çok genç çok usta...
çok genç çok usta…

2002 yılında çektiği signs (işaretler)’a tek kelimeyle bayılmıştım. 2004 yazdığı the village (köy)’ı ise anlamamıştım, arkadaşımın filmin peşinden yaptığı yaklaşık yirmi dakikalık açıklamadan sonra anlayabilmiştim filmin vermek istediği mesajları. son olarak 2008 yapımı the happening (mistik olay)’ı da izleyince shyamalan’ın genç bir usta olduğuna hükmettim. psikolojik gerilim filmi, mistik olay ama yine filmin konusundan dahi söz etmek istemem zira konu hakkında kuracağım her cümle filmin büyüsünü eksiltebilir. yönetmen 1970 hindistan doğumlu, birçok yönetmen onun yaşındayken ilk filmini çekemezken 1992’de praying with anger ile başlayan yolculuğu 1998’de wide awake, ertesi yıl the sixth sense (altıncı his), 2000’de unbreakable ile devam etti. velhasıl üretken bir sinemacı var karşımızda. 2006da çekilen lady in the water’ın da adını analım burada. lafı çok dolandırmayalım bu türün genç bir ustasıyla karşı karşıyayız, bize kalansa peşinden filmlerini izlemek, keyif almak. kurduğu atmosfer, oyuncu yönetimi, görsel detaylar hepsi çıtanın üstünde, hepsi iyi. atlanmamalı.

tam bir görsel zeka: kemal doğulu
tam bir görsel zeka: kemal doğulu

yazı bitmeden genç bir yeteneğimizden söz etmek istiyorum. kemal doğulu’dan. yaptığı şarkıyı vs savunmayacağım, yanlış anlaşılmasın. nedense nedense adlı klibini şuradan izleyin. bana hak vereceksiniz. bu genç adamın görsel zekası çok gelişmiş, mutlaka üzerinde durulmalı. geçiştirilmemeli. müzik konusunda şimdilik bir yorumum yok. ama farklı bir şey yapıyorlar, erol temizel ve hande yenerle birlikte. single’ı fena değildi, bakalım albümü nasıl olacak. sitesinde mfö’nün mazeretim var şarkısını yeniden yorumlaması yer alıyor. bir dinleyin belki seversiniz.