1.Bir rüya için ağıt (Requiem for a Dream)

Bu filmi ilk izledim zamanı hatırlıyorum da etkisinden uzun bir süre kurtulamamıştım. Yönetmen Darren Aronofsky Pi sayısı filminden sonra ikinci filmi 2000 yılı yapımı olan requiem for a dream konusu ve müziği ile ön plana çıkmıştır. Özellikle müzik Clint Mansell tarafından ve Kronos Quartet tarfından derlenmiştir.http://www.youtube.com/watch?v=YlkQrib-l3QFilmin konusu ve detayları için <>2. Dövüş Kulübü – Fight Club

Bu film de hafızalarımdan silinmeyenlerden zorlayıcı bir bir yapıt. David Fincher yönettiği 1999 yapımı filmi izlemeyenler için kaçırılmaması gerektiğini düşünüyorum. Brad Pitt ve Edward Norton‘ın ön planda olduğu filmin konusu kısaca şöyle : Bunalımlı bir hayatı olan insanın hayatına anlam katmak için terapi gruplarına katılması burada bir bayanla tanışıp daha sonra Tyler Durden adlı bir karakter ile yaşantısı devam ediyor çarpıcı ve etkileyici bir final ile harika bir yapıt.http://www.youtube.com/watch?v=ApXvYPE5qAI3.Paramparça Aşklar ve Köpekler (Amores Perros)
Alejandro GonzalezInarritu yönettiği 2000 yılı meksika yapımı film kaçırılmaması gerekenlerden olduğuna inanıyorum. Gael García Berna bu film ile birlikte yıldızı parlayanlar arasına giriyor. 3 ayrı hayat ve bu 3 ayrı hayatın çarpıcı bir şekilde kesişmelerini izleyceksiniz.Film de: dram, rastlantılar, şiddet ve insani duyguları ön plan da ….

Film hakkın da detaylar için <>http://www.youtube.com/watch?v=tMnQOVlR4A0&feature=related4. Akıl Oyunları (A Beautiful Mind)

Tam 12 ödüllü Akıl oyunları adlı film de yönetmen koltuğun da Ron Howard oturduğu ve başrollerde Russell Crowe‘nın oynadığı akıl dolu senaryosu ile tam bir baş yapıt. Bu filmi izlerken gerçekten çok etkilendim bu tür senaryolar nasıl yazılır düşünmeden edemedim. Film de izlerken tamam şimdi böyle olacak demeye çekiniyorsunuz. Ayrıca aynı yönetmenin ve Russell Crowe’nın oynadığı Cinderella Man’ı da beraberinde izlenmesi gerekenler arasın da kesinlikle olması gerekenlerden.http://www.youtube.com/watch?v=L939FdzgoRo5. Kelebek Etkisi (The Butterfly Effect)
Eric Bress, J. Mackye Gruber yönetmen koltuğun da beraber oturdu 2004 yapımı bu film de gerçekten zorlayıcı senaryosu ile beni çok zorlamıştı. Filmin devamı olarak ikincisi de çekildi fakat izlemeyenler için kesinlikle kaçırılmaması gerekenlerden olduğunu düşünüyorum.

Film hakkın da detaylı bilgiler için <>http://www.youtube.com/watch?v=VP_YS1VRwU86. Telefon Kulübesi (Phone Booth)
Joel Schumacher yönetmenlik koltuğun da oturduğu başrollerin de Colin Farrell‘in oynadığı 2002 yapımı bu film den izlenimlerim. Bir telefon kulubesi düşünün ve için de siz sevgilinize telefon açıyorsunuz. Görüşmeyi bitirdikten sonra telefonu kapattınız. O anda telefon çaldı ne yaparsınız ? Bu filmi izledikten sonra telefonu açmayı düşündüyseniz eğer bir kez daha düşünmeye itiyor. Akıl dolu diyaloglar, hazır cevaplar ve muhteşem bir senaryo.

