bildirgec.org

Dünya Sineması’nın farklı mercekleri “Chacun son cinéma“da bir araya geldi. Otuz beş yönetmenin kamerasından çıkmış ortalama 3’er dakikalık görüntülerden oluşan bu özel yapım, 2007 senesinde gerçekleşen Cannes Film Festivali için hazırlandı. Çinli yönetmen Kar Wai Wong, Danimarkalı yönetmen Lars von Trier, “Babel”, “Amores Perros” gibi yapımlardan tanıdığımız Meksikalı sinemacı Alejandro Gonzalez Inarritu, Mısırlı yönetmen Atom Egoyan, yine Mısır’dan Youssef Chahine, Portekizli yönetmen Manoel de Oliveira, David Lynch, Fransız yönetmen Roman Polanski, İngiliz sinemacı Ken Loach, Kaige Chen, Amos Gitai, Coen Kardeşler, Japonya’dan Takeshi Kitano, Finlandiya doğumlu sinemacı Aki Kaurismäki, Çin’den Hsiao-hsien Hou, Yunanistan’dan usta yönetmen Theodoros Angelopoulos, David Cronenberg, Jean-Pierre Dardenne, Gus Van Sant, Oscar Ödüllü Fransız yönetmen Claude Lelouch, Walter Salles ve dahası “Chacun son cinéma ou Ce petit coup au coeur quand la lumière s’éteint et que le film commence”de!

Engin Ayça‘nın senaristliği ve yönetmenliğini yaptığı sinema filmi “Suna“, 2007 senesinde çekildi. Türk Sineması’nın Sultanı Türkan Şoray‘ın başrolünde yer aldığı filmde Gülsen Tuncer, Demir Karahan, Erol Mütercimler ve Pınar Dikici gibi isimler de rol alıyor. 60’lı yıllarda aynı üniversitede okuyan dört arkadaşın seneler sonra yollarının kesişmesini konu edinen film, ilk olarak 26. Uluslararası İstanbul Film Festivali’nde gösterildi.

Bir sahil kasabasında buluşan dört insan. İki erkek ve iki kadından oluşan bu dörtlü, seneler evvel aynı üniversitede okumuş yakın arkadaşlardır. Zamanın acımasızlığına kurban giden dört arkadaş, seneler sonra yeniden karşılaşmanın verdiği huzursuzlukla geçmişin tozlu sayfalarını yeniden açarlar. Kimisi memnun, kimisi üzgün, kimisi eksik kalmış dört insanın geçmişi…

Senarist/ yönetmen Andrew Wagner‘in yönetmenliğini yaptığı sinema filmi “Starting Out in the Evening“, 2007 senesinde vizyona girdi. Brian Morton’un kitabından uyarlanan filmde Amerikan aktör Frank Langella, iki defa Emmy’e aday gösterilen Six Feet Under‘in Claire’si Lauren Ambrose, Patti Perkins ve Lili Taylor gibi isimler rol alıyor. Çekimleri New York’ta tamamlanan film, Wagner’in ikinci uzun metrajı. Filmin tanıtım videosunu buradan izleyebilirsiniz.

Bir yazar olan Leonard Schiller, on senedir yazmakta olduğu kitabı bitirmeye çalışmaktadır. İlham eksikliği çeken Schiller, ilerleyen yaşı yüzünden yavaş yavaş yeteneğini kaybetmeye başladığına inanmıştır. Edebiyat camiasının da adını unuttuğu Schiller’in umutsuz yaşamı, bir üniversite öğrencisinin tezi sayesinde değişecektir.

May you be in heaven half an hour before the devil knows you’re dead.(Şeytan öldüğünü öğrenmeden, birbuçuk saat cennette olabilirsin).

Usta yönetmen Sidney Lumet‘den bir suç ve drama filmi, Before the Devil Knows You’re Dead (2007).

Oscarlı Philip Seymour, Ethan Hawke, Albert Finney ve Marissa Tomei filmin kadrosunda yer almakta.
Andy ve Hank varlıklı bir ailenin yetişkin iki evladıdır. Evli olan Andy, eşi Gina ile lüks bir hayat sürmekteyken maddi sıkıntı içine girerler. Hank de işsiz güçsüz, dikiş tutturamayan bir karakterdir. Kariyerinde yükselemeyeceğini anlayan Andy’nin kusursuz bir planı vardır.

1950, İsrail doğumlu yönetmen Amos Gitai‘nin yönetmenliğini yaptığı sinema filmi “Disengagement“, 2007 senesinde vizyona girdi. Senaryosunu yine Gitai ile Marie-Jose Sanselme’nin birlikte yazdığı filmde Fransız aktris Juliette Binoche, Liron Levo, Jeanne Moreau, Dana Ivgy ve Barbara Hendricks rol alıyor. Çekimleri Almanya, Fransa ve İsrail’de tamamlanan bu politik drama, Türkçe’ye ‘Çözülme’ olarak çevrildi.
İsrail’in Gazze’ye zulmettiği dönemde geçen film, babalarının ölümü ile tekrar biraraya gelen iki kardeşin öyküsünü anlatıyor.

