bildirgec.org

ewan mcgregor hakkında tüm yazılar

Star Wars: Episode I – The Phantom Menace (1999)

queennothing | 24 May 2010 09:46

George Lucas‘ın altı filmden oluşan efsane serisi “Star Wars“, hem sinema filmi olarak, hem de edebi manada hayatlara istila etmiş, adeta bir felsefe olmuştur. 1999 senesinde çekilen “Star Wars: Episode I – The Phantom Menace“, George Lucas tarafından yazıldı, yine Lucas tarafından yönetildi.
Galaksiler arasındaki ticaret yolunun kesilmesiyle kuşatılan genç Kraliçe Amidala yönetimindeki Naboo gezegeninin durumu ve ticaret yollarındaki sorunlar, Jedi Konseyi tarafından incelenmek istenir. Olayı araştırması için gönderilen usta Jedi Qui-Gon Jinn ile çırağı Obi-Wan Kenobi, gittikleri yerde saldırıya uğrarlar ve iki Jedi burdan sağ kurtulmayı başararak, Kraliçe’yi uyarmak amacıyla Naboo’ya giderler. Zeki, otoriter, akıl ve mantık sahibi genç Kraliçe, iki Jedi’nin Coruscant’a uzanacak yolunda yanlarına yaveri Padme’yi verir ve Jedi’ler yola çıkar. Lakin arıza yapan araçları, onlara Tatooine gezegenine zorunlu iniş yaptırır ve burda araçları için gerekli parçayı alabileceklerini düşünerek dolaşmaya başlarlar.

The Men Who Stare At Goats Trailer

JaAaa | 28 August 2009 14:47

George Clooney,Kevin Spacey,Ewan McGregor ve Jeff Bridges’ın paylaştığı The Men Who Stare At Goats filminin trailerı yayınlandı.İzlemek isteyenler yukarıdan izleyebilecekleri gibi ayrıntılı bilgi almak isteyenler şunlara bakabilirler: IMDBTwitterSinemalar.com

Cassandra’s Dream (2007)

queennothing | 18 August 2009 16:19

Woody Allen‘ın yazıp, yönettiği “Cassandra’s Dream“, 2007 çıkışlı başarılı bir drama. Colin Farrell ve Ewan McGregor‘un başrolünde yer aldığı filmde, Sally Hawkins, Andrew Howard, Richard Lintern, Tom Wilkinson, Hayley Atwell gibi isimler de yer alıyor.
Ian, yumuşak huylu, saf ve iyi niyetli bir adamdır. Erkek kardeşi Terry ise, Ian’dan farklı olarak, daha kurnaz, daha yalancı ve iflah olmaz bir kumarbazdır. İki kardeş, birikimlerini “Cassandra’s Dream” adını verdikleri bir tekneye yatırır. Tekne, ikilinin lüksüdür ve onu satın almak, belki de yaptıkları en yararlı şeydir.
Kumar bağımlısı olan Terry, normal hayatında geçinmek için araba tamirciliği yapmaktadır. Yatırımcı olan Ian ise, Terry’nin çalıştığı tamircideki lüks arabaları alıp gezen, rahat ve pek belli olmasa da sorumluluk sahibi bir adamdır. Terry, kendini kumar masasına kaptırdığı birgün, şansı yaver gider ve yüklü miktarda para elde eder. İki kardeş, para üzerine türlü planlar yapsa da Terry, bir başka oyunda parayı kaybeder ve üstüne, bir o kadar borca girer.

Zor durumda kalan iki kardeş, zengin amcalarından yardım istemek zorunda kalır. Yıllardan beri uzakta yaşayan ve yüklü bir servete sahip olan amcaları, yakında ikiliyi ziyarete gelecektir ve Ian ile Terry, bu fırsatı kullanmaktan çekinmezler. Durumu amcalarına açan ikili, paranın karşılığında kendilerinden istenen şey karşısında kararsız kalır.

Black Hawk Down – Kara Şahin Düştü (2001)

kadirgunay | 08 June 2009 11:46

Black Hawk Down
Black Hawk Down

Baştan söylemek gerekirse şu anda kadar Er Ryan’ı Kurtarmak filminden sonraki en iyi savaş filmi.
1993 senesinde Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nün bir parçası olarak Somali’ ye gönderilen Amerikan askerlerinin farklı ekip ve düşüncelerde olmasına rağmen birbirlerine güvenerek ve inanarak nasıl evlerine geri döndüğünü anlatan bir filmdir, Kara Şahin Düştü.

Bir tarafta Delta’ lar diğer tarafta Ranger lar. Farklı ekipler, farklı bölükler fakat hepsinin de tek bir görevi vardır; Mohamed Farrah Aidid’ in milislerini indirerek önemli subaylarını ve rehineleri ele geçirmek.
Generalleri ve üst düzey subaylarının düşündükleri saldırı planı istedikleri gibi gitmez. İlk Kara Şahin düşer ve olaylar bundan sonra başlar. Arkada asker bırakmamak adına gönderilen tüm zırhlı araçlar ve savunma kuvvetleri milisleri geçemezler. Öyle ki birlikler kayıp vermeye başlarlar ve hava kararır.

