Kafam yayla gibi ya, bomboş,hafif bi esinti var, uçurtman varsa alda gel.Uyusam nede güzel olur. Uçurtma dediğim zaman aklıma ikişey gelir birincisi bir film, ikincisi çocukken defalarca yaptığım ama hiçbir zaman uçuramadığım pek çok uçurtma.Bugün onların neden uçmadığını anlıyorum ;kenarlarına çıta çakmamalıydım fazla ağır oluyorlardı. Ahşap yapıların tepesinde sert rüzgarları beklediğimi çok iyi hatırlıyorum, bir çocuğu sevindiremeyecek kadar güçlü estiklerini,annemin şaka yollu, “bekle yavrum akşama rüzgar hızlanır”diyerek beni yüreklendirdiğini hatırlıyorum.Ne kadar güçlü essede uçmadı uçurtma,hızla giden bir kamyonun kasasından denesem uçardı belki diye geçti aklımdan,batan güneşi seyredip güçlü bir rüzgar beklerken elimde rengarenk kuyruğu olan uçurtmamla.Fırtınayı hayal ettim bana ancak o yardımcı olacaktı, uçmalıydı bu uçurtma olum, onca emek harcamıştım,rengarenk,cıvıl cıvıl kağıtlar almıştım.Uçmadı işte uçmadı şerefsiz,sinirlenip kırmadım, emeğime saygısı yoktu rüzgarın,ona da kızmadım…