İstanbul’da değilim.Nerede olduğumu şimdi şimdi daha iyi anlıyorum.Ege’nin bir köyünde balıkçı kahvesinin bahçesindeyim.Mevsim yaz. Gök ateş.Bahçe köy sakinleri ile dolu; Çoğu yabancı.. Gaven adlı İngiliz, dut gibi sarhoş; Yakasına koskoca birkrizantem takmış, bakır rengi sakallarını kaşıyor.. Sağımdaki masada oturuyor. Yanında siyah saçlı, yanık tenli dudak boyaları akmaya yüz tutmuş geceden kalma bir kadın. O da sarhoş..Adamla selamlaşıyoruz, kız tedirgin gibi gözüksede halinden memnun. Oturduğu taburede şile bezi elbisesini yarı beline kadar sıvamış, ten rengi donu gözüküyor..Gaven’la kısa bir tanışıklığımız var. Bu saatte ne iş gibilerinden soruyorum.”alkolün zamanı olmaz” diyor.Geceyi Bodrum da geçirmişler, kanları kaynamış birbirlerine. Kahvelerini içtikten sonra teknelerindeuyuyacaklarmış..Sulu yapışkan bir gecenin içinden gelen biri İngiliz ve bir Türk..Kızın şivesi bozuk, bana birşeyler anlatmaya çalışıyor. Hatta yanındaki adamı iyi tanıyıp tanımadığımı soruyor. Kayıtsız kalmayı tercih ediyorum..Sonunda bana adamın bir hastalığı olup olmadığını soruyor!İngilizcesi yeterli değilmiş.Bu ıssız kadına ne demem nasıl davranmam gerektiğini bilemiyorum..”Gece nasıl anlaştınızsa öyle sor” diyorum..Gülüyor!Kadın, önünden hedef tahtası kaldırılmış mermiden farksız bir dişi domuza benziyor..Ziya Paşa’nın beyiti aklıma geliyor,“Baran yerine dürrü güher yağsa semadanBi-baht olanın bağına bir katresi düşmez.”
Kime ne? Bilhassa bana ne?Düşünüyorum da, kendi kaderi bile, kendisinde hiç bir kaygı uyandırmayan bir kadının kaderinden bana ne?İngiliz ile kız, kahveden çıkıyorlar, adamın krizantemi denize düşüyor, kahkahalar atarak krizantemin peşinden denize atlıyorlar..
yorumlar
Çok güzel anlatmışsın. Sadece şunu anlamadım:
Ne diyo sahi burada?
domuzlar, dikine hareket ederler sağa sola pek manevra yapamazlar. Merminin hedefsiz seyrettiğini düşün nereye rastgelirse.
tamam. anladım şimdi.
İyi, sana sırnaşmamış o kadın. Bir de durduk yerde başına bela alırdın. Öylelerini hiç umursamamak gerekir aslında ama elde değil insanın içi açıyor yine de. “Bir kadın nasıl hayatı bu kadar hafife alır? Bu kadar mı umudunu kesmiş her şeyden?” diye düşünmeden geçemiyorsun.
Bu yazı, face de son günlerde moda olan bir paylaşımı okuduktan sonra yazmaya karar verdim.1950’li yıllarda,Malatya genelevinde çalışan bir kadının yabancı müşterilerine verdiği yanıt beni çok güldürmüştü..Ama orada kadının yanıtından çok ikincil bir rastlantı çok daha ilginç geldi..Bunu burda açıklamak istemiyorum doğruluğundan şüphem var..Mavilikler, daha neler allah yazdıysa bozsun:)
Neden şaşırdın ki Ivandenisoviç? Yazıda sen kendin kullanmışsın ‘hedef tahtası kaldırılmış mermi’ tabirini o kadın için. Çok da güzel ifade etmişsin. Sen ya da bir başka erkek fark etmez, o mermi herhangi bir erkeğe rast gelebilirdi. Allahtan şanşlıymışsın.
Eder mavilikler:)
Harika cevap olmuş.Gülme tepkisi de çatlamış ar damarı belirtisi.