Film hakkın da daha detaylı bilgiler için <>http://www.youtube.com/watch?v=3dxNu4Tixe4&feature=related7. Akıl Defteri (memento)

Christopher Nolan‘ın yönetmeni olduğu 2000 yapımı bu filmi arka arkaya iki kere izledim. Şunu belirtmek isterim ki film tam bir beyin jimnastiği yaptırıyor insana ilk izlediğiniz de bir şey anlamamış olabilirsiniz, ayrıca filmi izlemek isteyen arkadaşlar aşağıda verdiğim linki tıklamadan film hakkın da bilgi almadan filmi izlerseniz daha iyi olur. Film gerçekten çok zor konusu var ayrıca yönetmenin filmi sondan başa doğru seyir vermesi gerçekten filmi kültler listesine sokuyor. Filmin konusu olarak herkese göre farklı bir yorum ortaya konulabiliyor. Gerçekten şunu belirtmek isterim sinema dünyasın da yeni bir dönemi başlatan senaryosu ile mükemmel bir başyapıt. Film için ayrı detaylar için buradanbakabilirsiniz.http://www.youtube.com/watch?v=PzvkUkobFdg8. Esaretin Bedeli (The Shawshank Redemption)

Bu film de yönetmen koltuğun da Frank Darabont oturuyor 1994 yapımı bu filmin başrolllerin de tanıdık isim Tim Robbins , Morgan Freemanoynuyor. Bu filmi özetlersek Başarılı bir bankacı olan kahramanımız, karısını ve sevgilisini öldürmek suçundan ömür boyu hapis cezası alıyor. Bu hapishane de tam anlamıyla rezillik ve perişanlık ön plan da. Hapishane müdürünün yasadışı işleri ve kahramanımıza ihtiyacı olması ile kahramanımızın dostluk üzerine icraatleri…Özgürlük adına yapılan ufacık bir keski ile nelerin yapılabileceği sabır ve dostluk üzerine inanılmaz film. Bir çoğunuz izlemişinizdir bunu biliyorum yine de hafızam da ki ilk onum için de olduğu için paylaştım.http://www.youtube.com/watch?v=YeQGDqwhxL8&watch_response9. Newyork Çeteleri (Gansgs of New york)

Bu filmi ne zaman izledim hatırlamıyorum ama aklım da kalanlardan biri de bu film Martin Scorsese yönetmeniliğin de 2002 yapımı filmin başrollerin de Leonardo DiCaprio oynuyor. 16’cı yüyıl da çetelerin ortaya çıkışını anlatan film de Leonardo DiCaprio’nun babasının çocukluğun da gözlerinin önünde öldürülmesi ve intikamını almak için hayata tutunuşunu o zamanı ibretle gözümüze batıran muhteşem film olma özelliğini taşıyor.http://www.youtube.com/watch?v=dr_oEVa8yeA10. Gemide

Lalelide bir azize filminin eş zamanlı olarak 1998 yılın da çekilen gemi de filminin yönetmen koltuğun da Serdar Akar oturuyor. Başrollerin de Erkan Can‘ın olduğu film izlenmesi gerekenler arasın da görüyorum. Film biraz (yalan) küfürlü filmin konusun da bir kadının hayatın dan kesit sunuyor önümüze… Bu filmin konusunu anlatmak ve alıntı yapmak istemiyorum. Ayırca Bu filmi izledikten sonra yada önce Lalelide bir azizeyi izlemenizi tavsiye ederim.Nerde kalmıştık ?Bitmiş Lan yazı :))http://www.youtube.com/watch?v=0EAEkRiY7do&feature=relatedSon olarak belirtmek isterim ki ufak tefek hatalarım olmuştur af ola ne diyeyim. Eğer sizlerin de hafızanız da kalan filmler var ise paylaşmanızı isterim. Olur ya kaçırmış olduğum film var ise üzülmemek erbabın da hadi bana eyvallah yatmam lazım işe gideceğim bakalım bu gece nasıl sabah olacak…