1997 senesinde hem senaristliğini, hem yönetmenliğini yaptığı “Funny Games” ile yeteneğini bir kez daha kanıtlayan yönetmen Michael Haneke, aradan 10 sene geçtikten sonra aynı filmin bir de Amerika versiyonunu çekti. “Funny Games U.S.” adını verdiği filmde İngiliz aktris Naomi Watts, İngiliz aktör Tim Roth, Michael Pitt, Boyd Gaines, Devon Gearhart, Brady Corbet ve Siobhan Fallon gibi isimler yer alıyor.

The Next Three Days (2010),film afişi

(2007) In the Valley of Elah (hikaye ve senaryo yazarı,yönetmen),(2006) Letters from Iwo Jima(senaristi),(2006) Casino Royale (senaristi),(2006) Flags of Our Fathers (senaristi),(2006) The Last Kiss (senaristi),(2004) Million Dollar Baby (senaristi) ve (2004) Crash (hikaye ve senaryo yazarı,yönetmen) olan Paul Haggis‘in suç,polisiye ve aksiyon dolu yeni filmi The Next Three Daysyakında Türkiye’de de gösterime girecek!

En İyi Kadın Oyuncu dalında Oscar adayı olan ve En İyi Kostüm Tasarımı dalında Oscar Ödülü kazanıp 2007 senesinde vizyona giren sinema filmi “Elizabeth: The Golden Age“, bugün hala İngiltere Kraliçesi sayılan II. Elizabeth’in annesi Kraliçe Elizabeth’in ülkesi ve özel hayatına olan tutumunu ve iç dünyasını gözler önüne seriyor.
Anne Boleyn ile 8. Henry’nin kızları olarak 1533 senesinde dünyaya gelen Elizabeth, 1558’den 1603 senesine dek; 44 sene 127 gün İngiltere’ye kraliçelik yaptı. 1588 senesinde İspanyol Ordusu’nun İngiltere denizine saldırı planıyla harekete geçen Elizabeth, kendisi hakkında olumsuz yargılara varan halkına güven ve cesaret verebilmek için silahlarını kuşanıp atını alarak savaş meydanına çıkar.Kraliçe Elizabeth’in özel hayatına da değinen film, Elizabeth’in neden evlenmediğini, dahası, erkeklerle nasıl ilişki kurduğunu da anlatıyor. Denizci Sir Walter Raleigh’e aşık olan Elizabeth, sonsuz bir güvenle bağlı olduğu başyardımcısı ve arkadaşı genç Bess Throckmorton tarafından hüsrana uğratılır. Raleigh’le aşk yaşamaya başlayan Bess’e olan güvenini yitiren Elizabeth’in 45 sene boyunca İngiltere’yi tek başına nasıl idare ettiğini anlatan film, 1998 çıkışlı “Elizabeth” adlı yapımın devamı niteliğini taşımaktadır.

Senarist Matthew Michael Carnahan’ın senaryosunu yazıp, Oscar Ödüllü Amerikan aktör/ yapımcı Robert Redford‘un yönetmenliğini yaptığı sinema filmi “Lions For Lambs” (Arslanı Kuzulara), 2007 senesinde vizyona girdi. Üç defa Oscar’a aday gösterilen Amerikan aktör Tom Cruise, defalarca Oscar’a aday gösterilen Amerikan aktris Meryl Streep ve Redford’un başrollerini paylaştıkları yapımda Michael Peña, Andrew Garfield, Peter Berg, Derek Luke, Kevin Dunn ve Christopher Carley rol alıyor. 35 Milyon Dolarlık bütçeyle tamamlanan film, Amerika’da çekildi.
Farklı insanların birbirine zincirleme bağlı hikayelerinden oluşan 90 dakikalık yapım, olaylara bir çift Amerikan gözüyle bakıyor.

West Coast Üniversitesi Profesörü Stephen Malley, öğrencilerinden Arian ve Ernest’i hayatlarında gerçek bir şey yapmaya, bir başarı sağlamaya teşvik eder. İki gencin savaşmak için Afganistan’a gitmeye karar vermesiyle sonuçlanan bu nasihat, Profesör Malley’i de bambaşka bir yola sürükler.

1968 doğumlu yönetmen Tommy O’Haver‘in yönetmenliğini yaptığı 2007 çıkışlı sinema filmi An American Crime (Bir Amerikan Suçu), çıktığı sıralarda uzunca bir zaman tartışmaların yeniden uyanmasına sebep oldu. 1960’larda yaşanmış bir olayı anlatan film, Gertrude Baniszewski adlı bir ev kadınının işlediği insanlık suçunu gözler önüne seriyor. Mahkeme sahneleri ve savunma konuşmalarıyla başlayan filmde Kanadalı genç aktris Ellen Page, iki defa Oscar’a aday gösterilen Amerikan aktris Catherine Keener, Hayley McFarland, Ari Graynor, Nick Searcy ve Bradley Whitford gibi isimler rol alıyor.

Gezici sirkte çalışan Likens Ailesi, çocukları Sylvia ve Jennie’yi bırakabilecekleri güvenilir bir yer ararken, Gertrude Baniszewski adlı kadını bulur. Düzenli olarak para gönderen anne ve baba Likens, kızlarının güvenli bir çatı altında olmalarının verdiği rahatlıkla yaşarlarken, Sylvia ve Jennie, Amerika’nın bugüne dek tanık olduğu en sarsıcı suçla başbaşadır.