dü-pe düz münasebetsizlilklerle haşirneşir olmuşuz.gel şu düstur-i itikadına yeni bir yön ver deyene serseri tecessüsümüzle anarşist marazi halimizi de ekleyip “kimseden ümid-i feyz etmem,dilenmem perr-ü bal kendi cevvim ,kendi efkârımda kendim tairim”deyen de sensin ,deilsin lan hergele ölçüsüzlüğün badiresinden kim kurtaracak seni???dediler ki,dötünün envai derinliklerine kadar meyletmiş iktisadianarşi,aile,cami korporosyonu aracıları ile ahengini neylen saalıycan puşt??? kesat hikmet-i vücudunla alçak işlerden sakınıp, maiyetini bile bilmediğin muhabbet rabıtasına hangi edebinle meyledecen??? hayalinde fuhşiyat,münkerat halleri yaşarken saplandığın ma’siyet batağından nasıl mı çıkacaksın?* herkese her keseye ümmetin tümüne sünnet-i hasene izni verilmişken,ondan yüz çevirip şimdi mi peşine düştün???hatta dediler ki; yolun sağlamlaştırıcısı,müşeyyidi ebû bekr-î sıddık’ın sizden bizden üstünlüğü ne namazdaki ne oruçtaki fazlasındandır.kalbine yerleşen şeydendir.eyi de cahilsofilerin bulanık fikr-i neşriyatından kurtulmuş bu yol neidi ki?? dediler ki, büyük işler azimet ehlinin azmine göredir.küçüğün gözünde küçük işler büyür,büyüğün gözündeyse büyük işler küçülür. süfli rabıtadan ulvî rabıtaya geçiş eyle kolay mıdır???edepli de olsan,”yakîn” olmadıkça müşâhade etmen şöle dursun vesveseden bilem kurtulman ne mümkün.ömere bak;zahirde insafsız,reislik sevdasında olan, envai çeşit ayıbı bünyesine almış biriyken o kişi sevdiğinlen beraber olmadı mı sonunda??? bu işin başı mı sonu mu hayırlı nerden bilecen?hade şimdi aşık olmadıysan ve aşk nedir bilmediysen kuru ve donuk bir taş ol. ol olabilirsen