Pazarlama şeklinden, nefis kahve çekirdeklerine, müşteri memnuniyetine ve daha pek çok başlık altında “Starbucks” hakkında iyi ya da kötü pek çok yazı bulabilirsiniz.İşin garibi hergün kahvesini buradan içenlerin de, daha bir kez gidenlerin de, hatta daha adımını atmamış olanların da Starbucks hakkında söyleyecek bir çift sözleri bulunmakta.İnternette en çok rastladığım yazılar ise yurtdışında ve Türkiye’deki farklılıkları konusunda.Fakat bu farklılıklar ile ilgili yorum yapan herkesin de yurtdışına çıkıp üstüne bir de oradaki kahve kültürünü hatta çeşitlerini ne kadar gözlemleyebildikleri konusunda kuşkularım var.Tabi ki bu konuya sadece Starbucks’ı değil diğer büyük kahve zincirlerini de dahil etmek gerekiyor, fakat ben bile diğerlerinden kahve almaktan pek haz almadığım için onları dahil etme gereği duymuyorum.Zaten iddiam da benim favorim olan karamelli frappuccinoyu Türkiye’de Starbucks, Amerika’da ise henüz bir tanecik şubesi bulunan ama fiyat olarak Starbucks a paralel olmasıyla birikte ona bin basacak güzellikte farklı dizaynı ve süper kahveleriyle KISS COFFEEHOUSE, Frozen Rockuccino ise frappuccinoya hem adıyla hem tadıyla bin basacak bir kahve.Bahsettiğim kahve evi gerçekten de ünlü müzik grubu Kiss’in açtığı bir mekan.Çalışanları ise rocker gençlik olmakla beraber gayet saygılı ve içtenler!!!Keşke parama olsa da onu da ben getirsem ülkeme , eksik kalmasın o da:)Bu yazıya başlamamın asıl nedeni ise bugün kardeşim evimize 5 dakika uzakta olan Starbucks’a 2 adet karamelli frappuccino almak için gidip ellerinin boş dönmesi oldu.”Kalmadı, ama yarın gelicek.” demişler!Şaka yapmadığını anladıktan sonra, pazarlamada bu kadar başarılı olan bir şirketin en çok satan ürünlerinden bir tanesi için daha günün başında bu sözleri sarfetmelerini anlayamadım.Demek ki o kadar kazanıyorlar ki herkesin parasına ihtiyaç duymuyorlar diye mi düşünmek lazım?Yoksa bu o kadar küçücük birşey mi?Yani ben bugüne kadar Starbucks’ı pazarlamanın devlerinden biri olduğunu düşünmekle hata mı etmişim? 🙁