancak sorun çok daha büyük bir sorundur. Öyle Tayyip Erdoğan-Aydın Doğan sorunu, yahut bir grubun yok edilmesi falan gibi bir sorun değildir. Bugün gelinen noktada Doğan Grubu’na verilen vergi cezası resmi olarak uygulandığı gün bu ülkede basının özgür biçimde yazı yazabilme devri tamamen sona ermiş olacaktır. Ha AKP’nin istediği de budur zaten, bu nedenle basının bu hale düşecek olması onları hiç mi hiç enterese etmez.Kimse kimseyi kandırmasın. Böylesi büyük bir ceza ve tasafiye operasyonun ardından hiç bir patron -ki o zaman yandaş medya dışında geriye zaten Ciner ve Karamehmet kalıyor- kalkıp da gazetelerinde yahut televizyonlarında iktidarı eleştiren yazılar yazdırıp,programlar yayınlatmaz.Patronlar köşe yazarlarını, genel yayın yönetmenlerini önce kibar dille uyaracaklar sonrasında burnunun dikine gidenleri de kapının önüne koyacaklardır.Bu hareket, bu davranış biçimi AKP iktidarının ruhsal bozukluğunu da ortaya koymaktadır. “Herşeyi en iyi ben bilirim”, “Her şeyden en iyi ben anlarım”, “Ben yapıyorsam mutlaka doğrudur” şeklinde bir megalomanianın içerisinde, kendisine en ufak bir eleştiriyi bile hazmedemeyen, kendisine bağırıp çağırmaktan başka yapabileceği hiç bir şey olmayan gariban vatandaşını bile azarlayarak hakir gören böylesi bir yapının Türkiye’yi yönetmesi çok hazindir.AKP, aslında bu vergi cezası ile , Ergenekon Davası ile başlattığı “Korku İmparatorluğu” projesine çok önemli bir tuğla daha daha yerleştirmektedir. Düşünsenize öyle bir ülkedesiniz ki iktidara muhalifsiniz ama bunu açıkça söylemeye çekiniyorsunuz, çünkü içeriye alınmaktan, aylarca hapis yatmaktan ve hatta belki orada ölmekten korkuyorsunuz.İşte Ergenekon Davası ; yaratılmak istenen “Korku İmparatorluğu” için mutlaka gerekli olan bu pisikoloji için gerekli zemini hazırladı. Muhalif seslerin çoğu susturuldu, insanlar sindirildi.Bu vergi cezası ise Ergenekon süreci içerisinde hala sinmeyen, hala muhalif tavır takınan, hatta bunu gazetelerindeki köşelerinden, televizyon programlarından yaparak daha da kitleselleştiren kişilere karşı uygulanıyor. Dolayısı ile onların bağlı bukunduğu medya grubu cezalandırılıyor. Aslında bu kişiler üzerinden topluma da mesaj veriliyor: “Bakın muahlif olan, eleştirenlerin sonu böyle. En ufak eleştiri bile duymak istemiyoruz”Doğan Grubu’nun tasfiyesi sadece bir medya grubunun tasfiyesi olsaydı binlerce insanın ekmeğinden olması nedeni ile bile “önemli” bir olay olurdu ancak bu tasfiye, ülkede basını hizaya getirme, kontrolüne alma, tek sesliliğin adımlarını atmaya başlama noktasındaki siyasal bir planın parçası haline getirildiği içindir ki artık sistem için “hayatiyet” arz etmektedir.Bu vergi cezasının uygulandığı gün bu toplumu yöneten ve yönlendiren pek çok güç odağının o ana dek direnselerde o andan itibaren diz çöküp kayıtsız şartsız biat edecekleri açıktır.İşte o biatlardan sonra süreç içerisinde ortaya AKP’nin “azınlık tiranlığı” çıkacaktır ki; bunun sonuçlarını tasavvur dahi etmek istemiyorum.Ancak Başbakan bilmelidir ki; köşeleri boşaltıp, ekranları karartabilir.Ancak taşkın meydanları susturmaya ve öfkesini dindirmeye tarihte hiç bir iktidarın, hiç bir tiranın yahut hiç bir hükümdarın gücü yetmemiştir.Meydanları sustaramazsınız sayın Başbakan…