bildirgec.org

acaba hakkında tüm yazılar

kalbimi açıp göstersem…

admin | 09 March 2011 10:58

Tutkuyla bağlıyım sana. Her okuduğumdan bir şeyler çıkartıyorum: İlişkimizi nasıl geliştirebilirim diye ya da bunun için özellikle okuyorum. Altını çiyorum, kafama not ediyorum.

Gelecek planları yapıyorum, planları da ince ince ayrıntılandırıyorum. Seni nasıl sevdiğimi sana nasıl anlatsam? Benim seni nasıl sevdiğimi, benim içimde olmadığına göre ya da kalbimi kesip bakamayacağına göre tam anlamıyla nasıl bileceksin?

ilişki adı altında ‘alan’ bırakmama operasyonu

astral | 18 December 2010 14:52

İlişki uygunsuzluğu (bir ilişkiye yapı olarak uyumlu olmamak) testi düzenlense, başarılı olurum. Belki ilk sıralardan hem de. ‘Muhteşem’ ben, ne aşk ne ilişki insanıyım. İtiraf.com

Her şeyden sıkılan, yalnız olmayı gayet seven, ilk önce kendini düşünen ben; işime gelince yalnız kalmak işime gelince bir arada olmak taraftarıyım.

Bu değişir mi ya da nasıl değişir bilmiyorum. Bir de dürüstüm ki, ilişki için iyi midir bilemem. Baktım gayet politik olmak iş yapan gerçek. Ben ki, doğrucu Davut. Arıza yapım var vesselam.

Lakin şikayetçi miyim, tüm bu halimden. Yok, memnunum. İlla ki mesafeli halim, beni ben yapan birincil unsur. Başkasının başka özelliği gibi bu da benim özelliğim.

Notalar ve İzler

astral | 05 September 2010 14:28

‘Gerçekten on beş dakikada özlüyor musun?’Bunu bilmiyorum, bebek.

‘Özlediğini mi sanıyorsun yoksa?’ Bilmiyorum. Birşey diyemem. Ben sana göre ruhsuzum.

‘Bu ilişkide, ben mi tuhafım yoksa sen mi? Bilemem.

Öğrenmem de mümkün görünmüyor. Ayrıca gerçeğin ne olduğu da, beni o kadar ilgilendirmiyor. Seçeneklerden gidelim:

a- Gerçekten on beş dakikada özlüyorsun:Olabilir. Anlamıyorum ama izliyorum sakince. Belki seni sen yapan özelliklerden. İrdelemedim.

b- Özlediğini sanıyorsun: Diyelim bu seçenek doğru. Benim için ne değişir? Hiç. Dinginlikle izliyorum seni, seni ve tavırlarını. Çünkü benim iç tavrım böyle. İçten gelen haleti ruhiye bu.

Çocuğunuz hız yapamayacak

guv2000 | 29 April 2010 17:56

Otomobilinizi çocuğunuza verdiğinizde aklınızda artık “acaba hız yapıyor mu?” diye bir soru kalmayacak. En fazla kaç km hız yapmış, kaç kilomtre sürüş yapmış ve hatta kaç kere ani fren yapmış bileceksiniz.

Safe Driver
Safe Driver

Aracınıza kendinizin monte edebileceği safedriver‘ın 4 haneli şifresi var. Anahtarlığınıza takacağınız diğer parçası ile bir gözünüz de çocuğunuzun üzerinde olacak.

teselli

admin | 10 February 2010 13:17

http1.bp.blogspot.com
http1.bp.blogspot.com

Bir aydır içini rahat tut, birşey çıkmayacak diyordum. İçim de rahattı gerçekten.

İş sonrası telefonumu açtım. Sesli mesaj. Arkadaşım. Hiç beklemediğim bir cümle, beklemediklerim… Sanıyorum ki, özledim, görüşelim diyecek. Ben de mutlu olacağım.

