bildirgec.org

ağlamak hakkında tüm yazılar

Ağlarım ben..

darjeeling | 13 August 2007 14:59

Yine dalıp gitmişim gecenin siyahına.Gözümden yaş akmış bir anda. Sebepsiz yere demeyeceğim, sebepli gerçekten. Ama sen anlamamazlıktan gelmişsin. ‘Neden?’ diye sormuşsun. ‘Neden ağlıyorsun bu kadar çok?’ Ağlarım ben. Doğduğu günden beri ağlar insan. Ama ben senin gidecek olmana ağlıyorum. Ayrılık vaktinin yaklaşmasına, sana istediğim gibi, istediğim anda ulaşamayacağım anların gerçekliğine ağlıyorum. Sen yüzümü okşuyorsun. Yanaklarıma ve saçlarıma dokunuyorsun. Ellerin o kadar güzel ki. Çok uzun zamandır yapmamıştın bunu. Hala yanımdasın ve hala sıcaklığını hissediyorum. O an anlıyorum beni hala çok sevdiğini ve söylemesende aslında gideceğin için üzüldüğünü…

AŞKI BEKLEME SALONU-2

makaleci | 31 July 2007 09:36

Pencerenin kenarındaki koyu kırmız koltukta kurulmuş, acı kahvesini içiyordu son kez…

Çok geçmeden kahveden daha acı gerçek oturdu içine; bu son kahvenin son yudumundan sonra onu deli gibi seven adama bir daha tatlı dil sunamayacaktı, bunu bilerek daha bir keskin yutkundu, boğazını tamamen temizleyerek sözcüklerin ağzından daha emin çıkmasını sağladı.

Sevdiği adamın hem bakışlarını yakalamak, hem o iri ela gözlerinden kaçmak istercesine yüzüne baktı; sağ elini saçının tokasını oynamak istercesine kaldırdıysa da havada yumruk yapıp, pes etmiş bir yarışçı edasıyla dizinin üzerinde duran sol elinin yanına koyabildi ancak.

menekşe morundaki canlılık

| 08 July 2007 04:38

Dallarına kuşların konduğu ağaçların gölgesine oturmanın tatlı serinliğiyle uyumak istemenin ne kadar zararı olabiliri ki birine. Uykuların en tatlı anlarına gelindiği zamanlarda uyanıp bir bardak soğuk su ferahlığına ulaşmak için gece yarısını beklemeli. baykuşların seslerini duyabilmeli insan uyandığında, ürpertiyle üşümeli. verilen sözlerin tutulabilmesi için çaba göstermek gerek ama gösterilen çaba için de çaba göstermek gerek. Ey menekşe morunda canlılık, sen bu enerjiyi depolarken yaratıcına şükrettin mi? menekşe kokuyor burnumun ucu. dudaklarımsa lavanta. Akşam yemeğinde lavanta toplamış yarim. toparlanmak istiyorum. ağlamamak için kendimi tutmak istemiyorum.

Ağladım ama mutluyum

WitCchY | 25 June 2007 17:08

Şarkılar canımı yakmaya başladığı zaman her şey bitti sanmıştım öyle ya her şarkıdan ağlar olmuştum.Sonra şarkılar bana alıştı ben de şarkılara…Barış içinde yaşamayı öğrendik desem yalan olur.Artık şarkı dinlemesem daha iyi olacak dediğim zamanlar bile oldu ama şarkılar bile artık canımı yakmaz oldu.Sanırım iyileştim.Mutlu muyum??Orası tartışılır işte…
Gün geldi ve anladım ki beni ağlatan şarkılar değil insanlarmış.Şimdi geriye dönsem gene ağlamak ister miydim?Kesinlikle evet…
Ben ağlamayı seviyorum bana hala insan olduğumu hatırlatıyor.Beni ağlatan ağlatmış olan herkese teşekkür etmek geliyor içimden hem de öyle sessizce değil bağıra bağıra…

