bildirgec.org

1964 hakkında tüm yazılar

Alexis Zorbas (1964)

elizabethtaylor | 11 December 2011 23:19

Kıbrıs doğumlu yönetmen Mihalis Kakogiannis‘in yönetmenliğini yaptığı sinema filmi “Alexis Zorbas“, 1964 senesinde gösterime girdi. Nikos Kazantzakis’in romanından uyarlanan filmde usta aktör Anthony Quinn, 2003 senesinde yaşamını yitiren İngiliz aktör Alan Bates, Yunan aktris Irene Papas ve 2000 senesinde yaşamını yitiren Lila Kedrova rol alıyor. En İyi Film, En İyi Senaryo, En İyi Yönetmen ve En İyi Erkek Oyuncu dallarında Oscar’a aday gösterilen film, En İyi Siyah-Beyaz Düzenleme, En İyi Set Dekorasyonu ve En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu dallarında Oscar kazandı. Üç dalda BAFTA, beş dalda Altın Küre adayı olan ve bütçesi 1 Milyon Doları bile bulmayan filmin orjinal süresi 145 dakikadır.

Marnie (1964)

queennothing | 16 October 2011 18:33

İngiliz gerilim sinemasının usta yönetmeni Alfred Hitchcock tarafından çekilen “Marnie”, 1964 senesinde gösterime giren bir gerilim filmidir. Winston Graham’ın kitabından uyarlanan film, Jay Presson Allen tarafından senaryolaştırıldı. Başrollerinde Altın Küre Ödüllü Amerikan aktris Tippi Hedren ile ‘James Bond’ olarak tanıdığımız İngiliz aktör Sean Connery‘nin paylaştıkları filmde Diane Baker, Martin Gabel, Mariette Hartley ve Bruce Dern de rol alıyor. Bütçesi 3 Milyon Doları bulan film, ülkemizde 1966 senesinde gösterime girdi.

The Last Man on Earth (1964)

queennothing | 20 June 2011 22:14

Richard Matheson’un “I am Legend” adlı romanından uyarlanan sinema filmi “The Last Man on Earth“, Ubaldo Ragona ile Sidney Salkow tarafından çekildi. Senaryosu Furio M. Monetti, William F. Leicester ve yönetmen Ragona tarafından yazılan filmin çekimleri İtalya’da gerçekleşti. 1993 senesinde yaşamını yitiren Vincent Price‘nin başrolünde yer aldığı eserde Franca Bettoia, Emma Danieli, Giacomo Rossi-Stuart ve Umberto Raho da rol alıyor. Orjinal süresi 86 dakika olan “The Last Man on Earth“, 2007 senesinde Francis Lawrence tarafından “I am Legend” adıyla yeniden çevrildi.
Dünya, etkili bir virüs yüzünden alt üst olmuş, insan ırkı son bulmuştur. Kalanların vampire dönüştüğü bu yerde yaşayan son insan Doktor Robert Morgan’dır. Virüse çare arayan Doktor, önce kızını, sonra karısını kaybetmenin acısıyla göğsünü gere gere ‘Ben dünyadaki son insanım’ diyor. Romanın en iyi uyarlaması olan bu eser, Türkçe’ye ‘Dünyadaki Son Adam’ olarak çevrildi.

Rio Macerası; L’homme de Rio (1964)

queennothing | 24 February 2011 12:27

2004 senesinde hayatını kaybeden Fransız yönetmen Philippe de Broca‘nın çektiği sinema filmi “L’homme de Rio“, 1964 senesinde vizyona girdi. 1933 doğumlu Fransız aktör Jean-Paul Belmondo ile 25 yaşındayken trafik kazası geçirip hayatını kaybeden Fransız aktris Françoise Dorléac‘ın başrollerini paylaştıkları film, En İyi Senaryo dalında Oscar’a aday gösterildi.
Asker olan Adrien Dufourquet’in bir haftalık izin süresi içinde kaçırılan kız arkadaşını kurtarışı ve çalınan tarihi eserlerin akıbetini öğrenip hırsızların planlarını bozmasını konu ediniyor.

Üçüncü Bond filmi; Goldfinger (1964)

queennothing | 20 January 2011 14:09

James Bond serisinin ilk filmi “Dr. No” ve ikinci filmi “From Russia With Love“den Fransız yönetmen Guy Hamilton‘un yönetmenliğini yaptığı üçüncü Bond filmi olan “Goldfinger“, 1964 senesinde vizyona girdi. 1930 senesinde dünyaya gelen İngiliz aktör Sean Connery‘nin üçüncü kez ‘James Bond’u canlandırdığı filmde Alman aktör Gert Fröbe, İngiliz aktris Honor Blackman, Lois Maxwell, Bernard Lee, Harold Sakata ve Tania Mallet gibi isimler yer alıyor. Dilimize “Altın Parmak” olarak çevrilen film, 3 Milyon Dolar ile çekildi.

Godard’ın başyapıtı; Bande à part (1964)

queennothing | 13 January 2011 09:29

Fransız Sineması’nın usta isimlerinden Jean-Luc Godard‘ın yönetmenliğini yaptığı sinema filmi “Bande à part“, 1964 senesinde vizyona girdi. Dolores Hitchens’in romanından uyarlanan filmde Danimarka doğumlu aktris Anna Karina, Claude Brasseur, Danièle Girard, Sami Frey, Chantal Darget, Louisa Colpeyn, Ernest Menzer, Jean-Claude Rémoleux ve Georges Staquet gibi isimler yer alıyor. 120.000 Dolar gibi mütevazı bir bütçeyle çekilen yapım, ünlü yönetmen Quentin Tarantino‘ya da esin kaynağı olmuş ve yapım şirketinin adını A Band Part koymuş.

