Bilim adamları hayvanlara narkotik maddeler tatbik ederek tepkilerini gözlemlemişler. Uyuşturucu verilen bir hayvanının vücudundaki kimyasal değişmeleri ölçmek, artık bu maddelerin psikotrop etkilerini ortaya çıkarmakta, tek başına yeterli olmuyor. Hayvanlara -şimdilik- “Söyle bakalım şimdi nasıl hissediyorsun?” diye sorulamayacağına göre, normalde yaptığı ve dışarıdan rahatlıkla gözlemleyebileceğimiz aktivitelerinde, nasıl değişimler olduğunu takip ederek veriler elde etmemiz, belki daha doğru, kolay ve hızlı olacaktır. Bilim adamları örümceklere narkotik maddeler tatbik ederek tepkilerini gözlemlemişler. Meskalin, LSD, Marihuana, Kafein, Benzedrin Kloral Hidrat gibi maddeler uygulanan örümceğin, ağ örme şeklinin “Zeki Müren Kirpiği”, “Haroşo” gibi bilinen örgü tiplerinden öte, kaotik bir hal aldığı görülüyor. İnsan üzerindeki etkilerini buradan tahmin etmek güç değil. Uyuşturucu almış insanların diğer insanlardan farklı düşünebildiği doğrudur. Bu maddeleri kullanan edebiyatçılar, şarkıcılar oldukça etkileyici eserlere imza atmışlardır. Sadece sentetik uyuşturucu maddeler değil örneğin her insanda bulunan kortizol hormonundaki aşırı yükseklik, duygusal hassaslıklara yol açabilmektedir. Buna güzel bir örnek “Cushing Sendromu” hastası “Sezen Aksu” (kortizol hormonunda yüksekliğin görüldüğü bir hastalık) olabilir. Uyuşturucu kullanımının özendirmek için yazmıyorum. İnsanların uyuşturucuya neden yöneldiklerini ve onda ne buldukları sorularına yanıt arıyorum. Uyuşturucular insanı olmadıkları hale sokan sinsi maddelerdir. Beyni yiyip tüketen, hayattan bıktıran, sürekli bir maddenin esaretinde ve onun çevresinde süren, yaşamı gittikçe kısaltan, çekilmezleştiren maddelerdir. Farklı olmak, kendini öyle hissetmek, kendini etrafından soyutlamak, bir amaca sahip olmak yada herşeye külliyen karşı olmak, ergenliğe adım atarken hepimizin yaşadığı duygular. İşte bu maddelerin simsarları bizleri en hassas zamanlarımızda yakalıyorlar ve en bağımsız hissetmeye çalıştığımız çağlarda, kendilerine bağımlı kılıyorlar. İlk başta hissettirdikleri tam istediğimiz gibiyken sonraları işler değişiyor. Bu maddeler içinde bulunduğumuz depresif hali kimyasal olarak kamçılıyor. Oysaki bu maddelere sıkıntılarımızdan kurtulmak, keyiflenmek için, başlamış oluyoruz ama iyice bizi bunalıma sokuyorlar. Sonra madde alımı daha fazla oluyor, bunalım artıyor ve buna karşılık daha da fazla madde alımı oluyor. Ardından durum bir paradoks halini alıyor ve kurtulmak imkansızlaşıyor. Bir başka yönüde bu maddeleri elde edebilmek için tüm maddi imkanların seferber ediliyor olması. Para bulunamazsa hırsızlık, fuhuş gibi kişinin normal hayatında yapmayacağı yollara girişiliyor. Artık amaç yaşamak değil o maddeyi elde edebilmek oluyor. Sonunda alınan doz öyle seviyelere geliyor ki, kişi yaşamını bazen istemeden, bazense isteyerek sona erdiriyor.Spiders On Drugs