bildirgec.org

açlık hakkında tüm yazılar

Ölüler Konseri

Ertugrul1986 | 25 September 2008 17:52

Bu yazıyı okuyan arkadaşlar ” Ya hu ölülerin konseri mi olur ? ” Diyebilirler.Önceleri olazdı ama artık var.Bir düşünsenize milyon dolarlık ünlüyıldızların konserleri,NASA’nın evrenin keşfi vs. sırf araştırmalar için harcanan milyar dolarları,Dünyanın sayılı zenginlerinin karısına çocuğuna aldıkları 100.000 dolarlık hediyeleri kaç insanı kurtarabilir.Ben söleyeyim şöyle kabaca bi hesap örneğin Nijerden başlayabiliriz.Nüfusu 2002 tahminince 10 639 744 kişi bırakın milyar doları 10 milyon doları bu ülkedeki tüm insanlara paylaştırsanız zengin olurlar.Birde şu kurtarma yöntemi var.Amerika,Avrupa vs. gelişmiş markaları Adidas,Nike,Reebok vs. bir çok marka ürünlerini Çin ve Tayvan gibi ülkelere yaptırıyor.Peki Nijerde bir fabrika kurup insanlara gerekli eğitimi verdikten sonra Çin ve Tayvandan daha ucuz getiremezler mi ? Sadece çalışma fırsatı…Bir 10 Milyon insanın kurtulması kime zarar verir.Hiç Kimseye..Ama herkes cebime giriyorsa aynen devam diyor.Hadi bunu geçtik.Peki Gelelim sanatçılara Eminem,Madonna,50 Centrla,Justin Timbeke,Kylie Minogue,Britney Spears,Metallica,System of a Down,Linkin Park,Sean Paul vb. yıldız sanatçı ayrı ayrı verdikleri bir konserin gelirini yalnızca bir tekini Nijer deki insanlara bağışlasalar.Hepsinin hayatı kurtulur. Ama Biz insan olarak insalığımızı çoktan unutmuşuz.Peygamber Efendimiz(S.A.V) da dediği gibi ” Komşusu açken tok yatan bizden değildir !”.Her geçen saat kaç çocuk ölüyor.Herkes yatağında mışıl mışıl tok uyurken onlar yarın ne olacağını düşünüyor.Şimdi eminim diyeceksiniz ki ”Ya kardeşim biz ne yapalım.Gücümüz yetse kurtaralım ama.” Bu yazıyı yazmamdaki sebep herkes yediğine şükretsin,israftan kaçınsın,günah işlemekten korksun,ileresini düşünerekten parasını harcasın…Hayat beklenmedikleri karşınıza çıkarır bugün Nijer yarın belkide biz…Allah cümlemizi açlıkla afetlerle terbiye etmesin….Saygılar

korkunç yemek istatistikleri

pisho | 31 July 2008 23:53

Aşağıdaki resimlerde bir dizi aile ve sahip oldukları yemekler dolar bazında karşılaştırılmış .. ilk resimle son resim arasındaki farkı görünce bildirinin başlığını neden korkunç yemek istatistikleri bıraktığımı anlayacaksınız.

almanya : Bargteheide kentinde yaşayan Melander ailesi

haftalık gıda masrafları : $500.07

Alman aile
Alman aile

A.B.D : kuzey karolina‘lı Revis ailesi

Dünyanın En İyi Annesi

Raola | 08 May 2008 09:38

Bu fotoğrafı anlatmak sanırım ne buraya ne de başka bir sayfaya yeter. O yüzden yorum yapmama gerek yok.

Ben diyeceğim ki bu fotoğrafa sebebiyet verenler utansın ama acaba bakıpta utanırlar mı? Acaba bakarlar mı?

Ve bu duruma gelmeyeceğimizi kim garanti ediyor?

Elimize su tabancalarını alalım..Star Wars olur mu bilemem ama Water Wars olur..

Ekonomik Soykırım

rivak | 26 April 2008 17:27

Açlık ile yapılan soykırım modelidir.Bir ailenin bütcesini karınını doyurmak ve yaşamak üzerine ayarladığı, insanlar işsizse hem kendisinin hemde ailesinin yoksulluğun pençesine düşdüğü,devlet sosyal devlet olmayı unuttuğu yada sorumluluğu piyasanın insafına terk eddiği ve insanların çok kötü koşullarda yoksullukla, açlıkla göz göre göre cebelleşdiği ve sonucunda öldüğü, öldürüldüğü sistemin adına denmektedir.

