bildirgec.org

Evlilik Öpücüğü, komedi yıldızı Adam Sandler‘in güzel aktris Drew Barrymore ile oynadığı eğlenceli bir komedi filmidir. 1998’de vizyona giren film, New Yorklu yönetmen Frank Coraci‘nin elinden çıktı. Amerikan Komedi Ödülleri’ne iki kategoriden aday olan Evlilik Öpücüğü, MTV Film Ödülleri’nde En İyi Öpüşme Sahnesi Ödülünü kazandı. Senaryosu Tim Herlihy’in elinden çıkan filmde iki yıldıza (Sandler ve Barrymore) Allen Covert, Christine Taylor, Matthew Glave, Ellen Albertini Dow, Angela Featherstone, Frank Sivero, Jodi Thelen ve Alexis Arquette eşlik ediyor. Düğünlerin davetlilere kısmet çıkarma yeri olduğu bilinen bir efsanedir. Aslında efsane demek pek doğru değil, zira bunun örnekleri pekala etrafımızda da mevcut. Filmimiz de işte bu noktaya parmak basıyor ve bir düğünde birbirinden alakasız iki insanı (hem de nişanlı) biraraya getiriyor.

Amerikan yönetmen Dennis Dugan, filmlerinde genellikle Adam Sandler ile çalışır. Yönetmenin 2011 senesinde çektiği sinema filmi “Just Go with It“de (Hayatım Yalan) yine Sandler başrolde. 1969 çıkışlı komedi filmi “Cactus Flower“in yeniden çevrimi olan 80 Milyon Dolarlık yapımda Sandler’in yanı sıra Altın Küre Ödüllü aktris Jennifer Aniston, Oscar Ödüllü Amerikan aktris Nicole Kidman, Brooklyn Decker, Nick Swardson, Rachel Dratch ve Minka Kelly gibi isimler rol alıyor. Çapkın ve umarsız bir adam olan Danny, kadınları tavlamak için söylediği evlilik yalanının hayatının kadınını bulduğu andan itibaren kötü bir oyuna dönüşmesi ve üç kişiden oluşan komedi takımıyla “Just Go with It“, seyircisine hoş bir 2 saat sunuyor.

KISA KISA HAFTANIN FİLMLERİ

The Expendables ( Cehennem Melekleri )
Sylvester Stallone yazıyor, yönetiyor, oynuyor. Ayrıca ona Jason Statham, Jet Li, Arnold Schwarzenegger ve Bruce Willis gibi büyük oyuncular eşlik ediyor. Eğer canınız aksiyon çekiyorsa kaçırmayın. Gitmeden önce film hakkında biraz fikir sahibi olmak istiyorsanız işte filmin websitesi ve fragmanı…

Daha önce futbol yıldızlarının karikatürlerini eklemiştim siteye şimdi ise onlardan daha komik çizilmiş, şekli şemali değişmiş, tanınması güç dünya yıldızlarını sunmaktayım.

İlk olarak dünyaca ünlü şarkıcı rihanna güzelim kızı ne hale getirmişler. Ama yinede her haliyle o güzelliğinden hiçbir şey kayıp etmemiş.

rihanna

Sıra dev patel hiç yalan söylemiyeyim. Belki cahilliğimden dolayıdır. Dev pateli hiç tanımıyorum. Ama çizim süper olmuş. Gülmekten kırıldım o kepçe kulaklarla 32 dişi çıkmış gülümseme birleşince harika olmuş.

dev patel

Adam Sandler’a gelince lütfen kaşlara ve dişlere bakın tipe bak denilecek bir karakter. bunu yapan veya çizenlere haklarını vermek lazım.

Ekranlarda gördüğümüz, filmlerini seyrettiğimiz, şovlarını izlediğimiz bazı ünlülerin birbirine benzemesi hep ilgimi çekmiştir. Bu benzeme genelde dış görünüş olarak algılansa da aslında birçok benzer özellik, benzetenin algısında o insanların birbirine karışmasına yol açıyor. Üstelik bu tamamen kişiye özel bir durum. Çünkü birinin benzettiğine ötekesi “ne alakası var” diyebiliyor.

Ben de filmlerini izlerken çoğu kez birbirine karıştırdığım bazı oyuncuları sizlerle paylaşacağım. Örneğin uzunca bir süre Jason Biggs‘i Adam Sandler‘ın gençliği zannettim. American Pie filmini izlerken bu karışıklıkla boğuştuğum olmuştur.

Adam Sandler – Jason Biggs

Amerikan sinemasında 40 Yıllık Bekar, Aşkzede, Çok Fena, Kaza Kurşunu, Step Brothers, Walk Hard: The Dewey Cox Story gibi heyecan verici yapımlara imza atan Judd Apatow,

son filmi Funny People’da komik olduğu kadar hüzünlü bir konu ile karşımıza çıkıyor.
Türkçe’ye çevrilen adı ile Matrak Adamlar olan filmin konusu şöyle…
Çok zengin ve ünlü komedyenimiz George Simmons (Adam Sandler), yaşama ihtimalin çok az olduğu ve en fazla 1 yıl daha yaşayabileceği bir hastalığa yakalandığını öğreniyor ve iç hesaplaşmasını yapmaya başlıyor. Eski filmleri ve eski şovlarını hatırlayınca tekrar sahneye çıkmaya karar veriyor. Sahneye çıktığı kulüpte Ira Wright (Seth Rogen)’la tanışıyor.
İnsanın ikinci bir şansla neler yapabileceğinin hikâyesi anlatılıyor.
Film, geçtiğimiz hafta vizyona girdi.
Funny People fragmanını burdan izleyebilirsiniz.