Ivandenisoviç, sanırım beni yanlış anladın. Ben “Sen ya da bir başka erkek fark etmez.” derken, öyle kadınlardan her şey beklenebileceğini, en küçük bir ahlak anlayışları olmadığından herhangi bir erkekten hoşlandıklarında, yanlarında erkek arkadaşları bulunsa bile diğer erkeğe ilgilerini göstermekte bir mahzur görmeyeceklerini anlatmaya çalıştım. Yoksa, o kadın seninle ilgilenseydi de senin O’na en uygun cevabı münasip bir biçimde vereceğinden en küçük bir şüphemiz olamaz. Bu kadarlık bir tanışıklığımız da var artık.
Peki mavilikler, düşüncelerin için teşekkürler..
”mavilikler DİYOR Kİ, (11 Ağustos 2010 19:30)Ivandenisoviç, sanırım beni yanlış anladın. Ben “Sen ya da bir başka erkek fark etmez.” derken, öyle kadınlardan her şey beklenebileceğini, en küçük bir ahlak anlayışları olmadığından herhangi bir erkekten hoşlandıklarında, yanlarında erkek arkadaşları bulunsa bile diğer erkeğe ilgilerini göstermekte bir mahzur görmeyeceklerini anlatmaya çalıştım..”Mavilikler nasıl hükümler bunlar, bu düşündüklerini gece hayatı olan ben bile düşünemedim, sen nasıl bilebiliyorsun….
Pbk, sadece tahminde bulunuyorum aslında. Ahlaki değerlerden yoksun bir kadın hakkında fikir yürütmek çok da zor olmasa gerek.
Bir gün yakın akrabalarımızdan birinin evine gittim, hatta aynı şirkette çalışıyorduk..Eşi birşeylere sinirlenmiş, bizim aslan gibi kükreyen adamı, hakaretleriyle un ufak etti, paraladı resmen, dayanamadım ben de,”Bu ne, ne biçim sözler bunlar” dedim..Adam yüzüme döndü”Ben eşim bağırmadan kendime gelemiyorum, hatta teşekkür etmeliyim beni kendime getirdiği için” dedi..Şaşırdım kaldım ve anladım ki,Herkes kendine layık bulduğu hayatı yaşar, dışarıdan görmek, onların hayatları hakkında yorumda bulunmayı doğru bile olsa yanlış yapar..İngiliz, kadınla evlenebilir belki de kadın, bu kötü hayattan kurtulup, evinin kadını bile olabilir..Hatta şu anda televizyondaki birçok sanatçı gibi, bize iyi ve temiz aile kadını olmanın püf noktalarını bile anlatabilir..
Pbk, senin kadar hoşgörülü olabilmeyi isterdim. Belki de o kadın için bile bir umut vardır, kimbilir? Umarım sen haklı çıkarsın.
Pillibebeğin haklı olduğu aşikar; Ahlaksızlığı bu kadın icad etmedi elbet. Bir şeylere kapılıp adamın ardına düştü, bilemeyiz. Burada takılıp kaldığım nokta, çok kolay ve duygusuz bir teslim oluşun manzarası idi.Beni hayrete düşüren nokta insanların milliyetleri falan değil yani.Sonuçta bu ikili arasında pillibebeğin dediği gibi şaşırtıcı sonuçlarda olabilir pekala di mi?
Okul yıllarımda ben de Mavilikler gibi, Rahibe Terasa idim..İ.T.Ü den bir arkadaşım yazıdaki gibi bir kadınla tanıştı.. 3-5 gün sürer, ayrılırlar dedik..Ailesi bu kadını istemedi, çocuk başkasıyla evlendi, sonra kadını unutamadığı için boşandı bilmiyorum, ne yapıyorlar..Hayat çok garip ve adil değil..
evet aynen pbk’nın bu sözlerine katılıyorumyalnız Ivandenisovic’in şu sözlerine katılmıyorum;
Bildiğim kadarıyla, dudak boyaları kolay kolay akmaz da:)
Yazar gözboyasını, ruj la karıştırmış :))
suiza kadınlardan anlamadığım gibi ne sürdüklerini de pek bilmem.Ama bu kadının dudak kenarlarına taşmış kırmızılıklar vardı, onların ne olabileceği sizin uzmanlık alanız..
