Rap türkiye’ye ilk geldiğinde hiç hoş karşılanmadı. Anadolu’da özellikle tarzı ne olursa olsun tüm sanatçılar karşı çıktı. Rap’i müzik olarak görmediklerini söyledir. Rapçilere serseri, uyuşturucu bağımlısı gözüyle bakılıyordu. Rap’in Amerika’dan gelme bir sömürü aracı olduğu düşünüldü. Oysa şu an o ilk zamanlardan yaklaşık 15 sene geçti ve türkçe rap gençler arasındaki en popüler müziklerden biri. Hatta akım bile denilebilir buna. Bu nasıl mümkün oldu da bu kadar yükseldi? Artık siz ne derseniz; alt kültür, müzik, sanat, saçmalık..Hip hop; break dans, graffiti, rap söylemek ve dj’lik yapmaktan oluşur. Ülkemizde rap kadar yayılmış bir kolu yok. Bunun nedenini bulmak bize birçok ipucu verecektir.

break
break

Ülkemizde rap’ten önce break dans modası hakimdi. O zamanlar çok az rapçi vardı. Break dansçıların çaldığı müzikler hep yabancı mclerin oldukları şarkılardı. Fakat Anadolu’da dahi birçok break dans grubu vardı. Ta ilkokuldan başlayarak gençler break dans hareketlerini öğrenir, sokak ortalarında yarışırlardı. Şehir meydanlarında gösteri yaparlardı. Ama dediğim gibi ne kadar ilginçtir onların arasında bir tane bile mc yani rap söyleyen birileri yoktu, birisi çıkıp bağıra bağıra kafiye üretmeye çalışmazdı. Break varken rap’e gerek duyulmazdı, break yeterince etkili ve havalıydı. Üstelik break yapmak çok daha zordu rap’e göre. Çok ilginç bir şekilde bu böyle oldu ve ülkemize break dans rapten çok daha önce yerleşmişti. Breakin rapten önceliği 2000’in ilk yıllarına kadar devam etti. Break dansın yayılması ise 90’lı yıllar da başlamış olmalı.90’lı yılların sonlarına doğru Türkiye’de rap’i tanıtmak isteyen bir adam vardı. Bilgisayar kültüründen gelme Tunç Dindaş. Turbo lakaplı Tunç, Blue Jean dergisinde yazıyordu. Turbo dergideki köşesinde Türkiye’ye hip hop’u tanıtmaya çalışıyordu. Aslında Türkiye rap ile tanışıktı. Almanya’daki gurbetçi vatandaşlarımızın oluşturduğu Cartel isimli grup 1996, 1997 yıllarında o kadar popüler olmuştu ki, pazarcılar bile ” Gel, gel karteele gel” şeklinde bağırıyordu. Fakat halkın çok ilgisini ve merakını çeken bu yeni tarz, yani rap; sanatçılar tarafından anında dışlandı. Rap hakkında çok şey atıldı, tutuldu.

cartel
cartel

Türkçe rapin ortaya çıkışı

tunç dindaş
tunç dindaş

Cartel kimsenin aklına türkçe rap’i sokamadı aslında. Peki türkçe rap ilk defa ne zaman çıktı? Bu soruyu ele alırken bana göre gurbetçi vatandaşlarımızın yurtdışında yaptıklarını saymamak gerekir. Anadolu’dan, İstanbul’dan çıkmalıdır türkçe rap. Türkçe rap’in çıkış noktası ve halen de merkezi İstanbul’dur. Türkiye’nin önde gelen birçok mc’si, break grubu ve rap grubu İstanbul merkezlidir. Bu durumun en büyük göstergesi de türkçe rap’teki genel İstanbul hayranlığı ve saygısıdır.Yeraltı Operasyonu
1998 yılının biraz öncesinde ve sonrasında İstanbul’da hali hazırda birçok mc ve grup bulunuyordu. Bunların çoğu birbirinden haberdar değildi. Bu birlikteliği sağlamak ve türkçe rap’in var olduğunu göstermek amacıyla Statik isimli grupta yer alan Turbo’nun organizasyonunu yaptığı ilk toplama türkçe rap albümü oluşturuldu. İsim olarak Yeraltı Operasyonu denildi. Bu ismin verilmesi çok yerindedir, nitekim rap o yıllarda gerçekten yeraltıydı. Herkes tarafından dışlanan ve Cartel sayılmazsa bandrollü bir albümü bulunmayan bir alt kültürdü Türkçe Rap.Yeraltı Operasyonun’da en çok dikkat çeken isim Nefret grubu oldu. Nefret Ceza ve Yeter Artık gibi şarkılarıyla bu albümde yer aldı. Nefret grubunu Ceza ve Fuchs adında 20’li yaşlarda iki genç oluşturuyordu.

