bildirgec.org

2009 hakkında tüm yazılar

Mini Ninjas 2009

Max27 | 04 June 2010 14:36

Büyük tehlikelerin ortasında küçücük kahramanların olduğu harika bir oyun…

Oyun dünyasında genellikle kaslı ve canavarımsı kahramanlar düşmanlarını ezip geçer. Ancak bazı zamanlar bu durum biraz sıkıcı olabilir. Eğer sizde kaslı kahramanlardan bıktıysanız buyurun Mini Ninjas oynayın. Warner Bros tarafından üretilen bu oyun piyasadaki birçok karizmatik ve güçlü karakter yapımına sahip oyunlardan büyük oranda daha kaliteli ve eğlenceli bir yapıya sahip. Karakterleri küçük ve sevimli olan bu oyunda düşmanlarınıza bile büyük sempati besleyeceksiniz.

Internazionale vs. Bayern Münih (CL 2009-2010 Final)

clique X | 22 May 2010 19:47

INTER Mİ, BAYERN MÜNİH Mİ?

Dünya Kupası’na kadar elimizde kalan son heyecan olan Şampiyonlar Ligi Finali olduğuna göre, bu konu hakkında birşeyler karalamak şart oldu. Bu sene farklı bir heyecan olarak bu kupayı uzun süredir isteyen iki takım ile karşı karşıyayız. Yani bir Barcelona, Chelsea, Manchester United, AC Milan durumu söz konusu değil. Son beş yıl boyunca Serie A’da üstüste şampiyon olan Internazionale (namı diğer Inter) ile Alman’ların gözbebeği Bundesliga’da son beş yılda üç şampiyonluk yaşayan Bayern Münih. Her iki takım da 2009-2010 sezonunu kendi liglerinde lider olarak bitirerek bu maça omuzlarında şampiyon apoletleri ile çıkıyor.

Agora (2009)

Kreston | 08 May 2010 09:50

Agora, Alejandro Amenábar‘ın yazdığı 370–415 yıllarında yaşamış olan filozof iskenderiyeli Rachel Weisz’in canlandırdığı Hypatia‘nın trajik öyküsünü anlatıyor.

Hypatia, hristiyanlığın İskenderiye’de yaygınlaşmaya başladığı dönemde o zamanların üniversitesi kabul edilen İskenderiye’deki Museion’da felsefe, matematik ve astronomi dersleri vermektedir. Hristiyanlık yaygınlaşıp güçlendikçe dönemin paganları bir bir hristiyanlığa geçer. Zaman ilerledikçe Hypatia’nın varlığı hristiyanları rahatsız eder ve onu ölüme mahkum ederler.
Buna rağmen Hypatia felsefesinden vazgeçmez ve düşüncelerini savunmaya devam eder.

Hypatia’nın hikayesiyle birlikte hristiyanların iskenderiye kütüphanesini yakması gibi önemli bir konu da işlenmektedir.

Şeytan Üçgeni: ”Triangle” (2009)

gorcun | 03 May 2010 15:42

Son yıllarda orijinal gerilim filmleri izlemek neredeyse meşakkatli bir iş. Hele ki yeniden çekimlerin (remake) ve kitap, çizgi-roman uyarlamalarının film piyasasında azımsanamayacak derecede yer kapladığı bir ortamda orijinal senaryoları ve kaliteli filmleri izlemek gerçekten her geçen gün daha da zorlaşıyor. Yine de günümüzde kendine has başarılı yapımlar izlemek hala mümkün. 2009 tarihli İngiliz-Avustralya ortak yapımı ”Triangle” filmi de sözünü ettiğim örneklerden biri. ”Severance” ve ”Creep” gibi aynı türdeki filmleriyle tanınmış olan Christopher Smith’in yönetmenliğini yaptığı filmin başlıca rollerinde Melissa George, Liam Hemsworth, Rachael Carpani, Joshua McIvor, Jack Taylor, Henry Nixon, Michael Dorman gibi çoğu tanınmamış isimler bulunuyor.

