bildirgec.org

2006 hakkında tüm yazılar

Beyza’nın Kadınları

queennothing | 12 July 2008 14:53

1992 yılında ilk sinema filmi “Denize Hançer Düştü”yü çeken Mustafa Altıoklar, “Ağır Roman”, “Asansör”, “O Şimdi Asker”, “Banyo” gibi bir çok başarılı yapıma imza attı.“’Tıp fakültesinden mezun olmuşsun, neden sinema?’ diye sorulunca cevabım; ‘Ben hayatımın röntgen filmini çekiyorum’ oluyor.” diyen Altıoklar, 2006 yılında Türk sinemaseverlerle paylaştığı “Beyza’nın Kadınları” adlı sinema filminde de başarısını bir kez daha kanıtlamış oldu.
Filmdeki müzikler, Fahir Atakoğlu’na ait. Sezen Aksu’nun da “Beyza” adlı şarkısının bulunduğu albüm, 2006 yılında “Ateş Müzik” etiketiyle piyasaya çıkmıştı.

The Prestige

fckmeimfamous | 19 June 2008 15:16

The Prestige, Christopher Nolan‘ın (Following, Memento, Batman Begins, The Dark Knight) yönetip, kardeşi Jonathan Nolan ile birlikte senaryosunu yazdığı 2000’li yılların en iyi filmlerinden biri ve imdb’nin top250 sıralamasında an itibariyle 84. sırada yer alan bir başyapıt.

Nikola Tesla rolünde David Bowie
Nikola Tesla rolünde David Bowie

Oyuncu kadrosunda çok büyük isimleri barından filmde, Hugh Jackman, Christian Bale, Scarlett Johansson, Piper Perabo, Michael Caine, David Bowie ve Andy Serkis bulunmakta.

Like Mike 2 (2006)

chuckie | 17 June 2008 15:38

İşte bir basketbol filmi daha! Jascha Washington‘ ın genç yaşında başrolü kapmış. Yönetmen koltuğunda David Nelson oturuyor. Film sokak basketbolu üzerine. Sokak basketbolu ile komediyi çok güzel bir şekilde bir araya getirmişler. Hiç sırıtmıyor. Filmin konusu Jerome ve ayakkabıları üzerine diyebiliriz. Pardon, “sihirli ayakkabıları”. Bence daha fazla ipucu vermeyeyim, Jerome neler yapıyor, dev adamları nasıl da harcıyor kendiniz görün. İyi seyirler.
Eğer başka basketbol filmi yok mu derseniz, var tabi ki.
Coach Carter(2005)-Koç Carter
White Man Can’t Jump(1992)-Beyazlar Beceremez

Deja Vu (2006)

iamdezzy | 17 June 2008 10:19

Eğer bunun sadece aklın oyunu olduğunu düşünüyorsanız, kendinizi gerçeğe hazırlayın.

Tam da şu anda “Ben bu yazıyı daha önce okumuştum.” şeklinde hissediyorsanız, şaşırmayın, bu hafızanızın size bir oyunu olabilir, ama yine de kendinizi gerçeğe hazırlayın.

Tony Scott‘ın yönetmen koltuğunda oturduğu Deja Vu’yu izlerken büyüleneceğinize şüphe yok. Denzel Washington‘un ATF ajanı Doug Carlin‘i canlandırdığı filmde, Deja Vu konusu, bükülebilen uzay ve zamanda yolculuk konularıyla birleştirilerek sunulmuş. Filme, ortağı Larry Minuti’yi kaybederek başlayan Doug Carlin, meydana gelen bir terör eylemini araştıran ekibe dahil olur.

Ekip, yüksek enerji ile zamanı bükmeyi başarmıştır ve o andan 4 gün 6 saat öncesini her açıdan gözlemleyebilen teknik donanıma sahiptir. Bu sırada Doug Carlin, geçmişe dönerek terör eylemini durdurmayı düşünür ve planını harekete geçirir. Başarılı olursa terör eylemini gerçekleştiren kişinin arabası uğruna öldürdüğü kızı ve terör eyleminde can veren 534 kişiyi de psikopat katilin elinden kurtaracaktır.

Gölge Oyunundan Beyaz Perdeye: Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü?

heavybear | 06 June 2008 15:43

Hacivat karagöz Neden Öldürüldü Film Afişi
Hacivat karagöz Neden Öldürüldü Film Afişi

14. yy’da Anadolu’da yaşayan halk Moğolların saldırılarından yılmış, Moğolların vergi almasından fakir hale düşmüştür. Halk bu zulümden kaçmak için göç etmektedir. Göç etmek için ise en uygun yer Bursa’dır. Sadece Anadolu’da yaşayan halkın değil aynı zamanda çeşitli beyliklerin yöneticileri de Bursa’ya gelmektedir.

Karagöz Moğol vergilendirmesinden usanan, annesiyle geçinen bir Türkmen göçeridir. Hem Moğolların baskısından hem de kendisine bir iş bulabilmek için Bursa’ya annesiyle birlikte göç eder. Cahil olmasına rağmen kafası iyi çalışan biridir. Kulağının ağır işitmesiyle de sözleri yanlış anlayarak çevresindeki güldürür. Özellikle de kızdığında yaptığı hareketler onun komik duruma düşmesine neden olur.

Hacivat da eğlence düşkünü bir ulaktır. Tüm zor durumlardan kurtulabilmektedir, bunu da diline borçludur. Türlü laflar ederek tam bir “laf cambazlığıyla” işi kendi isteğine göre şekillendirip Moğol’un elinden kurtulmuş ve Bursa’ya gelmiştir. Daha sonra Karagöz ile karşılaşmış ve onun ineğini satın alarak tanışırlar. Karagöz’ün iş aradığını öğrenen ve ondaki bu komiklik yeteneğini gören Hacivat ona iş bulacağına dair söz verir. Aslında bundan para, şan, şöhret kazanmak için yararlanmayı aklına koymuştur.