nefret
nefret

Türkçe Rap’in bilinmeyen Kahramanları
Günümüzde türkçe rap bu kadar popülerken geçmişi hiç irdelenmemektedir. Ne yazık ki türkçe rap bu sebeple şu an popüler olan birkaç isime mâl edilmektedir. Halbuki türkçe rap’in yerleşmesini sağlamış şu an hala ürün vermeye devam eden az tanınmış ya da emekliye ayrılmış tanınmamış birçok isim ve grup vardır. Bunlara örnek olarak Yener, Susturucu, Ramiz, Statik, Ses, Dumanyak, Sirhot, 2. Nesil verilebilir. En önemliside alt yapı hazırlayan prodüktörlerdir. Türkçe rapin yükselişinde en çok katkıyı onlar vermiştir. Örnek olarak Dj Mahmut, Dj Mic Check, Dj Walkie D gibi.
Türkiye’nin ilk rap müzik stüdyosu Digitalmix’dir İstanbul’da kurulmuştur. Türkiye’ye turntablism’in gelmesinde en büyük pay yazılanların aksine Dj Mic Check (Sagopa Kajmer) değil Dj Mahmut, Dj walkie-d gibi isimlere aittir.

sagopa,ceza,sirhot
sagopa,ceza,sirhot

Türkçe rapin yükselişi ve ayrılmalar
Nefret grubunu dağıtan olay Fuchs askerdeyken Ceza’nın ona gösterdiği ilgisizlikti. Fuchs buna çok kızdı ve grup dağıldı. Ceza bu sırada aynı zamanda en ünlü şarkılarından birisinin adı olan olan Med Cezir isimli solo albümünü bandröllü olarak yayınlamıştır. Pek çok insan Nefret’in 2. albümünden sonra kulaklarında iz bırakan kaliteli türkçe rap’i dinleme ihitayıcı duymuş, bu ihtiyacı o albümle karşılamıştır. Albümde Ceza’ya en büyük yardımı Dj Mic Check (Sagopa Kajmer) yapar. Bu başarı da onun da payı büyüktür. Mic Check diğer yandan rap çalışmalarına Sagopa Kajmer ismiyle devam etmektedir. Sagopa Kajmer 2000’li yılların başında sert, radikal söylemleriyle sitemkar isyancı rap tarzıyla dikkatleri çeken gizemini koruyan bir mc idi. 2003 yılında Sagopa Kajmer adıyla çıkardığı Bir Pesimistin Gözyaşları adlı albümüyle Ceza’nın Med Cezir’i kadar ilgi çekti. Ceza 2004 yılında Rapstar isimli albümle yine tüm dikkatleri üzerine çekti. Bu albümde Fuchs’un kızgınlığına rağmen bir Ceza Fuch düeti de vardı. Yine bu albümün en beyenilen şarkılarından birisi Sagopa Kajmer Ceza düeti olan Neyim Varki şarkısıydı. Rapstar albümü pek çok kişiyi türkçe raple tanıştırmıştır, pek çok kişi bu tarzı bu albümle tanımış ve benimsemiştir, bunun üzerine başka gruplar ve isimler aramıştır. Öte yandan Sagopa Kajmer 2005 yılında çıkardığı Romantizma isimli albümle Ceza’nın ününü geçti ve hayatında rap dinlememiş bir çok kişinin dinlemesiyle beraber çok farklı kesimler tarafından alkış aldı. Sagopa Kajmer’in bu denli yükselişi Ceza’nın hızını kesti ve çıkar çatışması yüzünden tartıştılar.Rap’in temel taşlarından birisi de diss olayıdır. Rapçiler birbirlerini diss dedikleri şarkılarla ağır biçimde eleştrirler. Bu süreçten sonra Sagopa ve Ceza arasında dissleşmeler oldu. Sagopa yaptığı çok uzun bir diss şarkıyla bir çok kişi için artık ulaşılmaz rap gücüne sahip birisi olarak görülmüştür ve Sagopa bu şarkısında Ceza’ya hitaben bir daha diss yazmayacağını söylemektedir. Bu şarkıda dikkat çeken bir hususda Ceza Sagopa dostluğunu yansıtan Neyim Varki şarkısının