Moulin Rouge!

queennothing | 07 March 2009 10:14

Kırmızı değirmen‘ anlamına gelen Moulin Rouge, Fransa‘nın en eski ve en ünlü gece kulübüdür. Tepesinde büyük kırmızı bir yel değirmeni olan kulüpte düzenlenen gecelik programlar dahilinde kadınların yaptığı özel dans gösterileriyle zengin müşterilerine seçkin bir eğlence sunmaktadır.

Australia“nın yönetmeni Baz Luhrmann imzalı 2001 yapımı görsellik harikası müzikal film “Moulin Rouge!” da, Paris‘te bulunan bu özel kulüpte baş dansçı olan genç Satine‘in duygusal bir şair olan Christian‘la olan aşkını anlatıyor.

the island, 2005

lifesucks | 16 February 2009 11:31

Peter benchley ‘in aynı adlı romanında sinemaya uyarlamış yapım 21. yüzyılda teknolojinin ve insanlığın ne durumda olabileceğini gösteren bir film. ilerledikçe “gelecekte buda mı olabilirmiş” dedirten film, ikinci yarısındaki aksiyon sahneleriye kopmadan izlenebilir.
Filmin konusuyla ilgili söylenecek herşey filmin büyüsünü bozacaktır.
şimdiden iyi seyirler.
imdb

Melekler ve Şeytanlar fragmanı yayınlandı

JaAaa | 09 November 2008 11:46

Başrollerini Naomi Watts, Ewan McGregor, Tom Hanks, Stellan Skarsgård, Ayelet Zurer ve David Pasquesi paylaşan 15 Mayıs 2009’da gösterime girecek olan Melekler ve Şeytanlar filminin fragmanı yayınlandı.Fragmanı buradan izleyebilir,film hakkında bilgiye şuradan ve buradan ulaşabilirsiniz..

Trainspotting

fckmeimfamous | 18 June 2008 17:45

Choose Life. Choose a job. Choose a career. Choose a family. Choose a fucking big television, choose washing machines, cars, compact disc players and electrical tin openers… diye başlayan sekansı ile akıllarımızda yer etmiş o ünlü Danny Boyle (Shallow Grave, 28 Days Later, Sunshine, Millions, The Beach) filmi Trainspotting.

Irvine Welch‘in aynı adlı romanından (hatta Porno ismiyle Trainspotting‘in devamı niteliğinde bir kitap daha yazdı) sinemaya uyarlanan film, modern zaman klasiklerinden biri olarak gösterilir. Kendine has bir görsel dili, İskoçya aksanı ingilizcesi, her biri birbirinden farklı karakterleri ve ismiyle (Trainspotting İngiltere’de yeraltından geçen metroların numaraları ile oynanan bir tür iddia oyunudur) hayran kitlesini oluşturmuş ve unutulmaz statüsüne konmuştur.

JIM CARREY HAPiSHANEDE HAYATININ AŞKINI BULUYOR! ‘I Love You Phillip Morris’

pillidarko | 02 May 2008 14:16

Jim Carrey hapishaneye düştü ve hayatının aşkını buldu!
Başarılı oyuncu Jim Carrey ‘komik adam’ imajından sıyrılmak için elinden geleni yapıyor. Man On The Moon ve The Truman Showfilmleriyle sadece yüzünü şekilden şekile sokabilen bir komedyen olmadığını da kanıtladı. Eternal Sunshine of the Spotless Mind‘da aşık adam oldu yüreğimizin tellerini sızlattı, 23 Numara‘da paranoyak oldu ne bulduysa 23’e tamamladı. 2009’da gösterime girmesi beklenen I Love You Phillip Morris‘de ise nasıl bir performans sergileyeceği merak konusu.

Big Fish (2003)

geppetto | 18 April 2008 15:24

Big Fish
Big Fish


Alabama’da yaşayan Edward Bloom, seyahat etmeyi ve yeni insanlar tanımayı seven bir kişiliğe sahiptir. Hayatının son demlerine kadar bu özelliklerini kaybetmemiş fakat kansere yakalandıktan sonra yatağa bağlı bir yaşam sürmek zorunda kalmıştır. Ama fiziksel olarak kendisini yatağa bağlayan bu illet hastalık, kati surette muhayyilesine sirayet etmemiş bilakis beslemiş ve kuvvetlendirmiştir.Belki bunun da bir sonucu olarak, gezdiği yerleri ve tanıdığı insanları anlatırken ağdalı bir dil kullanmayı ve mübalağa etmeyi çok sevmektedir. Ama oğlu Will, babasının bu huyundan hiç hazzetmediğini açık bir şekilde babasına hissettirmektedir. Hatta çoğu zaman onun hiç doğruları söylemediğine kanaat getirmektedir.

İzleyenlerin zihninde hoş bir tat bırakan, kalbini ise duygusallıkla dolduran masal tadında harika bir yapım. Film belki de, yaşamdan zevk almanın sırrını sahne sahne damarlarımıza zerk ediyor. Küçük ayrıntıların ve pembe yalanların insan ruhundaki olumlu etkilerini, mükemmel bir görsellikle anlatan filmin yönetmeni Edward Scissorhands ve Charlie and the Chocolate Factory filmlerinin de yönetmenliğini yapan Tim Burton.Ed Bloom’un gençliğini Ewan McGregor son demlerini ise Albert Finney canlandırıyor.