Yönetmenliğini Frank Coraci’nin yaptığı, senaryosunu Steve Koren ve Mark O’Keefe’nin yazdığı Click2006 ABD yapımı bir film. Başrolde Adam Sandler’ın yer aldığı Clickdram, komedi ve fantastik türü başarılı bir şekilde harmanlıyor.
Filmin konusu ise şöyle;
Patronunun da etkisiyle işkolik olan Michael Newman(Adam Sandler) güzel bir yaşamı olmasına rağmen karısı ve çocuklarına yeterince zaman ayıramamaktadır.
Bir akşam yorgun argın eve geldiğinde televizyonun kumandasını arar ancak bulamaz. Yeni bir kumanda almak için Bed, Bath & Beyond dükkânına gider. Ancak burada bulacağı kumanda ona bir televizyonun kontrolünden daha fazlasını verecektir.

Marty Bronson, oğlu Skeeter ve kızı Wendy ile küçük bir otel işletmektedir. İyi bir baba olan Marty, oğlu Skeeter’i, anlattığı masallarla büyütmüş; daha ‘ciddi’ bir kişiliğe sahip olan Wendy ise, masallardan uzak kalmıştır. Gün geçtikçe yaşlı Marty, otelin durumunun kötüye gittiğini farkeder ve otel, Barry Nottingham’a satılır. Ancak, Marty’nin bir şartı vardır; oğlu Skeeter, ilerde oteli işletebilecek kadar zeki ve başarılı olursa, oteli devralacaktır.
Yıkılan otelin yerine yenisi yapılır ve otel, dünyadaki sayılı yerlerden biri olur. Skeeter ise, 25 yıldır otelde ‘tamirci’ olarak çalışmaktadır ve sabırla, oteli devralacağı günü beklemektedir. Kızkardeşi Wendy ise, kocası tarafından terkedilmiş, kızı Bobbi ve oğlu Patrick ile yaşamaktadır. 4 yıldır erkek kardeşiyle görüşmeyen Wendy, çocuklarının okudğu ve kendisininde müdür olarak görev yaptığı okul kapatılacağı için, Arizona’ya taşınmayı planlamaktadır. Arizona’da bir okuldan öğretmenlik teklifi alan Wendy, 1 haftalığına Arizona’ya gidecektir ve çocukları, kardeşi Skeeter’e armağan eder.
Gündüzleri öğretmen Jill’in baktığı çocuklara, gece Skeeter bakmaktadır ve çocukken babasının kendisine yaptığı gibi, iki çocuğa masal anlatmaya başlar. Bu arada, otel için yeni planları olduğunu açıklayan Nottingham, otelin, yeni yerinde, bambaşka bir temayla tekrar yapılandırılacağını ve dünyadaki oteller arasında çok özel bir yere sahip olma şansının olduğunu müjdeler. Oteli devralacak kişi olarak, kızı Violet’in erkek arkadaşı Kendall’ı seçen Nottingham, Skeeter’a verdiği sözü unutmuş gibi davranmaktadır.

Geceleri çocukların yanına gelen Skeeter, ilk masalını çocukların yardımıyla tamamlar ve yeni bir güne başlar. Gün içinde yaşadığı ‘tesadüfler’, Skeeter’i korkutmaya başlar, çünkü bir önceki gece, masalda anlattığı olaylar, gerçek hayatta başına gelmektedir. Gökten yağan sakızlardan sonra, Nottingham’ın otel müdürlüğü için kendisine şans vermesi, masalları hayatının odak noktası haline geetirir ve kendi hayatına senaryo yaazmaya başlar. Ne var ki, gerçek hayat, sadece Bobbi ve Patrick’in senaryolarıyla uyumludur ve ikili, farkında olmadan Skeeter’in hayatını yönetmeye başlar.

reign over me

Yönetmenliğini ve senaristliğini Mike Bender‘in yaptığı film 11 Eylüldeki saldırılarda çocuklarını ve karısını kaybeden bir adamın hikayesini anlatıyor.

Başrolde komedi filmlerinde görmeye alışık olduğumuz Adam Sandler var.
Charlie (A.Sandler) karısı ve çocuklarını 11 eylül sandırlarında kaybetmiş ve kendini dış dünyaya kapamıştır.
Alan ise iyi bir işe iyi bir eşe sahiptir ve bu iki eski arkadaş bir gün karşılaşırlar.

Uzun zamandan beri sinemalarda kaliteli komedi filmi olmadığı için Adam Sandler ismini duyunca büyük bir hevesle izledim filmi ama malesef film tam bir fiyasko. HattaAdam sandler‘in böyle bir filmde rol alması beni çok üzdü açıkcası. Kariyerine ne gibi bir katkısı olur bu filmin bilinmez ama inanılmaz kötü bir senaryo ve belden aşağı ucuz esprilerle dolu film. Filmin yarısı cinsellik üzerine diğer yarısı da İsrail propagandası üzerine kurulmuş. Ayrıca film, Filistinlileri ve müslümanlığı da aşalıyor.
Kısaca konusu; Adam Sandler süper yetenekleri İsrailli mossad ajanı ZOHAN rolünde. Karşısında da
Filistinli süper kahraman (John Turturro) var.
İki kahraman arasında bir türlü bitmek bilmeyen ama kimsenin kazanamadığı bir kavga vardır.
Adam Sandler (ZOHAN); ajanlıktan çok aslında hep hayalindeki mesleğin saç kesmek olduğunun farkına varır. Rakibini kendisinin öldüğüne inandırır ve soluğu Amerika’da alır. Kuaför olmak için iş aramaya başlar. Zohan’ın saç kesiminde kendini ispatlaması ve gerçek kimliğini saklaması ilginç gelişmelere yolaçacaktır.