kayıtları sırasında kaydedilen Ceza’nın dil sürşmesi yaptığı kısımlarının kullanılmış olmasıdır. Bu pek çoklarına göre etik olmayan bir davranıştı.Diğer taraftan Fuchs kendi solo albümünü yapmış ve yeni bir proje olan İstanbul Attack grubunu kurmuştu. Türkçe rap’i en hızlı yapan mclerden Ramiz de bu projede yer almıştır.Ceza’nın her zaman grubunda bulunan ve Alman göçmeni Fuat senelirdir arkadaş olduğu Ceza ve tayfası tarafından red edilmiştir, Kadiköy Acil Fuat’a diss atmıştır. Fuat da cevap yazmıştır.Türkçe rapte farklı tarzlar
Türkçe rap 2003 yılına kadar old school tarzında gitmiştir. Ancak rap dinleyicilerin hızla çoğalması sonucu farklı tarzlar da devreye girmiştir. Ceza bir röportajında her şarkıda farklı bir tarzı denediğini, kendi tarzını yaptığını söyler. Sagop Kajmer ise yaptığı müziğin rap değil Sagopa Kajmer tarzı müzik olduğunu söyleyecek kadar ileri gitmiştir. Mc ve grup sayısında çok hızlı artış yaşanması bir karmaşa oluşturmaktadır. Arabesk rap denilen ve pek çok eski ismin beyenmediği tarzlar uydurulmuştur. Bu sırada gurbetçi vatandaşlarında çalışmaları devam eder. 2003 senesinden sonra Türkiye’de adından en çok söz ettiren yurt dışındaki türkçe rapçiler: Makale ve Dj Akman gibi isimlerdir.Dj Akman yarım yamalak türkçesiyle arabesk-fantezi içerikli altyapı ve sözler kullandığından belirli bir kesim tarafından çok sevilmiştir.Makale ise kaliteli bir altyapıya sahip olduğunu her zaman göstermiştir. Ritimleri Türkiye’de çok kullanılmayan cinstendir. Makale grubu iyi bir dj’e sahiptir.Diğer yandan Ceza’ya konserlerde eşlik eden Kadıköy Acil tayfasından Emre Baransel kendi özgün tarzıyla ortaya çıkmıştır. Emre türkçe rap’in efsane ismi Yener’le de bir düetini koyduğu Waterstyle isimli albümüyle yeniden dikkatleri çekmiştir. Emre’nin tarzı tamamen farklıdır. Altyapıları da Türkiye’nin en özgün rap arkaplanlarındandır.İsmini çok az kişinin duyduğu özgün tarzlı rapçiler ve gruplar pek çoktur. Bunlara bir örnek Bloke grubudur. Yaptıkları şarkılardan çok klipleri göz önündedir. Bloke Piyasayı Bırakın adlı video klibiyle bir kaç sene önce yeniden şarkı yapan Cartel üyesi Erci-e gibi eski isimlere göndermelerde bulunmuştur.Yıllarca rap dinleyen ve demo çalışmalarda bulunan pek çok 20 yaş altı genç isim de yine 2005 öncesi ve sonrası yerini sağlamlaştırmıştır. Bunlara örnek Mozolo Mirach, Patron, Da Poet, Sitem Depresif, Ulaş, Hayki, Sansar, Yunus Emre gibi rapçiler verilebilir. Henüz 17-18 yaşlarında olmalarına rağmen bütün Türkiye’deki rap dinleyicileri tarafından sevilen ve tanınan bu isimler tamamen yeraltı çalışmaktaydılar. Mozolo Sagopa Kajmer’in bandrollü albümünde düet yapacak kadar yükselmiştir.Kendine özgün tarzıyla bahsedebileceğimiz bir başka isim de MT’dir. “beyazkin” ön adını kullanan MT bir sürü albüm yapmış ve bir sürü hayran toplamıştır. Sagopa Kajmer MT düeti de vardır. MT’nin rapi bırakacağı tartışılıyordu 2007 yıllarında…Yine dağıldığı söylenen Ankara’dan bir grup, Mode Xl de kendine has stiliyle tektir.Herkes Mc olamaz!