Şaka yapıyorsun herhalde. Ben bile anladım o kırmızılıkların neden kaynaklandığını. Sen mi anlayamayacaksın? Bence daha fazla sinirlenmemek için anlamazdan gelmişsindir.
Uzmanından duymak istedim mavilikler:)
oral seks’ten mi bahsediyorsun mavilikler ?
:)))
Kendini bile aştın, bravo sana Onnupro. Benim sözünü ettiğim senin dediğinin yanında çok masum kalır. Ama yine de açık açık söyleyemeyeceğim tabii ki.
Neden söylemiyorsun ?
İlle de söyleteceksin Onnupro. Çocukken de çok meraklıydın herhalde. Şöyle bir ip ucu verbilirim ancak. Hani bayramlarda büyüklerimizin ellerinden öpmez miyiz? Öperiz tabii ki! Bu konuyla bu eylem arasındaki bağlantıyı kurmak da sana düşsün artık.
bu bloğu izlemek çok eğlenceli olmaya başladı.
Yazıyı edebi açıdan değerlendiren tek kişi olmanız itibariyle yürekten kutluyorum sizi, Belesprit. Ben de bu açıdan değerlendireyim yazıyı, hazır yeri gelmişken: Anlatım çok güzel. Ama ben de size katılıyorum, o iç çamaşırı için kullanılan tabir çok da yakışmamış bu şiirsel üsluba.
Süper Hero’nun da hakkını yemeyelim. O da edebi açıdan değerlendirmiş yazıyı.
Ama gördüm işte..
hakkımı koruduğun için teşkkürler, mavilikler.
Rica ederim. Senin gibi değerli bir arkadaşımızın hakkını her zaman teslim etmeliyiz.
Lütfen, ben rica ederim. Hepimiz değerliyiz.
DON YAZMIŞ İŞTE NE VAR.SİHİRİ Mİ BOZMUŞ BENCE HAYIR.ŞİMDİLERDE TANGA DENİYOR SLİP DENİYOR. EH BARİ KÜLOT YAZSAYDI. KÜLOD YAZSA KİBAR OLUNUR MUSİHİR BU MUDON YAZINCA ŞİİRSELLİĞİN BOZULDUĞUNU DUYMAKALİCE HADİ KIZIM YA,HEİDİ BİZİ BEKLİYOR
Peter, keci memesinden sut icerdi..
onnupro, hafif’in kadrolu sevimli şeytanlığı sana yakışıyor, ama yine de sınırlarını bil:)Ivandenisovic, bence dudak kenarındaki kizarıklığın sebebi Mavilikler’in anlatmak istediği nedenden kaynaklanıyor, başka bir alternatif olamaz inan buna:)
“SUZİA= KADROLU HAD SENSÖRÜ “HADDİNİ BİL HADDİNİ. …………..IZZZZZZZZZZZZZZZZZZZZZZZZZZ………….
BEN HALA MEVCUT NEDENİ ANLAMIŞ DEĞİLİM.MAVİLİKLER BİRAZ DAHA AÇARSA NE İYİ OLUR.
Anlamış gibi kayıtsız kaldım,İtiraf edeyim ben de anlamadım..
İlle açık açık söyleteceksiniz: Öpmek… Dudaklar… Anlamadınız mı hala? Daha açık nasıl ifade edebilirim ki? İnsaflı olun biraz.
Suiza, Onnupro ya haddini bil derken, Mavilikleri de uyarsan fena olmazdi, bu konudaki yorumlasmaya en son Maviliklerin girmesi gerekmez miydi..Ustelik hala da devam ediyor..
bir alternatif daha var.bildiğimiz sağa sola bulaşan ruj sürmüş olup ,ruj olduğunu unutup eliyle dudaklarını silmesi ihtimali de en masum ama olası ihtimal.
