türban ve universitede turban olayını ısrarla; inanç açısından görmeye, göstermeye, anlamaya, anlatmaya, çalıştığınız sürece,. inananlar, inanmayanlar, görenler, görmeyenler, anlayanlar yada anlamayanların olması kaçınılmazdır…konu tamamen her kim oluyorsa olsun, inansın, inanmasın, görsün, görmesin, anlasın veya anlamasın ayrımı yapılmadan eğitim öğrenim hakkı kazanmış gençlerin bir arada sorunsuz ve güvenli bir ortamda bu hizmeti alabilmesi ile ilgilidir.çok kullanılan söylemlerden biri; – aah şimdi hatırlıyorum da o universite yıllarımı.. ne kadar da bütün dünyayı karşımıza alacak kadar güçlü hiissediyorduk, sanki hiçbir engel önümüzde duramazdı,.. evet gençlik çağı çoğumuz için de buna benzer şekilde yaşanmışlıklarla doludur. içlerinde böylesi bir enerjiye sahip olarak, hangi inanışı hangi fikri kendi hür iradesi ile örtüştürürse örtüştürmüş olsunlar ayrım yapmadan, bir arada sorunsuz ve güvenli bir eğitim alabilmeleri için belirli hatta belki kimilerince pedagojik bir düşünce biçimi ve anlayışıyla hareket edilmesi gerekmektedir. zaten her türlü, her düşünceden, her inanıştan bireylerden meydana gelen o kadar büyük bir kalabaığın bir arada bulunmasıyla, korunabilmesi gittikçe zorlaşan huzur ortamında böylesi bir (ister dini densin ister siyasi densin farketmez) simgeye izin verilmesi yanlıştır.laiklik bir inanç özgürlüğüdür. herkes inancında özgürdür ve kimse inancı için diğerlerinden farklı, üstün veya aşağı muamele göremez. ilkokul kitaplarında; din ile devlet işlerinin birbirinden ayrılması diye okutulan bu tanım, daha ilkokul çağında ne dini ne de devleti kavrayabilmiş yaştaki çocuklara elbette hiçbir anlam ifade edememiştir ve edemeyecektir.. belki de bu cehalet, belki de bu bizdensin veya onlardansın zihniyetinin sebebi budur.. ve yine belki de bu yüzdendir koskoca adamların orada burada laikliğin tanımının yeniden yapılmasını isteyebilecek kadar cahil olabilmeleri.. yada kürsülerde zamanında; -bir insan ya laik olur yada müslüman.. birisi nasıl olur da ikisini birden olabilir bu imkansız gibi söylemlerin sebebi. yine zamanında avrupa mahkemesi kararlarını beğenmeyip de; -onlar ne anlar bir ulemaya sorun bakalım diyen zihniyet….