Otistik bir oğlu olan ve yalnız başına güçlü bir anne imajı çizen Jess’in arkadaşlarıyla birlikte bir yelkenliyle açılmalarıyla başlayan hikaye, kısa süre sonra açıklanması zor olayların içinde bulunmalarıyla garip bir yöne sapıyor. Okyanusun ortasında kötü hava şartlarının etkisi altında kalan yelkenlinin karşısına çıkan bir gemi Jess ve arkadaşlarına kurtuluş umudu olarak görünüyor. Ancak kısa süre sonra umut yerini korkuya bırakıyor. Son derece bakımlı ve yeni görünen büyük gemide kimselerin olmaması zorlu durumlarını daha da çaresiz kılıyor. Gemiyi gezmeye başlayan grup olan biteni anlamlandırmaya çalışırken Jess, gemiye girdikten sonra orada daha önce bulunduğunu hissetmeye başlıyor.

Vavien

exorientelux | 12 April 2010 10:09

Başroldeki isimlere bakınca komedi izlenimi veren ama özünde güldürmek dışında çok başka dertleri olan Vavien, Yağmur ve Durul Taylan biraderlerin yönettiği 2009 yılı yapımı Türk sinemasının yüz akı filmlerinden biri.

Tokat Erbaa’da abisiyle beraber kendi elektrikçi dükkanlarında çalışan Celal (Engin Günaydın), yaşamının tek düzeliğinden sıkılmış, bol para ve başka gönül maceralarıyla hayatın tatlı taraflarını yaşama isteğinde olan sıradan bir adamdır. Bu arzusunda karısını en büyük engel olarak görmektedir. Almanya’da yaşayan babasının gönderdiği paraları kocasından habersiz saklayan Sevilay ise (Binnur Kaya), yurdum topraklarında fazlasıyla rast gelinebilecek evi ve ailesi dışında bir hayatı olmayan ve dahasını da düşünemeyen basit bir ev hanımıdır. İkilinin tek yaprak sallanmayan hayatında Celal’in bu gidişe bir son verecek planıyla ufaktan esintiler gelmeye başlar.

çin’in en büyük alışveriş sitesi “TAOBAO”

wowo | 06 April 2010 13:17

Alibaba Group tarafından 2003 yılında kurulan taobao‘nun 170milyon kayıtlı kullanıcısı bulunuyor. 2009 yılındaki işlem hacmi 29 milyar $ olan taobao çin’de ki toplam perakende ticaretinin yaklaşık %1.98 ine sahip. her çeşit ve fiyatta şeyin satıldığı sitenin malesef yurtdışına satışı bulunmuyor. Ancak orada yaşayan bir tanıdığınız aracılığıyla siteden alışveriş yapılabilir. kargo masraflarına ragmen birçok şeyi türkiye’den ucuza mal etmek mümkün! ülkemizde bulunmayan şeyler de satılıyor..

Alışveriş için mesajla bana ulaşabilirsiniz.

Cehenneme bir adım daha: ”The Descent: Part 2”

gorcun | 01 April 2010 09:46

The Descent: Part 2
The Descent: Part 2

İlk film ve İkinci film

2005 yılında çekilen İngiliz gerilim filmi ”The Descent”in (Cehenneme Bir Adım) gösterdiği başarıyla ikincisinin çekileceği biliniyordu. Nitekim öyle de oldu ve film 2009 yılında korku severlerin beğenisine sunuldu. İlk filmin senaryo yazarı ve yönetmeni olan Neil Marshall’ın adı bu sefer sadece yardımcı yapımcı olarak geçiyor. Yeni filmin yönetmeni ise aynı zamanda ilk yönetmenlik deneyimi olan Jon Harris.Senaryo yazarları da James Watkins, J. Blakeson ve James McCarthy olmuş. İlk filmi kısaca hatırlatmak gerekirse; 6 maceracı kadının bir mağaraya keşif amacıyla girmeleriyle başlayan filmde, kadınların mağarada mahsur kalmalarıyla başlayan gerilimli dakikalar ardından mağarada yaşayarak evrilmiş garip yaratıkların (crawlers) ortaya çıkmasıyla zirveye ulaşıyordu. İkinci filme, ekipten Sarah’ın mağaradan kanlar içinde kurtulduğunu öğrenerek başlıyoruz. Hastaneye kaldırılan kadın, travma etkisinde hiçbir şey hatırlamadığından olanlarla ilgili bilgi veremiyor.