Dudaklarina ruj surup opmece oyunu oynamislar iste, kapansin bu konu artik yaa..
ben, son eklenen yorumları görmekte hala sıkıntı çekiyorum
tarayıcıdandır belki.
bence bira içtikten sonra bıyıklarında kalan köpükleri silerken rujda azcık sıvanıvermiş dudağının kenarlarına…bu da olası bir durum:)
Pbk, yazıdaki tarzda kadınlar sözkonusu olduğunda kendimi kaybediyorum. Onlara duyduğum öfkenin haddi hesabı olmadığından, şakaya vurarak, hatta saçmalayarak dizginleyebiliyorum ancak duygularımı. Yoksa, dediğin gibi çoktan kapatmam gerekirdi bu konuyu. Ama elimde değil, o kadına taktım bir kere.
oral sex demek hadsizlik mi ?alın o zaman.anal sex,bbc,mature,orgy,handjob…e ne oldu şimdi ?
merakımı mazur görürsen bu mübarek gün kırmazsan eğer ;bu öfkenin sebebi nedir?
Aerc, ben de sana sorayım o zaman: Öyle bir kadına öfkelenmemeyi sen nasıl becerebiliyorsun?
Bu arada şunu da belirteyim: İngiliz adamın da, bende uyandırdığı duygular açısından kadından aşağı kalır yanı yok. Ruh ikizi maaşallah ikisi. Ne diyeyim, Allah mesut etsin.
mavilikler hani ahlaki açıdan çöküntü olarak yorumluyorsun belki ama yazık değil mi bünyene, her şeye karşı böylesine bir tutum yormuyor mu seni? insanların bazı zaafları olduğunu düşünmüyor musun? belki adam çok yalnız, belki adam çok dertli, tabii ki adamı haklı çıkarmıyor ama kendisi bu şekilde yaşamaya tercih etmişse ne yapılabilir ki. sen ise klavye başında ondan tiksin bundan tiksin, sana yazık. ondan dedim.
ivan a sor nerede görmüş tam.isim kalmış mı aklında.eşgalini versin sana kadının.
emniyete git.
yakınlığın olduğunu iddia et. kayıp de. buldurt. taktın bir defa kadına.öfken yerde kalmasın.alice allah belanı vermesin şu mübarek gün beni çıldırttın.584-37
Öylelerinden tiksinmem için klavye başında olmam gerekmiyor Galanthus. Onlardan nefret etmediğim, tiksinmediğim tek bir saniye bile yok yaşantımda. Klavye yoluyla bu duygularımı ortaya dökmek, bana zararlı olması bir yana, son derece rahatlatıyor beni. İçimden canımı acıtan bir şeylerin eksildiğini hissediyor, kuşlar gibi hafifliyorum.
nefret zararlı bi duygu
bu kadar ciddi bir nefret ciddi bir sorun kanımca. kendini hırpalamaktan başka hiç bir şeye de yaramaz
Nefret edilenler daha zararlı bence.
sana göre zararlı, başkasına faydalıdır belkim
O kadınlardan bir şikayeti olmayan erkekler de ‘nefret edilesiler’ listemde o kadınlarla aynı sıradalar. İki tür arasıda bir ayrım gözetmiyorum yani.
çok nefret gördüm seni, hayrola
Galanthus, haklısın. Nefret kötü bir duygu. İnan, bu duyguyu yenebilmeyi ben de çok istiyorum. En küçük bir yararı yok çünkü.
ha şöle, bak keyfine dimi ama
liste tutuyor olmana şaşırmadım. listede ayırım yapmıyor olman da takdir edilecek bir özellik.lakinaldatılmış terkedilmiş travmatik yaşantılar ölçeği hesaplanamayan emekli hanımlar gibi davranıyorsun ramazan ramazan hiç çekilmiyorsun.
ramazan olmasa çekerim diyosun yani
Bu arada Mascalzone, içten içe hak veriyorsun bana, değil mi? Aslında sen de hoşlanmıyorsun o kadınlardan. Ne olur, inanmasan da evet de, yoksa öylelerinden nefret eden bir ben varım diye düşünüp “Acaba sorun bende mi?” demeye başlayacağım.