Maslow / İhtiyaçlar Hiyerarşisi Teorisi / Açlık / Ve Genç Bir Hayatın Sönmesi

Anthro | 21 April 2008 19:06

Abraham Harold Maslow
Abraham Harold Maslow
  • Abraham Harold Maslow.
  • 1908 yılında Rus göçmeni olan Yahudi bir ailenin 7. çocuğu olarak Brooklyn, New York’da dünyaya geldi.
  • Eğitimsiz bir ailenin çocuğu olan Maslow, ailesinin ısrarı ile New York Şehir Kolejinde Hukuk eğitimine başladı.
  • Daha sonra bu eğitimi bırakarak Cornell Üniversitesi‘nde felsefe ve psikoloji okumaya başladı. Psikoloji hocası Edward Titchener’dan hoşlanmadığı için, bir sömestre sonra New York Şehir koleji’ne geri döndü. Bu dönemde henüz 20 yaşında iken Kuzeni Bertha ile evlendi.
  • Ardından Winconsin Üniversitesine girerek psikoloji ve felsefe alanında yüksek lisans eğitimini tamamladı. Burada primatlar, dominans, davranış ve cinsiyet konularında araştırmalar yaptı.
  • 1937 – 1951 yılları arasında Maslow, Brooklyn Kolejine döndü. Burada iki önemli mentörü ile tanıştı: Önemli Geştalt psikologlarından Max Wertheimer ve Amerikan antropolojisinin önemli temsilcilerinden olan aynı zamanda Franz Boas’ın talebesi Ruth Benedict. Benedict, bu dönemde kültürel antropolojinin alt dalı olan kültürel psikoloji üzerine çalışıyordu. Maslow bazı alan araştırmalarında Benedict’e eşlik etti.
  • Bunun dışında Erich Fromm, Karen Horney, Kurt Golstein ve Alfred Adler gibi önemli bilim adamları ile çalışma imkânı buldu.

Maslow’un psikoloji ve davranış bilimleri açısından önem kazanmasına neden olan teorisi ise ‘Maslow Teorisi’ olarak da anılan meşhur ‘İhtiyaçlar hiyerarşisi teorisi’dir. Buna göre bireyin davranışlarında iki ana çıkış noktası vardır: Birincisi, her davranış belli bir ihtiyacı karşılamaya yöneliktir. İkincisi ise bu ihtiyaçların bir hiyerarşisi vardır. Bu hiyerarşideki kademeler ise şöyledir:

açlık sınırından el sallayan banka

kahkar | 14 April 2008 16:16

Tek kişinin açlık sınırını düşündüğümüz zaman hemen sayısal veriler bizi bulur ve 940 YTL gibi bir miktar gözümüzün önüne gelir. Bu miktarın hemen her yıl katlanarak arttığını da ayrıca belirtmeye gerek yok, birçok kişi bunun farkındadır. Bu kadarlık bir parayla aklımıza gelen bütün harcamalardan sadece, sağlıklı beslenme kısmını alalım ve düşünmeye başlayalım. Bu sınırda beslenme gibi önemli bir ihtiyacı karşılayabilmek için neler yapılabilir? Üstelik, küresel ısınma yüzünden yavaş yavaş başlayan kuraklık yaşanırken. İşte tam da bu noktada, aklımıza gıda bankaları -ufak bir çözüm olsa bile- gelebilir ve böylece bu yazının konusu belirlenmiş olur.

kaynak: flickr.com/photos/uncultured
kaynak: flickr.com/photos/uncultured

1) Gıda Bankacılığı fikri malesef benim değil, John van Hengel’in. Kendisi 1967 ‘de pek küçük olan bu organizasyonu Arizona’da kurmayı akıl etmiştir. Hengel, ancak yaşlı teyzelerde olabilen bir meraka sahip bir insandı. Bu merakını bakkallardaki stoklar üzerinde kullanmayı düşündü. Stoklardaki ürünler arasında yırtık pakete sahip olanlar ve son kullanma tarihi geçenler, doğrusu onu cezp ediyordu. 1965 yılında gönüllü olarak katıldığı St. Vincent de Paul derneği için gereken gıdayı bu yolla karşılamayı düşündü ve sanırım bunu başardı. St. Mary’s bankası faaliyete geçti. (Bu arada 39 yıl sonra Türkiye’de ilki Diyarbakır’da açıldı.)