The Descent: Part 2
The Descent: Part 2

Bu olayın 2 gün sonrasında arama kurtarma ekibi, Sarah’ı da yanlarına alarak diğer kadınları kurtarma amacıyla mağaraya iniş yapıyorlar. Bu sırada biz de ekiptekileri tanımaya başlıyoruz. Mağaraya girişten sonra etrafı gezmeye başlayan ekip, çok geçmeden bir kadının iç organları çıkarılmış cesedine rastlıyorlar. Mağarada ilerledikçe Sarah, orada olanları hatırlıyor ve bir hışımla ekiptekilere saldırarak mağaranın derinlerine kaçıyor. O andan itibaren ekip dağılmaya ve mağarada yaşananların sırları da ortaya çıkmaya başlıyor. Filmin oyuncu kadrosu Shauna Macdonald, Natalie Mendoza, Michael J. Reynolds, Jessika Williams, Douglas Hodge, Joshua Dallas, Anna Skellern, Gavan O’Herlihy ve Doug Ballard gibi çoğu tanınmamış isimlerden oluşuyor.

The Secret Of Kells

exorientelux | 29 March 2010 16:48

2010 yılı oskarlarında en iyi animasyon dalında adaylardan biri de İrlanda yapımı The Secret Of Kells adlı animasyondu. Yönetmenliğini Tomm Moore‘un yaptığı The Secret Of Kells‘te, İrlan için epey mühim bir kitabın, 800’lü yıllarda Celticli rahipler tarafından yazıldığı rivayet edilen ve Hz. İsa’nın öğretilerini içeren Book Of Kells‘in yazılma serüveni anlatılmaktadır.
Hikayenin ayrıntılarını izleyecek olanlara bırakayım da, olağanüstü çizgilerini ve anlatım tarzını öveyim biraz. Gerçekten de filmin hikayesi biraz kapalı, biraz yarım kalmışlık hissi verse de görüntüler, çizgiler muhteşem diyebilirim. Persepolis‘teki masalsı sahnelerin neredeyse bütün filme yayıldığını düşünün, üstelik renkli olarak. Sade bunun için bile izlenmeye değer bence. Bol fotoğraf vereyim de iştahlar kabarsın biraz.

The Box – Kutu (2009)

saltindagli | 27 March 2010 10:23

IMDB Puanı : 6.0/10 (14,232 oy)

Cameron Diaz … Norma Lewis
James Marsden … Arthur Lewis
Frank Langella … Arlington Steward

İnsanlık tarihi son günlerini yaşıyor, yaratıcı mutlaka dünyanın sonunu getirecek diyor filmler. Kıyamet tarihi olarak 2012 yılını beklenirken belirli bir kısım, Tanrının meleklerini gönderip insanlığı yok etmeyi planladığını düşünen Legion‘dan medet umup bizi kurtarmaya çalışıyor… Ya yarıtıcı uzaylılarsa, belki de Marslılardır 🙂 insanlığı dünyada var eden, mısır piramitlerini yapan zamanı gelincede yok edecek olan uzaylılar… Uzaylılarda bizden umudunu kesmişmidir acaba? Biraz umutları var sanırım, bakın bizi sınamak için bize 1 milyon dolar teklif ediyorlar…

Lewis ailesi bu 1 milyon doları almayı kabul eder ancak parayı aldıklarında hiç tanımadıkları birinin öleceği gerçeğiyle başbaşa kalırlar…

Precious: Based On The Novel Push By Sapphire

exorientelux | 26 March 2010 12:18

Hani bazı filmlerin izlenmesi hiç de kolay değildir ya, anlattıkları o kadar çıplak gerçeklerdir ki insan anlatılanların bir yerlerde yaşandığını, birilerinin başına aklın alamayacağı şeylerin geldiğini bilse bile bilmekten kaçınır yine de. Precious: Based On The Novel By Sapphire, işte o izlemesi kolay olmayan filmlerden biri.

On altı yaşında babasının ikinci çocuğuna hamile Precious’un bir nevi ayakta kalma mücadelesini anlatan filmde hem uğradığı tacizlerden hem annesinin kötü muamelesinden, hem de çevresindekilerin alaylarından ismiyle zıt biçimde kendini iyice değersiz hisseden Precious (Kıymetli) kurduğu hayallerle avunmaktadır ancak. Hamile olduğu için okuldan atılmasıyla eğitimini tamamlamak için gönüllü bir kuruluşa kaydolur. Bir yandan okulunu dışardan bitirme gayreti içine girerken öte yandan ikinci çocuğunun doğumu da yaklaşmaktadır.