Kül kedisinden masal prensesine; My Fair Lady (1964)

queennothing | 22 December 2010 13:29

Alan Jey Lerner’in kitabından uyarlanan sinema filmi “My Fair Lady”, 1964 senesinde (ülkemizde 1968) vizyona girdi. 1899 senesinde dünyaya gelen Oscar Ödüllü Amerikan yönetmen George Cukor‘un yönetmenliğini yaptığı filmde Belçikalı aktris Audrey Hepburn, Rex Harrison, Stanley Holloway, Gladys Cooper, Theodore Bikel ve Jeremy Brett gibi isimler rol alıyor. 17 Milyon Dolar gibi bir bütçeyle tamamlanan film, En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Erkek Oyuncu, En İyi Kostüm Tasarımı, En İyi Set Dekorasyonu, En İyi Ses gibi dallarda olmak üzere toplam 8 dalda Oscar Ödülü kazanırken, 4 farklı dalda da Oscar’a aday oldu.
Dilbilimci Profesör Henry Higgins, kalabalık bir akşamda Londra’daki Covent Garden’a gelir. Kendi mesleğinden Hugh Pickering ile görüşmek için geldiği bu şehirde argo sözler ve berbat bir aksanla bağıra çağıra çiçek satan bir kızla konuşmaya çalışan Higgins, genç kız tarafından türlü hakaretlere maruz kalır. İsminin Eliza Doolittle olduğunu öğrendiğimiz bu çiçekçi kız, bir dilbilimci tarafından kaba olmakla itham edilmeyi kendine yediremez ve hemen ertesi gün cebindeki tüm parayı ortaya koyup Profesör Higgins’ten konuşma dersleri almak istediğini söyler.

Kayıp Otobüsün Yolcuları

oingo boingo | 26 May 2010 09:46

Gidişi olmayan bir ayrılış düşünün. Sabahın erken saatlerinde. Uyanmanız gerekti; her sabah olduğu gibi. Ve işe gitmek tabi ki. Bu da her sabah olduğu gibi.

Fakat o sabah ki, 13 Mayıs 1964 sabahındaki ayrılış, bir başka ayrılıştı ekmeğinin peşinde olan, Larnaka’nın Türk kesiminde yaşayan 11 Türk canı için. Geri dönüşün ne yazık ki olamayacağı bir ayrılıştı.

Yine her sabah olduğu gibi, otobüslerde yerlerini aldılar. İki otobüstüler; aynı anda aynı yere hareket eden iki otobüs. Fakat aynı yere ulaşamayacak iki otobüs.

Viva Las Vegas (1964)

queennothing | 22 January 2010 16:33

Amerikan sinemacı George Sidney‘in yönetmenliğini yaptığı 1964 çıkışlı müzikal/ komedi filmi “Viva Las Vegas“ta 1977 senesinde hayatını kaybeden efsanevi müzisyen Elvis Presley ve İsveçli aktris/ müzisyen Ann-Margret yer alıyor.
Lucky Jackson’un hayattaki en büyük tutkusu, başarılı bir araba yarışçısı olmaktır. Araba tamircliği yapan Lucky, hayali gerçekleştirebilmek için önce ‘mükemmel araba’yı toplamak zorundadır. Bunun için yazlık yerde garson olarak çalışan Lucky, arkadaşıyla birlikte para biriktirmeye başlar. Ötelin havuzunda servis yaparken yüzme hocasını gören ve adı Rusty olan genç kadından oldukça etkilenen Lucky, para biriktirme amacını ikinci plana atar ve Rusty ile tanışma yollarını aramaya başlar.

Genç kadınla tanışmayı başaran Lucky, genç kadına kur yapmaya başlar ve çok geçmeden birlikte çıkmaya başlarlar. Ancak, bu ilişki ilerdedikçe Lucky’nin tehlikeli hayali, Rusty’i korkutup, rahatsız etmeye başlar. Birbirlerine aşık olan ikili, bu sebeple ayrılmak ozrunda kalsalar da üstü kapalı göndermeler ve açık müdahaleler, bu ilişkiyi daha da tutkulu hale getirecektir.

Dr. Strangelove or: How I Learned to Stop Worrying and Love the Bomb

queennothing | 27 July 2009 11:29

Brigadier General Jack Ripper, bir Amerikan Generalidir. Ülke politikasına içten içe yetersiz bulan General, savaş yanlısıdır. Ruslar’a saldırmak için fırsat kollayan General, beklenmedik bir zamanda Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği‘ne ‘nükleer saldırı’ emri verir. Soğuk Savaş Dönemi‘nin hakim olduğu zamanlarda, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’ne yapılacak olan saldırıya az bir zaman kala, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı, danışmanlarıyla birlikte, uzunca bir durum değerlendirme toplantısı yapmaktadır. Generalin ‘dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek’ olarak gösterdiği bu tehdit, söz konusu ‘nükleer silah’ olunca, 93 yıl sürecek olan bir ciddiyete sahiptir.
Devam eden toplantıya, Rus Büyükelçisi Alexi de Sadesky’nin de katılmasıyla gerilen General, Ruslar’ın yeni bir nükleer silah geliştirdiğini öğrenir. Dünyadaki tüm canlıların yok olmasını sağlayacak kadar güçlü ve tehlikeli olan bu silah, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’ne yapılacak en ufak bir saldırıda, ‘savunma’ amaçlı kullanılacaktır. Dr. Strangelove’ın yapacağı durum değerlendirmesi ise, nükleer tehdide trajikomik bir açıklık getirecektir.