dün öğlen, işyerinden bi hatunla yemeğe çıktım. elinde poşet vardı ve bana uzattı. pışşık yapıp almadım poşeti. bi anda suratı değişti, dudağı aşşa doğru sarktı ve şöyle dedi:

ama ben şimdiye kadar hiç kendi çantamı taşımadım ki!

az önce masama çay döktüm, kazayla. bu vesileyle masayı temizledim, mouse’da ıslanmıştı, onuda bi güzel sildim. klavyeye gelmediğine sevindim, sonra dökülenin ayran olmadığına dahada sevindim. mutlu oldum bi anda.