Ağlamak Güzeldir

hivaye | 22 June 2007 16:09

Focus Dergisi’ne göre insan yaşamı boyunca 95 litre, yani yaklaşık 10 kova gözyaşı döküyor.kadınlar yaklaşık 5 dakika boyunca 50 damla gözyaşı akıtırken, erkeklerinse sadece gözleri nemleniyor. Buradaki “damla” ölçütü 15 mg’a denk geliyor.
Buradaki yazıda da, gözyaşı bazı toksinler içerdiği ve ağlayarak bunlardan kurtulmuş ve stresten arınmış olduğumuz belirtiliyor:
“Crying:The Natural and Cultural History of Tears” isimli kitabın yazarı Tom Lutz’a göre Endüstri Devrimi‘ne kadar erkeğin de ağlaması gayet normal karşılanırmış. Örneğin Ortaçağ’da Fransanın en ünlü savaşçısı olan Roland öldüğü zaman diğer 20.000 şövalye bayılıp atlarından düşene kadar ağlamışlar. Endüstri Çağı ise daha çalışkan, duygusal olmayan çalışanlara ihtiyaç duyuyordu. İşte o zaman gözyaşları kapalı kapılar arkasına gizlendi. İnsanlar toplum içerisinde ağlamaktan utanır oldular.

Fotoğraf: BBC
Fotoğraf: BBC

Biyokimya uzmanı William Frey’e göre ise henüz kanıtlanmasa da ağlamak insanlığın evrim boyunca stresi azaltmak için kullandığı bir yöntemdi. Frey’in yaptığı araştırmaya göre soğanın sebep olduğu kimyasal gözyaşlarının %98’i su iken, duygusal sebeplerle dökülen gözyaşlarındaki toksin miktarı ilkine göre daha yüksekti. Ayrıca ağlama fasıllarının süresi neredeyse aynıyken, erkeklerin ayda ortalama 1.4 kere ağlamasına karşılık, kadınlar 5.3 kere ağlamaktaydı.
Sonuçta uzmanlar ağlamanın doğal, sağlıklı,ve tedavi edici nitelikte olduğu konusunda hemfikir gibi görünüyorlar. Doyasıya ağlamak veya gözyaşlarınızı içinize akıtmaksa size kalmış.

İNSANI EN ÇOK SEVGİLİSİ Mİ AĞLATIR?

tarik09 | 21 May 2007 10:22

İnsanın bir sürü ağlama sebebi olabilir. Herşeyden ağlayabilir insan. Ama en çok sevgilisinden dolayı ağlar.
Çok seversin, çok kıskanırsın sevdiğin kızın mutlu olması için elinden geleni yapmak istersin. Tabi bunu yaparkende farkında olmadan üzersin. Çoçukluk diyenler olur bazen, bu kızı birdaha üzersen görüşürüz diyenlerde olur.karar verirsin canından çok sevdiğin kızı birdaha asla üzmeyeceksin. Bu karar sizce kaç dakika sürer? Bence 3-5 dakika. çünkü senin mantığın yoktur sadece kalbin vardır. Beynin çalışamaz durumdadır. Kalbin onun yerine çalışır. Bence bu çoçukluk değil! Çok sevmekten kaynaklanır ve çok sevdiğin insanı da çok kıskanırsın. Çok kıskandığın insanın üzülmemesi için herşeyi yaparsın onu üzmekte dahil (onun için).
Bence insanı en çok sevgilisi ağlatır. Ağladığını görmek istemez ama ağlatır. Çünkü sadece ikisi vardır dünyada. Başka hiç birşey onları ilgilendirmez başka bişeyde görmezler zaten. tartışacak başka sorunları yoktur. çünkü onlar ADEM ve HAVVA gibidir. Ademi üzen sadece Havva’dır, Havva’yı ise Adem. Sadece birbilerini duyar ve sadece birbilerini görürler. birinin söylediği diğerini üzer ve birbilerini ağlatırlar.
sonuç olarak birbirlerini ağlatacak olan sadece kendileridir…