kadınlarıdan bi kötülük görmedimi bişey diyemicem, köttülük görsem de eleştirmem kendi durumları bana ne
kafaya alıyor. safı da kale arkası. bacımın. ramazan ramazan dedim bunlar ramazanla alakalı tepkilerin etkilerinin böööleri olabilir mi acaba alice
ya şu hafifin sol köşesinde bi sayaç olsa da illere göre iftar vakti geri sayım yapsa negzel olur
Emeklilikle, ‘sadakat’ kavramına verilen değer arasında böyle bir bağlantı kurabilmek herkese nasip olmaz, kutlarım seni Aerc. “Emekli değilsen bir sorun yok, özgür özgür takıl. İstediğinle birlikte ol, yaşantındaki insana da aynı özgürlüğü tanı.” Ne kadar olgun, ne kadar derin bir düşünce tarzı. Mahçup ettin beni şimdi, sığlığımdan utandım.
ten rengi don konusunda arkadaşlara nasıl haksızlık yapmadıysanbana da haksızlık yapma.
Ya Aerc, tam o malum listeyi elime almış senin nick’ini yazmaya hazırlanıyordum. Oldu mu şimdi? Öyle bir yorum yazmışsın ki nefret mefret silindi gitti.(Şaka tabii ki.) Yok yok haksızlık yapmayacağım. Sen de değerli arkadaşlarımızdan birisin. Yalnız fazla harbisin, dilinin ayarı yok. Yoksa yüreğin temiz, hissedebiliyorum bunu.
nasıl hissediyorsun ?
ben büyük hissediyorum, ama mavilikler kutusuna gitsin
Altıncı hissim kuvvetlidir. Yalnız seni çözemedim birtürlü.
kimi ?
Onnupro’yu.
betoncu o bildiğim kadarıyla, demir kum çimento, inşaat işleri falan
kireç’te var.
Ben ‘çözemedim’ derken, Onnupro’nun karakterini kast etmiştim. Ama temelde iyi biri olduğuna inanıyorum. Yoksa neden bu siteye girip de yazıymış, yorummuş uğraşsın ki? Ben, bu sitedekilerin hiçbirinin kötü karakterde olduğuna ihtimal vermiyorum zaten. Yazı’yla bir şekilde ilgilenen bir insanın kötü olması çok mantıksız görünüyor bana.
Doğru tahmin.Bugün 2000 metre temel betonu var.allah’tan temelde çok iyiyim.
temelde derken betonu kast ettiğini zanmıyorum
o zaman beni kast etmiyor.beton yoksa ben yokum.başka bir onnupro’dur o.
iyi birimisindir
sadece beton dökerken..
betona sevgi ile yaklaşırmısın, sevgini kredi gibi mi verirsin
Betona genelde sağdan yaklaşıp, üzerine çıkmak için aceleci olmamak lazım.eğer acele edilirse ayağınız içine “harşşş” şeklinde bir effect ile gömülebilir.Eğer limit sürede ayağınızı çekmez iseniz bir daha çekemeyebilirsiniz.İş Sağlığı ve İş Güvenliği Eğitimi 2010
kaçıncı derste verdiler bunları
ilk ders’te.zaten tek ders oldu.
dersten sonra bira içimeye gidildi o zaman
tabiki.hep beraber şu şarkıyı söyledik.”vuvuzelam gümüşten, maça geldim varoştan. afrika çocuğuyum, 30 santim doğuştan “
yere 2 santim kalmış
o değil de, kadınların PC bozuldu yardım et haykırışlarının %60’ını , “bilgisayarın fişini prize tak” diyerek çözebiliyorsunuz.
geri kalaqn %40ında elektrikler kesilmiştir
gerçi erkek kadın eşitliği zarar görsün için demedim ben o lafı.
basit şeyleri erkekler düşünsün için kadınlar öyle yapmıştır diyrrek toparla istersen konuyu
bu arada kanaat önderlerimizden bir tanesi biraz önce teşrif ettiler.bence pek ses çıkarmayalım.kendisi biraz asabidir.
bakalım