afiş
afiş

Yönetmenliğini Pierre Morel‘in yaptığı ve başrolünü Liam Neeson‘ın oynadığı bu filmin senaryosunu Luc Besson ile Robert Mark Kamen yazmış.

afiş
afiş

Film eşinden ayrılmış eski bir ajanın Amerika’dan Paris’e tatile giden kızının kaçırılmasıyla birlikte onu bulmak için peşinden gidişini konu alıyor. Luc Besson’un senaryoda parmağı olduğunu daha ilk dakikalardan itibaren anlıyorsunuz. Filmin temposu bitene kadar hiç düşmüyor. Liam Neeson karakteri de umulmayacak şekilde rolüne yakışıyor.Çok yüksek bir bütçesi olmayan filmin yüksek kritik notları alması daha şimdiden 2008’in iyi filmlerinden biri olmaya aday olduğunu gösteriyor.Filmin sitesinden fragmanını izleyebilir masaüstü resimleri indirebilirsiniz.

Liam Neeson
Liam Neeson

Spoiler içerir
—————————————————————————–

Ajan babanın çizdiği baba profili bugüne kadar gördüğümüz babalara benzemiyor. Mesela Ransom’da adam diretir ama şartlar elinde değildir, o zor şartlarla boğuşur. Burda ise daha ilk kaçırılma anında kızına en yakın yatak odasına geçip yatağın altına saklanmasını ve birazdan gelip kendini bulduklarında onu kaçıranlar hakkında belirleyici nitelikte detayları bağırarak söylemesini isteyerek kızını şoka sokan bir baba vardır.Daha sonra eline telefonu alan kaçıran kişilere”I don’t know who you are. I don’t know what you want. If you are looking for ransom, I can tell you I don’t have money. But what I do have are a very particular set of skills; skills I have acquired over a very long career. Skills that make me a nightmare for people like you. If you let my daughter go now, that’ll be the end of it. I will not look for you, I will not pursue you. But if you don’t, I will look for you, I will find you, and I will kill you.”ve dediğini yapar da…Hiç kimseye ikinci bir şans vermez sorar öldürür yakar yıkar ve bunları yaparken bir şiddet eylemi içinde değil eşyalarını katlar gibi sakin bir ruh halindedir. Donuk yüz mimikleriyle rolünü oynayan Liam Neeson’ın bu karakterde bu kadar başarılı gözükmesinin sebebi sanırım budur.Annesi kızını avrupaya yollama kararı sonrası boşuna endişelenme gibi birşeyler der ve “bu suya ‘ıslak olma’ demek gibi birşey” yaıtını alır. Yıllarca işi dolayısıyla aralarında belli bir hukuk olan eski parisli bi rajanla konuşmasında parisi bu şekilde dağıtamazsın sözüne gerekirse eyfeli yerle bir edeceğini söyleyerek yanıt verir. Yani göz kararmıştır kahramanımızın ve hiç içinde iyi hisler beselememekte bunu çevresine yansıtmaktadır.Genelde filmlerde gördüğümüz baba portresinin dışına çıkan bu tipleme aslında fazlasıyla gerçekçidir.Bu açıdan filmin gerçekçi bir yaklaşımı olduğunu söyleyebiliriz.iyi seyirler