Türkçe rapin gençler arasında çok sevilmesinin nedenleri arasında şunlar vardır: Rapte kullanılan sözcükler hep büyüklük ifade etmek, sert davranmak, şiddeti vurgulamak, bir şeyi doğrulamak, değiştirmek gibi etkili sözcüklerdir. Anlatım tarzı oldukça etkileyicidir. Gençler kendilerini ifade etmek için çıldırdıkları zaman onlara en uygun gelen ifade şekillerinden birisidir rap. Nitekim raple ilgili düşünceleri onlardan dinlerseniz ” Kendimi buldum, hayatımı buldum…” gibi uçuk laflar işitirsiniz.Rapin bu cazibesi sadece dinlemekle yetinmemeye yol açar. Önce sadece dinlersiniz, sonra tekrar edersiniz, sonra günlük hayatta bir bakmışsınız dilinize dolanmış. Ayrıca demo kaydetmek her yerde bilgisayar olduğu için artık çok kolaydır. Bu sebeple her gün her taraftan türkçe rape yeni mcler, gruplar katılmak ister. Buda tonlarca albüm, şarkı , isim kalabalığına yol açar. Bu durumu en çok isteyenler aslında Ceza, Fuchs, Yener, Sagopa Kajmer ve Turbo idi. Onlar 2000’li yıllarda sürekli gençlerden rap yapmalarını, rape yönelmelerini istedikleri sözler, şarkılar yazdı. Tam da istedikleri gibi oldu.Bu duruma en çok belli bir konuma gelen amatör rapçiler isyan etmektedir. Kendileri 3 sene geçirdiyse rape yeni başlayan başka bir kişi gördükleri zaman aşağılarlar. Buda daha çok rekabet isteğini arttırır. Kendini ifade etmek için rekabet etmek rekabetlerin en ateşlisidir. Bu sebepten bit gibi mc, grup türemektedir. Fakat ” Herkes mc olamaz!” . Bunu anlamak için Ceza gibi yetenekli isimlerin ilk yıllarına ait demolarını şu an rapçi olduğunu iddia eden ve bu işe gireli 3 sene olmuş kişilerin şimdi yaptığı şarkılarla karşılaştırmanız yeterlidir.Her gün yeni isimlerin çıkması Sagopa Kajmer’in 2001 yılında diss yazdığı internet rapçiliğinden başka bir şey değildir. Yeni çıkan isimler internete yaptıklarını yayar. Paylaşım sitelerinde profil oluştururlar. Fakat mc çıktığı kadar dj yada grafiker yada break dansçı çıkmaz. Çünkü konuşmak kolaydır. Ancak daha önce dediğimiz gibi bunların arasında yetenekli olanlar da vardır. Örneğin şu an çok sevilen ve Fuchs’la düet yapmış olan Sansar zamanında internet kafede kulaklıklı mikrofonla kaydettiği bir kaç albüme sahiptir.Rapin 7 bölgesi
Günümüzde Türkiye’nin dört tarafı rapçilerle doludur. Her bölgenin, şehrin hatta pek çok ilçenin sahipleri olan gruplar, mc’ler, klanlar vardır. Bunlar kendi aralarında dalaştıkları gibi beraber takılıp partiler düzenlerler. Rapin en canlı olduğu yerler partilerdir.Türkçe rapin geleceği
Ceza, Sagopa Kajmer ve diğer önde gelen isimler üretmeye devam etmektedir. Öyle gözüküyorki piyasayı bırakmaya niyetleri yok. Ancak tahminim geriden gelen ve şu an tıpkı Nefret’in ilk zamanlarında olduğu gibi 20’li yaşlarda olanlar onların ününü geride bıracaktır. Türkçe rape olan ilgi hiç azalıcak gibi durmuyor, artacağı da pek muhtemeldir. Nefretin 3. bir albümle geri döneceği dedikodusu vardır.Bu konuyla ilgili alternatif yazılar burada. yorumlarım kişiseldir. kaynak1kaynak2 kaynak3kaynak4