23 Nisan 2007 günü meclise gitmeye ne dersiniz?
Ben “gitmek lazım” diyorum.
“Neşe dolmak”la “kin kusmak” arasındaki farkı anlatmak için gideceğim.
O gün kürsüden tehditler yağdıran zat, an gelip “genclik” mertebesine ulaşırsa “Gençliğe Hitabe”yi ben okutacağım kendisine.
O “engeller”in, dağların, taşların, bedhah*ların neler ve kimler olacağını bir kez de ben izah edeceğim o muhtereme.
“Ey Muhterem Bedhah*!
Tüm vazifelerini unutmuş bir şekilde, üzerinde yaşadığın cumhuriyeti varlığınla hergün biraz daha lekeleyen bedhah*…
Hiç kendine “ben niye varım?” diye sordun mu merak ediyorum. “İmam Hatip Lisesi’nden mezun olup üniversitede en iyi(!) bölümlerde okumak için varım ben” diyeceksin belki.
Belki kelime haznen bir tek bu cümleyi kurabilmeni sağlıyor. Gel biz buna “Türkçe kelimelerden oluşan haznen” diyelim. Sana daha ne demeli? Beynini yıkayanlara mı sövmeli?”