‘Tahlil sonuçlarım çıktı bugün. Olumsuz. Hemen ameliyat dediler. Pazatesi sabah ameliyat oluyorum. Haber vereyim dedim. Öpüyorum.’

topraklanıyorum

admin | 10 February 2010 11:35

Topraklanmak önemli mevzu. Merkezlenmek. Gaia’nın köküne tohumlarımı bırakacağım, gitmeden önce. Karar vermiştim, heves geldi şimdiyse. Duanın çok etkisi var tabii.

Sabah ıslanan yüzümü yağmurun altında hissettim, Tanrıyı hissettim, şükrettim, bininci kez.

Yıllardır sordum neden varım, niye, neden, yaşam niye, neden bu hikaye, niye bu sorumluluk? Bıla bıla; buldum! Şükür. Rüzgarın esmesini tenimde hissetmek ve üşüsede ayaklarım bir kış gününde ayaklarımının üşüdüğünü dahi hissedebilmek içinburadayım. Buradayım. Daha ötesi yok. Anlam burada.

Asıl Olan Nedir?

admin | 08 February 2010 09:42

Sol yanımda sızı mı sızı. Neyin yokluğu? Benim artık ben olmayışım mı, çoktan benden vazgeçmem mi; yoksa senin bende olmaman mı, olmamayı istemen ve benim bunu bilmem mi? Neyin yokluğu? Kırmızının mı, yoğun bir coşkunun varlığının hayatımda olmayışı mı, bu iç tepinmelerin sebebi eylemi?

Yoksa özde ben bu muyum? Hiç çırpınmaya çalışmamalı mı asıl? ‘Asıl olan nedir?’ meselelerini aşıp, özde olanı bulmak ne zormuş oysa…

Bize ne öğretildi daima, oku, iş sahibi ol, evlen, çocuk yap, ev araba al, bunlardan birkaç tane daha al, çocukların için aynı zımpırtı devamını düşün ve bunu da güven altına al, torunun olsun, sonra emekli ol ve bir yazlık mekana taşın; işte hayat bu. Bu mu? Peki, benim iç çırpınışlarımın dermanı nerede, eğer buysa? Nerede onca öğreti?

Regüle Edilmiş Hayatlar

admin | 29 January 2010 14:33

Çıkmaz sokakların suskunluğunda, bir adım ötesinde; bir nefes daha…

Hep orada olduğunu bildiğin ama bir adım atamadığın. Atamadıkça kendinden uzaklaştığın, uzaklaştıkça ona daha çok yakınlaştığın, ona yakınlaştıkça dokunmak istediğin, tam dokunacakken uzanan eline sıkıca tuttuğun anlar, ızdıraplar… Kendinden uzaklaşman ona yakınlaşmanı çözümlemiyor ki, çözüm yollarını bildiğin halde bulamadığın/ yontamadığın yolculuklara gebe kalıyor.

Regüle edilmiş hayatlar, modifiye olmuş enkarnelere çevrimlenmeden bir önce; durduğun yaşam anlarında, öpüyorum dudaklarından.

KEŞKE SEN DE SEVSEN BENİ,BENİM GİBİ

emotionnnnn | 10 April 2008 13:53

Keşke sevebilseydin sen de beni …
Benim gibi..

Duyabilseydin bu haykırışımı keşke,
Gözlerine baktığımda hissettiklerimi, sesini duyduğumda içimdeki o ürpertiyi
Hep yanımda olmanı istememi, hasretimi, özlemimi
İçimdekileri, aklımdakileri, her şeyi ama herşeyi
Keşke bilebilseydin …..

Keşke sen de kulak kesilsen her benim adım geçtiğinde ..
Bi kitapta ,bir dost dilinde ya da cümlede..
Keşke sen de her şeyi benimle yapmak istesen ,,keşke!
Sinemaya gitmeyi , bilardo oynamayı,futbol izlemeyi bile..
Kahkahalarla gülsek keşke, hıçkırarak ağlasak gerekirse…
Haber izlesek birlikte, gazete okusak
Yürüsek öylesine….
Sen de bana anlatmak istesen her başına geleni,
Hasta anneni , zor işini,taksi şoförünü,hatta eski sevgilini..
Bekleseydin keşke sen de benim gibi geleceğin günleri ,saatleri..