Hırs ve Komedi: 2 Süper Film Birden

heavybear | 05 June 2008 12:52

2 Süper Film Birden Afişi
2 Süper Film Birden Afişi

Sinemayı ve yönetmeliği kendisine bir meslekten ziyade bir yaşam tarzı edinmiş Necati(Tim Seyfi) “Ben varsayım yapmam.” ve “Hareket eden her şey etki yaratır.” düşüncesiyle kapı kapı dolaşıp yapımcılardan, diğer yönetmenlerden “Yerçekimi Sıfır” isimli filmi için küçük de olsa yardım ister. Ancak tüm kapılar yüzüne kapanır. Tam tüm hayalleri suya düşecekken aklına bir dikir gelir ve eski Yeşilçam oyuncularından yardım ister. İlk “yalan” filmini böyle çeken Necati’yi başarılı bir son değil maceralarla dolu bir yönetmenlik dönemi beklemektedir. Mafyanın ortasına düşen Necati ve arkadaşı Selami (Murat Akkoyunlu) için kimi zaman komedi, kimi zaman ise düşündürücü olaylar yaşarlar.

Lies & Alibis (2006)

agurbuz | 01 June 2008 12:16

The Alibi (2006)
The Alibi (2006)

Lies & Alibis (2006)

Erkekler mi yoksa kadınlar mı daha çok aldatır?

-Erkekler doğaları gereği daha çok aldatır gibi görünse de durum sanılanın tam aksinedir aslında. Erkek aldatma olayını planlı ve profesyonelce yapamadığı, yalan söyleme kabiliyeti fazla gelişmediği ve çenesini tutamadığı için yaptıklarını deşifre eder.

-Kadın ise yalan konusunda uzmanlaşmış, çok iyi sır saklayabilen ve iz bırakmayan dahiyane bir zekaya sahiptir. Çok iyi plan yapar ve titizlikle uygular.

Peki bu planlamayı yapmaya vaktiniz yoksa, kendinize güvenmiyorsanız ve yakalanmaktan korkuyorsanız ne yaparsınız? Tabi ki işin uzmanına gidersiniz. Filmimizin konusuda burada başlıyor zaten.

Little Miss Sunshine

emrah maraba | 29 May 2008 14:41

Little Miss Sunshine(küçük gün ışığım) Geçen yıl en iyi orjinal senaryo dahil iki oscar kazanan bol ödüllü, bagımsız ruhlu ve aslan yürekli filmin başrolünde eski bir volkswagen minibüs var. Ülkenin bir tarafından diger tarafına çıkılan yolculuk… Ailenin kızının rüyalarını ”little miss sunshine” adlı çocuk yıldız yarışmasına katılmak süslüyor. Baba, tutturamamış bir kaybedenler kulubü üyesi. Anne ”dogrucu’ bir savaşcı. proust uzmanı romantik ‘gay’dayı, özel hayatının hayal kırıklıgıyla başa çıkmaya çalışıyor. Nietzche hayranı ağabey konuşmamaya kararlı. Sessizlik yemini etmiş ve jet pilotu olmak istiyor. Eski çiçek çocuğu bilge büyükbaba ise uyuşturucu bagımlısı. Aile amerikan rüyasını dışardan seyrediyor. sarı VW minibüs yarışmanın yapolacağı yere doğru yol alırken aile içi ilişkiler, çatışmalar ve gelişmeler yolculuğa eşlik ediyor. Amerika hep aynılılıkla dolu. Yabancılaşmış basit insanlar. Herkes yüzeyselliği dibine kadar yaşıyor ve farklı olup ‘KENDİN OLMAK’ demode bir olgu. çogu insan oldukça vasat. Sapkınlık ve bayağılık tv şovlarından bütün snıfların kanına girmiş. Toplumun büyük bir kısmını oluşturan sıradan amerikalı tamamen arızalı. Bizim aile ise bambaşka. en azından kendileri olmayı başarıyorlar. çirkin olmayı, zayıf olmayı, aykırı olmayı, şişman olmayı, degişmeden hep öyle kalmayı…

Over the Hedge (2006)

agurbuz | 26 May 2008 13:36

Over The Hedge
Over The Hedge

Orman Çetesi
Karakterleri, konusu, müziği ve daha bir sürü güzel özelliği ile en sevdiğim animasyon filmlerden biridir. Yaşı bir hayli büyük bir arkadaşla seyretmiştim, ikna edene kadar göbeğim çatladı desem yeridir. Film bittikten sonra cd’yi yanında götürmüştü:)

(Spoiler yoktur)

Konusu:
Bahar yavaş yavaş kendini göstermeye başlamıştır. İnsanların yiyeceklerini çalarak ya da artıklarını toplayarak karnını doyuran Rj (rakun) yiyecek bulamaz ve Vincent’ın (ayı olur kendisi) kış uykusunda olmasından istifade ederek erzak stokunu araklamaya çılışır, işler yolunda gitmez ve bütün yiyecekler kamyonun altında kalır. Vincent Rj’yi yakalamıştır ve yiyecekleri geri getirmesi için bir hafta mühlet vermiştir.
Rj yiyecekleri nereden bulacağını düşünürken kış uykusundan uyanan saf, dünyadan habersiz küçük bir hayvan topluluğu (kampumbağa, kokarca, sincap ve diğerleri.) ile karşılaşır ve bundan istifade etmek ister fakat işler hiçte umduğu gibi gitmeyecektir…